Kendini bulmak kul olmak

sevgisiz olmaz

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
306
Tepkime puanı
10
“Eğer kullarım sana benim hakkımda sorular soracak olurlarsa (Bilsinler ki) ben çok yakınım dua edenin yakarışına her zaman karşılık veririm. Öyleyse onlarda bana karşılık versinler ve bana inansınlar ki doğru yolu bulabilsinler” (Bakara/186)

İnsanı yaratan ve ona akıl veren Allah (c.c.) Kendini bulma ve kul olma yolunda insana akıl yanında bir de nakli delillerde vermiştir. Akıl yoluyla kusursuz, muhteşem bir kainatta yaşadığını idrak eden ve bir iğne ustasız, bir köy muhtarsız, bir kitap kâtipsiz olmaz o halde şu koca kâinat nasıl başıboş sahipsiz olur diyerek gayet basit bir kıyasla bir yaratıcının varlığına iman eden bir insana Peygamberleri vasıtasıyla nakli delilleri de göndererek “Eğer kullarım sana benim hakkımda sorular soracak olurlarsa (Bilsinler ki) ben çok yakınım dua edenin yakarışına her zaman karşılık veririm” buyurarak, kendisini tanıtmak, tanışmak ve dost olmak için kendine mahsus bir lisanla ve kelamı olan Mubarek Kur’anıyla insanlara hitap etmiştir. Nitekim Halilullah ünvanına mazhar olan İbrahim (a.s.)’ın Rabbisini tanıma ve dost olma yolculuğu da bu meyandadır.

Doğaldır ki; bir insanla dost olmanın yolu, onu tanımaktan vasıflarını öğrenmekten geçer. Bir insanı tanıdığımız nispette sever ve dostluğumuzu pekiştiririz. Rabbi Rahim’de bizlere Mubarek Kur’an-ının hemen hemen her yerinde kendini tanıtmış “Yerlerin ve göklerin ve bu ikisi arasındaki her şeyin sahibinin” kendisi olduğunu bildirmiş. “Anılmaya değer birşey değilken” bize hayat, eş, evlat, sevgi ve huzur gibi nimetler vererek bizleri ne kadar çok sevdiğini, değer verdiğini ve tek tek ilgilendiğini göstermiştir. Bütün bu nimetleri veren Mun’im-i Hakim, bütün bu nimetlerin fakiri ve bu nimetleri yapmaktan aciz olan bizlere Rahmet hazinesinden bol bol ihsanda bulunarak ve eşi benzeri olmayan herşeyiyle bizler için hazırlandığı aşikar olan Dünya denilen bu nakışlı, sanatlı, mükemmel saraya bizleri misafir olarak davet edip ve en güzel şekilde ağarlayarak sevgisini, merhametini göstermiştir.

İşte; en ufak bir ikrama karşı vicdanı sükut etmemiş her insanın içinden yükselen teşekkür etme duygusu esasında insana Rabbinin külli nimetlerine karşı teşekkür, hamd ve minnettarlıkları sunmak için verilmiştir. Bu teşekkürün ve hamdin de nasıl yapılacağını Mubarek Kur’anın da ve onun bir numaralı tefsiri olan Resul-i Ekrem Aleyhisselat-ı Vesselamın hayatıyla bizlere öğretmiştir. Bir ilahi fermanında “Her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koysun ve Rabbine özgü kullukta hiç kimseyi, hiçbir şeyi (O’na) ortak koşmasın!” (Kehf/110) buyurarak bizlere Allah ile dostluğun edebini ve yöntemini göstermiştir. Mubarek Kur’an-ın bir çok ayetinde de nelerden hoşlandığını ve hangi davranışları sevdiğini bizlere birer lutuf ve ikram olarak bildirmiştir. Bunlardan bazıları;

“Öyleyse beni anın ki ben de sizi anayım, bana şükredin ve beni inkar etmeyin” (Bakara/152)

“Siz ey iman etmiş olanlar! Allah’a karşı sorumluluğunuz bilincinde olun ve (her zaman) hakkı ve doğruyu konuşun (o zaman) Allah işlerinizi değerli kılar ve günahlarınızı affeder. Ve (bilin ki) kim Allah’a ve Rasulüne itaat ederse büyük bir zafere erişmiş olur.” (Ahzap/70-71)

“Onlar ki hem bolluk hem de darlık zamanında (Allah yolunda) harcarlar, öfkelerini kontrol altında tutarlar ve insanları affederler, çünkü Allah iyilik yapanları sever” (Al-i İmran/134)

“Allah O’na güven duyanları sever” (Al-i İmran/159)

“Allah sıkıntılara göğüs gerenleri sever” (Al-i İmran/146)

“Allah yalnızca kendisine karşı sorumluluk bilincinde olanları sever” (Tevbe/4)

Mubarek Kur’an’da Rabb-i Rahim’in neleri sevdiğini ve nelerden hoşlandığını bildiren daha birçok örnek vardır. Vedud ve Veli olan Rableriyle dostluklarını pekiştirmek, O’na olan sevgilerini arttırmak isteyenler Mubarek Kur’an da zevkli bir gezintiye çıkabilirler.

Evet Allah (c.c.) ile dostluk yalnız Allah’a kul olmak, O’nun Kur’an-ın da bildirdiği iyilikleri yapmak, tavsiyelerine uymak, yasaklarından kaçınmak ve her şeyi verenin O (c.c.) olduğunu bilip yalnız O’na dua edip O’ndan istemekle olur. Kısacası Mubarek Kur’an-a sımsıkı sarılıp, Mubarek Kur’an-ı giyinip, hayata geçirmekle olur. Ne mutlu Kur’an-a sımsıkı sarılıp Allah’a hakkıyla dost olanlara.

Not: Bu çalışmamda alıntı yaptığım ayet meallerini Merhum Muhammed Esed’in İşaret Yayınlarından çıkan “Kur’an Mesajı” adlı çalışmasından aldım.


Ferdi OLUR
 
Üst Alt