Ey sevgililer sevgilisi!..

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
R1221402.jpg


Sen doğmadan da vardı dünya…
Fakat hayat var mıydı bu kara topraklar üzerinde?..

Gökkubbe denen bu kocaman viraneye ışık oldun, nur oldun. Neler değişti senle beraber, ah neler değişti!..

Çöller vahaya dönüştü senin nurunla. Bir fazilet güneşiydin, karanlık dünyamızı aydınlatan. Çölleri saran âbı hayattın. Rebiu’l-Evvel ayı, seninle hayat buldu, şereflendi.

İsa aleyhisselam, geleceğini çoktan müjdelemişti bize. Fakat taşlaşan yüreklerimiz ve sağırlaşan kulaklarımız, bu müjdeyi idrak edememişti. Bütün günler kıskandı, o mübarek Pazartesi gecesini. Çünkü dünya durdukça zaman böyle bir şerefe nail olamayacak...

Nice alâmetler belirdi, gelişini müjdeleyen. Sıradan bir doğum değildi, senin kâinatı şereflendirmen. Bu ilk ve sondu, görüp göreceğimiz…

Kalabalıklar içinde yalnızız şimdi ey Rasul…

Senden uzak olan ruhlar, çamura saplanmış merkep gibidir. Bizi, bataklıklardan uzaklaştır ey sevgili! Sensizlik, kor bir alev olup yakıyor günahla kararan yüreklerimizi. Âlemlere rahmet olduğun gibi bize de rahmet nurunu gönder.

Çağın ebabil kuşları, taş olup başımıza yağmadan, istikamete yönelmemize yardımcı ol. Gözümüz var görmüyor, kulağımız var duymuyor, aklımız var fikretmiyor!..

Bütün bu varlar içinde, elim bir yokluğun girdabına tutulmuşuz. Bize, varlık içinde yokluk çektirme, ne olur...

Yüreklerimiz kupkuru çöllere döndü. Yağmur ol, yağ kalbimizin orta yerine. Yağ ki rahmetten nasibini alsın hücrelerimiz. Senin her bir damlan, can suyudur bedenimize.

Gerçi sana lâyık ümmet olamadık. Bunun sancısıdır, içimizi titreten. Yüzümüz yok kapını çalmaya. Lâkin başka çalacak kapımız da yok. Mübarek kapının yüzümüze sürmeleneceğinden çok korkuyoruz. Ümitvâr olmaktan başka seçeneğimiz de yok…

Senin yolundan dönmeye zorlanan ve her fırsatta “La ilahe illallah Muhammedun Rasulullah” diyen Sümeyye’nin (radıyallahu anha), tırnağı kadar olamadık, ey Rasul! Kızgın kumlarda süründürülen ve böğrüne hançer saplanan Sümeyye kadar yürekli olamadık…

O sana komşu oldu; biz kapına tokmak olamadık? Rahatlığı tercih ettik, çileye talip olamadık. Onun için de arınamadık. Arınmadan kapına gelmekten hicap duyuyoruz…

Ümeyye’nin kölesi, Bilâli Habeşi radıyallahu anhu manevî âlemlere sultan oldu. Bizler hürdük güya, ama Bilâl-i Habeşiler’e, köle bile olamadık. Kızgın kumlar, kuş tüyü yatak oldu ona. Bizler ise kuş tüyü yataklarda Hakk’ı bulamadık.

Ey kâinatın nuru, gönüllerin süruru!...
Yaz uğramıyor gönül bahçemize. Mevsimler kıştan ibaret. Baharlar mazide kaldı…

Bu ağır kışları kaldırmaya ne gücümüz ne de tahammülümüz var. Gökteki ay ışığını; güneş ise sıcaklığını esirger oldu. Merhamet olukları kurumaya yüz tuttu…

Asr-ı Saadet’te yaşayanlara ne kadar da imreniyorum. Onlar ki dünya gözüyle gördü, o mübarek bedenini. Gözlerimiz tenine; burnumuz kokuna hasret.

Senin yaşadığın asırda, zaman da bir başka bereketliydi. Artık zamanın da bereketi yok. Günler peşi sıra gidiyor da biz yerimizde sayıyoruz. Besmeleyle başlamayan her iş bereketten mahrumdur. Fakat dillerimiz o kadar bozuldu ki besmeleyi bile söylemekten aciz hâldeyiz. Onun bereketinden de nasipsiziz…

Hayatımız yiyip içmek ve uyumaktan ibaret oldu. Gözümüzü dünya hırsı bürümüş. Hayatta hayat kalmamış. Çırpınıp duruyoruz, hatta debeleniyoruz. Bu gidiş hayra alâmet değil. Fakat bu bataklıktan bir türlü kurtulamıyoruz…

Rahmet bulutları uğramıyor göğümüze. Ufuklar kapkaranlık. İçimizi ancak sen aydınlatabilirsin. Yoksa bu karanlıkta istikametimizi bulamayacağız. Zulmet içerisinde yolumuzu kaybedip uçurumlara sapacağız. Bize nur huzmelerinden bir demet gönder. Onlar ki Hakk’a götürür, yoluna revan olanları.

Ey sevgililer sevgilisi!..
Ey Kâinatın Serveri Rasul, sallallahu aleyhi, vesellem!
Sen, dünyamızdan göçeli viran oldu bize her yer…

Gök, bakışına; toprak, ayağının kokusuna; insanlık, sohbetinin manevî lezzetine hasret…

Bizim, gelmeye cesaretimiz yok. Seni davet etmeye de yüzümüz yok. Fakat, her şeye rağmen seni çok seviyoruz…

Şefaatinden nasiplenmeyi umuyoruz.
Elimizi boş çevirme, Ey Kâinatın Güneşi!..
Sana, binlerce salât ve selam olsun.

NİHAT MALKOÇ
 
Üst Alt