Gül Yağı Nasıl Üretilir

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
gül yağı nasıl yapılır, gülyağı üretimi, gülyağı yapımı, gül suyu nasıl yapılır, gül suyu yapımı, gül suyunun faydaları, gül suyu tonik, gül yağı nasıl kullanılır, gül yağı nasıl çıkarılır, gül yağı faydaları, gül yağı yapımı
gulsuyu1.jpg

Gül Yağı; Evde gül yağı nasıl yapılır buradan öğrenebilirsiniz. Sanayisi ve profesyonel olarak gül yağının nasıl üretildiğini öğrenmek için yazıyı okumaya devam ediniz.

Parfüm ve Kozmetik sanayinin en önemli ve en pahalı ham maddelerinden olan gül yağı pembe gül çiçeklerinin buharlı distilasyon yöntemiyle kaynatılmasıyla üretilir.

Dünya standartlarına uygun kalitede gül yağı, deniz seviyesinin 1050 m. ve daha fazla yüksekliklerde yer alan, Isparta ve yöresinde yetiştirilen güllerden elde edilir.

Her yıl Mayıs ve Haziran aylarında toplanan güller, hava şartlarının da katkısı sonucu üstün kalitede gül yağı üretiminin gerçekleştirilmesini sağlar

Gül Yağı Üretimi

Günlük ve sabah erken gül bahçelerinden toplanan gül çiçekleri fabrika gül ambarında, 500 kg.’lık öbekler halinde dizilerek üretime hazır hale getirilir. Çiçek kazanlarına 1500 litre su doldurularak (çiçek kazanlarında bulunan belirli seviyeye kadar su doldurularak) üzerine tartımla 500 kg. gül çiçeği basılır.

Kapaklar kapandıktan sonra, 2-3 Atmosfer su buharı basıncı altında destilasyona tabi tutulur. Yoğunlaşan yağlı su termostattan 30-35 derece altında ortalama 70-80 dakika damıtma yapılır. Bu işleme birinci destilasyon denir. 1 litre saf gül suyu ortalama 6 bin gülden elde edilir.
gulyagi3.jpg

Gülçiçeğinden iki çeşit yağ üretilmektedir.Bu gülyağı olarak bilinen ince gülyağı ve konkret olarak bilenen katı gülyağıdır. Yan ürün olarak da gülsuyu üretilmektedir. 1 Kg gülyağı elde etmek için yaklaşık mevsim şartlarına göre 4-4.5 ton gülçiçeği işlemek gerekmektedir. 1 Kg gül konkreti elde etmek için de yaklaşık 400-500 Kg kadar gülçiçeği işlemek gerekir.

Gülsuyu taze çiçekten elde edilir. Çiçekler tamamen açılınca toplanır. Topraktan yapılmış "karni" denilen özel kaplar içinde 75 kg. su içine 1 kg. gül yaprağı konarak kaynatılır. Burada elde edilen gül suyudur.

Türkiye’de uçucu yağ üretiminin büyük bir payını gülyağı oluşturmaktadır. Türkiye dünyanın önde gelen gülyağı üreticilerinden biridir. Çoğu İsparta yöresinde yetişen Rose Damescana adı verilen gül bitkisinin çiçeklerinden elde edilen gülyağı dünya piyasalarında “TÜRK GÜLYAĞI” olarak bilinmektedir.

Ülkemizde gülyağı üretimi eski yıllarda aile tipi işletme ve üretim düzeninde, ilkel yöntemlerle imal edilmekteydi. Bugün ise gülyağı üretiminde, fabrika ölçeğinde büyük tesisler kurulmuş olup, sayıları 13’dür. Bu firmalar dışında köylerde, köylülere ait küçük kapasiteli damıtıcılarda da küçümsenemeyecek miktarda gülyağı üretimi yapılmaktadır.
gulsuyu2.jpg
gulyagi2.jpg

Gülsuyu nedir? Nasıl üretilir?
Gülyağı üretimi esnasında elde edilen yağlı suyun (mayanın) bire bir oranında damıtılmış, saf temiz ve sıcak su ile karıştırılması sonucunda elde edilen gül kokulu naturel sudur. Naturel olarak üretilen gülsuları defalarca filtreden geçirilerek, şişelere dolumu yapılır ve ambalajlanıp satışa sunulmaktadır.

Gülsularının naturel olması, zararlı madde içermemesi nedeniyle bazı yiyecek maddeleri ve tatlılarda aroma olarak, cildi besleyici ve dokuları gerginleştirici özelliği nedeniyle vücut ve makyaj temizliğinde kullanılmaktadır.

