Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Kalbini ve elbiseni temizle
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Turab" data-source="post: 13203" data-attributes="member: 2"><p><span style="color: black"><strong>Kalbini ve elbiseni temizle</strong></span></p><p><span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black"> <strong></strong></span></p><p><span style="color: black"><strong> <a href="https://www.facebook.com/photo.php?pid=160021&id=100000190699576" target="_blank"><img src="https://photos-b.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc3/hs232.snc3/21957_106183069398049_100000190699576_160020_1795554_n.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></strong></span></p><p><span style="color: black"> </span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><strong>Dikkat edilirse din -ilmihal- kitapları temizlik bölümüyle başlar. Biz buna taharet demişiz. Çünkü İslam'da birçok ibadete başlamak için önkoşul bedeni ve elbiseyi temizlemektir. Siz abdest almadan, elbisenizi temizlemeden namaz kılamazsınız. Kâbe'yi tavaf edemezsiniz. Bu dış dünyanın temizliği için önkoşuldur. İç âlemin temizliği içinde, önkoşul, niyettir. Yani sırf Allah rızası için ve sadece O'ndan rıza almak amacıyla içten yönelmektir. Niyetin yeri ise kalptir. Dil onun tercümanıdır. Kalpte ise takva aranır. Yani arınmak sadece O'nun sevgisini kazanmaktır.</strong></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><strong> </strong></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><strong>Hz. Peygamber (sav) bunu şöyle formüle eder:</strong></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"> </span></p><p><span style="color: black"> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><strong>“Allah güzeldir, güzeli sever. Temizdir, temizi sever. İyidir, iyiyi sever. Durudur, duruluğu sever. Öyleyse evlerinizi temizleyiniz.”</strong></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><strong>Mesajlar oldukça belirgindir. Üstünüzü temizleyin, ellerinizi, yüzünüzü, kollarınızı, ayaklarınızı, gözünüzü, ağzınızın içini temizleyin. Nasıl temizleyelim. Suyla yıkayarak yani gusül ve abdest alarak. Bizim kitaplarımızda yazılan budur. Ama mesele sadece bu mudur? Sanmıyorum. Çünkü “Ellerinizi yıkayın” buyrulurken ellerinizle temiz rızık kazanın denmiş olmuyor mu? Eller, sermaye edinmede mecazi anlam taşır. Ellerimizle ticaret yapar, ellerimizle kazanırız. El emeği deriz ya. İşte günde beş vakit namaz için dirseklerine kadar kollarınızı ellerinizle beraber yıkayın derken bu anlama işaret edilir. Suyla yıkayın ama kirli eller ile, başkasının hakkını gasp eden ellerle, başkasına zulmetmiş ellerle divana -huzura- durmayın demektedir aslında.</strong></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"> </span></p><p><span style="color: black"> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><strong>Yüzünüzü yıkayın derken de anlatılan budur. Allah'ın huzuruna varabilecek temiz bir yüzle divana durun. Ayaklarınızı yıkayın derken de anlam aynıdır aslında, harama gitmemiş, zulme koşturmamış, zalime dayanak olmamış bir sabit ayakla huzura varın.</strong></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"> </span></p><p><span style="color: black"> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><strong>Şimdi Hz. Peygamber'in (sav) şu uygulamalarına bir de bu pencereden bakalım:</strong></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"> </span></p><p><span style="color: black"> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><strong>Saçını tarardı. Güzel koku sürünürdü. Her ibadet öncesi veya her uykudan kalktıktan sonra dişini temizlerdi. Medine'nin ilk yıllarında yağlı yemeklerden sonra mutlaka namaz abdestini tazelerdi, temiz elbise giyerdi. Secde ettiği yerin temiz olmasına dikkat ederdi. Sürekli Cebrail'le (as) görüştüğünden veya insanlarla muhatap olduğundan dolayı çiğ soğan yemezdi, mescide tükürük gibi iğrendirici ve kirletici atıkları bırakmaktan şiddetle sakındırırdı. </strong></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"> </span></p><p><span style="color: black"> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><strong>Cuma günü yıkanmayı -guslü- emrederdi. Koltuk altını ve diğer bölgelerdeki kılları gidermeyi emrederdi. Tırnaklarını uzatmaz, kısa kestirirdi. Yerdeki kalıntıları, çöpleri kaldırmayı emreder, hatta bazen ibadet olduğunu söylerdi.