Kur'anı anlayabilmek

YORGUN

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
16 Eylül 2012
Mesajlar
96
Tepkime puanı
0
KUR'ANI ANLAYABİLMEK...?

Kur'anı anlamak dediğimiz zaman ,bu kavramın aynı zamanda İslamı anlamakla eşdeğerli olduğunu bilmeliyiz. Kur'anı tam anlamıyla anlayabilmek mümkün değildir. Her kişi kendi bilgi birikime ve Yüce Yaratan tarafından kendisine bahşedilmiş zeka seviyesi kadarını anlayabilir. Kur'an mucizevi bir kitaptır, her suresı ,her ayeti bir mecaz,bir örnek ve alınması gereken dersleri ihtiva eder.

Bu durumda Kur'anı iyi anlayabilmek için gerekli şartları düşündüğümüz zaman, 3 önemli vasıf ortaya çıkmaktadır.

1) Kişinin sahip olduğu bilgi birikimi ve kültürü

2) Kişiye Yaratanı tarafından bahşedilmiş zeka seviyesi

3)Kişinin sahip olduğu,önsezi veya altıncı hissi ,yani RUHU...

Sağlam bir bilgi birikimi ve kültüre sahip olmayan,çok iyi bir eğitim almamış bir kişinin Kur'anı ve islamiyeti çok iyi anlayabileceğini düşünemeyiz...

Zeka konusuna gelince Kur'andaki mecazi ifadeleri anlayabilmek, Kur'anda anlatılan olayların masıl örnek alınabileciğini anlamak, o olay ve ifadelerden nasıl dersler çıkarmak gerektiğine ulaşabilmek zekayı bir olmazsa olmaz şart haline getirir.

Bunun en güzel örneğini İMAM-I AZAM da görebiliriz. İmam-ı Azamı anlatan binlerce yazı içinden hangi yazıyı okursanız okuyun ,o yazılarda İmam-ı Azamın deha seviyesindeki çok üstün zekasından bahsedildiğini görürsünüz.

Önsezi veya altıncı his yani RUH konusuna geldiğimizde: Herkes bilir ki Kur'andan bahsedildiğinde kur'anın DERİN MANASINDAN,GİZLİ MANASINDAN, İÇSEL DERİNLİĞİNDEN bahsedilir. Tüm islami camiada Kur'anın bir lafzi ifadeleri ,bir de batıni anlamlarından bahsedilir... İşte Kur'anın bu batıni anlamlarına, o bir mucize olan ve bir DERYA olarak ta ifade edilen Aziz kitabımızın ANA RUHUNA önsezisiz,altıncı hissi kullanmadan yani sahip olunan RUH la yaklaşmadan onun anlam ve mana derinliğine ulaşmak mümkün değildir..

Bunu en güzel öeneğini de YUNUS EMRE de görebilirsiniz... RUHU'nu,önsezisini ve altıncı hissini kullanamayan Şeyhülislam Ebussud efendi KOCA YUNUSu anlayamamış, onun şiirlerini ruhsuz,önsezisiz,lafzi kalıplar içinde değerlendirerek,Koca Yunusu ölümünden ikiyüzyıl sonra bir fetva ile mahkum etmeye çalışmıştır... Bu da ruhsuz ve önsezisiz anlayışın bir örneği olsa gerektir...

Sevgili arkadaşlar, Yazım ve düşüncelerim...Görüşlerinize ve eleştirilerinize açıktır.....

Cümleten selam.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
227744_147037262035651_831303_n.jpg


"Doğrudan doğruya Kur'an'dan alıp ilhamı ; Asrın idrakına söyletmeliyiz islamı...''
Mehmet Akif Ersoy
Cebrail ile gelene teslim olmayanlar, nihayetinde Azrail ile gelene teslim olmayacaklar mı ?
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
KUR'ANI ANLAYABİLMEK..icin bu verdiginiz 3 sik bana yetersiz gibi geldi...belki biraz etkili olabilir ama KUR'ANI ANLAYABİLMEK icin yeterli degil...
cunku bu 3 ozelligi olan BATI adamlari da var ama Kur'anı anlamiyor ve ona iman etmiyorlar..
Kur'anı anlamak için, ona iman etmek gerekir. ..imanin sartlarinda bu vardir..Ve kütübihi..Allah’in gönderdiği kitaplarına
Ona iman Allah'ın sözünün eksiksiz, kusursuz, detaylı ve tamam olduğu onaylamak ve teslim olmaktir!!

"Allah'tan başka yasa koyucu mu arayayım? O ki size kitabı detaylı olarak indirmiştir." (Maide:114)

Kur'anı anlamak isteyen kişi, ahireti kuşkusuz bir bilgiyle onaylayacak. Sadece Allah'a hizmet edecek ve dini yalnız Allah'a özgüleyecek.
Herhangi bir şirk, Kur'anın anlaşılmasına engeldir.

"Onların bir kısmı seni dinler. Fakat, kalpleri üzerine anlamalarına engel olacak örtüler, kulaklarına da ağırlık koyarız. "
Maide:25

İnsan, Kur'anı anlayabileceği noktasında kesinlikle 'iyimser' olmalıdır.
Kur'an, 1400 sene evvel indirilmiş olmasına rağmen, büyük bir çoğunluğu inananlar tarafından anlaşılan bir kitaptır.
İlginçtir ki, Kur'ana bir takım şeyleri ortak koşanlar, kitabın anlaşılmaz/zor olduğunu ileri sürerler. Kur'anın zor/anlaşılmaz olduğunu iddia etmek insanları ilahî kelâmdan ayırma çabasıyla sarf edilen sözler olup, sapkınca iddialardır.

"Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur? "
Kamer:17)

Kur'anın anlaşılması için beynin kullanılması şarttır. Aklını işletmeyen, ayetler üzerinde düşünmeyen ve 'aklım ermez' diyen kimse nasibini bulamaz.

"ALLAH yanında, yaratıkların en kötüsü, akıllarını kullanmayan sağır ve dilsizlerdir."
Enfal:22)

Sabırlı olunması gerekmektedir. Her şeyi öğrenmenin bir zamanı/süreci vardır.
Anlaşılamayan ayetleri anlamak için var gücüyle çaba sarf edilmeli ve Allah'a dua edilmelidir.
Unutulmamalı ki Kur'anı asıl öğreten Allah'tır.

"Sonra onu (Kur'anı) açıklamak da bizim işimizdir."
Nebe:19

Elbette ki bu süreçte, tefsirlere/ulemaya/bilim adamına danışılabilir. Ancak hiçbir bilgi körü körüne kabul edilmemeli; falancanın filancanın rivayetidir diye, ayeti o şekilde yorumlayarak kestirip atmamalıyız.
En 'hüccet' sayılan âlimin sözüne bile temkinli yaklaşmalıyız.
Zira mesele, Allah'ın indirdiği yüce bir kitabın anlaşılmasıdır.
Size karmaşık gelen (örneğin miras meselesi) beyninizi zorlayan ve tatmin olamadığınız konuların peşine düşüp, müteşabihleri irdelemeyin.

"Bilmediğin bir şeye inanıp ardına düşme, çünkü işitme, görme duyusu ve beyin, hepsi ondan sorumludur."
İsra:36

Kur'andan herkes ilmi neticesinde faydalanabilir.
Ama hiç anlamayacak kimse yoktur. Zira Kur'an anlaşılır ve apaçıktır.
Kur'an mucizeler içeren bir kitap olduğundan ötürü; matematik, astronomi, biyoloji, fizik, kimya, tıp, tarih, sosyoloji, psikoloji, felsefe, hukuk, mühendislik vs. gibi ilimlerde ne kadar derin bir anlayışına sahipseniz, o kadar çok anlarsınız.

