- Katılım
- 23 Nisan 2011
- Mesajlar
- 3,344
- Tepkime puanı
- 25
Pislikten uzak olma, temizlenme, idrardan sonra gelen sızıntıyı giderme. İstibra, hareket etmek, yürümek veya öksürmek gibi çeşitli yollarla yapılabilir. Sızıntının kesildiğine kanaat getirinceye kadar istibrâya devam edilmelidir. Bundan önce abdest almaya başlamak caiz değildir. Çünkü abdest aldıktan sonra sidik sızarsa abdesti bozar. istibrâ özellikle erkeklerin dikkat etmesi gereken bir temizlik şeklidir. Kadınlar buna ihtiyaç duymayabilir. Onların idrardan sonra biraz beklemeleri yeterlidir. Bundan sonra temizlenerek abdest alabilirler.
İstibrânın ne kadar ve ne şekilde yapılacağı her insanın yaratılışına göre farklılık gösterir. İstincadan kalkmadan önce hapşırmak süretiyle istibrâ yapılabilir. Çıktıktan sonra biraz yürümek ve abdest almadan beklemek süretiyle sidik damlamasından emin olununcaya kadar devam edilir.
Küçük abdestten sonra temizlenmenin adabı, hadislerde şöyle belirlenmiştir: İbn Abbas (r.a) dedi ki: "Resul'u Ekrem (s.a.s) iki kabrin yanından geçiyordu: "Bakın dikkat ediniz, bunlar azap görüyorlar. Azap görmelerinin sebebi de büyük bir şey değildir. Bu sidikten sakınmazdı, su da koğuculuk yapardı" buyurdu. Sonra yaş bir hurma dalı isteyerek ikiye ayırdı, bir parçasını kabirlerinin birinin üzerine, diğerini de öbürünün üzerine dikti ve "Bu dallar kurumadıkça onlardan azabın hafifletileceğini umarım " buyurdu (Buhârî, Vudû, 57; Müslim, Tahârê, 34; Tirmizi, Tahâre, 53; Nesâî, tahâre, 5; İbn Mâce, Tahâre, 26).
Hz. Âîşe'den rivayet edildiğine göre, o şöyle demiştir: "Resulullah (s.a.s) küçük abdest bozdu. Arkasında su kabı ile ayakta bekleyen Hz. Ömer suyu uzatınca; Bu nedir ya Ömer? buyurdu. Temizleneceğiniz sudur, deyince, Nebî (s.a.s) ona cevaben söyle buyurdu:"Ben her küçük abdest bozduğumda su ile temizlenmekle emrolunmadım. Eğer böyle yapsaydım, ümmetime her küçük abdest bozmadan sonra su ile temizlenmek sünnet olurdü" (Ebû Dâvud, Tahâre, 22; İbn Mâce, Tahâre, 20; Ahmed b. Hanbel, VI, 95).
Temizliğin sol elle yapılması gerektiği hadiste şöyle ifade edilmiştir: "Sakın sizden biriniz küçük abdestini bozarken erkeklik uzvuna sağ eliyle dokunmasın. Tuvalete gittiğinde sağ eliyle silinmesin. Su içtiğinde de bir nefeste içmesin" (Ebû Dâvud, Tahâre, 18; Buhârî, Vudû', 18, Eşribe, 25; Müslim, Tahâre, 63; Nesâi, Tahâre, 41).
Hz. Peygamber, adet olarak, sağ elini yeme, içme işlerinde, sol elini ise temizlik islerinde kullanırdı. Müminlerin de bu noktaya dikkat etmesi gerekir. Eğer temizlik isinde sağ el kullanılırsa, bu elin iyi temizlenememesi halinde, yemek sırasında kişinin hastalık mikrobu alma ihtimali artar. Diğer yandan, sağ elle yapılacak temizlenmede, daha sonra bunu hatırlama tiksinti meydana getirebilir. Çoğunluk İslam hukukçularına göre temizlenme sırasında avret yerlerine sağ elle dokunmak tenzihen mekruhtur.
İstibrâ terimi evlilik hukukunda farklı bir anlamda kullanılır. Bir cariyeyi alan kimse, onun hamile olup olmadığını anlamak için, kendisiyle cinsel ilişkide bulunmadan önce, bir hayız görünceye kadar beklemesi gerekir ki, buna "istibrâ" denir. Kız kaçırmada, zorla veya istekle ırza geçmelerde, fuhşu alışkanlık hâline getiren bir kadın, bu alışkanlığını bırakarak evlenmek istediğinde, bir hayız suresince, hayız görmeyen cinstense bir ay süreyle istibrâ yaptırılır. Ancak bu kadınla, kaçıran veya zorla Irzına geçen erkek evlenecekse istibraya gerek kalmaz. Kadının hamile olması evlenme engeli değildir. Ancak böyle bir kadın hamile bırakan erkekten başkası ile evlenecekse, zifaf doğuma kadar geciktirilir.
