İzmir Ödemiş İlçesi

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
phoca_thumb_l_havadan_odemis%20(1).jpg

Ödemiş İlçesinin Tarihi

Ödemiş ovasısındaki en eski insan kültürü günümüzden 13 bin (M.Ö. 11 bin) yıl önceden kalma Konaklı Beldesi’nin 700m. Güneydoğusundaki Soğukluk Deresi’ndeki kanyonda bulunan kaya altı sığınandaki şematik kazıma figürlerdir. Prehistorik(tarih öncesi) devrin, paleolitik (eskitaş) dönemi sonlarında yapılmış olan ve dinsel bir ayini ifade eden bu figürler, aynı zamanda Batı Anadolu’daki eneski insan kültürünü de ortaya kor. Ödemiş ovasının yerleşim tarihi geç kalkolitik(madentaş) çağından başlamaktadır. Bu çağda en eski yerleşmeleri ovadaki höyükler oluşturur. Bütün höyüklerin özellikle M.Ö. III.binde erken Tunç çağında yoğun biçimde yerleşim görüldüğü, ayrıca M.Ö. II.binde de yaygın yerleşimin var olduğu bilinmektedir. O sıralarda yöremizde doğudan gelmiş ilk Lydialılar yaşamaktaydı.

Hititler yukarı Küçükmenderes havzasına Assuwa ülkesi dediler. Assuwa adı Grekler(Yunanlılar) tarafından Asia biçiminde söylendi. Romalılar zamanında Asia adı yalnız yukarı Küçükmenderes ovası için değil, tüm Batı Andolu için söylenmiş ve zamanla büyük bir kıtanın adı olmuştur. M.Ö. XIII. Yüzyılda Hitit kralı IV. Tudhaila, Assuwa seferine çıkmış ve yöreyi imparatorluğuna bağlamıştır. Ancak Ödemiş yöresinde Hititler’in varlığından kolay kolay söz edilemez. Bu devirde yöremizde bazı yerli bağımsız Beyler ile, Hititler’e vassal prensler hüküm sürüyordu. Hitit devletine M.Ö.XII. Yüzyılda Frigler son verdiler.
Ödemiş ovası M.Ö.VIII. Yüzyılın ortalarında Lydia Heraklid sülalesi krallarının hegomanyası altındaydı. Daha sonra Lydia’daki Mermnad sülalesinin kurucusu olan kral Gyges’in yönetimine girdi. Ovanın M.Ö.648’deki Kimmer istilasından etkilenmiş olması gerekir. Adını efsanevi Lydia kralı Tmolos’dan alan Bozdağlar üzerindeki mermer yataklarından Lydialılar yontu yapımında yararlandılar.

Ödemiş ovasındaki Hypaipa(Datbey-Günlüce) kenti kök boyaları ve dokumaları ile tanınmıştı. Bozdağ’dan elde edilen safran parfümü Lydia dışına satılırdı. Ödemiş ovası Lydia halkınca yoğun biçimde iskan edildi. Bu ovada Lydialılar koyun, keçi ve atlar beslediler. Bu atlara dayalı uzun mızraklı süvarileri ile tüm eski dünyaya dehşet saçtılar.
M.Ö. 546’da doğudan gelen Persler Ödemiş ovasını ele geçirdiler. Pers Kralı Kyros, Dioshieron (Christoupolis, Pyrgion, Birgi) kentine geldi. Burada Persler için kutsal alan yaptırdı. M.Ö. 499’da Persler’e isyan eden İonlar, Ödemiş ovasından geçip, Bozdağ’ı aşıp, Sardes’e ulaştılar. Bozdağ’ı aşan ephesos - Sardes yolu İonlar’ın baskınından sonra önem kazandı. Persler, Bozdağ’da (Tmolos) dağ geçidini korumak için beyaz mermerden bir karakol yeri yaptırdılar. Pers kralı I.Artakhsatra, hypaipa’da ulusal Pers kültürünü simgeleyen ‘’Anahita’’ mabedini yaptırdı. Hypaiapa’-
da ‘’İrani Lydien’’ denilen ve kabul ettikleri yeni mezhepten dolayı bu adla tanınan bir topluluk oluştu.

Ödemiş ovası M.Ö. 334’de Makedonya Kralı İskender’in eline geçti. Bu Hellenistik krallığın Halikarnassos (Bodrum) kuşatan ordusunun bir kısmı general Parmenion yönetiminde Messogis (Aydın) dağlarını ve Ödemiş ovasını geçerek Sardes’e vardı. Hellenistik dönemde Ödemiş ovasına M.Ö. 323’de Antigonos ve daha sonra Trakya satrabı Lysimakhos, M.Ö. 281’den sonra Hellenistik Selevkos krallığı, M.Ö. 229’da Hellenistik Pergamon(Bergama) krallığı ve daha sonra Selevkoslar’dan Achaios’un egemenliğine geçti.

