Hudû': - hudûd: - hudûr: - hukemâ: - hukûk-ul-ıbâd: - hukûkullah:

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
HUDÛ':
Boyun eğmek, alçak gönüllülük. Kalbde devamlı olan Allah korkusu. Allahü teâlâya itâat etmek.
Namazın kusûrsuz olması; dînî hükümleri bildiren fıkıh kitaplarında geniş olarak yazılmış olan farzlarını, vâciblerini, sünnetlerini ve müstehâblarını yerlerine getirmekle olur. Namazı tamamlamak için, bu dört şeyden başka yapılacak bir şey yoktur. N amazda huşû' yâni her uzvun (organın) tevâzû göstermesi, bu dört şeyi yapmakla hâsıl olur. Kalbin hudû'u da, yine bunları tamam yapmakla olur. (Ahmed Fârûkî)

HUDÛD:
Miktârı, dinde kesin ve açıkça bildirilmiş cezâlar. (Bkz. Had)

HUDÛR:
Allahü teâlâdan başka hiçbir şeyin kalbde bulunmaması. Allahü teâlâ ile berâber olmak, O'nu unutmamak. (Bkz. Huzûr)

HUKEMÂ:
Din bilgilerini, fen bilgileri ile isbat eden mü'minler. (Bkz. Hakîm)

HUKÛK-UL-IBÂD:
İnsanlara âit haklar. (Bkz. Kul Hakkı)

HUKÛKULLAH:
Allahü teâlânın emri ve kulluk borcu olarak yapılan, kimsenin tasarrufta bulunamıyacağı, değiştiremeyeceği şeyler.
Îmân, namaz, oruc, hac, cihâd, zekât, öşür, sadaka-i fıtr; hırsızlık ve yol kesicilik gibi suçlara verilecek cezâlar, kâtilin öldürdüğü akrabâsının mîrâsından mahrûm olması, kasten orucunu bozanın ve hac esnâsında av hayvanı öldürenlerin mükellef old uğu keffâretler hep hukûkullahtandır. Bunlara hukûkullah denmesi, Allahü teâlâdan başkasının bu çeşit işlerde tasarruf edemiyeceği, beşerî hayâtın devâmının ve isikrârının temel şartlarından olması bakımından ehemmiyetini ifâde etmek içindir. Erkek i le kadının nikahsız berâber olmaları, zinâ işinin haramlığını kaldırmaz. Kadın ile erkek bu yetkiye sâhib değildir. Çünkü bunlar, hukûkullahtandır. İnsanlara âit haklardan değildir. Haramlığını kimse değiştiremez. (Serahsî, Teftâzânî)
 
Üst Alt