- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81
Peygamber (s.a.v) efendimiz her zaman temizliği, temiz olmayı emrederdi. Tabiinden gençler, Eshab-ı kirama, Allahü teâlâ sizi çok seviyor. Kur'an-ı kerimde sizi övüyor. Bunun sebebi nedir? Bize söyleyin de, biz de, sizin gibi olalım, bizi de çok sevsin dediklerinde, "Bizi çok seviyor. Çünkü biz, temizliğe çok dikkat ederiz" diye cevab verdiler.
Allahü teâlâ, Kur'an-ı kerimde çeşitli yerlerde, "Temiz olanları severim!" buyuruyor. Resulün o güzel nurlu yüzünü gören kimseye, "Sahabi" denir. Birkaç danesine "Eshab" denir. O güzeli göremeyip de, yalnız, Sahabiyi görenlere "Tabi'in" denir.
Müslümanlar, camilere, evlere ayakkabı ile girmez. Halılar, döşemeler, tozsuz, temiz olur. Her Müslümanın evinde hamam olur. Kendileri, çamaşırları, yemekleri hep temiz olur. Onun için, mikrop ve hastalık bulunmaz. Fransızların dünyaya övündükleri tarihi Versay serayında bir hamam yok. Avrupalılar temizliği Müslümanlardan öğrendiler.
Peygamberimiz "Allahü teâlâ, her hastalığın ilacını yaratmıştır. Yalnız, ölüme çare yoktur" ve "Hastalıkların başı, çok yemektir. İlacların başı, perhizdir" ve "Hastalarınızı, sadaka vererek tedavi ediniz!" buyurdu.
İnsan hasta olmamaya dikkat etmelidir. Bunun için de, Resulın emirlerine uygun yaşamak lazımdır. Bunlara uymakda gevşek davranarak, hasta olan kimse, ilac almalı, perhiz etmeli ve fakirlere sadaka nezretmeli ve sık sık sadaka vermelidir. Perhiz, yani Rejim yapmak caiz ve lazım olduğunu, "Teyemmüm ayeti" göstermektedir. "Su zarar verince, kullanmayın, teyemmüm edin!" mealindeki ayet-i kerime meşhurdur.
Resul efendimiz, hazret-i Ali ile bir eve gitti. Meyve getirdiler. Hazret-i Ali'nin gözleri ağrıyordu. Meyveden kendisi yedi. Hazret-i Aliye, "Sen yime! Göz ağrısına zarar verir" buyurdu. Pişmiş pazı ile arpa getirdiler. "Bundan ye! Gözüne faide verir" buyurdu. Ödemi olanlara, "Su içmeyin! Suya perhiz ediniz!" buyururdu. İslâm alimleri, tıb ve tedavi üzerinde çok kitab yazdı.
Perhizi, hadis-i şeriflerden ve tecribeli kimselerden ve tabibden öğrenmelidir. İlac kullanmak ve perhiz yapmak sünnetdir. Vacib ve farz olduğu yerler de vardır.
Resulün emrine uyan, yani İslâmiyetin gösterdiği yolda giden kimsenin hayatı hastalıkla geçmez. Fakat, Peygamberlerden başka herkes, nefsine uyabilir. Günah işliyebilir. Cenab-ı Hak, günah işleyen Müslümanları, illet, kıllet veya zilletle yani, hastalık, fakirlik ve itibarsızlıkla ikaz etmekde, gafletden uyandırmaktadır.
Allahü teâlâ, Kur'an-ı kerimde çeşitli yerlerde, "Temiz olanları severim!" buyuruyor. Resulün o güzel nurlu yüzünü gören kimseye, "Sahabi" denir. Birkaç danesine "Eshab" denir. O güzeli göremeyip de, yalnız, Sahabiyi görenlere "Tabi'in" denir.
Müslümanlar, camilere, evlere ayakkabı ile girmez. Halılar, döşemeler, tozsuz, temiz olur. Her Müslümanın evinde hamam olur. Kendileri, çamaşırları, yemekleri hep temiz olur. Onun için, mikrop ve hastalık bulunmaz. Fransızların dünyaya övündükleri tarihi Versay serayında bir hamam yok. Avrupalılar temizliği Müslümanlardan öğrendiler.
Peygamberimiz "Allahü teâlâ, her hastalığın ilacını yaratmıştır. Yalnız, ölüme çare yoktur" ve "Hastalıkların başı, çok yemektir. İlacların başı, perhizdir" ve "Hastalarınızı, sadaka vererek tedavi ediniz!" buyurdu.
İnsan hasta olmamaya dikkat etmelidir. Bunun için de, Resulın emirlerine uygun yaşamak lazımdır. Bunlara uymakda gevşek davranarak, hasta olan kimse, ilac almalı, perhiz etmeli ve fakirlere sadaka nezretmeli ve sık sık sadaka vermelidir. Perhiz, yani Rejim yapmak caiz ve lazım olduğunu, "Teyemmüm ayeti" göstermektedir. "Su zarar verince, kullanmayın, teyemmüm edin!" mealindeki ayet-i kerime meşhurdur.
Resul efendimiz, hazret-i Ali ile bir eve gitti. Meyve getirdiler. Hazret-i Ali'nin gözleri ağrıyordu. Meyveden kendisi yedi. Hazret-i Aliye, "Sen yime! Göz ağrısına zarar verir" buyurdu. Pişmiş pazı ile arpa getirdiler. "Bundan ye! Gözüne faide verir" buyurdu. Ödemi olanlara, "Su içmeyin! Suya perhiz ediniz!" buyururdu. İslâm alimleri, tıb ve tedavi üzerinde çok kitab yazdı.
Perhizi, hadis-i şeriflerden ve tecribeli kimselerden ve tabibden öğrenmelidir. İlac kullanmak ve perhiz yapmak sünnetdir. Vacib ve farz olduğu yerler de vardır.
Resulün emrine uyan, yani İslâmiyetin gösterdiği yolda giden kimsenin hayatı hastalıkla geçmez. Fakat, Peygamberlerden başka herkes, nefsine uyabilir. Günah işliyebilir. Cenab-ı Hak, günah işleyen Müslümanları, illet, kıllet veya zilletle yani, hastalık, fakirlik ve itibarsızlıkla ikaz etmekde, gafletden uyandırmaktadır.