Kısa gecelerde Teheccüd kılma

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Kısa gecelerde Teheccüd kılma kolaylığı, camide cemaata erişme fırsatı

Soru: Geceler kısalınca uyku yetmiyor. Bu yüzden uzun gecelerde kolayca uykuyu bölerek kalkıp kılmaya çalıştığım teheccüd namazına kısa gecelerde kalkamadığım da oluyor. Acaba teheccüd namazını yatsıdan sonra yatarken, yahutta sabah namazından önce imsak girmeden erkence kılsam caiz olur mu? Yoksa teheccüd mutlaka bir müddet uyuduktan sonra mı kalkılıp kılınmalıdır?
Cevap: Teheccüdü tümüyle kaçırma ihtimalinin belirmesi halinde yatsı namazından sonra uykuya dalmadan kılıp yatmak bir tedbir olabilir. Zaten yatmadan önce başlayan teheccüd vakti, sabahın gireceği imsak dakikasına kadar devam eder. Bu sebeple uyursam kalkamam endişesi taşıyanlar, yatarken kılabilecekleri gibi, yatıp ta sabah namazına erken kalkınca kılarım diye düşünenler de erken kalkıp imsaktan önce de kılabilirler.
Yeter ki Efendimizin(sas) terk etmediği bu sevabı çok gece namazı ihmale maruz kalmasın, kısa gecelerde de olsa kılma alışkanlığı devam ettirilsin.
Hadislerle kılınması tavsiye edilen diğer namazların vakti de böyle geniştir, dar ve kısa değildir.
Nitekim sabah güneşin doğuşundan 45 dakika sonra giren kuşluk namazını kılma vakti de öğle namazı kerahet vaktine kadar devam eder.
Akşam namazından sonra kılınan Evvabin namazının vakti de, yatsıya kadar devam eder. Demek ki kılınması tavsiye edilen bu sevabı çok namazların vakitleri zorlaştırıcı darlıkta değil kolaylaştırıcı genişliktedir. Yeter ki kılma azim ve alışkanlığına sahip olalım. Küçük engellerden dolayı ihmale maruz bırakmayalım.
****
Soru: Camide müezzin yüksek sesle kamet getirirken imam kametin bitmesini beklemeden tekbir alıyor, bu sebeple tekbir sesi geriden tam duyulmuyor. İmam kametin bitmesini beklese de, kamet sesi kesilince gerideki cemaatin de duyacağı şekilde tekbir alsa cemaatin hepsi de tekbiri duyarak imama uysa daha isabetli olmaz mı?. Ne dersiniz bu düşüncemize?
Cevap: Kametteki (kad-kametissalatü) cümlesi, namazın başladığını ifade ediyor, imam bundan dolayı hemen tekbir alıp namaza başlıyor. Ancak imam-ı Ebu Yusuf ile diğer üç imam kamet bitince tekbirin alınmasını daha uygun buluyorlar. Buna göre, imam namaza başlama tekbirini kamet bitince alsa daha faydalısını tercih etmiş olur. Nitekim bu konuda Nimet-i İslam’daki tespitte: “Ebu Yusuf Hazretleri, kamet bitince imam namaza başlar demiştir ki, üç imamın dahi görüşleri budur” denmektedir.
***
Soru: Camiye geldiğimizde bazen kametin başladığını görüyoruz.Bu durumda biz önce sünneti mi kılsak, yoksa başlamış olan cemaata mı iştirak etsek diye tereddüt ediyoruz.?
Cevap: Kamet getirilirken sünnete durmak uygun görülmemektedir. Önce başlayan cemaata iştirak edilir, sonra baştan kılınmayan sünnet kılınabilir. Ancak sabah namazının sünneti bundan müstesnadır. Çünkü sabah namazının sünneti hem farzdan sonra kılınmaz, hem de sabahın sünneti sünnetlerin en kuvvetlisi ve sevaplısıdır. Bundan dolayı sabah namazında kamet getiriliyor olsa da selamdan önce imama erişme ihtimali varsa, önce sünnet kılınmalı, sonra farza erişme tercih edilmelidir. Ancak farza selamdan önce de olsa erişme ümidi yoksa artık sünnet terk edilerek imama uyulmalıdır. Çünkü farzı cemaatla kılma sevabı tek başına kılmaktan yirmi yedi derece fazladır, denmektedir.
***
Soru: Acele ile geldiğimiz camide namaza başlamış olan imama nerede erişirsek o rekata erişmiş sayılırız?

Cevap: Camiye gelen cemaat, imamın rukua eğildiğini görünce hemen tekbirini alıp ta eğilerek imamla birlikte bir defa olsun (sübhane Rabbiyel azim) diyecek olursa, o rekata erişmiş sayılır. Bunu diyemezde kendisi rukua eğilirken imam yukarıya doğrulursa o rekata erişmemiş kabul edilir. Rekata erişmenin son sınırı, ruku’daki tesbih duasını imamla birlikte bir defa olsun söyleyebilmiş olmasıdır
..
Ahmet şahin.
 
Üst Alt