Batı dünyasında gül suyu mutfakta kullanılan bir malzeme olmaktan çok kozmetik alanında yaygın bir kullanıma sahiptir. Malezya ve Singapur gibi Uzakdoğu ülkelerinde süt, şeker ve pembe renk veren gıda boyasıyla karıştırılarak bandung adlı içeceğin yapımında kullanılır. İslam dininin en önemli yapısı olan Kâbe'nin temizliği de zem zem suyu ile karıştırılmış gül suyu ile yapılır.

Osmanlı tıp bilgini İbni Sina ve sonrasındaki hekimler ferahlatıcı ve dinlendirici özelliği nedeniyle ruhsal hastalıkların tedavisinde gülsuyu kullanırdı.
İçeriğinde geraniol, rodinol, eugenol, citronel ve feniletilalkol gibi ilaçlarda kullanılan bileşenler bulunan gül bitkisinden elde edilen gülsuyu, günümüzde de bazı hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Boğaz ve bademcik iltihaplarını gidermede etkili olduğu bilinen gülsuyu ayrıca antiseptikler arasında yer alıyor.
gulsuyu3.jpg

Kullandıklarımız gerçek gülyağı ve gülsuyu mu?
Gülyağı ve gülsuyu üretiminde kazandan çıkan iki ürün var. Biri gülyağı, öbürü gülsuyu. Gülyağı çok maliyetli olduğundan zaten normal şartlarda alıp kullanmak mümkün değil. Gülyağının dünya piyasalarındaki fiyatı belli. Eğer birisi size yağın gramını 5 dolardan aşağı teklif ediyorlarsa bilin ki esanstır.(1 Kg gülyağı elde etmek için yaklaşık mevsim şartlarına göre 4-4.5 ton gülçiçeği işlemek gerekmektedir.)

Piyasada satılan o naylon şiselerdeki pembe sıvıların çoğunun gülsuyu ile alakası yok. Bir miktar gül esansını alkolde çözüp (yanlış duymadınız alkolde) sulandırıyor, toz pembe boyalara renklendirip satıyorlar. O nedenle satın aldığınız ürünlerin kalitesine dikkat edin!

Gül Yağı Nasıl Kullanılır?
Öncelikle piyasadan makul fiyatlara aldığınız ürünler, gerçekten orjinal hali ile gülyağı değildir. Ya gülyağının defalarca sulandırılmış hali, ya da gülsuyudur!
Haricen cilde masaj şeklinde uygulanır. El ve cilt için kullanıldığında birebir Tatlı Badem Yağı ile karıştırılıp kullanılır. Bir çay bardağı suya 10-15 damla damlatılarak gargara yapılır. 4 damla gül yağını saç fırçanıza dökün saçınızı tarayın. Saçları besleyip canlandıracaktır. Vazelinin içine 8 damla gül yağı koyarak el ve cildinize sürebilirsiniz. Saf zeytin yağının içine 10-15 damla gül yağı koyun, vücuda masaj yapın. 30gr şampuanın içine 12 damla gül yağı koyun.sifalibitkileriniz.com Karıştırın saç diplerine masaj yaparak yıkayın. Saçı besler, saç kepeklenmesini önler. Küvete banyo suyunun içine 11-15 damla gül yağı damlatıp iyice karıştırın. Göze temasını önleyerek içinde 15-20 dakika oturun.

Gülsuyunuın faydaları
Gül suyunun cilt bakımında çok faydası vardır, cilde tazelik verir ve cildi canlandırır. Yaşlanmayı geciktirir. Toksinlerin atılmasını sağlar. Serinletici ve ferahlatıcı etkisi vardır. toksinlerden arındırıcı etkiye sahiptir.

Gül yapraklarının kurutulmasıyla elde edilen gül çayı; vücudu toksinlerden arındırır, insanı rahatlatır ve ferahlatır. Stresi ve vücudun gerginliğini alır. Vücudun sağlıklı hareket etmesine yardımcı olur. Terlemeye karşı etkilidir. Gül çayı ayrıca, bağırsakları rahatlatır ve bulantıyı keser. Gül yaprakları ile banyo yapılırsa cilde ipeksi bir yumuşaklık kazandırır.

