Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Serbest kürsü
İki Uçlu Gönül
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="hacı anne" data-source="post: 2816" data-attributes="member: 4"><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>İki Uçlu Gönül </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>Kim, her dem mutlu olmak ister ki? Her dem kahkaha, her dem pür neşe, hangi </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>kalbe fazla gelmez. Hangi kalbi kasvete boğup ağır gelmez hüzünsüz neşe, şen </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>kahkaha.Her dem gündüz, hem ruhumuza hem bedenimize ağır gelir.. Vakti </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>gelir, göz kapaklarımız ağır ağır kapanır; ruhumuz karanlığın sükûnetine </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>teslim olup başka âlemlere misafireten gitmek ister; yorgun bedenimiz </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>gecenin kollarında dinginliğe erer.. Kim geceye manasızdır diyebilir? Kim </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>uykunun tadını inkâr edebilir? Kimin kalbi aşkla kavrulurken bir damla suya </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>hayır der? O su ki vuslattır. Yatışmayan ya da sönmeyen bir aşka hangi bünye </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>her daim dayanabilir? Öte yandan, her dem gece de, bir kefesinde ruh bir </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>kefesinde beden olan bu teraziye ağır gelir. Her dem keder de kalbi tarumar </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>eder. Sürekli konuşanlar kadar sürekli susanlar da bize sıkıcı gelir. </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>Kalbimiz de dilimiz de bir susar, bir konuşur. Bazen çok konuşur, bazen az. </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>Bazen kısa aralıklarla susar. Bazen de o suskunluk uzar.. Bir dem gelir </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>kalbimiz kilitlenir. Dilimiz lal olur. Tüm sözler toprağın altında gömülü </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>gibidir. Bir dem olur, dudakların asma kilidi kendiliğinden çözülür, dilden </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>inci taneleri dökülür. Her bir söz bir kalbin teselligâhına dönüşür. Bir dem </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>gelir kara bulutlar kaplar gönlümüzün semasını. Şimşekler çakar. Göğü gürler </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>kalbimizin. Sonra bulutlardan sağanak halinde sevinç yağar. Yeknesak bir </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>hayat, ruhumuza göre değildir; gönlümüz iki uçludur, hayatımız da. Doğumla </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>ölüm. Vuslatla ayrılık. Boşlukla huzur. Gitmekle gelmek. Sıcakla soğuk. </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>Açlıkla tokluk.. Bollukla kıtlık. </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>Ya da; Kalple nefis. Şeytanla melek. Musa'yla Firavun. Gönlümüzün </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>tahterevallisi uçlar arasında salınır durur. Arada ortalarda bir yerlerde de </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>durur elbette tahterevalli. Biz kâinatın en acayip varlığız. Biz bir </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>mucizeyiz. İki uçlu bir mucize. Gönlü iki uçlu başka hangi varlık vardır </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>bizden gayrı? Akıl ve fikir meydanımız o kadar geniştir ki, ihata etmekte </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>zorlanırız. Ve bazen de o kadar dardır ki, bir noktada hapsoluruz. Bir </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>katrede yüzeriz. Bir zerrenin içine dalıp gideriz. Sonra bir dem gelir; </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>âlemi bir karpuz gibi elimize alırız. Kâinat misafirliğe gelir akıl odamıza. </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>Bir sabah bir kahvaltıya davetliydim. Laf lafı açarken, "hep mutluluğun her </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>dem mutluluğun" hem bir efsane olduğunu hem de; belirtilerinden birinin </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>"sürekli neşe içinde olma" olan iki uçlu duygulanım bozukluğunun mani </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>safhasından bahis açmıştım ki, sevgili Emine Eroğlu "Miskin Yunus"un "Hak </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>bir gönül verdi bana" şiirini okudu masadakilere: </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>"Hak bir gönül verdi bana, ha demeden hayran olur/ Bir dem gelir şâdân olur, </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>bir dem gelir giryan olur/ Bir dem sanırsın kış gibi, Zemahşer-î olmuş gibi/ </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>Bir dem bişâretten doğar, hoş bağ ile bostan olur..." Şiir bittiğinde </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>hepimizin, bilhassa uğraşısı insan olan biz psikiyatristlerin hikmet </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>ehlinden öğrenecek çok şeyi olduğuna bir kere daha kanaat getirdim. Yıllarca </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>kulağımızda yankılanan bu şiir insan gönlünün mühim bir özetini nasıl da </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>güzel sunuyordu. </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em></em></span></span></span><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em>*Mustafa Ulusoy </em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo"><em></em></span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="hacı anne, post: 2816, member: 4"] [FONT=Georgia][SIZE=5][COLOR=indigo][I]İki Uçlu Gönül [/I][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Georgia][SIZE=5][COLOR=indigo][I]Kim, her dem mutlu olmak ister ki? Her dem kahkaha, her dem pür neşe, hangi kalbe fazla gelmez. Hangi kalbi kasvete boğup ağır gelmez hüzünsüz neşe, şen kahkaha.Her dem gündüz, hem ruhumuza hem bedenimize ağır gelir.. Vakti gelir, göz kapaklarımız ağır ağır kapanır; ruhumuz karanlığın sükûnetine teslim olup başka âlemlere misafireten gitmek ister; yorgun bedenimiz gecenin kollarında dinginliğe erer.. Kim geceye manasızdır diyebilir? Kim uykunun tadını inkâr edebilir? Kimin kalbi aşkla kavrulurken bir damla suya hayır der? O su ki vuslattır. Yatışmayan ya da sönmeyen bir aşka hangi bünye her daim dayanabilir? Öte yandan, her dem gece de, bir kefesinde ruh bir kefesinde beden olan bu teraziye ağır gelir. Her dem keder de kalbi tarumar eder. Sürekli konuşanlar kadar sürekli susanlar da bize sıkıcı gelir. Kalbimiz de dilimiz de bir susar, bir konuşur. Bazen çok konuşur, bazen az. Bazen kısa aralıklarla susar. Bazen de o suskunluk uzar.. Bir dem gelir kalbimiz kilitlenir. Dilimiz lal olur. Tüm sözler toprağın altında gömülü gibidir. Bir dem olur, dudakların asma kilidi kendiliğinden çözülür, dilden inci taneleri dökülür. Her bir söz bir kalbin teselligâhına dönüşür. Bir dem gelir kara bulutlar kaplar gönlümüzün semasını. Şimşekler çakar. Göğü gürler kalbimizin. Sonra bulutlardan sağanak halinde sevinç yağar. Yeknesak bir hayat, ruhumuza göre değildir; gönlümüz iki uçludur, hayatımız da. Doğumla ölüm. Vuslatla ayrılık. Boşlukla huzur. Gitmekle gelmek. Sıcakla soğuk. Açlıkla tokluk.. Bollukla kıtlık. [/I][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Georgia][SIZE=5][COLOR=indigo][I]Ya da; Kalple nefis. Şeytanla melek. Musa'yla Firavun. Gönlümüzün tahterevallisi uçlar arasında salınır durur. Arada ortalarda bir yerlerde de durur elbette tahterevalli. Biz kâinatın en acayip varlığız. Biz bir mucizeyiz. İki uçlu bir mucize. Gönlü iki uçlu başka hangi varlık vardır bizden gayrı? Akıl ve fikir meydanımız o kadar geniştir ki, ihata etmekte zorlanırız. Ve bazen de o kadar dardır ki, bir noktada hapsoluruz. Bir katrede yüzeriz. Bir zerrenin içine dalıp gideriz. Sonra bir dem gelir; âlemi bir karpuz gibi elimize alırız. Kâinat misafirliğe gelir akıl odamıza. Bir sabah bir kahvaltıya davetliydim. Laf lafı açarken, "hep mutluluğun her dem mutluluğun" hem bir efsane olduğunu hem de; belirtilerinden birinin "sürekli neşe içinde olma" olan iki uçlu duygulanım bozukluğunun mani safhasından bahis açmıştım ki, sevgili Emine Eroğlu "Miskin Yunus"un "Hak bir gönül verdi bana" şiirini okudu masadakilere: [/I][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Georgia][SIZE=5][COLOR=indigo][I]"Hak bir gönül verdi bana, ha demeden hayran olur/ Bir dem gelir şâdân olur, bir dem gelir giryan olur/ Bir dem sanırsın kış gibi, Zemahşer-î olmuş gibi/ Bir dem bişâretten doğar, hoş bağ ile bostan olur..." Şiir bittiğinde hepimizin, bilhassa uğraşısı insan olan biz psikiyatristlerin hikmet ehlinden öğrenecek çok şeyi olduğuna bir kere daha kanaat getirdim. Yıllarca kulağımızda yankılanan bu şiir insan gönlünün mühim bir özetini nasıl da güzel sunuyordu. [/I][/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Georgia][SIZE=5][COLOR=indigo][I]*Mustafa Ulusoy [/I][/COLOR][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Serbest kürsü
İki Uçlu Gönül
Üst
Alt