- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81
*Kabağın Sahibi Vardır Elbet!*
*Vaktiyle Kalenderiyye yoluna mensup bir derviş, nefesle mücahede makamının sonuna gelir. *
*Meşrebin usulünce bundan sonraki makam Kalenderilik makamıdır.
Yani her türlü süsten, gösterişten arınacak, varlıktan vazgeçecektir.
Fakat iş yamalı bir hırka giymekten ibaret değildir.
Her türlü görünür süslerden arınması gereklidir.
Saç, sakal, bıyık, kaş. ne varsa hepsinden.
Derviş, usule uygun hareket eder, soluğu berberde alır.*
*- Vur usturayı berber efendi, der.*
*Berber dervişin saçlarını kazımaya başlar.
Derviş aynada kendini takip etmektedir.*
* Başının saç kısmı tamamen kazınmıştır.
Berber tam diğer tarafa usturayı vuracakken, yağız mı yağız, bıçkın mı bıçkın bir kabadayı girer içeri.
Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış kısmına okkalı bir tokat atarak:*
*- Kalk bakalım kabak, kalk da tıraşımızı olalım, diye kükrer.
Dervişlik bu... Sövene dilsiz, vurana elsiz gerek.
Kaideyi bozmaz derviş.
Ses çıkarmaz, usulca kalkar yerinden. *
*Berber mahcup, fakat korkmuştur. Ses çıkaramaz.
Kabadayı koltuğa oturur, berber traşa başlar.
Fakat küstah kabadayı tıraş esnasında da sürekli aşağılar dervişle, alay eder:
"Kabak aşagı, kabak yukarı."
Nihayet traş biter, kabadayı dükkandan çıkar.*
*Henüz birkaç metre gitmiştir ki, gemden boşanmış bir at arabası yokuştan aşağı hızla üzerine gelir.
Kabadayı şaşkınlıkla yol ortasında kalakalır. *
*Derken, iki atın ortasına denge için yerleştirilmiş uzun sivri demir karnına daliverir.
Kabadayı oracığa yığılır, kalır. Ölmüştür.
Görenler çığlığı basar. Berber ise şaşkın, bir manzaraya, *
*bir dervişe bakar, gayri ihtiyari sorar:*
*- Biraz ağır olmadı mı derviş efendi?*
*Derviş mahzun, düşünceli cevap verir:*
*- Vallahi gücenmedim ona. Hakkımı da helal etmiştim.*
* Gel gör ki kabağın bir sahibi var. O gücenmiş olmalı!..*