Kuran Okumak..

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,320
Tepkime puanı
117
Resulullah (Sallallah-u Aleyhi ve selem) buyuruyor ki;
-“Ümmetimin ibadetlerinin en efdalı Kur’an okumaktır.”
-“Kur’an bir deride bulunmuş olsaydı ateş onu yakmazdı.” (Taberani, İbni Hıbban)
Kiyamet günü Allah (c.c.) katında derece bakımından Kur’an’dan daha üstün dereceli şefaatçı yoktur. Ne peygamber, ne melek ve ne de başkası.
Allah (c.c.) –HADİSİ KUDSİ’DE – Buyuruyor ki;
-“Kur’an okumak, kimi bana dua etmek ve benden istemekten alıkorsa, ben ona, bana şüküredenlere verdiğim sevabın efdalını veririm.” Tirmizi.

Bil ki; Kur’an okumanın zahiri adabı ve batını sırları vardır. Kur’an okumanın zahiri adabı üçtür:
1-Kur’ana hürmet ve ta’zimle okumandır. Zahiri hürmetin şeklini yerine getirmedikçe kalbinle olan hürmeti elde edemezsin. Kalbin azalarla olan alakasını ve azalardan nurların kalbe nasıl ve ne şekilde yükseldiğini biliyorsun.
Kur’an okurken ona hürmet etmenin şekli, abdestli olarak sükünetle oturman, kıblaya karşı yönelmen, bağdaş kurarak oturmaman ve uyuklamaman, okuyanın nezdinde oturduğun gibi oturmanla olur. Ve Kur’an-ı tecvid üzere ona ta’zim ederek okursun.
İbni Abbas (Radiyallah-u Anhu) der ki;
-“Zilzal ve Karia surelerini düşünerek okumam, Bakara ve Ali İmran surelerini düşünmeksizin gelişi güzel okumaktan bana daha sevimlidir.”

2-Vakitlerin bir kısmında kur’andaki yüksek derecelerin en yükseğine ulaşmağı arzulamandır. O da, bilhasa mescit’de ve geceleğin namazda dururken Kur’an-i okumak ile husule gelir.
Çünkü Kalb geceleğin daha saf, daha temizdir. Zira geceleyin bir çok meşgalelerden fariğ bulunur.
Sen gündüz her ne kadar tenha yerde bulunsan da, insanların etrafındeki haraketleri ve çalışmaları senin iç alemini haraket ettirir, ve seni meşgül eder.
Bahusus, bir iş bulma isteği sende bulunursa o zaman kalbi meşgüliyetin daha da artar. VE KUR’AN OKUMAKTAKİ ŞEVKİN AZALIR. Bu şartlara riayet etmeden abdestsiz ve bir yere dayanarak Kur’an okursan yine sevab alırsın. Zira Allah (c.c.) hepsini yanı kur’an okuma şekillerinin tümünü medh etmiştir.
Buyrumuştur ki;
-“Onlar (O salim akıl sahibleri öyle insanlardır ki) ayakta iken, otururken, yanları üstünde (yatar) iken (Yanı bütün hallerinde ) Allah (c.c.) ı hatırlayıp anarlar. Ve göklerin, yerin yaradılışı hakkında inceden inceye düşünürler.
(ve şöyle derler);
-“Ey Rabbımız, sen bunları boşuna yaratmadın sen ( bundan) pak ve münezzehsin. Bizi ateşin azabından koru.” Ali İmran : Ayet-191
Fakat bizim zikrettiğimiz şartlar, fazla sevab almak hakkındadır. Eğer sen ahireti isteğenlerden isen daha faziletli olanı yerine getirmek senin için kolaydır.
Hazreti Ali (Radiyallahu anhu) buyuruyor ki;
-“Kim ki, Kur’an-i namazda ayakta iken okursa her harfı için yüz sevab vardır. Kim ki, Kur’an’ı namaz dışında abdestli olarak okursa yirmi beş sevab alır, kim ki, Kur’an’ı abdestsiz olarak okursa on sevab alır.”

