Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Efendimiz (s.a.v)'i Tanıyalım
Gatafan Gazası ve Karde Seriyyesi.
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 13560" data-attributes="member: 3"><p style="margin-left: 20px"><p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">ŞÂİR KA'B B. EŞREFİN KATLİ</span></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: Red">(Hicret 'in 3. senesi / Milâdî 624)</span></span><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong> </span></p></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong> <span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Ka'b b. Eşref, muhteris bir Yahudî, meşhur bir şâirdi. Bilhassa muhteşem Bedir muzafferiyetinden sonra, kıskançlık ve düşmanlığından Peygamberimiz ve Müslümanları hicveder dururdu. Mekke'ye giderek de müşrikleri Müslümanlara karşı tahrikte bulunur, Bedir'de öldürülen müşrikler için mersiyeler düzerek onların intikam ve düşmanlık hislerini kabartmaya çalışırdı. Medine'de ise, Müslümanların kız ve hanımlarına dil uzatacak kadar küstahlık gösterirdi.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">şiir ve hitabetin Arap hayatında büyük rol oynadığından daha evvel bahsetmiştik. O günün şiir ve hitabeti bugünün matbuatı seviyesinde tesir icra ediyordu. Dolayısıyla bu Yahudî şâirin İslâm düşmanlığı yalnız kendisine âit kalmıyor, etrafa da sirayet ediyordu. Bu bakımdan, Resûli Ekrem, bu menhus adamın şiirleri üzerinde fazlasıyla duruyor, önüne geçmek için çâreler arıyordu.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Ka'b'ın, yalnız şiirleriyle İslâm düşmanlığı yapmakla iktifa etmediğini, hattâ Peygamberimizin vücudunu ortadan kaldırmak için menfur bir plânla suikast tertiplediğini bile, kaynaklardan öğreniyoruz.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Böyle bir adamın vücudu, İslâmiyet için mahza zarardı. Bu bakımdan da yok edilmesi gerekiyordu.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Bu işi Resûli Ekrem'in müsaadesiyle ashabtan Muhammed b. Mesleme, iki üç arkadaşıyla üzerine aldı. Bir gece vakti evine giderek onu öldürdüler.84</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Ka'b b. Eşref gibi şöhret sahibi birinin öldürülmesi, Yahudiler arasında büyük bir panik meydana getirdi. Kabilesinden bazıları Hz. Resûlullah'ın huzuruna çıkarak, Ka'b'ın masum olduğunu, öldürülmeyi haketmediğini şikâyet suretinde arzedince, aldıkları cevap şu oldu:</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">"O, bizi hicv ve Müslümanlara (diliyle) eziyet etti; müşrikleri de bizimle harbe, bizimle uğraşmaya teşvik etti."85</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Bu hâdiseden sonradır ki, tarihte fitne ve fesad çıkarmakla meşhur olan Yahudiler, bir nebze de olsa Peygamber Efendimize ve Müslümanlara karşı hürmetkar ve yumuşak davranmaya başladılar. Açıktan açığa hakaret ve tahrikte bulunmadılar, ama âdeta kanlarına karışmış bozgunculuk mesleklerinden gizli veya aşikâr hiçbir zaman da vazgeçmediler.