- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

“Dünya hayatı ancak bir oyundan, eğlenceden, gelip geçici bir süsten, aranızda bir övünmeden ibarettir.” (Hadid Sûresi: 20)
Faninin baki icin yaradildigi ve her sey ile, en cok da birbirimiz ile imtihan edildigimiz bir mekan ...
Ne kadar da çok sınanırız bu alemde.
Hayatta kaç kere düşer-kalkar duygularımız, yer değiştirir düşüncelerimiz.
Ruhumuz 4 mevsiminleri de yasar ve etrafimiza yasatiriz....
Önce var edilip sonra da başı boş bırakılmış asla olamayiz..
bu kainatta Yuce Rabbim hic bir seyi ama hic bir seyi sebepsiz, hizmetsiz ve ozel bir hizmet icin yaradirken nasil olur da insani başı boş bırakılmasi icin yaratmis olabilir?
insan, Varlığa hayat veren, geçmiş ve geleceğe, zamana, mekana, eşyaya hükmü geçen Kudret-i Ezeli'nin gözetimi altındadır..
O`nun sonsuz ilim, irade, hikmet ve kudret aleminin dışında kalan hiçbir şey yoktur....
Bu geniş alemde her sey ic ice ve bir sekilde,farkli bag ve boyut ile birbirine baglidir...insanın insanla, insanın tabiatla, insanın Allah ile baglari vardir....
Her biri özel ve kendi derinliğinde gelişir ve olgunlasir..
Karsimiza cikan ,kapimiza gelen ,hayatimizdan gecen farkli münasebetler ile tanisdigimiz insanlardan hep bir seyler ya ogrenir yada ogretir ve birbirimiz ile bir imtihan olundugumuz bilincindeyiz hamd olsun....
İnsan ki, karmaşık ve derin bir varlık, zor anlaşılır.
insanoglu tabiatin en gizemli madeni sanki...
Onu mutlak anlamda ancak yaratan bilir...
Bir nazarla, bir kelamla anlaşılma basitliğinde değiliz hiç birimiz....
Hep insan olarak anlasilmamaktan yakinir dururuz..
bazen biz kendimizi bile anliyamaz ,taniyamaz iken baskalarinin bizi anlamasini, kesf etmesini beklemek biraz abardili ve fazla beklenti gibi olmuyor mu?
varlığın içinde ki yokluk gibiyim
kendimi bugün anlayamıyorum
içimde ki sızı büyüyor
derdim dert değil , dertsizlik
dertsizliğin içinde ki çaresizlik !
insan ilk once kendi kendini bilmeli, tanimali,zayif ve guclu yonlerini kesf etmesi lazım. "Nefsini bilen, Rabbini bilir" beyanından hareketle, insan, nerede, hangi durum karsisinda nasil tepki ve hareket edebilecegini kestirebilir..
Hayattan ne istediğini bilmeli, bir amaci ve gayesi olmali.. rotasiz hic bir gemi hic bir menzile varamiyacagini bilmeli...
Kendini bilmekle başlar her şey, sen kendini bilirsen, yeterliliklerini bilirsen, yeteneklerini bilirsen, istediklerini bilirsen, Your insparation is your destination olur..diye bir soz var burda..
Yani hayatta yapmak istediklerini bilirsen o yonde de menzilin olur...
bir cok insan hayatinda bir donum noktasi olur bir sekilde Rabbim o ilham ve sebepleri yaratir..o donus noktalarini Allah`in razi olacagi sekilde degerlendirebilirsek..Hak davanin yolcusu olursan o davanin yolu ve menziline ulasirsin demek istiyorlar..
bazi insanlar;Ben tükendim deyince kizim hep sorardi Anne insan nasil tükenebilir ki? ; maddi anlamda Psikolojik olarak; hayata ve geleceğe dair umutlarını kaybetmiştir. Yoksa kendisinin fiziki varlığı, bedeni yaşamaya devam eder. İfade olarak”Umudumu kaybettim, tükendim.”der. Burada insan tükenmek fiilini kaybetme fiili yerine kullanır. Kaybettikleri vardır aslında! Adı üzerinde kaybetmiştir. Bulması da mümkündür. Bulmak için araması yani bir çaba harcaması gerekir. Bazen, kendi kendimize ”umutlarımı yitirmiştim, Hiç umudum kalmamıştı.” deriz oysa..
Ümit, Rabbimizin bizlere en büyük bir nimetidir. ... Umut ışıkları hiçbir zaman tümüyle sönmez..
çünkü her halimizi gören ve bilen BİRİ ...
Ümitli olmak bir emirdir ve ümidini kaybetmemekse bir duadır!
Ümidiniz hiiiç eksilmesin…
Her daim ümit-le kalasınız...