M.Ö. 133’de Ödemiş ovasında Roma egemenliği başladı. M.Ö.I. Yüzyılda Kilbianos denilen yukarı Küçükmenderes ovası Ephesos kentine bağlı bir bölge durumuna geldi. Pontus kralı VI.Mitridat M.Ö. 88’den, M.Ö. 85’e kadar Ödemiş ovasını Romalılar’dan aldı. M.S.17’de olan büyük depremden Ödemiş ovasındaki yerleşimlerde etkilendiler.M.S. 26’da Avgustus adına Asya’da yapılacak eyalet tapınağına sahip olmak için roma’ya kurul gönderen önbir kentin içinde Hypaipa(Günlüce)’da vardı. Buna rağmen Hypaipalılar, Persler’in Anaitis(Anahita) mabedine saygıgösterip,Romalılar’a kin beslediler. M.S.II. Yüzyılda Persli Artemis(Anaitis) kültürü çok önemli bir duruma geldi. M.S.II yüzyılın ortalarında Asya eyaletinde görülen deprem ve M.S.165’de Babilonya’dan gelen yıkıcı bir hastalık Ödemiş ovasındaki canlılar için tehlikeler yarattı. M.S.III. Yüzyılda hypaipalılar, Ephesos’daki Büyük Artemis onuruna yapılan spor oyunlarına katıldılar. Roma döneminde Ödemiş yöresinin ün salan en büyük zenginliği kozmetik ve boya sanayiinin yanında, eczacılıkta da kullanılan kaliteli zencefre madenleri idi. Sülüğen de denilen bu civa cevheri önemli dış satım ürünleri arasındaydı. Bozdağ bağcılığı Romalılar döneminde imparator emirnamesi ile korunmaya çalışıldı.

M.S. 395.’den sonra Ödemiş ovası Bizans İmparatorluğu’nun Thracessien Theme’si içinde kaldı. Hristiyanlık Ödemiş ovasına resmen girdi. Ovadaki Pyrgion(Birgi),Hypaipa(Günlüce), Nikaia (Türkönü ?) gibi kentlerde piskoposluklar kurulup, Ephosos metropolitine bağlandı. XII.yüzyılda Pyrgion(Birgi) ve Hypaipa(Günlüce) metropolitlik (başpiskopos) merkezleri oldu.

1071 Malazgirt muharebesinden sonra Türkler Ödemiş ovasına egemen oldular. Ancak 1098’de Bizans yöreyi geri aldı. Başlarında Beyleri ile Türkmen akıncıları zaman zaman Ödemiş ovasına girdilerse de, Bizans’ın direnmesi karşısında bu
akınlar hiçbir zaman kalıcı olamadı. Germiyanoğulları’nın subaşısı Aydınoğlu Mehmet Bey, 1304’de Türkmenler’den oluşan savaşçıları ile yukarı Küçükmenderes havzasına girdi. Pyrgion’daki Katalan ordusunun çekilmesinden sonra Bizans kent ve kalelerini almaya başladı. Birgi merkez olmak üzere 1308’de Aydınoğulları Beyliği’nin kurucusu oldu. 1333’de ünlü Arap gezgini İbni Battuta Birgi’ye gelmiş, Aydınoğlu Mehmet Bey’in Bozdağ’daki yaylağı, Birgi’deki sarayı, Birgi medresesini ve yapılan gösteriyi anlatmıştır.

1390’da Aydınoğulları Beyliği’ne son veren Osmanlı sultanı yıldırım Beyazıd ordusu ile Birgi’ye kadar gelmiş, Bozdağ’ı aşarak Sard’a gitmişti. 1402’de Aydınoğulları eski topraklarına yeniden sahip oldular. 1403 kışını Tire’de geçiren Timur Han’ın askerleri Ödemiş ovasında güvenlikten eser bırakmadı. 1406’dan 1426’ya kadar Ödemiş yöresi Osmanlılar ile Aydınoğlu Cüneyd Bey arasında el değiştirdi. Osmanlı Sultanı II.Murad 1426’da Ödemiş ovasına kesinkes egemen olan Tire sancak beyliğine bağladı ve 1443’de yörayi kendine yıllık ödenek olarak ayırdı.