Gül yapraklarının kaynatılmasıyla elde edilen karışımla göze banyo yaptırılırsa göz kanlanmasını ve göz nezlesini giderir. Gargara yapılırsa ağız yaralarına ve diş ağrılarına faydalıdır. Gül yağı ve gül suyu cildi gerginleştirir ve canlılık verir. Hafif müshil etkisine de sahiptir.
Yaygın olarak gül suyu ve gül yağı şeklinde kullanılır. Kozmetik sanayide kullanılır. Reçel olarak yenildiğinde mideyi kuvvetlendirir. Gül suyu cildi güzelleşterir. Gül suyuna batırılmış bez alna konulursa baş ağrısını giderir. Taze gül yapraklarının badem yağına batırılıp bir süre bekletilmesi ile elde edilen Gül yağı, göz çevresindeki kırışıklıklara, yarım saati aşmadan, uygulanıp temizlenirse faydalıdır.

gulyagi1.jpg


Evde gül yağı nasıl yapılır buradan öğrenebilirsiniz.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Geleneksel Yöntemlerle Gül Yağı Üretimi

Geleneksel Yöntemlerle Gül Yağı Üretimi

Gül yağı üretimi Türkiye’de yoğunlukla Isparta, Burdur illerinde olmak üzere Göller yöresinde yapılan tarımsal ve kimyasal bir faaliyet olarak karşımıza çıkmaktadır. Uygun coğrafi konum, iklim ve toprak özellikleri yönünden Türkiye’nin diğer bazı yörelerinde de gülün yetiştirilmesine müsait olan yerler olsa da gülyağcılığına yönelik olarak gül yetiştirilmesi bu yörede gelişmiştir.

Her yıl Göller yöresinde elde edilen gül yağı ihraç edilen mamul ürünlerimizdendir. Tüketimi ise kozmetik ve ilaç sanayii dallarında olmaktadır.

Günümüzde modern fabrika tesislerinde gül yağı elde edildiği gibi geleneksel yöntemle de gül yağı üretimine devam edilmektedir.

Bugün için halkın rençberlikten daha kârlı gördüğü, fakat yine de ekonomik yönden gerçekleşmesini istedikleri bazı dileklerinin de olduğu gül yağı üretimi faaliyeti zevkli bir uğraş olarak karşımıza çıkıyor.

gulyagi.jpg


Bu uğraşın dünyada çok eskilere uzanan bir geçmişi var. Sümerlerin taş oymalarında gül yaprağı görülmüştür. Asuriler ve Güldaniler gül yetiştirmesini çok iyi bildikleri gibi, gülden gül suyu ve gül yağı da üretirlerdi. Asurilerin Babil bahçeleri ile İran hükümdarlarının saraylarında, sonra Suriye’de, Şam’da meydana getirilen gül bahçelerinin güzellik ve şöhretleri bilinmektedir.

Anadolu’da da yüzyıllardan beri gül yetiştirilmektedir. Evliya Çelebi İstanbul’un gül bahçelerinden bahsederek bu işin çok yaygın olduğunu belirtmiştir’.

Gülsuyu Araplar tarafından Avrupa’ya tanıtılmış, gülyağcılık sanatı 17. yüzyılda Türkler tarafından Avrupa’ya intikal ettirilmiştir. İbn Batuta Seyahatnamesi’nde Burdur’un ilçelerinden Gölhisar’da konuk edildiklerinde hamama götürüldüklerini ve orada kendilerine “gül suyu” ikramında bulunduklarını yazmaktadır. Buna göre Anadolu’da gülyağcılığına yönelik faaliyetin 14. yüzyıla, hatta daha eskilere gittiğini kesin olarak ifade edebiliriz.

Günümüzde Türkiye gülcülüğün merkezi durumundadır. Avrupa, Amerika, Uzak ve Ortadoğu ülkelerine gül yağı ihracı yapılmaktadır. En nitelikli yağ güllerinin yetiştirildiği ülkelerden biri olan Türkiye’de Göller Yöresi gül ve gül yağı üretim merkezi
olmuştur.

Gül Bahçesi Nasıl Olmalıdır?

Halkın “güllük” dediği gül bahçesi her yerde yapılabilirse de ürünün fazla olması az gülden çok yağ elde edilmesi için iklimin, arazinin etkisi önemlidir. Gül dikilecek yer iki tarafı kapalı, rutubetli, meyilli bir arazi olmalı, her taraftan ceryana maruz bir yer olmamalıdır ki; bu sayede güllerin rutubetini muhafaza ederek kokusunu kaybetmesi önlenmiş olmaktadır. Arazinin toprağı da fosforca zengin olmalıdır.

