Eş Seçmek

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
eş seçmek, islamda eş, dinen nasıl bir eş, dinen eş seçmek, islami eş, eş seçerken, nasıl eş seçilir, islama göre eş

Mimar Ahmet Bey, artık evini yenilemenin zamanının geldiğini anlamıştı. Tabii kendisi de, mesleği icabı işçilerin başından ayrılmıyordu. Bir gün, sökülen kapılardan birinin duvarla irtibatlı bölümünde, iki tahta arasında sıkışıp kalmış bir kertenkele gördü. Kertenkele ayağından duvara çivilenmişti. 10 yıl önce bu kapı değiştirilmişti; nasıl olmuştu da onca yıl ayağından duvara çivili bir kertenkele yaşayabilmişti?

Bir köşeye çekilip, beklemeye başladı. Bir süre sonra, duvar boşluğunda hareketlenme oldu. Bir başka kertenkele, çivili olana yiyecek taşıyordu. Belki ikisi arkadaştı, belki eşti… Bilinen tek şey, aralarındaki güçlü sevgi bağıydı. Kertenkele, bıkmadan usanmadan, büyük bir sadakatla arkadaşını ya da eşini hayatta tutmayı başarmıştı.

Tabii, bundan çıkarak dersler vardı. Özellikle evlenmek isteyen gençlere duyurulur.
Eşini doğru seç; doğru eş, her zaman uzun süre flört ettiğin kişi değildir. Yeni tanışmış olsanız bile, fikirleriniz uyuşuyor mu? Hayat tarzlarınız birbirine benziyor mu… Buna bak! Konuşmaktan sıkılmayacağın, senin fikirlerine saygı duyan, hayata küstüğünde, seni kabuğundan çıkartıp, eğlendiren; gözlerine baktığında ne söylemek istediğini anladığın, dış görünüşten ziyade, seni sen olduğun için sevebilecek birini eş olarak seçmelisin.

“Dünyada böyle biri var mı?” diye sorabilirsiniz. Var ama, sayıları fazla değil. Önemli olan, karşınıza çıktığında onu fark edebilmek. Fark edebilmek için sadece etrafınıza bakmanız yeterli. Çünkü o da size bakıyor olacak

okisareti.gif
 

beydeba

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
285
Tepkime puanı
20
islamda eş seçimi

evlenmeden önce yapılacaklar, evlilikte uyumluluk, evlilikte birliktelik, evlilkte kültür farkı, evlilik kararı, evlilik kararından önce