Sultan II.Selim’in hocası Birgili Ataullah Efendi, Birgi’de bir medrese yaptırarak devrin ünlü bilgini Mehmet Efendi’yi 1563’de buraya gönderdi. İmam-ı Birgivi Mehmed Efendi 1573’de taun hastalığından ölünceye dek bu medresede dersler verdi. Osmanlı Sultanı III.Murad2ın hocası ve 70 kadar eseri olan Birgili İbrahim Efendi, Birgi’de taun hastalığının çıkması üzerine Bozdağ’a kaçtıysa da orada aynı hastalıktan ölerek Bozdağ Tekkesi’ne gömüldü. 1624’de Birgili bir timar sipahi olan Cennetkarıoğlu yukarı Küçükmenderes havzası halkından söz alarak ayaklanmış, 1625’de
Denizli sınırında tutularak Birgi’de kazığa oturtulmuştur. XVII.yüzyılda Ödemiş yöresine gelen gezgin Evliya Çelebi Birgi ehri, Bozdağ yaylası, Erbain dağı, Gölcük, Gülşen kazası(Kiraz ?), Balyambolu(Beydağ) kazası, Tasahorya,Beyköy ve Bey-
yaylağı’ndan söz ederek bu yüzyıldaki durumlarını sergiler. 1653 ve 1668’de ovada depremler oldu. 1657,1672 ve 1690’da görülen eşkiyalık hareketleri bastırıldı.1684 de Ötemiş Türkmen oymağının yerleşik duruma getirilmesi ile Ödemiş kentinin temelleri atılmış oldu.

XVIII.yüzyılda Ödemiş ovası, merkezi Aydıngüzelhisarı olan Aydın Livası’na bağlıydı.1739 ve 1850 yıllarında depremler oldu. Atçalı Kel Mehmet Efe’nin kuvvetleri Ödemiş’e egemen oldularsa da 1829’da Yetim Mehmed Ağa tarafından geri alındı.1832-1834 yılları arasında Ödemiş ve yöresi Mısır Seraskerliği’nin hükmü altında kaldı. 1854’deki Kırım Savaşı’na ovanın zeybeklerinden kayılanlar oldu. 1865’de Birgi’de taun hastalığı çıktı. 1867’de çıkarılan Vilayetler İdaresi Kanunu ile Keles(1948’de Ödemiş’ten ayrılarak ilçeoldu.), Bayrambolu(Beydağ, 1987’de Ödemiş’ten ayrıllarak ilçe oldu) ve Birgi bucak durumuna getirilerek Ödemiş kazasına bağlandı. 1877 Osmanlı-Rus Savaşı başında genel af çıkarılınca yöredeki zeybeklerin önemli kısmı yüze inerek savaşa katıldılar. XIX.yüzyılın yöredeki en tanınmış efeleri Çakıcalı Mehmed ve Kamalı Mustafa’dır. 1 Haziran 1919’da Ödemiş’in Yunanlılar tarafınadn işgali üzerine ovada efe,zeybekler ve halk yeni cepheler oluşturdular. Bozdağ’da Postlu Mestan Efe, Kaymakçı’da Gökçen Hüseyin Efe, Çaylı’da Keleş Mehmed Efe, Köseler’de Ömer Çavuş Efe, Halkapınar’da Mursallı İsmail Efe,Bademli de Kör Bayram Efe açılan cephelerde Yunanlılar’a bir yıla yakın kayıplar verdirdiler.

Zamanla Ödemiş yüzünde cepheler dağıldı. Gerilla tipi yıpratma muharebelerinin yerini düzenli ve disiplinli Türk ordusunun muharebeleri aldı. 30 Ağustos 1922’deki Büyük Zafer’den sonra Yunanlılar 3 Eylül 1922’de Ödemiş’i terk ettiler.

Ödemiş

Ödemiş, Ege Bölgesi’nde İzmir iline 113 km uzaklıkta bir ilçedir. Denizden yüksekliği 123 metredir. Küçük Menderes havzasının sulak ve bereketli toprakları üzerinde yer alır. Ödemiş adı 1451 yılında Otamış, 1684 yılında Ötemiş, 1820 yılında son değişikliklerle bugünkü adını almıştır. Ödemiş ve çevresinin tarihi çok eski uygarlıklara dayanmaktadır. Bu özellikleri belgelere dayalı olarak en iyi şekilde Ödemiş’e 9 km uzaklıkta ve Bozdağ’ın Küçük Menderes ovasına indiği güney eteklerinde yer alan Birgi kasabasında görebiliriz.

