- Katılım
- 18 Haziran 2011
- Mesajlar
- 420
- Tepkime puanı
- 5
- Yaş
- 39
İslam'da tevekkülün sınırları nelerdir?,İslam'da tevekkülün sınırları? ,İslamda tevekkül
Tevekkül kelimesi, vekil tutmak demektir. Vekil tutacak kişi kendinden daha kuvvetli, daha şefkatli, ilim irfanda daha üstün bir zata itimat edip onu vekil tutmak ister.
Tevekkül hiçbir zaman çalışmayı, sebeplere teşebbüs etmeyi men etmez. Cenab-ı Hakk Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur:
“Doğrusu, insan için kendi çalışmasından (gayretinin neticesinden) başka bir şey yoktur.” (Necm, 53/39) .
Bir adam Peygamberimize (a.s.m.) gelerek,
“Ben devemi salı vererek mi tevekkül edeyim, yoksa bağlayarak mı?” demiştir. Efendimiz ise,
“Deveni bağla sonra tevekkül et.” (Tirmizi, Kıyamet, 60) buyurmuş, böylece tevekkülün ölçüsünü en güzel şekilde ortaya koymuştur.
Tevekkül kelimesi, vekil tutmak demektir. Vekil tutacak kişi kendinden daha kuvvetli, daha şefkatli, ilim irfanda daha üstün bir zata itimat edip onu vekil tutmak ister.
Tevekkül hiçbir zaman çalışmayı, sebeplere teşebbüs etmeyi men etmez. Cenab-ı Hakk Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur:
“Doğrusu, insan için kendi çalışmasından (gayretinin neticesinden) başka bir şey yoktur.” (Necm, 53/39) .
Bir adam Peygamberimize (a.s.m.) gelerek,
“Ben devemi salı vererek mi tevekkül edeyim, yoksa bağlayarak mı?” demiştir. Efendimiz ise,
“Deveni bağla sonra tevekkül et.” (Tirmizi, Kıyamet, 60) buyurmuş, böylece tevekkülün ölçüsünü en güzel şekilde ortaya koymuştur.