</strong></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"> </span></p><p><span style="color: black"> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><strong>İnsanların geçişini engelleyecek şekilde yol üzerinde oturmayı yasaklardı. Akarsuya abdest dökmeyi yasaklardı. Yolculuk esnasında -yaşadığı dönemin şartlarını düşününüz- gölgeliklerde ağaç, altlarında abdest dökmeyi yasaklardı. </strong></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"> </span></p><p><span style="color: black"> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><strong>Camide yer ayırtmayı yasaklardı. Kim erken gelirse en ön safta oturma hakkına sahipti. Camide insanların övülmesini veya yerilmesini -kişilik haklarına tecavüzü- yasaklardı. Camide ticaret yapmayı yasaklardı. Camiler çalıntı-buluntu yeri değil, Allah'ı anma yeridir, buyururdu. </strong></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"> </span></p><p><span style="color: black"> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><strong>Camide şiir okunmasından hoşlanmazdı. Çünkü şiirler çoğu kez abartı, mecaz veya dolaylı mesaj taşır. O ise sadelikten, anlaşılır olmaktan ve pratiğe uygulanabilir hitabetten hoşlanırdı. Kendi huzurunda şiir okunmasından ise rahatsız olmazdı.</strong></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"> </span></p><p><span style="color: black"> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><strong>En tabii bir fiziksel ihtiyaç olan hapşırmayı bile Allah'a hamdetmek ve karşılıklı dua için vesile bilirdi. Hapşırana “Elhamdulillah de” buyururdu. Bu sözcüğü duyana ise “Yerhamukellah (Allah sana merhamet etsin, seni bağışlasın) de” buyururdu. Böylece kötü bir insan hapşırırsa bu uğursuzluk getirir, iyi bir insan hapşırırsa bu uğur getirir diyen cahili Arap geleneğini yıkıyordu. Hem de insanlar arasında dua alışverişini yayıyordu.</strong></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"> </span></p><p><span style="color: black"> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><strong>Peygamberimizin (sav) uygulamalarının sadece bir kısmından örnekler verdim. Bu örneklerin tümünde zahiri -görünür- uygulamanın dışında, içe yönelik mesajlar göze çarpar. Biz Müslümanların en çok yanıldıkları nokta da budur. İbadet yapar, emir ve yasakları iletiriz -ki bu yazımda haylice kullandım bu sözcüğü- ama bu emir ve yasakların ruhundan uzak yaşarız. Namaz kılarız ama kalp kırarız, hacca gideriz ama elimizi haramdan çekmeyiz. Abdest alırız ama kalbimizi kin ve nefretten alıkoymayız. Camiye gideriz ama gönül kâbesini yıkarız. Onun için de bir arpa boyu yol alamayız. Onun için birbirimize tahammül edemeyiz. Onun için kirlenen eli yıkayan değil, temiz olan eli kirleten olmaya çabalarız. Onun için Kuran-ı Kerim'i okuruz ama bir Hz. Ebu Bekir, bir Hz. Ömer, bir Hz. Ali olamayız.</strong></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><strong>Doç.Dr.Nihat Hatipoğlu</strong></span></span></span></span></p><p><span style="color: black"> <span style="color: #000000"><img src="https://img386.imageshack.us/img386/2599/allahu101gz4kp7.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></span></p><p><span style="color: black"> </span></p><p><span style="color: black"></span></p><p> <span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Turab, post: 13203, member: 2"] [COLOR=black][B]Kalbini ve elbiseni temizle[/B] [B] [URL="https://www.facebook.com/photo.php?pid=160021&id=100000190699576"][IMG]https://photos-b.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc3/hs232.snc3/21957_106183069398049_100000190699576_160020_1795554_n.jpg[/IMG][/URL][/B] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000][B]Dikkat edilirse din -ilmihal- kitapları temizlik bölümüyle başlar. Biz buna taharet demişiz. Çünkü İslam'da birçok ibadete başlamak için önkoşul bedeni ve elbiseyi temizlemektir. Siz abdest almadan, elbisenizi temizlemeden namaz kılamazsınız. Kâbe'yi tavaf edemezsiniz. Bu dış dünyanın temizliği için önkoşuldur. İç âlemin temizliği içinde, önkoşul, niyettir. Yani sırf Allah rızası için ve sadece O'ndan rıza almak amacıyla içten yönelmektir. Niyetin yeri ise kalptir. Dil onun tercümanıdır. Kalpte ise takva aranır. Yani arınmak sadece O'nun sevgisini kazanmaktır. [/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000][B]Hz. Peygamber (sav) bunu şöyle formüle eder:[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000][B]“Allah güzeldir, güzeli sever. Temizdir, temizi sever. İyidir, iyiyi sever. Durudur, duruluğu sever. Öyleyse evlerinizi temizleyiniz.”