Hayvanlara Karşı Sorumluluklarımız

Hasret

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
29 Mart 2011
Mesajlar
337
Tepkime puanı
16
Hayvanlara Karşı Sorumluluklarımız

Hayvan sevgisi de korunması gereken bir özgürlüktür. Ancak, her özgürlük gibi sınırsız değildir. Hayvan besleyicileri bu özgürlüğün kendilerine yüksek özen ve sorumluluklar yüklediğini de göz ardı edemezler ve sorumluluklardan kaçamazlar.

Dünyamız tüm canlıların – ortak yaşam alanıdır. Ancak, dünyaya egemen olan tek yaratık da insandır. Hayvanlar ise, doğal araç ve silahlarla donatılan biyolojik yapılarını içgüdüsel devinimlerini kullanarak varlıklarını sürdürürler.
Kuşkusuz; Duygu ve akıl yüklü “üstün” yaratık insanın doğayı birlikte paylaştığı hayvanlara karşı sevgiyle yaklaşımı da öznel olmasının yanı sıra göz ardı da edilemez bir gerçektir. Ne var ki; hayvan sevgisi, son tahlilde öznel ve göreceli bir kavramdır Sevgiyi, beklenti ve düşünce üretir.

Hayvan sevgisinin, son yıllarda ve özellikle kentlerde, Köpek yada kediler üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Evlerde aile yaşamı içinde yer alan özel üretilmiş köpek veya kedilerin bakımı ve beslenmelerinin büyük bir pazar oluşturmakta olduğu da unutulmamalıdır.

Ortak mekanlar ve ortak yaşam alanları

Bilinmelidir ki; Kedi ve köpek sevgisi, başkalarının ve toplumun yaşam alanını ve özgürlükleriyle karşılaşıldığında çatışmaların çıkması da kaçınılmazdır. Hayvan besleyicilerini uyarmak ve sürdürülebilir bir zemin yaratmak mümkün olabilir yada olmayabilir. Konuya ilişkin anlaşmazlıkların çözümü için ise, yargıya başvurmak en son düşünülmesi gereken bir önlem olmalıdır.
Çağdaş hukuk kuralları ve düşünce, hayvanların yaşam haklarına saygılıdır. Ne var ki; Hayvanların zarar doğurmaya elverişli içgüdüsel devinimleri de söz konusudur. Bu nedenledir ki, hukuk ve ahlak; insanın özgürlüğünü kurallarla sınırlarken; Hayvanların devinimlerini, bakıcısının egemenliğinde tasma yada kafes gibi araçlarla disiplin altına alınmalarını da şart koşmaktadır.
Hayvanların zarar doğurmaya elverişli doğal yapıları nedeniyle; hukuk, “kusursuz sorumluluk” ilkesini kabul etmiştir. ( Borçlar yasası madde 56 ) Buna göre; Hayvan sahibi, egemenlik altında bulundurduğu hayvanın kişilere verdiği zararlardan, (hayvanın kusuru aranmaksızın) sahibini sorumlu tutmaktadır.

Hayvanların olası zararları, yalnızca saldırmak, havlamak, ısırmak, parçalamak gibi doğrudan olabileceği gibi, dolaysız da olabilir. Örneğin: Bazı insanlardaki köpek korkusu, saldırı olmadan bile kişiyi bilinç altı devinime yönlendirir. (kaçma, saklanma, korku) Bu durumda oluşan zararlar bile sorumluluk kapsamına girmektedir. Zararlar maddi olabileceği gibi, tinsel (manevi) de olabilir Bu durumda dahi yargı yolu açıktır.
Çıkardığı sesle yada korku yaratan devinimleriyle komşuyu sürekli rahatsız eden köpek besleyicileri hakkında, hukuka aykırı saldırının önlenmesi için dava açma olanakları vardır. Ortak mekanların hakim olduğu ortamlarda ise, ortak mekan sahiplerinin yasal müracaatları doğrudan bir hukuki sonucu kaçınılmaz kılacaktır.

Hayvan besleyicileri, hayvanı başkalarının yaşam ve sağlık bakımından tehlikeli olabilecek bir biçimde serbest bırakan veya denetim altında tutulmasında ihmali olan kişi yada kişilerin; altı aya kadar hapis veya para cezasıyla cezalandırılması mümkündür. (TCK madde 117) Özellikle yerel yönetimler, “kent yaşamını olumsuz etkileyen köpekleri toplayıp, koşulların ve olanakların elverdiği biçimde korumakla yükümlü” dürler Bilinmelidir ki; köpek besleyiciler, köpeğin rahatsızlık yarattığı mülk sahipleri tarafından, hukuki zeminde hak elde etmeleri durumunda, maddi ve manevi zararları karşılamakla yükümlüdürler.
 
Üst Alt