Hayat boyu annemizden, babamızdan, hocalarımızdan, büyüklerimizden duyduğumuz, kitaplardan okuduğumuz bazı önemli sözleri ömür boyu unutamayız.
Zamanı ve yeri geldikçe bu önemli sözleri, "babam böyle demişti", "kulakları çınlasın hocam şöyle demişti" şeklinde dile getiririz. Eğer sözünü ettiğimiz kişi rahmetlik olduysa, ruhunu şad edecek şekilde en güzel övgülü sözleri söyledikten sonra, zihnimizde kalan tek cümlelik o güzelim "vecizeli sözü" anlatır ve onun hakkında yorumumuzu yaparız.
Bu tür vecizeli sözler, halkımız tarafından büyük ölçüde önemsendiği için kolay kolay hafızalardan silinmiyor.
Aşağı yukarı her insanın hafızasında bir takım vecizeli sözler vardır. Yeni evlenecek gençler için aşağıda sıraladığımız anlam dolu sözlerin, sizlerin hayatında da aynı şekilde yer edeceğini umuyoruz.
Evlenmeden önce yapılacaklar
*1 - Zorunlu olduğunuz için değil, istediğiniz için evlenin.
*2 - Maddî-manevî gücü elde etmeden evlenmeyin.
*3 - Evlenmeden önce, evlilikle ilgili kitaplar okuyun ve evli insanlara fikir danışın.
*4 - Kusursuz eş arayanın, sağlıklı bir evlilik yapamayacağını bilin.
*5 - Evlenmeye karar verdiğiniz kişinin, doğru bir karar olduğunu anlamak için, anne ve babanızın da onayını alın.
*6 - Evlilikteki denkliği yalnız fizikî görünümde değil; sosyal, kültürel, ruhsal ve ekonomik diğer davranışlarda da arayın.
*7 - Yakın akrabanızla evlenmekten kaçının.
*8 - Ailenizin ve çevrenizin etkisi altında kalarak evlenmeyin.
*9 - Sağlıklı bir evlilik yapmak istiyorsanız kendinize denk biri ile evlenin.
*10 - Eş seçiminde ortak noktaları belirledikten sonra evliliğe karar verin.
*11 - Evliliğin mükemmeli olur ama en mükemmelinin olmayacağını bilin.
*12 - Ailenizin değil, kendinizin beğendiği bir eşle evlenin.
*13 - Evlenme işini oldubittiye getirmeyin ama uzun zamana da bırakmayın.
*14 - Fiziksel ve ruhsal olgunluk yaşına gelmeden evlenmeyin.
*15 - Evlilikle ilgili kararınızı alırken maskelerinizi indirin.
*16 - Evliliğin üç "S" sini unutmayın. Sevgi, saygı ve sadakat...
*17 - "Evliliğin garantisi olmaz. Garanti istiyorsanız, çamaşır makinesi alın." sözünü iyice düşünün.
*18 - Evlenmeye karar verdiğinizde, eşinizin ailesiyle de evlenmiş olacağınızı bilin.
*19 - Evleneceğiniz kişiyi uzaklarda değil, yakınınızda arayın.
*20 - Gazete ilânlarıyla, internet aracılığıyla sağlıklı bir evliliğin olmayacağını bilin.

Evlilikte akıl mı duygular mı önemli?

*Evlenirken aklınızı kullanarak evlenin, ancak arada bir kalbinizin sesini de dinleyin.
*Eşinizi gözünüzle değil, aklınızla seçin.
*Eş seçiminizde, hislerinizden önce aklınızla karar verin.
İlk davranışlar önemli
*İlk buluşmanın yakınlık kurma değil, bir " ayıklama" olduğunu bilerek hareket edin.
*İlk buluşmalarınızı kısa yapın.
*İlk buluşmada tabiî davranışınız ne ise öyle davranın.
*İlk buluşmanızda ciddi ve politik konular yerine, özel ve esprili konular üzerine yoğunlaşın.
*İlk kıyafetinizin, ilk tavrınızın çok önemli olduğunu unutmayın.
*İlk görüşte kalbinizin ısınmadığı biriyle ilişkiyi sürdürmeyin.

Sevgi mi arzular mı?

*Sevda ile sevgiyi birbirinden ayırın.
*Arzulamakla sevgiyi karıştırmayın.
*Eşinin seni sevmesini istiyorsan, her zaman veren sen ol.
*Saygı ve sevginin en önemli belirtisinin "dinlemek" olduğunu bilin.
*Sevilmek istiyorsanız, önce siz sevin.

Kültürel bütünlük

*İnanç bütünlüğü olmayan bir kişiyle, evlilik yapılmayacağını bilin.
*Eş seçiminde, "kültür denkliğini" küçümsemeyin.
*İnanç farklılığı ciddi boyutta ise, boşuna uğraşmayın.

Kişilik ve kimlik
*Evleneceğiniz insanda ilk arayacağınız özellik, "kişilik ve sorumluluk" olmalıdır.
*Ruhen olgunlaşmamış ve kişiliği gelişmemiş birinden eş olmayacağını bilin.
*Fikirlerinde ısrarcı ve inatçı biriyle evlenmeyin.
*Parasını düşüncesizce harcayan birinin, başka konularda da düşüncesiz olacağını unutmayın.
*Eş adayınızı söylediği laflarla değil, tavır ve hareketleriyle tanımaya çalışın.
*Eş adayınızla konuşurken kendiniz olun.
*Doğru eşi bulabilmek için, önce siz doğru olun.

