- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 7,021
- Tepkime puanı
- 425
ELVEDA RAMAZAN
Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla..
Selamların en güzeli en sevgiliye,Allah’ın Rasulü Hz.Muhammed Mustafa(s.a.v)’e,O’nun âl ve ashâbına olsun.
Bu sene de bir Ramazan ayının sonuna yaklaşırken,tatlı bir hüzün kapladı yüreğimizi. Her sene gelişini heyecanla beklediğimiz Ramazan,yine bırakıp gidiyor bizi. Bizi biz yapan değerlerimizi canlandırarak gidiyor.
Allah’a sonsuz hamd ü senâlar olsun ki bu Ramazan da bizlere oruç tutmayı nasip etti. Orucu sadece midemize değil,gözümüze,kulağımıza,dilimize kısacası nefsimize tutturabildiysek ne mutlu bizlere. Bu sene Ramazan yazın en sıcak günlerine tevafuk etti. Bazılarımız sıcağı,sıcaktan dolayı susuzluğu bahane ederek üzerlerine farz olan oruçlarını terk ettiler. Rabbim bu durumda kalanlarımızı affeylesin.
Peygamber Efendimiz(s.a.v)’in Ramazan’ın son 10 gününde itikafa çekildiğini biliyoruz.
İtikaf, Ramazan’ın son on gününü camide veya başka bir ibadet mahallinde inzivaya çekilerek devamlı ibadetle meşgul olmak demektir. Peki diyeceksiniz ki, herkes nasıl vakit ve imkan bulup da itikafa girebilir? Hem de 10 gün.
Evet, bazı kıymetli insanlar Kadir Gecesi’ni yakalamak, ümmeti Muhammed için o süreyi dualar ve tövbelerle geçirmektedir. Peki herkes bunu nasıl yapabilir? Kolaylık ve rahmet dini olan İslam, gönlünde itikaf sevgisi olan her Müslüman için cüzi de olsa itikaf sevabı kazanmasına imkan sağlıyor. İtikaf, cuma namazı kılınan bir mescitte ibadet kasdıyla belli bir süre bulunmak demektir. Vacip, sünnet ve müstehap olmak üzere üç tür itikaf vardır. Vacip olanı, adak yoluyla olanıdır. Sünnet olanı Ramazan’ın son on gününde yapılanıdır. Müstehap olanı ise cuma namazı kılınan bir camide itikaf niyetiyle en az Sübhanallah diyecek zamandan biraz daha fazla bulunmaktır. Durum böyle olunca velev birkaç dakikalığına da olsa itikafa girme ve sevabına nail olma şansımız var. Yeter ki, camiye girerken (Allah rızası için itikafa niyet ettim.) diyelim.
Hz. Aişe (r. anhâ) anlatıyor: “Rasulullah (s.a.v) vefat edinceye kadar Ramazan’ın son on gününde itikafa girer ve derdi ki: “Kadir Gecesi’ni son on günde arayın.” (Buhârî, Fadlu Leyle-i Kadr 3, İtikâf 1, 14) Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor: “Hz. Peygamber (aleyhissalâtü vesselâm) her Ramazan’da on gün itikafa girerdi. Vefat ettiği yılda ise yirmi gün i’tikafa girdi.” (Buhârî, İ’tikaf 17; Ebu Dâvud, Savm 78)
Evet,itikaf Peygamber Efendimiz(s.a.v)’in bir sünnetidir. Bizler belki iş ve sosyal hayatımızdan dolayı itikafa çekilemiyor olabiliriz. Ama güzel dinimiz İslâm bize bunun için de gördüğünüz gibi kolaylık sağlıyor. Hiç olmazsa koskoca Ramazan ayını hakkıyla değerlendiremediysek,Ramazan’a veda ederken son günlerini hakkıyla değerlendirmeye çalışmalıyız. Oruç tutmayanlarımız tutmaya gayret etmeli,Kur’an-ı Kerîm’i bilip de okuyamayanlarımız birazcık vakit ayırıp okumalı,daha çok iyilik ve ihsanda bulunmalıyız. Bir dahaki Ramazan ayına kavuşup kavuşamayacağımız belli değilken,bu kadar rahat olmamalı,bu günlerimizi Allah rızası için değerlendirmeliyiz.
Peygamber Efendimiz(s.a.v) Kadir Gecesi’ni Ramazan ayının son on gününde aramamızı tavsiye etmiştir. İslâm alimlerinin ittifakına göre 27.gece olduğu kabul edilen Kadir Gecesi,son on gün içerisindeki tek gecelerden birine de tevafuk edebilir. Peygamberimiz’in bu güzel tavsiyesine uyarak son on günü daha verimli geçirerek ihya edebiliriz.
Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’ni Allah-u Teâlâ Kur’an-ı Kerîm’de şöyle anlatmıştır:
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
1 — Doğrusu Biz, onu Kadr gecesinde indirdik
2 — Kadr gecesinin ne olduğunu bilir misin sen?
3 — Kadr gecesi; bin aydan daha hayırlıdır
4 — Melekler ve Rûh, o gece Rablarının izniyle her iş için iner de iner
5 — O, tanyeri ağarıncaya kadar bir selâmettir
Allah(c.c), bütün ümmeti Muhammed’e Ramazan-ı Şerif’ten müjdeler alarak,günahlarından arınarak,sevaplara nail olarak ve Allah’ın rızasını kazanmış olarak çıkmayı nasip eylesin. Amin..
Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla..
Selamların en güzeli en sevgiliye,Allah’ın Rasulü Hz.Muhammed Mustafa(s.a.v)’e,O’nun âl ve ashâbına olsun.
Bu sene de bir Ramazan ayının sonuna yaklaşırken,tatlı bir hüzün kapladı yüreğimizi. Her sene gelişini heyecanla beklediğimiz Ramazan,yine bırakıp gidiyor bizi. Bizi biz yapan değerlerimizi canlandırarak gidiyor.
Allah’a sonsuz hamd ü senâlar olsun ki bu Ramazan da bizlere oruç tutmayı nasip etti. Orucu sadece midemize değil,gözümüze,kulağımıza,dilimize kısacası nefsimize tutturabildiysek ne mutlu bizlere. Bu sene Ramazan yazın en sıcak günlerine tevafuk etti. Bazılarımız sıcağı,sıcaktan dolayı susuzluğu bahane ederek üzerlerine farz olan oruçlarını terk ettiler. Rabbim bu durumda kalanlarımızı affeylesin.
Peygamber Efendimiz(s.a.v)’in Ramazan’ın son 10 gününde itikafa çekildiğini biliyoruz.
İtikaf, Ramazan’ın son on gününü camide veya başka bir ibadet mahallinde inzivaya çekilerek devamlı ibadetle meşgul olmak demektir. Peki diyeceksiniz ki, herkes nasıl vakit ve imkan bulup da itikafa girebilir? Hem de 10 gün.
Evet, bazı kıymetli insanlar Kadir Gecesi’ni yakalamak, ümmeti Muhammed için o süreyi dualar ve tövbelerle geçirmektedir. Peki herkes bunu nasıl yapabilir? Kolaylık ve rahmet dini olan İslam, gönlünde itikaf sevgisi olan her Müslüman için cüzi de olsa itikaf sevabı kazanmasına imkan sağlıyor. İtikaf, cuma namazı kılınan bir mescitte ibadet kasdıyla belli bir süre bulunmak demektir. Vacip, sünnet ve müstehap olmak üzere üç tür itikaf vardır. Vacip olanı, adak yoluyla olanıdır. Sünnet olanı Ramazan’ın son on gününde yapılanıdır. Müstehap olanı ise cuma namazı kılınan bir camide itikaf niyetiyle en az Sübhanallah diyecek zamandan biraz daha fazla bulunmaktır. Durum böyle olunca velev birkaç dakikalığına da olsa itikafa girme ve sevabına nail olma şansımız var. Yeter ki, camiye girerken (Allah rızası için itikafa niyet ettim.) diyelim.
Hz. Aişe (r. anhâ) anlatıyor: “Rasulullah (s.a.v) vefat edinceye kadar Ramazan’ın son on gününde itikafa girer ve derdi ki: “Kadir Gecesi’ni son on günde arayın.” (Buhârî, Fadlu Leyle-i Kadr 3, İtikâf 1, 14) Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor: “Hz. Peygamber (aleyhissalâtü vesselâm) her Ramazan’da on gün itikafa girerdi. Vefat ettiği yılda ise yirmi gün i’tikafa girdi.” (Buhârî, İ’tikaf 17; Ebu Dâvud, Savm 78)
Evet,itikaf Peygamber Efendimiz(s.a.v)’in bir sünnetidir. Bizler belki iş ve sosyal hayatımızdan dolayı itikafa çekilemiyor olabiliriz. Ama güzel dinimiz İslâm bize bunun için de gördüğünüz gibi kolaylık sağlıyor. Hiç olmazsa koskoca Ramazan ayını hakkıyla değerlendiremediysek,Ramazan’a veda ederken son günlerini hakkıyla değerlendirmeye çalışmalıyız. Oruç tutmayanlarımız tutmaya gayret etmeli,Kur’an-ı Kerîm’i bilip de okuyamayanlarımız birazcık vakit ayırıp okumalı,daha çok iyilik ve ihsanda bulunmalıyız. Bir dahaki Ramazan ayına kavuşup kavuşamayacağımız belli değilken,bu kadar rahat olmamalı,bu günlerimizi Allah rızası için değerlendirmeliyiz.
Peygamber Efendimiz(s.a.v) Kadir Gecesi’ni Ramazan ayının son on gününde aramamızı tavsiye etmiştir. İslâm alimlerinin ittifakına göre 27.gece olduğu kabul edilen Kadir Gecesi,son on gün içerisindeki tek gecelerden birine de tevafuk edebilir. Peygamberimiz’in bu güzel tavsiyesine uyarak son on günü daha verimli geçirerek ihya edebiliriz.
Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’ni Allah-u Teâlâ Kur’an-ı Kerîm’de şöyle anlatmıştır:
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
1 — Doğrusu Biz, onu Kadr gecesinde indirdik
2 — Kadr gecesinin ne olduğunu bilir misin sen?
3 — Kadr gecesi; bin aydan daha hayırlıdır
4 — Melekler ve Rûh, o gece Rablarının izniyle her iş için iner de iner
5 — O, tanyeri ağarıncaya kadar bir selâmettir
Allah(c.c), bütün ümmeti Muhammed’e Ramazan-ı Şerif’ten müjdeler alarak,günahlarından arınarak,sevaplara nail olarak ve Allah’ın rızasını kazanmış olarak çıkmayı nasip eylesin. Amin..