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span><p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"> GATAFAN GAZASI</span></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"> (Hicret 'in 3. senesi Rebiülevvei ayı)</span></strong></span></p> <p style="text-align: center"></p></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Bedir muzafferiyeti, Peygamberimizle sulh anlaşması akdetmemiş bulunan civar Arap kabilelerini de kara kara düşündürüyordu. Büyük kuvvet kazanmış bulunan Müslümanların bir gün kendilerinin de kapısını çalabileceği endişesini taşıyorlardı. Bu bakımdan, Bedir Harbinden sonra etraftaki Arap kabilelerinde bir hareket göze çarpar. Bu hareketlenme sonucu cereyan eden gazalardan biri de, Gatafan veya Anmar Gazâsıdır.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Benî Muharib yiğitlerinden sayılan Haris oğlu Du'sur (diğer nâmıyla Gavres), Gatafan Kabilesine mensup Salebe ve Muharip Oğullarından çok sayıda adam toplayarak Medine üzerine baskın düzenlemeye karar verdi. Maksat: Güya, Müslümanlara gözdağı vermek ve bir de Medine civarında bulabilirse bir şeyler yağmalamak.86</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Resûli Ekrem Efendimiz, durumu derhâl haber aldı. Medine'de yerine vekil olarak Hz. Osman b. Affan'ı bırakarak, aralarında atlıların da bulunduğu 450 kişilik bir kuvvetle çapulcu müşrikler üzerine yürüdü. Ancak, Peygamberimizin gelmekte olduğunu duyan yağmacılar, kaçıp tepelere sığınmışlardı. O anda kimse görülmedi. Sâdece Saiebe Oğullarından Cabir adında biri esir edildi. Durum kendisinden öğrenildi. Daha sonra İslâm'a davet edildi. O da icabet edip Müslüman oldu.87</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Gavres 'in Suikast Teşebbüsü</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Çapulcuların tepelere sığındığını öğrenen Peygamber Efendimiz, bir müddet burada beklemeyi uygun gördü. Bekleme esnasında bir ara sağanak hâlinde yağmur yağdı. Efendimizin elbiseleri ıslandı. Kuruması için elbiselerini çıkarıp bir ağacın dalına astı. Kendisi de istirahat maksadıyla ağacın altına yanı üzerine uzanıverdi.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Baskın düzenlemek isteyenler, tepeden Resûli Ekrem'i gözlüyorlardı. Peygamberimizin zırhını çıkarıp ağacın altına istirahate çekildiğini, yanında da kimselerin bulunmadığını farkedince, heyecan ve sevinç içinde reisleri Gavres'e haber verdiler:</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">"İşte, eline bir daha geçmez bir fırsat! Muhammed, ashabının yanından ayrılıp tek başına kaldı. Ashabı gelip onu korumaya çalışıncaya kadar, biz işini hallederiz!"</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Gavres, derhâl harekete geçti. Kimse görmeden, tam Peygamber Efendimizin başı üzerine geldi. Yalın kılıç elinde olduğu hâlde:</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">"Kim, seni benden kurtaracak?" dedi.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Resûli Ekrem, "Allah!.." dedi; sonra da şöyle dua etti:</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">"Allah'ım! Beni onun şerrinden koru!"</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Gavres, birden iki omuzu ortasına gaibden bir darbe yedi. Kılıç elinden düştü ve kendisi de yere yuvarlandı.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Bu sefer Fahri Âlem Efendimiz kılıcı eline aldı ve, "Şimdi seni kim kurtaracak?" dedi.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Gavres, "Hiç kimse!.." dedi; sonra da, "Şehâdet ederim ki, Allah'tan başka ilâh yoktur ve Muhammed de O'nun Resulüdür. Artık, bundan sonra hiçbir zaman senin aleyhinde kimseyi toplamayacağım." diye konuştu.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Bunun üzerine Resûli Zîşan Efendimiz, Gavres'i affetti. Gavres, giderken bir ara Resûli Ekrem Efendimize döndü ve, "Vallahi, sen benden hayırlısın!" dedi.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Peygamber Efendimiz, "Elbette, ben, buna senden daha lâyıkım." buyurdu.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Cesur ve pek cür'etkâr olan Gavres kavmine dönünce, hayretler içinde, "Ne oldu sana, neden bir şey yapamadın?" diye sordular.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Gavres, onlara başından geçenleri anlattıktan sonra ilâve etti: "Vallahi, ben şimdi insanların en iyisinin, en hayırlısının yanından geliyorum!"88</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Bir ay kadar süren seferden sonra, Resûli Kibriya Efendimiz, Medine'ye geri döndü.89</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span><p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"> KARDE SERİYYESİ</span></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"> (Hicret 'in 3. senesi Cemaziyelâhir ayı)</span></strong></span></p> <p style="text-align: center"></p></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Peygamber Efendimizin etrafa hâkim olması üzerine, müşrikler, ticaret yollarını değiştirmek mecburiyetinde kalmışlardı. Sahil yoluyla Şam ticareti tehlikeye düştüğünden, Irak yoluyla Şam'a gitmeyi daha uygun ve emin bulmuşlardı.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Hazırladıkları bir kervanı bu yolla Şam'a göndermişlerdi. Kervanla birlikte gidenlerin içinde, Kureyş'in ileri gelenlerinden Safvan b. Ümeyye ile Abdullah b. Ebî Rabia da vardı.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Kaderin cilvesi bu: Tam o sırada müşriklerden biri Medine'ye geldi ve Yahudînin birinin evinde misafir kaldı. Kim bilir, onunla Müslümanlar aleyhinde hangi plânı kurmak veya müşriklerin aldıkları hangi kararı veya tertipledikleri hangi plânı iletmek için gelmişti? İçtiler, konuştular, eğlendiler. Bu arada müşrik, farkında olmadan, bahsi geçen kervanın Irak yoluyla Şam'a gönderildiğini ağzından kaçırdı. Tam bunu anlatırken oradan ashabtan Salit b. Numan geçiyordu. Haberi duydu ve derhâl Hz. Resûlullah'ın huzuruna vararak durumu kendilerine arzetti.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Mevsim, kış idi.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Peygamber Efendimiz, 100 kişilik bir süvari kuvveti hazırladı. Kumanlığa Zeyd b. Harise Hazretlerini tâyin etti. Pazardan köle olarak satın alınan, sonradan Peygamberimizin evlâdlık edindiği Zeyd, şimdi 100 kişilik bir sahabî müfrezesinin kumandanı olmuştu. Bu, İslâm'ın vazife vermede, makam ve mevki sahibi kılmada, fakir zengin, köle efendi gözetmeden tatbik ettiği adalet ve liyakat prensibinin şaheser bir misâlidir!</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Seriyyenin teşkil maksadı, kervanı yakalamaktı.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Zeyd b. Harise, emrindeki kuvvetle yola çıktı ve Kureyş kervanının önünü kesti. Kervandakiler, beklemedikleri bir hâdiseyle karşı karşıya kalmışlardı. Bu durumda tabana kuvvet kaçmaktan başka çâreleri yoktu. Öyle yaptılar. Her şeylerini de, canlarını kurtarmak uğruna geride bıraktılar.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Zeyd Hazretleri, sahipsiz kalan malları alıp Medine'ye, Resûli Ekrem Efendimize getirdi. Beşte biri Beytû'lMâl'e ayrıldıktan sonra geri kalan beşte dördü seriyyeye katılan mücâhidler arasında bölüştürüldü.</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Bu arada, kervan kılavuzu Furat b. Hayyan da esir alınmıştı. Medine'ye gelince, Müslüman olduğu takdirde serbest bırakılacağı teklif edildi. Müslüman oldu ve kurtuldu.90</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Peygamber Efendimiz, bu muvaffakiyetinden dolayı Zeyd b. Harise'yi, "Seriyye kumandanlarının en hayırlısı, Zeyd b. Harise'dir." buyurarak tebrik ve takdir etti.91</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'">Bu seriyye, kumandanına izafeten Zeyd b. Harise Seriyyesi adıyla da anılır.92</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"></span></strong></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 13560, member: 3"] [INDENT][CENTER][SIZE=3][B][FONT=Arial]ŞÂİR KA'B B. EŞREFİN KATLİ [/FONT] [FONT=Arial][COLOR=Red](Hicret 'in 3. senesi / Milâdî 624)[/COLOR][/FONT][FONT=Arial] [/FONT][/B] [/SIZE][/CENTER] [SIZE=3][B] [FONT=Arial] Ka'b b. Eşref, muhteris bir Yahudî, meşhur bir şâirdi. Bilhassa muhteşem Bedir muzafferiyetinden sonra, kıskançlık ve düşmanlığından Peygamberimiz ve Müslümanları hicveder dururdu. Mekke'ye giderek de müşrikleri Müslümanlara karşı tahrikte bulunur, Bedir'de öldürülen müşrikler için mersiyeler düzerek onların intikam ve düşmanlık hislerini kabartmaya çalışırdı. Medine'de ise, Müslümanların kız ve hanımlarına dil uzatacak kadar küstahlık gösterirdi. şiir ve hitabetin Arap hayatında büyük rol oynadığından daha evvel bahsetmiştik. O günün şiir ve hitabeti bugünün matbuatı seviyesinde tesir icra ediyordu. Dolayısıyla bu Yahudî şâirin İslâm düşmanlığı yalnız kendisine âit kalmıyor, etrafa da sirayet ediyordu. Bu bakımdan, Resûli Ekrem, bu menhus adamın şiirleri üzerinde fazlasıyla duruyor, önüne geçmek için çâreler arıyordu. Ka'b'ın, yalnız şiirleriyle İslâm düşmanlığı yapmakla iktifa etmediğini, hattâ Peygamberimizin vücudunu ortadan kaldırmak için menfur bir plânla suikast tertiplediğini bile, kaynaklardan öğreniyoruz. Böyle bir adamın vücudu, İslâmiyet için mahza zarardı. Bu bakımdan da yok edilmesi gerekiyordu. Bu işi Resûli Ekrem'in müsaadesiyle ashabtan Muhammed b. Mesleme, iki üç arkadaşıyla üzerine aldı. Bir gece vakti evine giderek onu öldürdüler.84 Ka'b b. Eşref gibi şöhret sahibi birinin öldürülmesi, Yahudiler arasında büyük bir panik meydana getirdi. Kabilesinden bazıları Hz. Resûlullah'ın huzuruna çıkarak, Ka'b'ın masum olduğunu, öldürülmeyi haketmediğini şikâyet suretinde arzedince, aldıkları cevap şu oldu: "O, bizi hicv ve Müslümanlara (diliyle) eziyet etti; müşrikleri de bizimle harbe, bizimle uğraşmaya teşvik etti."85 Bu hâdiseden sonradır ki, tarihte fitne ve fesad çıkarmakla meşhur olan Yahudiler, bir nebze de olsa Peygamber Efendimize ve Müslümanlara karşı hürmetkar ve yumuşak davranmaya başladılar. Açıktan açığa hakaret ve tahrikte bulunmadılar, ama âdeta kanlarına karışmış bozgunculuk mesleklerinden gizli veya aşikâr hiçbir zaman da vazgeçmediler. [/FONT][/B][/SIZE][CENTER][SIZE=3][B][FONT=Arial] GATAFAN GAZASI[/FONT][/B][/SIZE] [SIZE=3][B][FONT=Arial] (Hicret 'in 3. senesi Rebiülevvei ayı)[/FONT][/B][/SIZE] [/CENTER] [SIZE=3][B][FONT=Arial] Bedir muzafferiyeti, Peygamberimizle sulh anlaşması akdetmemiş bulunan civar Arap kabilelerini de kara kara düşündürüyordu. Büyük kuvvet kazanmış bulunan Müslümanların bir gün kendilerinin de kapısını çalabileceği endişesini taşıyorlardı. Bu bakımdan, Bedir Harbinden sonra etraftaki Arap kabilelerinde bir hareket göze çarpar. Bu hareketlenme sonucu cereyan eden gazalardan biri de, Gatafan veya Anmar Gazâsıdır. Benî Muharib yiğitlerinden sayılan Haris oğlu Du'sur (diğer nâmıyla Gavres), Gatafan Kabilesine mensup Salebe ve Muharip Oğullarından çok sayıda adam toplayarak Medine üzerine baskın düzenlemeye karar verdi. Maksat: Güya, Müslümanlara gözdağı vermek ve bir de Medine civarında bulabilirse bir şeyler yağmalamak.86 Resûli Ekrem Efendimiz, durumu derhâl haber aldı. Medine'de yerine vekil olarak Hz. Osman b. Affan'ı bırakarak, aralarında atlıların da bulunduğu 450 kişilik bir kuvvetle çapulcu müşrikler üzerine yürüdü. Ancak, Peygamberimizin gelmekte olduğunu duyan yağmacılar, kaçıp tepelere sığınmışlardı. O anda kimse görülmedi. Sâdece Saiebe Oğullarından Cabir adında biri esir edildi. Durum kendisinden öğrenildi. Daha sonra İslâm'a davet edildi. O da icabet edip Müslüman oldu.87 Gavres 'in Suikast Teşebbüsü Çapulcuların tepelere sığındığını öğrenen Peygamber Efendimiz, bir müddet burada beklemeyi uygun gördü. Bekleme esnasında bir ara sağanak hâlinde yağmur yağdı. Efendimizin elbiseleri ıslandı. Kuruması için elbiselerini çıkarıp bir ağacın dalına astı. Kendisi de istirahat maksadıyla ağacın altına yanı üzerine uzanıverdi. Baskın düzenlemek isteyenler, tepeden Resûli Ekrem'i gözlüyorlardı. Peygamberimizin zırhını çıkarıp ağacın altına istirahate çekildiğini, yanında da kimselerin bulunmadığını farkedince, heyecan ve sevinç içinde reisleri Gavres'e haber verdiler: "İşte, eline bir daha geçmez bir fırsat! Muhammed, ashabının yanından ayrılıp tek başına kaldı. Ashabı gelip onu korumaya çalışıncaya kadar, biz işini hallederiz!" Gavres, derhâl harekete geçti. Kimse görmeden, tam Peygamber Efendimizin başı üzerine geldi. Yalın kılıç elinde olduğu hâlde: "Kim, seni benden kurtaracak?" dedi. Resûli Ekrem, "Allah!.." dedi; sonra da şöyle dua etti: "Allah'ım! Beni onun şerrinden koru!" Gavres, birden iki omuzu ortasına gaibden bir darbe yedi. Kılıç elinden düştü ve kendisi de yere yuvarlandı. Bu sefer Fahri Âlem Efendimiz kılıcı eline aldı ve, "Şimdi seni kim kurtaracak?" dedi. Gavres, "Hiç kimse!.." dedi; sonra da, "Şehâdet ederim ki, Allah'tan başka ilâh yoktur ve Muhammed de O'nun Resulüdür. Artık, bundan sonra hiçbir zaman senin aleyhinde kimseyi toplamayacağım." diye konuştu. Bunun üzerine Resûli Zîşan Efendimiz, Gavres'i affetti. Gavres, giderken bir ara Resûli Ekrem Efendimize döndü ve, "Vallahi, sen benden hayırlısın!" dedi. Peygamber Efendimiz, "Elbette, ben, buna senden daha lâyıkım." buyurdu. Cesur ve pek cür'etkâr olan Gavres kavmine dönünce, hayretler içinde, "Ne oldu sana, neden bir şey yapamadın?" diye sordular. Gavres, onlara başından geçenleri anlattıktan sonra ilâve etti: "Vallahi, ben şimdi insanların en iyisinin, en hayırlısının yanından geliyorum!"88 Bir ay kadar süren seferden sonra, Resûli Kibriya Efendimiz, Medine'ye geri döndü.89 [/FONT][/B][/SIZE][CENTER][SIZE=3][B][FONT=Arial] KARDE SERİYYESİ[/FONT][/B][/SIZE] [SIZE=3][B][FONT=Arial] (Hicret 'in 3. senesi Cemaziyelâhir ayı)[/FONT][/B][/SIZE] [/CENTER] [SIZE=3][B][FONT=Arial] Peygamber Efendimizin etrafa hâkim olması üzerine, müşrikler, ticaret yollarını değiştirmek mecburiyetinde kalmışlardı. Sahil yoluyla Şam ticareti tehlikeye düştüğünden, Irak yoluyla Şam'a gitmeyi daha uygun ve emin bulmuşlardı. Hazırladıkları bir kervanı bu yolla Şam'a göndermişlerdi. Kervanla birlikte gidenlerin içinde, Kureyş'in ileri gelenlerinden Safvan b. Ümeyye ile Abdullah b. Ebî Rabia da vardı. Kaderin cilvesi bu: Tam o sırada müşriklerden biri Medine'ye geldi ve Yahudînin birinin evinde misafir kaldı. Kim bilir, onunla Müslümanlar aleyhinde hangi plânı kurmak veya müşriklerin aldıkları hangi kararı veya tertipledikleri hangi plânı iletmek için gelmişti? İçtiler, konuştular, eğlendiler. Bu arada müşrik, farkında olmadan, bahsi geçen kervanın Irak yoluyla Şam'a gönderildiğini ağzından kaçırdı. Tam bunu anlatırken oradan ashabtan Salit b. Numan geçiyordu. Haberi duydu ve derhâl Hz. Resûlullah'ın huzuruna vararak durumu kendilerine arzetti. Mevsim, kış idi. Peygamber Efendimiz, 100 kişilik bir süvari kuvveti hazırladı. Kumanlığa Zeyd b. Harise Hazretlerini tâyin etti. Pazardan köle olarak satın alınan, sonradan Peygamberimizin evlâdlık edindiği Zeyd, şimdi 100 kişilik bir sahabî müfrezesinin kumandanı olmuştu. Bu, İslâm'ın vazife vermede, makam ve mevki sahibi kılmada, fakir zengin, köle efendi gözetmeden tatbik ettiği adalet ve liyakat prensibinin şaheser bir misâlidir! Seriyyenin teşkil maksadı, kervanı yakalamaktı. Zeyd b. Harise, emrindeki kuvvetle yola çıktı ve Kureyş kervanının önünü kesti. Kervandakiler, beklemedikleri bir hâdiseyle karşı karşıya kalmışlardı. Bu durumda tabana kuvvet kaçmaktan başka çâreleri yoktu. Öyle yaptılar. Her şeylerini de, canlarını kurtarmak uğruna geride bıraktılar. Zeyd Hazretleri, sahipsiz kalan malları alıp Medine'ye, Resûli Ekrem Efendimize getirdi. Beşte biri Beytû'lMâl'e ayrıldıktan sonra geri kalan beşte dördü seriyyeye katılan mücâhidler arasında bölüştürüldü. Bu arada, kervan kılavuzu Furat b. Hayyan da esir alınmıştı. Medine'ye gelince, Müslüman olduğu takdirde serbest bırakılacağı teklif edildi. Müslüman oldu ve kurtuldu.90 Peygamber Efendimiz, bu muvaffakiyetinden dolayı Zeyd b. Harise'yi, "Seriyye kumandanlarının en hayırlısı, Zeyd b. Harise'dir." buyurarak tebrik ve takdir etti.91 Bu seriyye, kumandanına izafeten Zeyd b. Harise Seriyyesi adıyla da anılır.92 [/FONT][/B][/SIZE][/INDENT][SIZE=3][B][FONT=Arial] [/FONT][/B][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günde beş vakit kıldığımız nedir?
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Efendimiz (s.a.v)'i Tanıyalım
Gatafan Gazası ve Karde Seriyyesi.
Üst
Alt