Gül dikilecek tarla bir kaç kat derin sürülür. Bir sene nadasta kalır. İkinci yıl gül dikimine en uygun aylar olan kasım ve aralıkta gül dikilecek yerde rüzgârlar hangi istikâmette daha çok esiyorsa bu istikâmete dik, birbirinden 1,5 metre uzaklıkta, 35-40 cm derinlikte, 60-70 cm genişliğinde hendekler açılır. Bir miktar hayvan gübresi atılır. Bir ay kadar böyle bırakılır. Dal halindeki gül fidanları bu hendeklere yere paralel olarak yatırılır, üzerine 5-6 parmak kalınlığında toprak ve bir kez daha gübre atılır, sulanır. Gül fidanı 20-30 gün sonra filiz verir. Yaz aylarında yabani otlar çapalanır. Her sulamada çapa yapılır. 15 günde bir sulamalıdır. On birinci ve on ikinci aylarda veya birinci ve ikinci aylarda budama yapılır.

gulbahcesi.jpg


İlk yıl gül bahçesinden verim alınmaz. İkinci yıl bir dönümde 70-100 kg kadar verim olur. Üç ve dördüncü senesinde iyi bakılan bir dönümlük bir gül bahçesinin verimi 800 kilo-1 ton olmaktadır.

Gül Çiçeğinin Toplanması

Yağ çıkarılan güller süs güllerinden farklıdır. Bakımı da başkadır, onu bir süs gibi bırakmak değil, kokusunu kaybetmeden toplamak gereklidir. Bu cins güller, yılda ancak bir ay çiçek verir, bu da mayıs ayıdır.

Halkın “gül ayıklamak” deyimini kullandığı gül toplama işi genellikle kadınlar tarafından yapılır. Toplamaya sabah 05:00’te başlanır, en geç 10:00’da son verilir. Gül çiçeği mutlaka henüz üzerinde sabah çiği bulunduğu ve henüz güneşin vurmadığı saatlerde toplanmalıdır. Güneş ışınları, çiçeklerdeki eterik esansının uçmasına yol açtığı için gülün yağ veriminin düşmesine neden olur.

Gül çiçekleri günlük toplanmalıdır. Genellikle goncalar gece açar. Gününde toplanmazsa, açılan güller bir gün sonra daha çok açılır ve rengi ağarır, verim bir kez daha düşer.

Güller sapsız olarak ve elle toplanır. Sepetlerle toplanan güller çuvallara aktarılarak gül yağı çıkarılmak üzere imbik kazanlarına götürülür.

gulimbigi.jpg


Gül yağı üretimindeki imbik sistemi ocak, kazan ve soğutucudan (havuz) meydana gelmektedir:

Ocak: Ateşin yakıldığı ve üzerine imbik kazanlarının oturtulduğu ilkel bir ocaktır Hemen bitişiğinde havuzu ile birlikte inşa edilir.

“Gül ocağı” inşasında tuğla, kiremit, çamur, ocakların ağzına ve kazanların oturduğu kısma konmak üzere demir kullanılır. Ocakların içi ve dışı çamur sıvalı; çamuru kırmızı killi, saman katkılıdır. Ocağın ölçüleri standarttır. Genellikle imbik kazanı sayısı artırılabilir ya da azaltılabilir, bu durumda ocak uzunluğu değişebilmektedir. Biz köylerde en fazla bir-üç arasında değişen imbik kazanlı ocaklara rastlanabilir.

Havuz: Soğutucu vazifesi gören, ocak boyutuyla orantılı olarak ve ocağa bitişik inşa edilen kısımdır. Havuzun inşasında çimento ve tuğla malzeme kullanılmaktadır. İçi ve dışı sıvalıdır. Havuz içinde imbik kazanlarına gelen galvanize borular yer almaktadır. Bu borular bir uçlarından da havuzun dışına açılırlar.

“Gül yağı çıkarma” işlemi sırasında içi su ile doldurulan bu havuzun üzeri aynı zamanda kiremitli bir örtüyle örtülüdür. Bu örtü değişik iklim koşullarında havuz içindeki suda meydana gelebilecek ısı değişikliklerini önlemek içindir. Böylece her iklimsel şartta rahatlıkla çalışılabilmektedir.

Kazan: İçinde gül çiçeklerinin suyla birlikte kaynatıldığı kapaklı bakır bir kaptır. İçi ve dışı kalaylıdır. Kazanlar 24-100 kg arasında değişmektedir. Halkın “imbik kazanı” dediği bakır kazan; gövde ile “kafa” denilen kapak kısmından meydana gelmektedir.

