Kur'an'ın indiği ay.

elifgibi

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
28 Mart 2011
Mesajlar
2,125
Tepkime puanı
26

Kur'an'ın indiği ay, Ramazan...

Ve Ramazan'da Kur'an'ın indiği gece: Kadir Gecesi...

Rabbin Kur'an'da “Bin aydan daha çok hayır” yüklediğini bildirdiği gece...

Biz biliyoruz ki, inanıyoruz ki, Rabbimiz bildiriyorsa onda hilaf olmaz. O haktır. Doğrudur.

Doğrudur çünkü her hayrın kaynağı O'nun hazinesidir ve o hazinede sınır yoktur. Dilerse bir geceye bin ayın hayrını yükler, dilerse daha fazlasını...

Bir gece var demek ki Ramazan'ın içinde, Kur'an'ın nüzulüne tanık olmuş bir gece... O gecede Rabbin izniyle melekler iniyor insanların dünyasına, gerçek mahiyetini ancak Halık-ı zülcelalin bildiği, ve bize ancak bir “Emr-i ilahi” olarak bildirdiği “Ruh” iniyor ve tan yeri ağarıncaya kadar adeta bir “selam... huzur, güvenlik, sulh, selamet, barış” yağmuru yağıyor yüreklere... Her yere...

Hangi gece?

Bu bilinmiyor...

“Arayın” diyor Kutlu Nebi, “Ramazan'ın içinde arayın, son on günde arayın, on günün tek rakamlı günlerinde arayın...” Arayın can havliyle, içine 83 yıl 4 aylık, yani bir ömürlük kazanç sığdırabilmek için arayın...

Aramak...

Bu, sanki, Kadir Gecesi'ne tutkuyu beslemek için, insanın o zaman diliminde yoğunlaşması için sevkedildiği bir mecra gibi görünüyor.

Çünkü Kadir Gecesini bulduğumuzda bile onun o gece olduğunu bilemiyoruz. Geriye, belirli bir zaman dilimindeki her geceye, Kadir Gecesi gibi sarılmak kalıyor.

Tüm Ramazan bu anlamda Kadir Gecesi umudunu yeşertiyor, hele son on gece, insanın “Ah bir bulsam” ümidi ile çırpındığı – yanıp tutuştuğu bir zaman dilimine dönüşüyor.

Belki onun için Ramazan'ın son on günü Rasulullah Efendimiz ve onun izinden giden Müslümanlar, “İtikaf” gibi bir arınma disiplinine başvuruyorlar. Masivadan tecrid olma, ruha yoğunlaşma, kalbte derinleşme, Rabbin yakınlığına varma iradesini kuşanma...

Kadir Gecesine “bin aylık” bir derinlik yüklenmesi, insan tüm ömrünü kaybetse de, bir gecede, işin sırrını çözse kurtulabilir, manasını akla getiriyor. Hani, bir savaştan önce şehadet kelimesi getirip de savaşa giren ve şehit olan bir sahabi için Rasulullah Efendimiz “Az yaşadı, çok kazandı” diyor ya, tıpkı onun gibi... Bir gece işin sırrrını çöz, sonsuz mutluluğun kapılarını aç!

Şunu da anlayabiliriz Kadir Gecesi sırrından:

Kimi insan bin ay yaşayıp, bu koca ömrün içine ALLAH katında bir geceye değecek güzellik koyamayabilir. Zaman izafi yani...

İşin sırrı, Kadir Gecesinin de içinde yer aldığı İslam'ın zaman sırrını çözmede...

Halik-ı Zülcelal, sanki verdiği ömür yolculuğu süresince insanın elinden tutup ezeldeki andını idrake sevkediyor. Bunun için yol haritaları veriyor, ömrün belirli duraklarına işaretler koyuyor.

İslam'ın tüm ibadet disiplini, vakitlerle tanzim edilmiş.

Namazlar, oruç, hac, zekat...

Günlük hayattan bütün bir ömre kadar uzanan idrak inşası... Hayatın tüm farklı safhaları içinde...

Sürekli bir yoğruluş hali...

Namaz hayatın akışını Rabbin huzurunda durmak için durduruyor, oruç yemek – içmek – üremek gibi insanın olmazsa olmazlarına belirli vakitlerde sınır getiriyor, hac, dünyevi birikimleri sıfırlayıp insana mahşer dokusu taşıyor, ve zekat, insanın mal tutkusuna, sahip olunan her şeyin bir Yüce Kudret'in tasarruf alanında olduğu bilincini yüklüyor...

İslam'ın bu temel ibadetlerine, olmazsa olmazlarına bu muhtevayı yükleyemediğimizde, namazlarımız, oruçlarımız, haclarımız veya zekatlarımız, hatta cihadlarımız hayat defterlerimizde artılar oluşturmayabiliyor. ALLAH Rasulü, namaz için eğilip kalkmak, oruç için aç kalmak tabirini kullanıyor ve ALLAH'ın bunlara ihtiyacı bulunmadığını bildiriyor. Gene Rasulullah (s.a.) “ALLAH için olmayan” cihadın cihad olmayacağını, zekatın zekat, ilim öğretmenin de insana cennet yolunu gösteren bir davranış olmayacağını bildiriyor. Yani ibadetlerle geçiyor görünen ömür bile, heba olup gidiyor.

