Hadis-i Şeriflerde Zikir Kavramı... (2)

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81


"Her şeyin bir cilâsı vardır; kalplerin cilâsı da Allah'ı zikretmektir İnsanı Allah'ın azâbından en çok koruyacak şey, ancak zikrullahtır" 'Allah yolunda cihad da mı (zikirden hayırlı) değil?' dediler "Hayır, kesilinceye kadar vuruşsa dahi" dedi (Buhârî, Deavât 5)

Hz Muaz bin Cebel (ra) anlatıyor: “Kul, kendini Allah’ın azâbından kurtarmada zikrullahtan daha etkili bir ameli işlememiştir” (İmam Mâlik, Muvattâ, Kur’an 24, hadis no: 1, 211; Tirmizî, Deavât 6, hadis no: 3374; İbn Mâce, Edeb 53, hadis no: 3790)

Bazı Fazîletli Zikir Sözleri: Ebû Mûsâ (ra) anlatıyor: Bir seferde Peygamber (sas) ile beraberdik Cemaat, yüksek sesle tekbir almaya başladılar Bunun üzerine Hz Peygamber (sas) şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Kendinize acıyın; siz ne sağıra duâ ediyorsunuz; ne de bir gâibe! Muhakkak siz işiten yakın bir zâta duâ ediyorsunuz ki, o sizinle beraberdir" Ebû Mûsâ: "Ben onun arkasındaydım ve 'lâ havle velâ kuvvete illâ billâh (güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur' diyordum Bunun üzerine de: "Ey Abdullah bin Kays! Sana cennet definelerinden bir define göstereyim mi?" dedi Ben: "Hay hay yâ Rasûlallah!" dedim 'Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh (güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur' de!" buyurdu (Müslim, Zikir 44, hadis no: 2704)

"Allah'ın doksan dokuz ismi vardır Onları kim ezberlerse cennete girer Allah tektir, teki sever" (Müslim, Zikir 5, hadis no: 2677) Diğer rivâyet şöyledir: "Gerçekten Allah'ın doksan dokuz ismi vardır Bir müstesnâ yüz isim! Bunları kim sayarsa cennete girer" (Müslim, Zikir 6, hadis no: 2677)

"Sübhânallahi ve'l-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illâllahu vallahu ekber' demem, benim için güneşin üzerine doğduğu her şeyden daha sevgilidir" (Müslim, Zikir 10)

"Bir kimse günde yüz defa, 'Lâ ilâhe illâllahu vahdehû lâ şerîke leh, lehu'l-mülkü ve lehu'l-hamdu, ve hüve alâ külli şey'in kadîr (Allah'tan başka ilâh yoktur O'nun şerîki/ortağı yoktur; mülk O'nundur, hamd de O'na mahsustur Hem O her şeye kaadirdir)' derse, o kimse için on köle (âzât etme) dengi sevap olur Ve kendisine yüz hasene yazılır; yüz günahı da silinir O gün, akşamlayıncaya kadar şeytandan muhâfaza olur Onun yaptığından daha faziletli bir işi kimse yapamaz Meğer ki, onun yaptığından fazla yapsın Ve bir kimse günde yüz kere 'Sübhânallahi ve bihamdihî (Allah'ı hamdiyle birlikte tenzih ederim)' derse; günahları denizin köpüğü kadar bile olsa sâkıt olur" (Müslim, Zikir, 28, hadis no: 2691)

"İki kelime vardır ki, dile hafif, mîzanda ağır, Allah'a makbuldürler (Bunlar) 'Sübhânallahi ve bihamdihî, sübhânallahi'l-azîm (Allah'ı hamdiyle birlikte tenzih ederim Yüce Allah'ı tenzih ederim)' (kelimeleridir)" (Müslim, Zikir 31, hadis no: 2694)

"Sübhânallahi ve'l-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illâllahu vallahu ekber (Allah'ı tenzih ederim, hamd Allah'a mahsustur ve Allah'tan başka ilâh yoktur Allah her şeyden büyüktür)' demem, benim için, üzerine güneş doğan her şeyden daha makbuldür" (Müslim, Zikir 32, hadis no: 2695)

Mus'ab bin Sa'd (ra) anlatıyor: Bana babam rivâyet etti (Dedi ki: 'Rasûlullah (sas)'ın yanındaydık "Biriniz her gün bin sevap kazanmaktan âciz midir?" diye sordu: "Yüz kere tesbih eder (Sübhânallah der) ve kendisine bin sevap yazılır Yahut üzerinden bin günah indirilir" buyurdu (Müslim, Zikir 37, hadis no: 2698; Buhârî Deavât, Bed'ul-Halk; Tirmizî Deavât; İbn Mâce, Sevâbu't-Tesbîh)

