Hutbe: Berat Kandili

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,107
Tepkime puanı
81
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
قال الله تعالى:قُلْ يَا عِبَادِيَ الَّذِينَ أَسْرَفُوا عَلَى أَنْفُسِهِمْ لَا تَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمِيعًا إِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
قال رسول الله (صعلم): إِذَا كَانَتْ لَيْلَةُ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ، فَقُومُوا لَيْلَهَا وَصُومُوا نَهَارَهَا



Muhterem Müminler!


Dinimizle ilgili önemli olaylara sahne olmuş bazı zaman ve mekânların ayrı bir değeri olduğu malumunuzdur. Allah Teâlâ bu mübarek zaman ve mekânlarda kullarına kendisini hatırlayıp tövbe etmeleri, günahlardan arınmaları, dünya ve ahirete ait istek ve dualarını kendisine arzetmeleri için hususi bir fırsat vermiştir. İşte bu önemli zamanlardan biri de 15 Temmuz Cum'a’yı Cumartesi’ye bağlayan (bu)gece, Berat Kandili’dir.


Berat; “Günah, borç ve cezadan kurtulmak“ anlamına gelir. Kim bu gecede gönülden Allah’a yönelir, tövbe ederse günahları bağışlanır. Berat kandili gibi özel zamanlar gönüllerimizin Allah’a yöneldiği, O’nun affına rahmet ve mağfiretine en fazla yaklaştığı anlardır. Ayrıca böyle zamanlarda kalplerimizde şefkat, kardeşlik, birlik ve beraberlik duygularının daha yoğun olduğunu hissederiz. Toplumsal olarak da günahlar ve suçlar azalır, hayırlar artar. Bu geceler, kendimizle hesaplaştığımız, hayatımıza Yüce Yaradan’ın rızası doğrultusunda yön vermeye karar verdiğimiz fırsat geceleridir.


Değerli Müminler!


Bir yoruma göre Kur’an-ı Kerim’in 44. Suresi olan Duhan suresinin ilk ayetlerinde bu geceden bahsedilmektedir. Burada işaret buyrulduğuna göre Yüce Rabbimiz bu gecede kendisine huşu ile yönelen kullarına rahmetini bol bol indirmekte, rızık ve şifa kapılarını açmaktadır. Sevgili Peygamberimiz de bu gece ile ilgili şöyle buyurmuşlardır: “Şaban Ayı’nın 15. gecesini ibadetle geçirin. Gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah bu gece dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve kullarına rahmetini, lutuflarını müjdeler: Yok mu tövbe eden, tövbesini kabul edeyim. Yok mu rızık isteyen, rızık vereyim. Yok mu şifa isteyen, şifa vereyim. Yok mu başka isteği olan, ona da istediğini vereyim.1” Ne mutu gönüllerinde bu daveti duyup ona icabet edenlere!


Berat Gecesi’ne ulaşan, herkes Cenab-ı Hakkın bu davetinin farkına varıp, “yok mu?” sorusuna, “Ben varım yâ Rabbi” demeli; geçmişine tövbe edip geleceğini güzelleştirmelidir. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: “Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır. Çok merhamet edendir.2”


Bu günleri fırsat bilip iyi değerlendirmeliyiz aziz müminler! Kendi kendimizi muhasebe ederek hatalarımızı hatırlayıp af dilemeliyiz, bir daha aynı hataları yapmamaya azmetmeli, günahlardan uzak durmaya çalışmalı ve kimseye zarar vermeden yaşamaya gayret göstermeliyiz. Bu gece günahlarımızdan arınmayı ümit ederek bolca tövbe-istiğfar edelim. Kazaya kalan namazlarımızı kaza etmeye çalışalım. Kur’an okuyup Rasulullah Efendimize salâvat getirelim. Dua edelim: kendimiz için; geçmişlerimiz, akraba, komşu ve dostlarımız için; müminler için, dünya ve ukbâ kurtuluşumuz, saadetimiz için dua ve niyazda bulunalım. Yüce Mevlâ’dan bu gecede gönüllerimizi kötü duygulardan, manevi kirlerden arındırmasını kardeşlik duygularımızı geliştirmesini niyaz ederim.
1 İbn-i Mace Sünen, “İkâmetü’s-salât” 191
2 Zümer, 39/53
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Peki, bu gecenin özelliği nedir?
Berat Kandili, ramazandan önceki ay olan 'şaban' ayının on beşinci gecesine denk gelir.
Hz. Peygamber bu geceyi şu önemli hadisiyle duyurur:
"Şaban ayının ortasında gece ibadet ediniz, gündüzde oruç tutunuz. Yüce Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasına tecelli eder -rahmetiyle yansır-. Ve tan yeri ağarıncaya kadar: Yok mu benden af dileyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen onu rızıklandırayım.
Yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim.
Yok mu şunu isteyen, bunu isteyen vereyim." Diye buyurur. (İbn Mace, İkame, 191)
 
Üst Alt