Birgi

Aydınoğulları Döneminde başkent olmuş, Aydınoğlu Hızır Bey’in beylik merkezini Selçuk’a taşımasına kadar başkent işlevini sürdürmüştür. Bu nedenle Aydınoğulları ve Osmanlı dönemi eserleri çokça görülmektedir. Bunların bazıları Aydınoğulları dönemi erlerinden Ulu Camii, Aydınoğulları Türbei, Ümmü Sultan Türbesi; Osmanlı Dönemi eserlerinden İmam-ı Birgivi Medresesi, Dervişağa Camii, Çakırağa Konağı, Karaoğlu Camii’dir.

Bozdağ

Ödemiş’in kuzeydoğusunda yer alan Bozdağlar 3157 metre ile bölgenin en yüksek dağıdır. Eteklerinde bulunan ceviz, kestane, çam, sedir ağaçlarıyla çevrili yeşil bir cennettir. Antik adı Tmolos olan dağ birçok efsaneye de kaynaklık etmiştir. Bozdağ yazlık turistik tesislerinin yanı sıra kışın da kayak merkezleriyle turizme hizmet vermektedir.

Gölcük Yaylası

Ödemiş’in kuzeydoğusunda 1050 metre yükseklikte bir yayladır. İsmini üstündeki gölden almaktadır. Gölün ilkçağlardaki adı Torrhebia’dır. Bu adın Tmolos ve Lydia tanrısı Tu ile bağlantılı olduğu tahmin edilmektedir. Gölcük yaylasına giden yolun güney ucu Sart harabelerinin yanından Ankara-İzmir karayoluna bağlanır. Çam ormanlarının ortasındaki gölün çevresi 6 km’dir. Bölge piknik, dinlenme ve spor kulüpleri, kamp merkezi konumundadır.

Hypaipa ( Günlüce Köyü )

Ödemiş ilçesinin 5 km kadar kuzeyindeki Hypaipa antik kenti üzerinde bugün günlüce köyü yer almaktadır. Lydia Uygarlığı’nın Kaystros ovasındaki önemli kentlerinden biridir. Lydialılar, Persler ve Romalılar tarafından dinsel kültür merkezi olarak kullanılmıştır. Bizans döneminde psikoposluk kurulduğu da bilinmektedir. Antik dönemde kök boyaları, dokumacılık ve safran adlı bir parfüm üretilmiştir. Kent Ephesos ve Sardeis yolu üzerinde bulunması nedeniyle M.S 16. ve 17. yy’lara kadar varlığını sürdürmüştür. Bu tarihten sonra Otamış Oymağı olarak bilinen göçebeler bugünkü Ödemiş’e yerleşmişlerdir.

Nüfus Durumu

İlçe nüfusunun yaklaşık % 60 ı köylerde yaşamakta olup, bu nüfusun tamamı hayvancılık ve çiftçilikle uğraşmaktadır. İlçe Merkezinde oturan % 40 lık kısmının ise yaklaşık % 25 i yine çiftçilikle uğraşmaktadır ki; nüfusun toplam % 70 i çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. Yaklaşık 20.000 kişi ilköğretim ve orta öğretim öğrencisi olup, nüfusun yaklaşık % 15 i öğrencidir.

Köyler

İlçemize bağlı 74 adet köyden 74 tanesinin yolu asfalt olup, ulaşımı her mevsim açık bulunmaktadır. Ancak kış aylarında ulaşım bazı köylerimizde yağışlar nedeniyle aksamalar olmaktadır.

İlçemize bağlı 74 köyün tamamında içme suyu bulunmaktadır.74 köyümüzün 54’ünde kanalizasyon mevcut olup, 20’ sinde yoktur. İlçemize bağlı bütün köylerde telefon konuşması yapılmaktadır. 66 köyümüzde köy konağı mevcuttur. 8 köyde köy konağı yoktur. Bu köyler için köy konağı yapım çalışmaları devam etmektedir. Bütün köylerimizin camisi vardır. İlk kurşun ve Hamam köylerinde devletimizin imkânları ile birer arıtma tesisi yapılmış ve hizmete açılmıştır. İlk kurşun anıtı yeniden düzenlenmiştir.

Köylere Hizmet Götürme Birliği ve Çevre Kültür ve Turizm Birliği tarafından köylere çeşitli yardımlar yapılmaktadır.

2009 yılında ilçemizde 74 köyümüzün sorunları mahallinde ve köy muhtarlıkları ile yapılan çeşitli toplantılarda tespit edilerek ilgili makamlara bildirilmiştir. Bu sorunların takibi yapılmaktadır. Yetersiz içme suyu olan köylerimizin su problemleri çözümlenmesi için çalışmalar devam etmektedir.
 
Üst Alt