Islamda Tevbe Ve Istiğfar

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
İslamda Tevbe Ve İstiğfar
Tevbe; kulun günahını ve hatasını terk edip, dua ve niyaz ile Rab’binden bağışlanma dileyip O’na dönmesi, Cenab_ı Hak’kın da kuluna af ve mağfiretle mukabelede bulunmasıdır Günahlar, Rab’bimizle aramızdaki sevgi bağını zayıflatır; O’nun ihsanına ve rahmetine perde olur Manevi kişiliğimizi zedeler, gönül dünyamızı karartır. Bu bakımdan tevbe, Allah ile sevgi bağlarımızı yeniden tesis eder, günah ile zedelenen gönül dünyamızı onarır.

Yüce Allah’ın kuluna tevbe etme fırsatı bahşetmesi O’nun sonsuz rahmetinin bir ifadesidir Çünkü kullarının işledikleri günahlar yüzünden onları hemen cezalandırmamakta, bağışlanma dilemeleri için mühlet vermekte ve rahmet kapısını günün her anında açık tutmaktadır Yüce Allah’ın bir ismi de “Tevvab”(çok bağışlayan) dır Cenab- Hak, tevbe kapısını daima açık tutar Kulların bağışlanmak için her yönelişlerinde onlara rahmet ve mağfiretiyle karşılık verir, onların günahlarından dolayı samimi tevbe etmelerinden hoşnut olur Yüce kitabımız bir çok ayetinde bizleri tövbeye davet etmekte ve tevbe edenleri bağışlayıp cennetine koyacağını Cenab-ı Hak Tahrim suresi 8ayette şöyle açıklamaktadır: “Ey iman edenler! Allah’a içtenlikle tövbe edin Belki Rabbiniz sizin günahlarınızı örter ve peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde, Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar Onların nurları önlerinden ve sağlarından aydınlatır, gider “Ey Rabbimiz! Nurumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü senin her şeye hakkıyla gücün yeter” derler”[1]

Sevgili Peygamberimiz de günahkarların en iyisinin tevbekarlar olduğunu,[2] ifade etmiş ve Yüce Allah’ın kulunu bağışlamak için daima rahmet ve mağfiret kapılarını açtığını bir hadis-i şerifinde şöyle ifade etmiştir: “Aziz ve Celil olan Allah, gündüz günah işleyenlerin tevbesini kabul etmek için gece, gece günah işleyenlerin tevbesini kabul etmek için de gündüz kulun tevbe etmesini bekler, bu durum kıyamete kadar devam eder[3] Ayrıca Sevgili peygamberimiz kendisinin de Yüce Allah’a günde en az yüz kere tevbe ve istiğfarda bulunduğunu ve bizlerin de tevbe etmemiz gerektiğini şöyle vurgulamıştır: “Ey insanlar! Allah'a tevbe ve istiğfar ediniz, ben günde yüz kere tevbe ediyorum”[4]

Tevbe etmenin bir takım şartları bulunmaktadır: Bunlar günahın bir an evvel bırakılması, işlenen günaha pişmanlık duyulması, bir daha günah işlenmeyeceğine kesin olarak karar verilmesi ve işlenen günah eğer kul hakkı ile ilgili ise mutlaka hak sahibi ile helalleşilmesidir Zira Yüce Allah, kul haklarına çok önem vermektedir Bu hususta Sevgili Peygamberimiz: “Kimin yanında, kardeşinin yenmiş bir hakkı var ise hakkı yiyenin iyiliklerinden alınıp kardeşine verileceği gün gelmezden evvel daha şimdiden helallik dilesin”[5] buyurmuşturTevbe etmede acele edilmelidir Çünkü ölümün ne zaman geleceği bilinmemektedir Ayrıca ölüm anında yapılan tevbeler makbul değildir. [6]

Fırsatı kaçırmadan günahları terk ederek samimiyetle tevbe edelim Salih amellere, iyi, güzel ve hayırlı işlere devam edelimUlaştığımız mübarek gün ve geceleri fırsat bilelim Zira Yüce Allah içten yapılan tevbeleri kabul eder,bundan hoşnut olur ve günahları sevaba dönüştürür Nitekim Cenab-ı Hak şöyle buyurmaktadır: “ Ancak tövbe edip de inanan ve salih amel işleyenler başka Allah işte onların günahlarını sevaplara çevirir Allah çok bağışlayandır, engin merhamet sahibidir”[7]
_________________
[1] Tahrim, 66/8
[2] Tirmizi, Kıyamet, 50, HNo:2501
[3] Müslim, Tevbe, 32, HNo:2760
[4] Buhari, 11/85; Müslim, HNo:2702
[5] Buhari, Mezalim, 10; Ahmet,bHanbel, Müsned; II, 506
[6] Nisa,4/18
 
Üst Alt