- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Kâinat: Varlık âlemi içinde görülmeyecek bir nokta kadar küçük olan insan, kâinatın bütün sırlarını ve hatta daha ötesini araştırabilecek ve anlamaya çalışacak kapasitededir. Her insan, içinde yaşadığı şu âlemin ne olduğunu ve ne vazife gördüğünü merak eder. Şu ifadeler, kâinatın ne olduğunu ve ne vazife gördüğünü bize bildirir:
Kâinat, mükemmel bir şehir, ileri bir memleket, muhteşem bir âlem, (S., s. 267)
-Ezel ve ebed sultanı olan Cenab-ı Hakk’ın hadsiz orduları için muhteşem bir kışla, (L., s. 178; Barla L., s. 271)
-Hadsiz antika ve acib ve kıymetli şeylerle süslenmiş bir saray, (Ş., s. 169)
-Büyük bir kitab, (S., s. 25; MN., s. 19)
-Bütün mahlukat taifelerinin büyük bir namazda, cemaatle, herbiri kendine mahsus bir ibadet ettiği ve hâl dili ile namaz kıldıkları büyük bir cami, muazzam bir mesciddir. (Ş. s. 613; S., s. 29)
Kâinatı meydana getiren varlıklar; Rabbanî birer mektup, Allah’a birer ayine, İlahî birer memurdurlar.(S., s. 298)
Alinti..