3-Kur’an okumanın mikdarıdır. Onun üç derecesi vardır; en ednası ayda bir kere hatm etmektir. En alası ise üç günde bir hatm etmektir.
Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);
-“Kim ki kur’an’ı üç günden daha az bir zamanda hatm ederse O, Kur’an’ı anlamaz.” buyurmuştur. (Tirmizi.)
Kur’an okumanın mikdarı, haftada bir hatmetmektir. Her gün bir hatim yapmak ise sevablı ve iyi bir şey değildir.
Ey kardeşim, aklınla bir mantık yürütüp, hayırlı ve menfaatlı olan her şey ne kadar çok olursa o kadar yararlı ve faideli olur deme.
Çünkü senin aklın ilahi işlerin sırlarına ulaşamaz.
İlahi işlerin sırlarını ancak PEYGAMBERLİK kuvveti kavrayabilir. Sana ; yapması gereken şey peygambere uymaktır. Görmüyormusun ki, sen namaz kılmakla emrolunduğun halde bütün gün namaz kılmaktan menedildin, Sabah namazı vaktından sonra, güneş doğarken ve batarken z*******vakti (Öğle vaktının yaklaşması anı) namazı kılmamakla emrolundun.
Senin bu kıyasındeki, yanı
-“Nekadar çok namaz kılarsan o kadar çok sevab alırım” demenin fasıd ve doğru olmadığı zahirdır.
Zira senin bu sözlerin, ilaç hastaya yararlıdır, ne kadar çok kullanırsa o kadar çok fayda görür diyen gibidir. Halbuki sen bilirsin ki, ilacı çok almak bazı kere insanı öldürür.

okisareti.gif

 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,320
Tepkime puanı
117
Kur’an okumanın batını sırları ise beştir.
1- Kur’an okumağa başladığın ilk an, Allah (c.c.) ın büyüklüğünü,
anlıyarak okuduğun kelamın alametini büyüklüğünü anlamandır. Arşı, kürsü, gökleri,yeri gökler ve yer arasında bulunan melekleri, insanları, cinleri, hayvanları, bitkileri ve madenleri kalbine müşahede ederek bunların tümünün yaratıcısının Allah (c.c.)olduğunu ve bunların hepsinin Allah(c.c.) ın kudret kabzesinde bulunduğunu ve yine bunların hepsinin Allah(c.c.)ın fadlı ve rahmeti ile yaşadığını hatırlarsın.
Sen Allah (c.c.) ın kelamını okumak ve onunla Allah (c.c.)ın zatına bakmak ve Allah(c.c.) ın ilminin, hikmetinin güzelliğne muttali olmak istersin. Ve sen bilirsin ki, Kur’an’ın sahifelerinden ibret olan zahiri kısmına ancak zahirleri temiz olanlar el sürebilir. Zahirleri temiz olmayınların Kur’an’a el tuıtmaları yasaklanmıştır.

2- Eğer anlayabilirsen Kur’an-ı okurken manasını düşünerek

okumandır. Gaflet içinde okuduğun her parçasını amelinden saymayarak onu tekrarla. Çünkü: zahirde Kur’an-ı talim ve tecvid üzere okumak manasını anlamağa imkan hazırlamak içindir.
Resul-iEkrem (salllallahu aleyhi ve selem)
-“Şuursuzca yapılan ibadette, düşünmeden okunanda (Kur’an okumada) hayır yoktur.”
Hatim sayısının çokluğuna haris olmaktan sakın. Zira bir gecede manasını düşünerek okuduğun bir ayet senin için manasını düşünmeyerek okuduğun iki hatımden daha hayırlıdır.
Resulullah (Sallalllahu aleyhi ve selem) besmele-işerifi okudu ve aynı yirmi defa tekrarladı.
Said bin Cübeyr de bütün bir geceyi,
-“Ey günahkarlar bugün siz bir tarafa ayrılın.”Mealindeki ayet-i kerimeyi okumakla geçirdi…Yasin suresi Ayet: 59
Ey Okuyucu: Ümit edilir ki, senin için en layık olanı, Arif kişilerin bazısının söyledikleri şu sözdür: Zira arifin biri derki,;
-“Benim her cuma bir hatmim vardır.(Her hafta bir hatim yaparım) ve benim her ay bir hatmim vardır, benim heryıl bir hatmim vardır. Ve benim otuz seneden beri henüz bitirmediğim bir hatmim vardır.Bunlar Kur’an-i okurken düşünme derecelerine göredir. Zira vakitlerin bir kısmında uzun düşünmeye kalbin tahammülü olmaz. Bunu içindir ki uzun düşünme için özel bir hatmin olması gerekir.

3- Kur’an okuma esnasında düşünürken irfan meyvelerini kendi dallarından toplaman, ve onları kendi menbalarından iktibas etmendir.

4- Kur’an-ı anlamaya engelleyenlerden kendini kurtarmaktır ki o engeller, anlamayı men eden bir perdedir.