Ölçülü iltifatlar
*Anne ve babasına karşı saygılı olmayanın, size karşı da saygılı olmayacağını unutmayın.
*Eş seçerken evladı hakkında mübalağalı övgüler yapan ailelere karşı dikkatli olun.
*Anne ve babasının evinde istediği gibi keyfî davranan kişinin, size de aynısını yapacağından şüpheniz olmasın.
*Yersiz ve abartılı övgülerin, gerçek övgülerin değerini azaltacağını bilin.
*Aşırı iltifat yerine, doğal davranan insanı seçin.

Karar vermeden önce...
*Beğendiğiniz eş hakkında karar vermeden önce, mutlaka başkalarına da danışın.
* Bekâr arkadaşlarınıza değil, uzun yıllar mutlu evlilik sürmüş arkadaşlarınıza danışın.

okisareti.gif

 

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
evlilik karaı ve eş seçimi

Araştırmadan, incelemeden sokakta ayak üstü verilen evlilik kararı, kısa zaman sonra yine sokakta bitmeye mahkûmdur. Evlilikte aranılacak özelliklerin başında, dindar olup olmadığı, dînimizin emirlerine uyup uymadığı gelir. Bundan sonra da diğer özellikler gelir.

Bu özelliklerin biri de kadının soyudur. Güzel ahlâk, neseb yolu ile devam eder. Bu sebeple iyi bir âileden kız almalıdır. Güzel ahlâk sahibi kadın, her türlü şartlarda kocasına sâdık kalır. Dînine bağlı olur. Dînine bağlı kimse ise, bütün iyi huyları kendinde toplamış kimse demektir. Nitekim hadîs-i şerîfte, (Kadını güzelliği için alma! Güzelliği onu helâke sürükleyebilir. Malı için de alma, malı onu azdırabilir. Dindar olanla evlen!) buyuruldu.
Kötü huy ve iffetsizlik ile adı çıkıp, kendini ve kocasını dillere düşüren kadından kaçınmalıdır. (Gübrelikte biten gülleri koklamayınız!) hadîs-i şerîfi, sütü bozuk, ahlâksızlarla evlenmeyi yasak etmektedir.
Araştırmadan, incelemeden sokakta ayak üstü verilen evlilik kararı, kısa zaman sonra yine sokakta bitmeye mahkûmdur. İyi soydan gelmenin, hayvanlarda bile önemi büyüktür. Yük beygiri ile yarış atının arasındaki fark, ırk asâleti bakımındandır. Hâl böyle olunca, kurulacak yuvaya asil olmayan kadın huzur getiremez.

Çocuklarına İslâm terbiyesi veremez. Çocuklarına ne biliyorsa onu öğretecektir. Bir kabın içinde ne varsa dışına o sızar. Asil olmayan kadın, yılışık gülüşleriyle nâmûsuna zarar verir, kocasını sinir hastası eder ve yuvaya geçimsizlik getirir. Asâlet olmayınca, verilen terbiyenin de fazla te’sîri olmaz.

Bakırı ne kadar silip parlatsanız, üç gün sonra gene kararmaya başlar. Sun’î parlaklık kısa bir zaman devam edebilir. Altın hiçbir zaman pas tutmaz. Silmezseniz bile parlaklığını yine muhafaza eder. Şu hâdise, asâletin ne kadar önemli olduğunu açık bir şekilde göstermektedir:
Firavun’un kâhinleri, saltanatını yıkacak çocuğun dünyaya geldiğini kendisine haber verdiler. Firavun, ölmemek, saltanatını koruyabilmek için öldürmek sevdâsına kapıldı. O sene dünyaya gelen erkek çocukları, kılıçtan geçirtmeye başladı.

