kıssadan hisseni aldın mı

Gönül sızım

Düşün taşın kıssadan al hisseni Hakkına razı ol etme isyan...
her kes ancak kabı, kapasite ,idraki , nasibi kadarını alıyor..Kıssadan, hissesi olan kendi payına düşen hissesini alır...

Hisse almakta başka bir mana ise; nasibli olmak gereklidir.buda ancak her kesin kendi kabı,kendi kapasitesi kadarını doldurabilir...
İnsan da içi su dolu bir kap gibi, sadece içindeki suyu bilir, dışındaki su konusunda kara cahildir. Ve işte o nokta onun kör noktasıdır ve o konuda da şuursuzdur!!!

insan ne kadarı nasibi olduğunu bilmediği için ;Kişinin dışarıdaki suyu da kendi kabına dahil edip genişleyebilmesi için, çalışmayı da gayretli olmayı,
Dua etmeyi de unutmamalı.......nasip;bir okyanus gibidir,oradan herkes nasibi kadarını alır…

Allah cc. sana nasıl ihsanda bulunduysa sen de öylece insanlara iyilik yap...nasiplendidiğin senden değil!!Rabbinden bir hediye o zaman sen de nasiplendidiğin ile insanlara faydalı ol!!kerametti, hikmetti nasibi kendinden sanma!!yoksa kaybedebilirsin...

BANA TESELLİĞ GELMEZ HAKK EMRETMEDİKÇE... HALK BUNU İDRAKTEN YOKSUN HAKK HÜKMETMEDİKÇE...
HÜKÜM ONDAN BEN İSE KULUYUM İSTER YAZDIRIR İSTERSE UNUTURUR VE RIZKININ YERİNİ BULDURUR VAR MI ONDAN GAYRISI...
acilangul1

Gönül sızım

insan düşündüklerini ifade ederken ,elbette sırtına sevgi ve tevazu hırkasını giymeli.
Yazılanları idrak etmeden yorum yapmiyalim!! Kendilerini ifade ederken bakış ve yorumlarıyla sadece kendilerinin doğruyu yazdığını düşünerek diyer ferdlere latiflikten uzaklaşarak gönül kırmiyalim...

Sevgi ve tevazuyla hayatı kucaklayıp,Bakışlarımıza neden veya ama kelimelerini koymadan çevremize baktığımızda kainatta her zerrenin insanlığın sevgisine muhtaç olduğunu görürüz...
Sevgi ve mana aleminden uzaklaşan toplumların birer canavara dönüşüp halkları nasıl katledildiğine semayı dünya şahiddir..
Bu gün müminlerin birbirine tutunup sevgiyle paylaşma ve kucaklama günüdür...

Bu mülkün bir sahibi var . Hayatlarımızda bir kez elimize geçecek olan vicdan aynasındaki yüzümüzün ve özümüzün resmine iyi bakalım çünkü o resimle haşrolunacaksınız. Sanmayınki yazdıklarınız levhi mahvuzunuzdan silinir .
Allaha and olsunki. Edep ile gelen izzet ile gider. Her yazılan sözün vakti geldiğinde önünüze getirilecek....
Her zerrede,her insan da Allahı görüp sevmek .

Adem olup insan olabilme çabamız olduğu gibi, müslüman olmaya çalışanlara saygılı olursak sanırım Allah katında bizler için daha hayırlı olur inşallah.Kıssadan hisseni aldın mı...

Gönül sızım

Aklın ve kalbin mânâlardan anladığı güzellik,Gözün gördüğü suretlerden anladığı güzelliklerden çok daha büyüktür.

Gönül sızım

Bak ibret al!... Yere düşen yaprağa, O da eskiden,yukarıdan bakardı toprağa...
Engin ol gönül, havalanma! Bu gün taze yaprak, Yarın olur toprak.... sonra Gönül sızım kıssadan hisseni aldın mı der...

Gönül sızım

Herkesin kendine giden yolu,kendine özgüdür..
herkes ancak kendince kendi aklı ve idrakı,ilmince kıssadan hissesini alır...

