- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 7,018
- Tepkime puanı
- 424
Yüce
insanları yalnızca Kendisine kulluk ve ibadet etmeleri için yaratmıştır. Seçip beğendiği dini ve yaşam tarzını da Kuran’la bildirmiştir. Bir insanın yaşamında aldığı en önemli mesaj, yaratılışının gerçek amacı, insan ilişkileri ve karakterleri, dünya hayatı, ahiret ve güzel ahlakın nasıl olması gerektiği gibi çok önemli konularda ayrıntılı bilgiler veren Kurandır. Ancak insanların çoğu, Yüce
’ın yolladığı bu ilahi tebliği merak edip , altıyüz sayfalık kitabı okumaktan kaçınmakta ve gaflet içinde bir yaşam sürmektedir.
İnsanı dünyada mutlu ve huzurlu bir yaşama, ahirette de gerçek kurtuluşa kavuşturacak olan tüm bilgiler ve her sorunun yanıtı Kuran’da vardır. Örneğin ne amaçla dünyada bulunduğu insan için en önemli sorudur. Eşsiz Yaratıcı Rabbimiz bu sorunun yanıtını Kuran’da açıklamaktadır. Yaratılmış herşeyin bir amacı ve görevi olduğu gibi, insanın da bir yaratılış amacı vardır; yalnızca
’a kul olmak.
Yüce yaratıcı
, elçilerini apaçık kanıtlarla, insanlara müjde verme ve uyarıp-korkutma görevleriyle yolladığını haber vermektedir. Kulların yapması gereken de, elçilerin bildirdiği gerçekler üzerinde derin derin düşünmektir:
(Onları) Apaçık deliller ve kitaplarla (gönderdik). Sana da zikri (Kur'an'ı) indirdik ki, insanlara kendileri için indirileni açıklayasın ve onlar da iyice düşünsünler, diye. (Nahl Suresi, 44)
Yüce
, Kendisini tanıttığı, helal ve haramları bildirdiği Kuran’ı gereği gibi okumamızı istemektedir. Ancak insanların çoğu
’ın bu emrini göz ardı etmektedir.. Kuran dünyanın ‘en çok satan kitabı’dır, ancak en çok okunan kitabı değildir. Çoğu insan Kuran’dan habersiz yaşamaktadır.
Hüküm verenlerin hakimi Yüce
Kuran’ın indiriliş nedenini, "(Bu Kur'an,) Ayetlerini, iyiden iyiye düşünsünler ve temiz akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. (Sad Suresi, 29) ayetiyle tüm insanlığa bildirmektedir. Müminler de Rabbimiz’in kendileri için yaşam rehberi olan mesajını okur, ayetleri üzerinde derin düşünür, “okunduğunda imanlarını arttırır” (Enfal Suresi, 2) ve yaşamlarını ona göre düzenlerler.
Rabbimiz Kuran’da ayrıca gerçek doğruyu ve yanlışı insanlara göstermekte ve yanlış yolu seçenleri azabına karşı uyarmaktadır:
... Doğruyu yanlıştan ayıran (Furkan)ı da indirdi. Gerçek şu ki,
'ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azab vardır.
güçlüdür, intikam alıcıdır. (Al-i İmran Suresi, 4)
Cahiliye toplumlarındaki insanların din anlayışı ise oldukça çarpıktır. Kuran dışındaki kaynaklardan edindikleri ya da etraflarındaki kişilerden duydukları bilgilerin din olduğunu zanneder, gerçek dinin güzelliklerinden yoksun kalırlar. Herkesin farklı doğruları olduğundan, toplumda birden fazla din yaşanır. Oysa dinin gerçek kaynağı, “Gerçek, Rabbinden (gelen)dir. Öyleyse kuşkuya kapılanlardan olma.” (Al-i İmran Suresi, 60) ayetiyle de ifade edildiği üzere Kuran'dır.
Bu yanlış yolda yürüyenler, Rabbimiz’in tüm insanlara kurtuluş rehberi olarak indirdiği Kuran'da neler yazılı olduğunu merak dahi etmezler. Sorularının yanıtlarını ise, “Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz, bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır. (Ankebut Suresi, 51) ayetiyle de bildirildiği üzere
'ın hiçbir şeyi eksik bırakmadığı Kuran’da değil, farklı kaynaklarda ararlar. Bu durum, Kuran'da, "Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kuran'ı terk edilmiş (bir kitap) olarak bıraktı" (Furkan Suresi, 30) şeklinde ifade edilmektedir.
Çoğu insan
’a inandığını söyler. Kuran’ı hiç bilmeyen kişilerin yanıtı da genelde aynıdır. Oysa
’ın Kendisini tanıttığı Kuran'dan yüz çeviren kişi,
'ı nasıl tanıyıp, gücünü gereği gibi takdir edebilecektir? Kuran’da bir çok ayette bu insanların gerçek anlamda iman etmedikleri bildirilmektedir:
De ki: "Göklerden ve yerden sizlere rızık veren kimdir? Kulaklara ve gözlere malik olan kimdir? Diriyi ölüden çıkaran ve ölüyü diriden çıkaran kimdir? Ve işleri evirip-çeviren kimdir? Onlar: "
" diyeceklerdir. Öyleyse de ki: "Peki siz yine de korkup-sakınmayacak mısınız?
İşte bu, sizin gerçek Rabbiniz olan
'tır. Öyleyse haktan sonra sapıklıktan başka ne var? Peki, nasıl hâlâ çevriliyorsunuz?
Böylece Rabbinin sözü o fasık kimseler üzerinde (şöyle) gerçekleşmiştir ki: "Onlar şüphesiz iman etmezler." (Yunus Suresi, 31-32-33)
Kuran, düşünen insanlar içindir. Okuduğu her kitapla kibirlenen kişilerin aksine, Kuran okuyan insan, ayetler üzerinde düşünür,
’ın eşsiz kudreti karşısında kendi aczini anlar, boyun büker ve O’na kul olur, teslim olur!
Yüce Rabbimiz, zarara uğramayacak en kazançlı alış-verişin müjdesini insanlara “Gerçekten
'ın Kitabını okuyanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak edenler; kesin olarak zarara uğramayacak bir ticareti umabilirler.” (Fatır Suresi, 29) ayetiyle vermektedir.
Bir insanın Kuran'dan yararlanabilmesi ve doğru yolu bulabilmesi için, Kuran'ı gereği gibi okuması gerekir. Yüce
bu konuda “Kendilerine verdiğimiz Kitabı gereği gibi okuyanlar, işte ona iman edenler bunlardır. Kim de onu inkar ederse, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.” (Bakara Suresi, 121) şeklinde buyurmaktadır. ‘Kuran'ın gereği gibi okunması’ ise, ayetlere sımsıkı sarılarak, samimiyetle okumak anlamındadır. Kuran’ı gereği gibi okuyanlar da,
'ın sınırlarını koruma konusunda titizlik gösteren kişilerdir.
Kuran’da “… Ona inananlar, destek olup savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru izleyenler; işte kurtuluşa erenler bunlardır.” (Araf Suresi, 157) ayetiyle bildirildiği üzere Peygamberimiz Hz.Muhammed(sav) ile birlikte indirilen nuru izleyenlerin kurtuluşa kavuşacakları bildirilmektedir. Ayette söz edilen Peygamberimiz(sav)'i desteklemek ifadesi de, Kuran'a tabi olarak, O’nun gibi Kuran ahlakını yaymaya çalışarak ve O’nun üstün ahlak özelliklerini kazanmaya çalışma gayreti ile mümkün olacaktır. Bu çabayı gösteren samimi müminlere, Rabbimiz de yardım edecek ve yollarını açarak, onlara başarı verecektir.
İman eden bir insan Kuran ahlakı ile cahiliye yaşamı arasında orta bir yol aramaya çalışmaz. Bir insan ya
’ın dosdoğru yolundadır, ya da sarp, engebeli ve tehlikelerle dolu şeytanın yolundadır. Kuran'a, yani en doğruya uyan kişiler,
’ın hem dünyada hem ahirette mutluluk müjdesi verdiği müminlerdir.