Cellâtlar; sokak sokak, ev ev dolaşıp yeni doğmuş çocuk olup olmadığını araştırıyorlardı. Bulduklarını da hemen orada öldürüyorlardı. İşte böyle bir ortamda, kadının biri, doğum sancıları başlayınca, dağa çıkıp mağarada çocuğunu dünyaya getirdi. Çocuğunu orada bırakarak evine döndü.
Bu çocuğu, cenâb-ı Hakkın emriyle Cebrâil aleyhisselâm besleyip büyüttü. Bu kadın, asil bir âileye mensup değildi. Soysuz bir âileye mensup idi. Bu çocuğun adı, Mûsâ idi. Sâmira kabîlesine mensup bulunduğu için, kendisine Sâmirî lakabı verilmiştir.

Asâlet olmayınca, Cebrâil aleyhisselâmın verdiği gıdaya ihânet etti. Mûsâ aleyhisselâmın kavmini, altından buzağıya taptıran kimse, bu çocuk oldu. Cebrâil aleyhisselâmın elinde büyüdüğü hâlde, Mûsâ aleyhisselâma karşı gelerek, Allaha isyân etti.

Asâlet olmayınca Firavun’un bu vahşet zamanında soylu, asil bir âileye mensup bir çocuk daha doğmuştu. Bunun adı da Mûsâ idi. Cenâb-ı Hak, onu, Firavun’un sarayında ve kucağında büyüttürdü. Hz. Mûsâ’nın annesi, kalbine gelen bir ilhâmla, oğlunu bir sandık içine koyarak Nil’in akıntısına bıraktı. Nil’in kıyısında yapılmış sarayının balkonunda, karısı Âsiye ile birlikte oturmakta bulunan Firavun, nehirden gelmekte olan sandığı yakalatıp açtırdı. İçinden çıkan küçücük çocuğu öldürtmek için emir verdiyse de, Âsiye buna mâni olarak, “Benim için Onu öldürme!..

Olur ki, bize faydası dokunur, yâhut onu evlât ediniriz” dedi. Netîce itibâriyle Firavun’un büyüttüğü Mûsâ, Peygamber oldu ve Firavun’un saltanatını yıktı. Bir şâir, asâlet olmayınca terbiyenin te’sîr etmiyeceğini dile getirirken demiştir ki: Fe Mûsâ’llezî Rabbâhü Cibrilü kâfiru, Ve Mûsâ’llezî Rabbâhü Fir’avnü mürselu. Ya’nî: “Asâlet olmadığı için, Cebrâil aleyhisselâmın büyüttüğü Mûsâ kâfir oldu ve asîl bir soya sahip olduğu için Firavun’un beslediği Mûsâ ise Peygamber oldu.”

okisareti.gif

 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Eşini doğru seçmek

doğru eş, eşini doğru seçmek, eş seçimi, doğru eşi bulabilmek

Eğer; ilerde bir gün arkanı dönüp KEŞKE demek istemiyorsan. 3 Şeyi doğru seç..

* Eşini doğru seç.
Doğru eş her zaman uzun zaman flort ettiğin kişi değildir. Önemli olan kısa zamanda da olsa fikirlerinin uyuştuğu, Yaşam tarzlarının benzediği, Espiri anlayışının yakın olduğu, Zor zamanların da hep yanında olacağını bildiğin, Dertlerini, sevinçlerini paylaşabileceğin, Fikirlerine, olaylara bakış açısına güvendiğin, Senin fikirlerine saygı duyan, Konuşmaktan sıkılmayacağın, Hayata küstüğün zaman seni kabuğundan
çıkartıp eğlendirebilen, Gözlerine baktığında ne söylemek istediğini anladığın, Aynı zamanda iyi bir arkadaş, Fiziksel görünüşün dışında da seni sen olduğun için sevebilecek ve bunu kaldırabilecek birini eş olarak seçmelisin! ! !
Dünya da böyle biri var mı? diye sorabilirsiniz şimdi. Emin ol var! !

Tabii ki sayıları fazla değil.. