Gönlümün yalnız ve suskun yakarışları!

Mustafa CİLASUN

Süper Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
1 Nisan 2011
Mesajlar
709
Tepkime puanı
0
Şimdi düşünmek için bir akıl gerek
Niye hissiyatım perişan ve gevrek, çetrefillik içinde kaimdir avare bellek
Ah sürgün yıllar, ne söylesem kar etmeyecek
Ruhumu titreten hırçın fırtınalar bilmem ki artık ne vakit hali dinecek

Ey badı sabah, ne zaman duyacaksın çığlıklarımı
Kalbimin ilmik ilmik dağlanan yanıklarını, nefesin şevksiz bizarlığını
Ömrün son durağına ramak kalmış naçarlığımı
Durma artık bir ses ver, umudun kalanıyla gönlümde aşkla yeşer

Kimlere sormadım, sinemde hazan hiç tükenmedi ki
Gönlümün ayaz duvarları hiç ısınmadı ki
Gözyaşlarım hakikatin sevdasıyla bir pişmanlık yaşamadı ki
Ne kaldı geriye müddeti nefesten arîleşen hiçliğimle, döndüm bir deliye

Ne hilalleşen karakaşların meftununda acizliğimi anarım
Ne tenselliğin dirliğinden ilzam olan heveslere dalar bir aşk yaşarım
Diyarların suskunluğunda gönlün makûs gözyaşlarını ararım
Sazımı çalarım, mızrabı hüzünle yüreklere hazin bir esin bırakırım

Ey hak, duy sesimi, gönlümün meşalesinden ayan olan hislerimi
Kalbimin inşiraha muhtaç olan hallerini ve dilimin edebi çaresizliğini
Şimdi divanındayım
Naçarlığın eşiğinde kalbi fakirliğimle bizarım aşkla yalnız seni anarım
Maksuda nail olmak için bilmem ki ne yaparım, gönlümü kime yaslarım

Bu manada ne düşlerin serencamında yaşarım
Ne hülya vahalarında sayıklarım, ne aşkın mahzunluğunda yüreğimi zevke adarım
Bir faniliğin meşkiyle ve ecrin ferahlığında umudun feyzine dalarım
Durmadan aşk için ağlarım, sevdanın rahlesinde sabahlara kadar sancılar yaşarım



Mustafa CİLASUN
 
Üst Alt