5- Kur’an okumanın batını sırlarından beşincisi, yalnız ayetlerin manalarının sırlarını anlamak ve nurlarını almakla kalmaman, belki onlara heva ve asarini katarak ruhun o hayatı yaşamandır.
Bu ancak okuduğun ayetin manavi havası içine girerek her anlayışa göre sende bir hal ve vecd bulunur. Allah (c.c.) ın rahmet ve mağfiretinden bahs eden ayet-i okurken sevincinden uçacak derecede ruhuna bir bir sevinçlik duyarsın.
Allah(c.c.)ın gazabından ve azabının şiddetinden bahs eden ayet-i okurken de, korkudan ölecekmişsin gibi ezilip, küçülürsün ve kendini zasyıf görürsün.
Allah (c.c.) dan, O’nun isimlerinden ve O’nun azametinden bahs eden ayet-i okuduğun zaman, Allah (c.c.) ın Allah(c.c.) ın celalını müşahade etmekten mahv olmuşcasına başını büker kendini küçük görürsün.
Kafirlerin, çocuk ve zevce gibi Allah (c.c.) hakkında müstahil olan şeyleri Allah (c.c.) a isnad ettiklerini beyan eden ayet-i okurken ise, utancından mahv olacakmışsın gibi sesini kısalttıp, ezilip büzülürsün.
Ve böylece, on sınıfın her sınıfındaki ayetleri okurken o ayetlerin ifade ettiği vecd ve havayı ruhunda hisedersin.

okisareti.gif
 

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,320
Tepkime puanı
117
Ey okuyucu :
Sen de bu üç alemden mürekkebsin. Sende her alemden bir cüz vardır. Ve yine bil ki, marifet nurları gayb aleminden kalbe gelir. Çünkü kalb gayb alemindendir. Korku, sevinç, heybet ve diğer hallerden olan marifetin eserleri ceberut aleminden iner,
Onun ineceği yer de alemlerinden başka bir alemdir ki, birincisine kalb ismini verdiğimiz gibi O’na da göğüs ismini verdik. Çünkü ceberut alemi ğayb alemi ile gözle görülen alemin arasındadır.
Göğüs kalb ile azalar arasında olduğu gibi. Ağlamak, sızlamak ürpermek ve damarların titreşimi gibi haller şahadet alemindendir. Onların ineceği yer de azalardır. Çünkü azalar şehadet alemindendir.

Bil ki, Ey okuyucu :
KURA'N-İ KERİM GÜNEŞ GİBİDİR. Marifet sırlarının ondan kalbe akışı da güneş ışınlarının yeryüzüne akışı gibidir.
Ve korku, haşyet, ve heybetin ve diğer hallerin eserleri göğse sirayet etmesi, ışınların parlamasına uyarak, güneşin haraketinin toprak içine sirayet etmesine benzer.
Çünkü Allah (c.c.) tan korkmak marifet nurunun eseridir.
Cenab-i Hak (c.c.) buyuryor ki: -“Kullarından, Allah’tan ancak alimler korkar” Fatır suresi Ayet 28
Ağlamak, terlemek, ürpermek ve titremek gibi azalarda meydana gelen hareket ve değişiklikleri Haşyetten (Allah korkusundan) meydana gelir.
Diyer haller ise, güneş ışınlarının yükselmesiyle, buharların ve dumanların hareketi gibidir. Hareket hararete, hararet ışınlara, tabiidir. Işınlar da yer ile güneşin birbirleri karşısında bulunmasına bağlıdır. Öyle ise sen de kalbinin yüzünü Kur’an güneşine çevirerek onun hizasında bulunmaya çalış, ve yer, güneşin karşısında ve hizasında bulunarak onun ziyası ile aydınlanıyorsa, sen de Kur’an’ın nurlarından aydınlan.
Eğer buna gücün yetmezse, << Tuur>> run sağ yanından ( sağ duyun canibinden ) gelen sese kulak ver. O’nun etrafında bir ateş bulursan ordan bir kor al ve onunla kandili yak.
Eğer yakıtın safî ise ona eteş dokunmasa bile ışık verir, ve fakat ateş dokunduğu zamanda ondan ziyalar yayılır, böylece ateş ile doğru yolu bulursun. O, senin hakkında ziya ve ışıklar saçan güneşin yerini tutar.


Dinde kırk esas(İmam-i ĞAZALİ)
 
Üst Alt