Kazan, yuvarlak düz ağızlı, ağızdan itibaren kısa silindirik boyunlu; boyundan gövdeye yuvarlak geçişli, omuzdan tabana doğru genişleyen kesik koni gövdeli, tabanı dışa doğru bombeli, omuz ve tabanın hemen üzerinde simetrik ikişer kulpludur.

Kafa denilen kapak ise mantar biçimli olup, gövdenin ağzına geçen kısmı silindirik, üst kısmı ise basık kürevî şekildedir. Kafada 45’lik meyilli 40-50 cm uzunlukta olan uca doğru daralan borusu vardır. Bu boru havuz içinden kazana gelen soğutma borularına bağlanmaktadır.

Gülün Damıtılması ve Gül Yağı Üretimi

Gül yağı üretimi ya da “gül yağı çıkarma” imbik sistemiyle yapılan bir damıtma işlemidir. Gül yağı, gül çiçeğinin yapraklarında pek az nispette bulunduğu için sıkılarak elde olunamaz. Bundan dolayı ya damıtma, yahut ekstraksiyon yoluyla elde edilir.

Gül bitkisinin birçok türleri arasında Rosa Damascena’nın çiçek yapraklarında diğer türlerden daha bol miktarda bulunan ve çok kokulu olan gül yağı, daha ziyade bu gül türünden elde edilir.

gulyagiuretim.jpg


Gül yağı; az çok koyu sarı renkli ve baş döndürücü bir kokuya sahip olup, +23 C° sıcaklıktan aşağıya doğru ince safihavî billurların teşekkülü suretiyle bulunmaya başlar.

Bu üretimde imbik kazanları çeşitli büyüklükte ve sayısı da tek ya da daha fazla olabilmektedir. Kazanın büyüklüğüne göre içine gül çiçeği ve su konur. Örneğin 24 kg’lık bir bakır kazana 15 kg gül çiçeği ve 4 teneke yani 60-70 litre su konulur. Kazanın kapağı kapatılır. Ağız kısmı beyaz kil toprak sürülmüş bir bezle sarılır. Aynı şekilde kapak borusuyla havuz içinden gelen soğutma borusunun birleştiği kısım da sarılır. Bu işlem buharın çıkmasını önlemek için yapılmaktadır.

Ocak yakılır ve fazla ateşli olmayan bir yakma düzeni ile kazandaki gül çiçekli su kaynatılır. Kazanın kapak kısmında yoğunlaşan buhar su dolu havuz içindeki boruya geldiğinde tekrar sıvı hale geçer ve havuz dışında bu boruya takılmış olan bir kaba akar. Birinci kaynama sonucunda 60-70 litre gül suyu elde edilir. Kazandaki kaynamış gül çiçeği posası halkın deyimiyle “cibre” dökülür.

gulyagidamitma.jpg


Birinci kaynama sonucunda elde edilmiş olan ve yağı alınmamış gül suyu imbiğe yeniden vurulur. 60-70 litre gül suyu ve 20 litre kadar da gül mayası ya da maya suyu10 kazana katılarak ikinci kaynatma işlemine geçilir. Bu kaynatmada ocaktaki ateş düşük düzeyde tutulur, aksi takdirde yağ elde edilemez.

Havuzdan gelen boruya bu sefer cam damacana ağzı sıkı şekilde sarılarak bağlanır. Bu kapta gülyağlı su birikir. 15 kg’lık gül çiçeği ile 25-30 litre gül yağlı su elde edilmektedir, ikinci defa cam kapta toplanan bu suyun üstünde bir parmak kalınlığında yağ toplanır. Suyun üzerinde biriken bu gül yağı bir şırınga ile çekilir ve bir kapta biriktirilir. 60-70 litre gül yağlı sudan 25 gr gül yağı alınmaktadır.

1 gr’lık gül yağının 3 kg gül çiçeğinden elde edildiği belirtilmektedir. Yine 1 kg gül çiçek yaprağı 300-350 gülün çiçek yaprağından ve ortalama 1 kg gül yağı ise 3500 kg gül çiçek yaprağından elde edilmekte, 1 kg gül yağı üretimi için dolayısıyla 1.150.000 adet gül harcanmaktadır. Bu hesaplamalar bize gül yağının neden çok değerli olduğunu açıklamaktadır.

İyi nitelikte yağ elde etmek için damıtma işi çok önemlidir. İklim ve toprağın etkisine (havanın yağmurlu, açık olması, tarlanın toprağının fosforunun az ve çok bulunması) damıtmayı yapan kimsenin becerikliliğine göre (özellikle ateşin idaresi çok önemlidir) yağın niteliği değişmektedir.

KAYNAK
 
Üst Alt