[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000][B]Mesajlar oldukça belirgindir. Üstünüzü temizleyin, ellerinizi, yüzünüzü, kollarınızı, ayaklarınızı, gözünüzü, ağzınızın içini temizleyin. Nasıl temizleyelim. Suyla yıkayarak yani gusül ve abdest alarak. Bizim kitaplarımızda yazılan budur. Ama mesele sadece bu mudur? Sanmıyorum. Çünkü “Ellerinizi yıkayın” buyrulurken ellerinizle temiz rızık kazanın denmiş olmuyor mu? Eller, sermaye edinmede mecazi anlam taşır. Ellerimizle ticaret yapar, ellerimizle kazanırız. El emeği deriz ya. İşte günde beş vakit namaz için dirseklerine kadar kollarınızı ellerinizle beraber yıkayın derken bu anlama işaret edilir. Suyla yıkayın ama kirli eller ile, başkasının hakkını gasp eden ellerle, başkasına zulmetmiş ellerle divana -huzura- durmayın demektedir aslında.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000][B]Yüzünüzü yıkayın derken de anlatılan budur. Allah'ın huzuruna varabilecek temiz bir yüzle divana durun. Ayaklarınızı yıkayın derken de anlam aynıdır aslında, harama gitmemiş, zulme koşturmamış, zalime dayanak olmamış bir sabit ayakla huzura varın.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000][B]Şimdi Hz. Peygamber'in (sav) şu uygulamalarına bir de bu pencereden bakalım:[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000][B]Saçını tarardı. Güzel koku sürünürdü. Her ibadet öncesi veya her uykudan kalktıktan sonra dişini temizlerdi. Medine'nin ilk yıllarında yağlı yemeklerden sonra mutlaka namaz abdestini tazelerdi, temiz elbise giyerdi. Secde ettiği yerin temiz olmasına dikkat ederdi. Sürekli Cebrail'le (as) görüştüğünden veya insanlarla muhatap olduğundan dolayı çiğ soğan yemezdi, mescide tükürük gibi iğrendirici ve kirletici atıkları bırakmaktan şiddetle sakındırırdı. [/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000][B]Cuma günü yıkanmayı -guslü- emrederdi. Koltuk altını ve diğer bölgelerdeki kılları gidermeyi emrederdi. Tırnaklarını uzatmaz, kısa kestirirdi. Yerdeki kalıntıları, çöpleri kaldırmayı emreder, hatta bazen ibadet olduğunu söylerdi.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000][B]İnsanların geçişini engelleyecek şekilde yol üzerinde oturmayı yasaklardı. Akarsuya abdest dökmeyi yasaklardı. Yolculuk esnasında -yaşadığı dönemin şartlarını düşününüz- gölgeliklerde ağaç, altlarında abdest dökmeyi yasaklardı. [/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000][B]Camide yer ayırtmayı yasaklardı. Kim erken gelirse en ön safta oturma hakkına sahipti. Camide insanların övülmesini veya yerilmesini -kişilik haklarına tecavüzü- yasaklardı. Camide ticaret yapmayı yasaklardı. Camiler çalıntı-buluntu yeri değil, Allah'ı anma yeridir, buyururdu. [/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000][B]Camide şiir okunmasından hoşlanmazdı. Çünkü şiirler çoğu kez abartı, mecaz veya dolaylı mesaj taşır. O ise sadelikten, anlaşılır olmaktan ve pratiğe uygulanabilir hitabetten hoşlanırdı. Kendi huzurunda şiir okunmasından ise rahatsız olmazdı.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000][B]En tabii bir fiziksel ihtiyaç olan hapşırmayı bile Allah'a hamdetmek ve karşılıklı dua için vesile bilirdi. Hapşırana “Elhamdulillah de” buyururdu. Bu sözcüğü duyana ise “Yerhamukellah (Allah sana merhamet etsin, seni bağışlasın) de” buyururdu. Böylece kötü bir insan hapşırırsa bu uğursuzluk getirir, iyi bir insan hapşırırsa bu uğur getirir diyen cahili Arap geleneğini yıkıyordu. Hem de insanlar arasında dua alışverişini yayıyordu.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000][B]Peygamberimizin (sav) uygulamalarının sadece bir kısmından örnekler verdim. Bu örneklerin tümünde zahiri -görünür- uygulamanın dışında, içe yönelik mesajlar göze çarpar. Biz Müslümanların en çok yanıldıkları nokta da budur. İbadet yapar, emir ve yasakları iletiriz -ki bu yazımda haylice kullandım bu sözcüğü- ama bu emir ve yasakların ruhundan uzak yaşarız. Namaz kılarız ama kalp kırarız, hacca gideriz ama elimizi haramdan çekmeyiz. Abdest alırız ama kalbimizi kin ve nefretten alıkoymayız. Camiye gideriz ama gönül kâbesini yıkarız. Onun için de bir arpa boyu yol alamayız. Onun için birbirimize tahammül edemeyiz. Onun için kirlenen eli yıkayan değil, temiz olan eli kirleten olmaya çabalarız. Onun için Kuran-ı Kerim'i okuruz ama bir Hz. Ebu Bekir, bir Hz. Ömer, bir Hz. Ali olamayız.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000][B]Doç.Dr.Nihat Hatipoğlu[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [COLOR=#000000][IMG]https://img386.imageshack.us/img386/2599/allahu101gz4kp7.gif[/IMG][/COLOR] [/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günde beş vakit kıldığımız nedir?
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Kalbini ve elbiseni temizle
Üst
Alt