Şâmil İA
İstibrânın ne kadar ve ne şekilde yapılacağı her insanın yaratılışına göre farklılık gösterir. İstincadan kalkmadan önce hapşırmak süretiyle istibrâ yapılabilir. Çıktıktan sonra biraz yürümek ve abdest almadan beklemek süretiyle sidik damlamasından emin olununcaya kadar devam edilir.
Küçük abdestten sonra temizlenmenin adabı, hadislerde şöyle belirlenmiştir: İbn Abbas (r.a) dedi ki: "Resul'u Ekrem (s.a.s) iki kabrin yanından geçiyordu: "Bakın dikkat ediniz, bunlar azap görüyorlar. Azap görmelerinin sebebi de büyük bir şey değildir. Bu sidikten sakınmazdı, su da koğuculuk yapardı" buyurdu. Sonra yaş bir hurma dalı isteyerek ikiye ayırdı, bir parçasını kabirlerinin birinin üzerine, diğerini de öbürünün üzerine dikti ve "Bu dallar kurumadıkça onlardan azabın hafifletileceğini umarım " buyurdu (Buhârî, Vudû, 57; Müslim, Tahârê, 34; Tirmizi, Tahâre, 53; Nesâî, tahâre, 5; İbn Mâce, Tahâre, 26).
Hz. Âîşe'den rivayet edildiğine göre, o şöyle demiştir: "Resulullah (s.a.s) küçük abdest bozdu. Arkasında su kabı ile ayakta bekleyen Hz. Ömer suyu uzatınca; Bu nedir ya Ömer? buyurdu. Temizleneceğiniz sudur, deyince, Nebî (s.a.s) ona cevaben söyle buyurdu:"Ben her küçük abdest bozduğumda su ile temizlenmekle emrolunmadım. Eğer böyle yapsaydım, ümmetime her küçük abdest bozmadan sonra su ile temizlenmek sünnet olurdü" (Ebû Dâvud, Tahâre, 22; İbn Mâce, Tahâre, 20; Ahmed b. Hanbel, VI, 95).
Temizliğin sol elle yapılması gerektiği hadiste şöyle ifade edilmiştir: "Sakın sizden biriniz küçük abdestini bozarken erkeklik uzvuna sağ eliyle dokunmasın. Tuvalete gittiğinde sağ eliyle silinmesin. Su içtiğinde de bir nefeste içmesin" (Ebû Dâvud, Tahâre, 18; Buhârî, Vudû', 18, Eşribe, 25; Müslim, Tahâre, 63; Nesâi, Tahâre, 41).
Hz. Peygamber, adet olarak, sağ elini yeme, içme işlerinde, sol elini ise temizlik islerinde kullanırdı. Müminlerin de bu noktaya dikkat etmesi gerekir. Eğer temizlik isinde sağ el kullanılırsa, bu elin iyi temizlenememesi halinde, yemek sırasında kişinin hastalık mikrobu alma ihtimali artar. Diğer yandan, sağ elle yapılacak temizlenmede, daha sonra bunu hatırlama tiksinti meydana getirebilir. Çoğunluk İslam hukukçularına göre temizlenme sırasında avret yerlerine sağ elle dokunmak tenzihen mekruhtur.
İstibrâ terimi evlilik hukukunda farklı bir anlamda kullanılır. Bir cariyeyi alan kimse, onun hamile olup olmadığını anlamak için, kendisiyle cinsel ilişkide bulunmadan önce, bir hayız görünceye kadar beklemesi gerekir ki, buna "istibrâ" denir. Kız kaçırmada, zorla veya istekle ırza geçmelerde, fuhşu alışkanlık hâline getiren bir kadın, bu alışkanlığını bırakarak evlenmek istediğinde, bir hayız suresince, hayız görmeyen cinstense bir ay süreyle istibrâ yaptırılır. Ancak bu kadınla, kaçıran veya zorla Irzına geçen erkek evlenecekse istibraya gerek kalmaz. Kadının hamile olması evlenme engeli değildir. Ancak böyle bir kadın hamile bırakan erkekten başkası ile evlenecekse, zifaf doğuma kadar geciktirilir.
Şâmil İA