Hz.Muhammed (s.a.v)’e bu kaçıncı hakaret

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
7190_1347557807.jpg



O günkü öğle namazı idi.
Kıbleye yöneldik, “Allahu ekber!” dedik, Sübhaneke’yi okuduk. “E’ûzubillahimineşşeytanirracim, Bismillâhirrahmânirrahîm” dedik… Ve...
“Elhamdülillâhi Rabbil âlemin” diyerek Fatiha’yı okumaya başladığımızda utanç içinde kaldığımızı, sarsıldığımızı hissettik.
Sarsıldık çünkü Allah(c.c.) ve meleklerinin selâm ettiği, bizlere de selâmı emrettiği Peygamberimize karikatürlerle, filmlerle hakaret ediliyordu;
biz de tutuyor, böyle bir dünyada Allah’a hamd ediyorduk.
O Peygamber ki… Biz O’na Kur’an’dan önce inanıyorduk.
O’na inanmasaydık, Ebu Cehil gibi olur, getirdiği Kur’an’a da inanmazdık. O’na inandık, “Sen yalan söylemezsin” dedik,
Kur’an’a ve Kur’an’ın her dediğine O’na inandığımız için inandık, (inşallah) kurtulduk…

İşte böyle bir dünyada…
Bir ashaba baktık…
Bir kendimize baktık, terlediğimizi hissettik.
O ashap ki, Allah ve Resulünü anne babalarından, kendi nefislerinden çok sevdiler. Bu sevgilerini canları ile malları ile defalarca ispat ettiler.
Hal böyle iken utançlarından O’nun yüzüne bakamazlardı…
Biz ise pazardan domates alır lakayidliği içerisinde O’na selatü selam getiriyoruz. Kâfirler, O’nun emaneti Kur’an’a, bu yazıda söylemek istemediğim alçaklığı yapıyor;
Kâfirler O’na en ağır hakaretlerle saldırıyor; kâfirler Müslüman’ın malına, canına, namusuna, bütün mukaddesatına tasallut ediyor;
birileri “Hz. Muhammed(s.a.v)’i Kelime-i Şahadetten kopardı, aldı başını gidiyor; biz “Elhamdulillâhi Rabbil âlemin” demeyi
ve Hz. Muhammed (s.a.v.)’e selâm söylemeyi sürdürüyoruz.
Ne kadar satıhta, ne kadar kabuktayız!

Tamam, elbette Allah’a hamd edecek, elbette O’na selâtü selâma devam edeceğiz.
Lâkin herkesin “Nefsim, nefsim” diye feryat ettiği ve şefaat için Rasulullah’ın kokusuna hasret çektiği o müthiş günde, münadiler bize, bu günleri hatırlatarak,
“O gün Allah ve Resulüne hakaret edenler için ne yaptın?” dediğinde, ne cevap vereceğiz?
Tamam, birileri sokaklara döküldü…
Dökülmek lâzım…
Hiçbir şey yapamıyorsak ellerimizi açıp gözyaşlarımızı akıta akıta ve bağrımızı döğe döğe beddualar etmeli, bu iğrençlikleri engelleyemediğimiz için de secdelere kapanıp
af dilemeliyiz…
Fakat asıl yapmamız gereken bu değil…
Biz sokaklara dökülsek de, birileri öfke ile birilerini öldürse de, zalimin zulmü devam ediyor, devam edecek…
Topraklarımız elimizden alınacak, servetlerimiz sömürülecek, camilerimiz onların kışlası olacak, namusumuz kirletilecek ve Tunus’tan Mısır ve
Libya’ya, Suriye’den Türkiye ve Afganistan’a kadar hep öldürülenler Müslümanlar olacak…
Öfke hürriyet getirmeye yetmiyor.
Gösteriler sömürüyü engellemiyor…
Peki, ne yapmalı… NE YAPMALIYIZ?
O gün Allah ve Resulüne hakaret edenler için ne yaptın?” dediğinde, ne cevap vereceğiz?

...
Alinti
 
Üst Alt