Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Kötülüklere seyirci kalmak!
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Turab" data-source="post: 103690" data-attributes="member: 2"><p><span style="font-size: 12px">KÖTÜLÜKLERE SEYİRCİ KALMAMAK</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">"İçlerinde kötülükler işlenen bir topluluk, bu kötülükleri bertaraf edecek güçte olduğu halde ona seyirci kalır, müdahale etmezse, Allah'ın hepsini saran umumi bir bela göndermesi yakındır."</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Emr bil-ma'rûf nehy an-il-münker (iyiliği emretme, kötülükten alıkoyma / yasaklama) konusu ile ilgili olan hadisimizi daha iyi anlamak için öncelikle vahyin ilk muhataplarına kulak verelim:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">"Kays ibnu Ebî Hâzim (radiyallahu anh) anlatıyor: Hz. Ebû Bekir (radiyallahu anh) Allah Teâlâ'ya hamd ve sena ettikten sonra şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Sizler şu ayeti okuyor ve yanlış tefsir ediyorsunuz: "Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Doğru yolda iseniz sapıtan kimse(nin sapkınlığı) size zarar veremez. (Mâide suresi, 5. ayet)" Biz, Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'in "İnsanlar zalimi görüp elinden tutmazlarsa, Allah'ın hepsine ulaşacak umumi bir ceza göndermesi yakındır" dediğini işittik. Keza ben, "İçlerinde kötülükler işlenen bir topluluk, bu kötülükleri bertaraf edecek güçte olduğu halde ona seyirci kalır, müdahale etmezse, Allah'ın hepsini saran umumi bir bela göndermesi yakındır."dediğini bizzat işittim. [Ebû Dâvud, Melâhim 17 (4338); Tirmizî, Fiten 8 (2168)]"</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Sadakat timsali Hz. Ebû Bekir'in (radiyallahu anh) yukarıdaki açıklamalarıyla hadis daha iyi anlaşılmıştır. Ancak bugün oldukça ihmal ettiğimiz sorumluluklarımızdan biri olan iyiliği emredip kötülükten alıkoyma ile ilgili bir iki hususu hatırlamakta fayda olacağı kanaatindeyiz.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem)'in bir başka hadisinden öğrendiğimize göre; "bir kötülük gördüğümüzde gücümüz yetiyorsa onu elimizle, gücümüz yetmiyorsa dilimizle, buna da imkân bulamıyorsak kalbimizle buğz etmemiz, yapılan kötülüğü onaylamayıp ona kızmamız gerekir, ki bu da Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)'in beyanına göre imanın en zayıf derecesidir. (Hadis için bkz. Müslim, İman 78; Ebû Dâvûd, Salâtu'l-İdeyn 248; Tirmizî, Fiten 11)"</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bu hadisi daha iyi anlamak için şu hususları gözden kaçırmamak fayda vardır. Kötülüğü elle düzeltmek otoritenin yani devletin işidir. Dille düzeltmek ise aslında âlimlerin işidir, lakin bir mümin kesin bildiği bir konuda hakkı savunabilir. Hakkı savunmak ve haksızlığa karşı çıkmak da güzel bir tarzda, yani kırıp dökmeden tatlı bir dille yapılmalıdır. Eğer yapılan kötülükleri dille düzeltme imkânı da bulunmuyorsa o takdirde en azından kalben yapılan bu kötülüğe katılmayıp ona kızmak gerekiyor. Buradaki ölçü de yapılan kötülüğe Allah için kızmaktır, yapan kişiye de acımak, hatta dua etmektir.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Rabbimiz hazretleri, iyilikleri yaymak ve kötülükleri engellemek hususunda bizlere doğru yolu göstersin; hadiselere seyirci kalanlardan değil, ilim ve irfan ve ihlâsla hakkı savunanlardan eylesin, âmin.</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Turab, post: 103690, member: 2"] [SIZE=3]KÖTÜLÜKLERE SEYİRCİ KALMAMAK "İçlerinde kötülükler işlenen bir topluluk, bu kötülükleri bertaraf edecek güçte olduğu halde ona seyirci kalır, müdahale etmezse, Allah'ın hepsini saran umumi bir bela göndermesi yakındır." Emr bil-ma'rûf nehy an-il-münker (iyiliği emretme, kötülükten alıkoyma / yasaklama) konusu ile ilgili olan hadisimizi daha iyi anlamak için öncelikle vahyin ilk muhataplarına kulak verelim: "Kays ibnu Ebî Hâzim (radiyallahu anh) anlatıyor: Hz. Ebû Bekir (radiyallahu anh) Allah Teâlâ'ya hamd ve sena ettikten sonra şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Sizler şu ayeti okuyor ve yanlış tefsir ediyorsunuz: "Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Doğru yolda iseniz sapıtan kimse(nin sapkınlığı) size zarar veremez. (Mâide suresi, 5. ayet)" Biz, Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'in "İnsanlar zalimi görüp elinden tutmazlarsa, Allah'ın hepsine ulaşacak umumi bir ceza göndermesi yakındır" dediğini işittik. Keza ben, "İçlerinde kötülükler işlenen bir topluluk, bu kötülükleri bertaraf edecek güçte olduğu halde ona seyirci kalır, müdahale etmezse, Allah'ın hepsini saran umumi bir bela göndermesi yakındır."dediğini bizzat işittim. [Ebû Dâvud, Melâhim 17 (4338); Tirmizî, Fiten 8 (2168)]" Sadakat timsali Hz. Ebû Bekir'in (radiyallahu anh) yukarıdaki açıklamalarıyla hadis daha iyi anlaşılmıştır. Ancak bugün oldukça ihmal ettiğimiz sorumluluklarımızdan biri olan iyiliği emredip kötülükten alıkoyma ile ilgili bir iki hususu hatırlamakta fayda olacağı kanaatindeyiz. Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem)'in bir başka hadisinden öğrendiğimize göre; "bir kötülük gördüğümüzde gücümüz yetiyorsa onu elimizle, gücümüz yetmiyorsa dilimizle, buna da imkân bulamıyorsak kalbimizle buğz etmemiz, yapılan kötülüğü onaylamayıp ona kızmamız gerekir, ki bu da Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)'in beyanına göre imanın en zayıf derecesidir. (Hadis için bkz. Müslim, İman 78; Ebû Dâvûd, Salâtu'l-İdeyn 248; Tirmizî, Fiten 11)" Bu hadisi daha iyi anlamak için şu hususları gözden kaçırmamak fayda vardır. Kötülüğü elle düzeltmek otoritenin yani devletin işidir. Dille düzeltmek ise aslında âlimlerin işidir, lakin bir mümin kesin bildiği bir konuda hakkı savunabilir. Hakkı savunmak ve haksızlığa karşı çıkmak da güzel bir tarzda, yani kırıp dökmeden tatlı bir dille yapılmalıdır. Eğer yapılan kötülükleri dille düzeltme imkânı da bulunmuyorsa o takdirde en azından kalben yapılan bu kötülüğe katılmayıp ona kızmak gerekiyor. Buradaki ölçü de yapılan kötülüğe Allah için kızmaktır, yapan kişiye de acımak, hatta dua etmektir. Rabbimiz hazretleri, iyilikleri yaymak ve kötülükleri engellemek hususunda bizlere doğru yolu göstersin; hadiselere seyirci kalanlardan değil, ilim ve irfan ve ihlâsla hakkı savunanlardan eylesin, âmin.[/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günde beş vakit kıldığımız nedir?
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Kötülüklere seyirci kalmak!
Üst
Alt