İnsanı dünyada mutlu ve huzurlu bir yaşama, ahirette de gerçek kurtuluşa kavuşturacak olan tüm bilgiler ve her sorunun yanıtı Kuran’da vardır. Örneğin ne amaçla dünyada bulunduğu insan için en önemli sorudur. Eşsiz Yaratıcı Rabbimiz bu sorunun yanıtını Kuran’da açıklamaktadır. Yaratılmış herşeyin bir amacı ve görevi olduğu gibi, insanın da bir yaratılış amacı vardır; yalnızca
Yüce yaratıcı
(Onları) Apaçık deliller ve kitaplarla (gönderdik). Sana da zikri (Kur'an'ı) indirdik ki, insanlara kendileri için indirileni açıklayasın ve onlar da iyice düşünsünler, diye. (Nahl Suresi, 44)
Yüce
Hüküm verenlerin hakimi Yüce
Rabbimiz Kuran’da ayrıca gerçek doğruyu ve yanlışı insanlara göstermekte ve yanlış yolu seçenleri azabına karşı uyarmaktadır:
... Doğruyu yanlıştan ayıran (Furkan)ı da indirdi. Gerçek şu ki,
Cahiliye toplumlarındaki insanların din anlayışı ise oldukça çarpıktır. Kuran dışındaki kaynaklardan edindikleri ya da etraflarındaki kişilerden duydukları bilgilerin din olduğunu zanneder, gerçek dinin güzelliklerinden yoksun kalırlar. Herkesin farklı doğruları olduğundan, toplumda birden fazla din yaşanır. Oysa dinin gerçek kaynağı, “Gerçek, Rabbinden (gelen)dir. Öyleyse kuşkuya kapılanlardan olma.” (Al-i İmran Suresi, 60) ayetiyle de ifade edildiği üzere Kuran'dır.
Bu yanlış yolda yürüyenler, Rabbimiz’in tüm insanlara kurtuluş rehberi olarak indirdiği Kuran'da neler yazılı olduğunu merak dahi etmezler. Sorularının yanıtlarını ise, “Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz, bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır. (Ankebut Suresi, 51) ayetiyle de bildirildiği üzere
Çoğu insan
De ki: "Göklerden ve yerden sizlere rızık veren kimdir? Kulaklara ve gözlere malik olan kimdir? Diriyi ölüden çıkaran ve ölüyü diriden çıkaran kimdir? Ve işleri evirip-çeviren kimdir? Onlar: "
İşte bu, sizin gerçek Rabbiniz olan
Böylece Rabbinin sözü o fasık kimseler üzerinde (şöyle) gerçekleşmiştir ki: "Onlar şüphesiz iman etmezler." (Yunus Suresi, 31-32-33)
Kuran, düşünen insanlar içindir. Okuduğu her kitapla kibirlenen kişilerin aksine, Kuran okuyan insan, ayetler üzerinde düşünür,
Yüce Rabbimiz, zarara uğramayacak en kazançlı alış-verişin müjdesini insanlara “Gerçekten
Bir insanın Kuran'dan yararlanabilmesi ve doğru yolu bulabilmesi için, Kuran'ı gereği gibi okuması gerekir. Yüce
Kuran’da “… Ona inananlar, destek olup savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru izleyenler; işte kurtuluşa erenler bunlardır.” (Araf Suresi, 157) ayetiyle bildirildiği üzere Peygamberimiz Hz.Muhammed(sav) ile birlikte indirilen nuru izleyenlerin kurtuluşa kavuşacakları bildirilmektedir. Ayette söz edilen Peygamberimiz(sav)'i desteklemek ifadesi de, Kuran'a tabi olarak, O’nun gibi Kuran ahlakını yaymaya çalışarak ve O’nun üstün ahlak özelliklerini kazanmaya çalışma gayreti ile mümkün olacaktır. Bu çabayı gösteren samimi müminlere, Rabbimiz de yardım edecek ve yollarını açarak, onlara başarı verecektir.
İman eden bir insan Kuran ahlakı ile cahiliye yaşamı arasında orta bir yol aramaya çalışmaz. Bir insan ya