Gönül sızım

Menkıbeler, Kıssalar, Hikayeler neden önemli ..?
bana göre bu Menkıbe ,Kıssalar, Hikayelere göre değişir..
Lakin bazı menkıbeler İslam'a tezattır ve O'nun ilkeleriyle barışık değildir. Buna da dikkat etmek gereklidir. Kaş yapayım derken göz çıkarmanın bir manası yoktur!

ben Çocuklarıma, Kuran da bulunan Peygamber kıssalarini anlatirim...

Kıssalardan,hisse almak ,bana göre şirketlerden hisse almak kadar önemli..her kıssadan bir hisse aldım onun için zengin ve herkese verecek kadar hissem var...

NE söylediğin değil, NASIL söylediğin önemlidir..bazen hikaye, menkibe,kıssa anlatırım..Kızım Sana diyorum, gelinim ,üye Sen anla misali..

Düşün taşın kıssadan al ,kendi hisseni,sonra da Kur`an-ın rehberliği ile Kendine biraz da Çeki düzen Ver bir zahmet!!

hikayelerdeki, kıssalardaki mucizeler..Ya Hu sen Rabbine ne kadar geldin ki..
daha düzenli olarak günde beş vakit huzuruna bile gelmedin!! O cc. sana gelsinde mucizeler yaşatsın...
artık mucizeler ,kerametler,hikmetler yaşamıyoruz...hayatımızı sadece kendimiz için madde, maddi olarak yaşıyoruz.iş saatindeyiz namaz kalsın kaza yaparız...ölüme daha çok var..yaş erken ..az daha dursun ibadet...bak zaten önemli olan kalp temizliği...

adamın biri yada kadının biri yada evliyanın bir diye başlayan dini masallarda ki din dışı din sadece cazip geliyorsa amaa sen Allahı ve peygaberini herşeyden çok sevmezsen ...ne sen ,yaşarsın mucizeleri nede Kıssalardan, hissen olan kendi payına düşen hissesini alırsın...

Herkesin kendine giden yolu,kendine özgüdür..
herkes ancak kendince kendi ,imani,aklı ve idrakı,ilmince kıssadan hissesini alır... yani hikaye ve kıssadan hisse almak da bizim iman,ilim, ahlak, idrak seviyesi ile Bağlantılı........

ihvan

Menkıbelerin bir güzelliği de "öğüt" vermesidir. Önemli olan da burasıdır, ki bizleri iyiye sevk eder, kötülükten men eder..!

Hümeyra

Teşekkürler gönül sızım hissemi aldım inşallah Allah cc razı olsun.

ihvan

Lakin nice menkıbeler İslam'a tezattır ve O'nun ilkeleriyle barışık değildir. Buna da dikkat etmek gereklidir. Kaş yapayım derken göz çıkarmanın bir manası yoktur!

Gönül sızım

"Bir gün ölüm adamın karşısına çıktı ve dedi:
- Bugün, senin son günün.
Adam dedi:
- Ama ben hazır değilim.
Ölüm dedi:
- Bugünkü listemde, senin ismin ilk sıradadır.
Adam dedi:
- Peki o zaman… gitmeden önce,gel oturalım beraber bir kahve içelim.
Ölüm dedi:
- Tabi ki.
Adam, ölüme kahve ikram etti. Ve onun kahvesine bir kaç uyku hapı attı...
Ölüm kahveyi içti ve derin bir uykuya daldı...
Adam, ölümün listesini aldı ve ismini ilk sıradan silip listenin sonuna koydu.
Ölüm uyandıktan sonra şöyle dedi:
- Sen, bugün bana çok şefkatli davrandın. Şefkatinin karşılığında işime listenin sonundan başlayacağım."
Bazen bazı şeyler kaderinde yazılıdır. Onları değiştirmek için ne kadar çabalarsan çabala, onlar hiç bir zaman değişmezler...
Karga ve papağanın her ikisi de çirkin yaratılmıştır. Papağan itiraz eder ve güzelleşir. Ama karga Yaradan'ın rızasından memnun kalır.Bugün papağan kafeste, karga ise özgür...
Her hadisenin arkasında öyle bir hikmet vardır ki belki sen hiç bir zaman anlayamazsın.
O halde…
Hiç bir zaman Yaradan'a deme "Neden!!!?"