Kadir Gecesi'nin sırrı, günün beş vaktinde insanın yüreğini Rabbinin huzurunda yoğuran namazdan farklı olamaz. Oruçtan, hacdan veya zekattan...

Kadir Gecesi nedir o halde? Ya da hangi halde içinde bin ayın hazinesini saklar?

Bunun tek cevabı olabilir: Rabbiyle ahdini kopmayacak biçimde yenilediği bir gece haline getirdiğinde o geceyi...

İnsanın dünya macerasının sırrı o: ALLAH'ı bilmek ve O'nunla hukukumuzu O'nun dilediği çerçevede tanzim etmek...

Kur'an işte o çerçeveyi bildiriyor bize...

Onun için Kur'an'la Kadir Gecesinin sırrı bütünleşmiş...

“Şehru ramazan'elezi ünzile fihi'l Kur'an.... İnna enzelnahü fi leyleti'l kadr”

Ne denebilir: İnsan içebilirse bir gecede Kur'an'ı içmeli ve iliklerine kadar O'nun “selam” iksirini taşımalı... Kur'an'dan inşa edilmiş bir insan olmalı...

Gerçek anlamda Kadir Gecesi'nin ihyası, diri kılınması bu olabilir. Kadir Gecesi bir insan için ancak böylece bir ömre bedel yoğunluk kazanabilir.

Lakin uzuvların Kur'an'la dirildiği böyle bir ameliye, bir gecede ışınlama suretiyle olmaz.

Ne olur?

Bir ahid yenilemesi olur.

-Elestü birabbiküm?

-Bela!

İnsan, kalbini mühür olarak basar bu ahde...

“ALLAHümme ente rabbi. Lâilahe illa ente. Halaktenî. Ve ene abdüke... ve ene alâ ahdike ve va'dike mesteta'tü..... Ey ALLAHım Sen benim rabbimsin. Senden başka ilâh yok. Beni sen yarattın. Ben senin kulunum. Ve ben gücüm yettiği ölçüde senin ahdin üzereyim ve va'dine sadıkım.”

Evet, her şey gücüm yettiği ölçüde... Ama ahdime sadıkım.

Belki önce bir küllî muhasebe yapmalıyım.

Hayatımın dökümünü çıkarmalıyım.

Mahşer ortamında seyredeceğim hayat filmi gibi sayıp dökmeliyim önceden gönderdiklerimi... Utanma duygusu, “Nasıl savunurum” tedirginliği gelip çöreklenmeli içime...

Tevbeyi kuşanmalıyım...

“Beni mahşer aydınlığında aleme rüsvay etme Rabbim!”

Af deryasına dalmalıyım.

“Arındır beni Rabbim, bu günah kirlerinden arındır beni...”

Sonra dayamalıyım dudaklarını Rabbin rahmet pınarına...

“Senin rahmetin sonsuz Rabbim. Bağışla beni...”

Bir namaz kılmalıyım, secdede bir gözyaşı dökmeliyim. Elimi dua için açtığımda, Rabbin Huzurunda olduğumu bilmeliyim. Görüyormuş gibi, görüyormuş gibi, tıpkı görüyormuş gibi...

Bir köşeye çekilip Kur'an okumalıyım. Kurumuş uzuvlarıma yeniden su veriliyormuş gibi hissetmeliyim her ayetin tekâbül ettiği anlamı içime taşırken...

Bir gidip gelmeliyim mahşer aydınlığına...

Rasulullah'la buluşmayı denemeliyim “Din Günü”nün savruluşu içinde... Elinden tutmak için, Hamd Sancağı'nın altında bir yer bulmak için çırpınmalıyım. Yüreğimi yoklamalıyım o uzun, meşakkatli arayışa dayanabilecek kıvamı var mı diye...

Geceyi sağmalıyım, sağmalıyım, sağmalıyım... Sonunda, tan yeri ağarırken içime bir ruh selameti yağıncaya kadar. Göklerden Rabbin izniyle kafile kafile inmiş bir meleğin kanadının dokunduğunu hissetmeliyim, tatlı bir ürperti sarmalı her yanımı...

Bir namaz bulmalıyım mirac kıvamında...

Bir oruç bulmalıyım, günah tortularımı yakacak...

Bir hac bulmalıyım yeni doğmuş gibi arındıracak...

Bir zekat bulmalıyım, mal tutkusundan arındıracak...

Benim Kadir Gecem hangi Ramazan'da gelecek? Senin Kadir Gecen nerelerde kaldı?

Ya da bu Ramazan değilse ne zaman?




Ahmet Taşgetiren..




 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Evet, Kur'an Ramazan ayında indirilmiştir. Bu Ramazan ayı da her sene aynı Ay'dır. Ancak güneş yılına göre değil, Ay yılına göredir. Zaten bizler de oruçlarımızı hep Ay yılına göre ve Ramazan Ay'ında tutarız.
 
Üst Alt