Muhâcirlerin fakirleri Rasûlullah (sas)'a gelerek: 'Varlık sahipleri yüksek dereceleri ve devamlı nimetleri alıp gittiler' demişlerdi Rasûlullah (sas): "Neymiş o" diye sordu Muhâcirler: '(Ne olacak,) Onlar da bizim kıldığımız gibi namaz kılıyor; bizim tuttuğumuz gibi oruç tutuyor (Ama,) Onlar sadaka veriyor, biz veremiyoruz; onlar köle âzâd ediyor, biz edemiyoruz' dediler Bunun üzerine Rasûlullah (sas): "Ben size bir şey öğreteyim mi? Onunla sizi geçenlere yetişir; sizden sonrakileri de geçersiniz Hem hiçbir kimse sizden daha fazîletli olamaz; meğer ki sizin yaptığınız gibi yapmış olsun!" buyurdu Muhâcirler: 'Hay hay yâ Rasûlallah!' dediler Rasûlullah: "Her namazdan sonra otuz üç kere tesbih (sübhânallah), tahmid (el-hamdu lillâh) ve tekbir (Allahu ekber zikri) edersiniz" Bunun üzerine fakir muhâcirler Rasûlullah (sas)'a dönerek: 'Mal, mülk sahibi din kardeşlerimiz bizim yaptığımızı işitmiş; bunun mislini onlar da yaptılar' dediler Rasûlullah: "(Ne yapalım,) Bu, Allah'ın bir fazl u keremidir; onu dilediğine verir" buyurdu (Müslim, Mesâcid, 142, hadis no: 595)

"Bir kimse her namazın sonunda Allah'a otuz üç defa tesbih, otuz üç defa hamd eder, otuz üç defa da tekbirde bulunursa, bunların toplamı doksan dokuz eder Yüzün tamamında da: 'Lâ ilâhe illâllahu vahdehû lâ şerîke leh, lehu'l-mülkü ve lehu'l-hamdu ve hüve alâ külli şey'in kadîr' derse, günahları denizin köpüğü kadar bile olsa (yine) affolunur" (Müslim, Mesâcid, 146, hadis no: 597)

"Bir kimse, on defa 'Lâ ilâhe illâllahu vahdehû lâ şerîke leh, lehu'l-mülkü ve lehu'l-hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr (Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur O'nun şerîki/ortağı yoktur Mülk O'nundur Hamd de O'na mahsustur O her şeye kaadirdir)' derse, İsmâil oğullarından dört kişi âzâd etmiş gibi olur" (Müslim, Zikir 30, hadis no: 2693)

“Ebu’d-Derdâ (ra) anlatıyor: Rasûlullah (sas) bir gün sordu: “Size amellerinizin en hayırlısını, sizin derecenizi en çok artıracak, Melîkiniz nezdinde en temiz, sizin için altın ve gümüş bağışlamanızdan daha hayırlı, sizin için düşmanınızla karşılaşıp onların boyunlarını vurmanızdan, onlar da sizin boyunlarınızı vurmalarından da hayırlı amelinizi haber vereyim mi?” “Bu nedir ey Allah’ın Rasûlü?” dediler “Allah’ı zikretmektir!” buyurdu (İmam Mâlik, Muvattâ, Kur’an 24)

Hz Âişe: "Peygamber (sas) (zamanının) her ânında Allah'ı zikrederdi" dedi (Müslim, Hayz, 117, hadis no: 373)

İmam Mâlik’e ulaştığına göre, Hz İsa İbn Meryem (as) şöyle buyurmuştur: “Allah’ın zikri dışında çok kelâm etmeyin, kalpleriniz katılaşır Çünkü katı kalp Allah’tan uzaktır, fakat bunu bilemezsiniz Kendiniz efendiler imişcesine insanların günahlarına bakmayın, bilâkis kullar olarak kendi günahlarınıza bakınız Çünkü insanlar(ın bir kısmı), belâya mâruzdur Bir kısmı da âfiyete mazhardır Belâ (imtihan) sahiplerine merhamet edin Mazhar olduğunuz âfiyete de hamd edin” (İmam Mâlik, Muvattâ, Kelâm 8 (2, 986)

"Cennet halkının tek bir hasreti vardır: O da hayatta Allah'ı zikretmeksizin geçirdikleri vakitlerdir" (Hadis-i şerif rivâyeti)

"Her insan ölürken gayet susamış ve harâretli olarak ölür Yalnız, hayatında Allah'ı zikir ile ağzını ıslatanların son nefeslerinde harâretleri olmaz" (Hadis-i şerif rivâyeti)

"Gâfiller arasındaki zikreden, kaçanlar arasında kahramanca harbeden gibidir" (Hadis-i şerif rivâyeti)


(Alıntı - Kaynak: Mumsema)
 

Deruni

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
6 Eylül 2012
Mesajlar
488
Tepkime puanı
1
"Lâ ilâhe illâllahu vahdehû lâ şerîke leh, lehu'l-mülkü ve lehu'l-hamdu, ve hüve alâ külli şey'in kadîr"

(Allah'tan başka ilâh yoktur O'nun şerîki/ortağı yoktur; mülk O'nundur, hamd de O'na mahsustur Hem O her şeye kaadirdir)
 
Üst Alt