Kur'anın bilimsel mucizeleri çoktur.
Her iş için, cemaat/grup/halka olmak iyidir. Zira inananların birbirleriyle istişare etmesi için camiler vardır.
Yoksa bugün olduğu gibi "yat kalk Allah, otuz üç Subhanallah, yeter, haydi git" şeklinde olan camiler..degildir..
Camiler Cem edilen, buluşulan yerdir. Kur'anı anlamak isteyen onlarca insan var. Etrafınızdakilerle birlikte hoş "Kur'an Halkaları" oluşturulabilir.
Hiç olmazsa aileyle birlikte meal okunup, Yüce Allah'ın vahyi anlaşılır bir biçimde ruhlara sinip, hayata aksedebilir.
Kur'an kendisini anlamak isteyenleri yalnız bırakmaz!

Nasıl yemek, onu sindirenin gözünde görmeye, kulağında işitmeye, aklında düşünmeye, kalbinde sevmeye, ayağında yürümeye, elinde tutmaya dönüşüyorsa,
Kuran’da kendisini yiyip sindirenin hayatı olur.
Onunla bakar, onunla işitir, onunla düşünür, onunla duyar… Sözün özü: Kuran’ın anlamıyla buluşmak Allah ile buluşmaktır. Haydi, o halde, anlamla buluşmanın doyumsuz hayrını ve hazzını yaşamaya!
 

YORGUN

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
16 Eylül 2012
Mesajlar
96
Tepkime puanı
0
Gönül Kardeş,

Önce belirtmeliyim ki çok çok haklısınız.....

Ancak benim diğer yazılarımdan da algılayabileceğiniz gibi..
Ben itelere orta okul öğrencilerinin de girdiklerini düşünerek
temel ilami kavramlar üzerinde ,bilimsel kelimelerden uzak,
kolay okunabilmesi için mümkün mertebe kısa yazılar yazıyorum...

Ancak sizin konuya yaptığınız açıklayıcı bilgiler şüphesiz kusursuz ve tamamlayıcı..
Bu nedenle teşekkürler........

Yazınızda birer cümle ile değindiğiniz bir-iki nokta dikkatimi çekti:

İlginçtir ki, Kur'ana bir takım şeyleri ortak koşanlar, kitabın anlaşılmaz/zor olduğunu ileri sürerler. Kur'anın zor/anlaşılmaz olduğunu iddia etmek insanları ilahî kelâmdan ayırma çabasıyla sarf edilen sözler olup, sapkınca iddialardır.
Evet bu konu üzerinde ciltlerle yazı yazılabilecek,islami anlayışın en büyük problemlerindendir....

Yüce Allah Kur'anda OKUYUN, ANLAYIN,DÜŞÜNÜN,TEFEKKÜR EDİN....Demiş...
Yüce Allah Kur'anda bu günkü müsbet ilimlerin, biyolojinin,fiziğin,kimyanın,anatominin,astronomin in
tüm temel bilgilerini vermiş....
Ancak ne yazık ki..Büyük oranda ESKİ DİN ADAMLARININ otoritelerini mutlak tutma istemiyle, mülüman
çoğunluk ,müslüman halk okumaktan, düşünmekten,tefekkür etmekten alıkonulmuş...
Şeyhlere,şıhlara,mürşidlere,imamlara gitmeleri tabi olmaları öğütlenmiş ve bu günkü eğitimsizlik meydana gelmiştir...Yine ne yazıktır ki bu tür faaliyetler bugün hala tüm müslüman ülkelerde yürürlüktedir....

Çok enteresandır:
Alim yanlış yapara bir sevap,doğru yaparsa iki sevap
kazanırmış (!)

"Doğrudan doğruya Kur'an'dan alıp ilhamı ; Asrın idrakına söyletmeliyiz islamı...''Mehmet Akif Ersoy


Mehmet Akifin bu beytini kaç kişi anlayabiliyor acaba...????

Bu beytin anlamına birazcık vakıf olanlar kıyameti koparıyorlar......

İslamda reform olmaz,islam sabittir değişmez ve arkasından
hakaretler,kafirlik suçlamaları....

Mehmet akif reform filan istemiyor...
İstediği gayet basit ve doğru...

Kur'anı asrın idraki,asrın bilimsel bilgileri,asrın içinde bulunduğu yaşam şartları içinde YORUMLAYINIZ....

iSLAMIN TEMEL BİLGİLERİ İŞTE BURADAN ÇIKACAKTIR...

Selam
 
Üst Alt