Gönül sızım · 2 Ağustos 2017

Limon Ağacı Hikayesi..
Zengin bir iş adamının bahçesinde, yan yana dikilen iki limon ağacı vardı. Mayıs ayı sonlarında açan limon çiçekleri, bütün bahçenin havasını bir anda değiştirir ve apartmanlara hapsedilmiş insanlara baharın geldiğini müjdelerdi. Ancak limon ağaçlarından biri, diğerinden cılız ve şekilsizdi. Bu yüzden büyük ağaç her fırsatta onu küçümser ve tepeden bakardı. Ev sahibi de küçük boylu limon ağacından ümit kesmiş görünüyordu. Ona göre ağaç, bu gidişle kuruyup ölecekti. Bu yüzden de onu fazla sulamaz ve bakımını yapmayı pek istemezdi.

Günün birinde esen sert bir poyraz, karlı dağların yamaçlarındaki bir grup çiçek tohumunu iş adamının bahçesine uçurdu. Fakat bahçenin her tarafı parsellenmiş, sadece limon ağaçlarının altında yer kalmıştı. Bir an önce filizlenmek zorunda olan tohumlar, limon ağaçlarının yanına gelerek onların altında yeşermek için izin istedi.

Büyük ağaç, iyice kasılarak:

—Böyle bir şey asla mümkün olamaz, diye atıldı. Bizler kuru kalmayı pek sevmeyiz. Eğer dibimde çoğalırsanız, suyu emip beni kurutursunuz.

Aslında büyük ağacın çekindiği başka bir şey daha vardı. Çiçekler rengarenk açtıklarında, limon ağacının sarıya çalan beyaz çiçekleri sönük kalacak ve bahçe sahibinin gözündeki değeri azalabilecekti. Oysa ki ağacın, kendinden güzel olanlara hiç mi hiç tahammülü yoktu
Küçük ağaç, uzun boylu arkadaşının tohumlara verdiği cevabı beğenmemişti. Çünkü o, kendisine hayat verenin, o hayat için gerekli olan suyu da vereceğini çok iyi biliyordu. Bu yüzden, aklına bile gelmiyordu susuzluk.

Tohumların teklifini kabul ederken:

—Sizlerle birlikte olmak, bana mutluluk verir, dedi. Böylelikle yalnızlık da çekmeyiz.

Büyük ağaç bu işten hoşlanmamıştı. Fakat küçük olanı:

—Güzel yaratılanlardan kimseye zarar gelmez, diye tekrarlıyordu. Güzellerden güzellikler doğar sadece.

Küçük limon ağacı altında filizlenen tohumlar, bir kaç hafta içinde cennet çiçekleri gibi açıp bütün bahçenin göz bebeği haline geldi. Bu arada ağaç, elinden geldiği kadar kendilerine yardımcı olmaya çalışıyor ve çiçeklerin sevdiği yarı güneşli ortamı sağlamak için, eski yapraklarını döküyordu.

Çiçekler, kısa bir süre sonra mis gibi kokular yaymaya başladı. Bahçe sahibi, o ana kadar hiç duymadığı bu kokunun nereden geldiğini araştırdığında, davetsiz misafirleri bularak hayrete düştü. Adam, ancak rüyalarında görebildiği bu çiçeklerin güzelliğini devam ettirebilmek için sabahları artık daha erken kalkıyor ve onları en kaliteli gübrelerle besleyip bol bol suluyordu. Küçük limon ağacı, köklerinin en ince ayrıntılarına kadar ulaşan bu suları çiçeklerle birlikte içiyor ve büyük bir hızla serpilip büyüyordu.

Çiçekleri sevgiyle kucaklayan ağaç, ertesi bahara kalmadan o civarın en büyük ağacı haline geldi ve birbirinden güzel kelebeklerin ziyaret yeri oldu. Daha sonra da kendi çiçeklerini açarak bahçenin güzelliğine güzellik kattı.

Şimdi küçük ve yalnız kalmış olan limon ağacı ise, komşusuna duyduğu kıskançlıkla için için kuruyordu.

CÜNEYD SUAVİ
İNSAN NE YAPARSA KENDİNE YAPAR...........

kıssadan hisseni aldın mı

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz

ihvan

Uzman Kardeşimiz

Hümeyra

Süper Kardeşimiz

ihvan

Uzman Kardeşimiz

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz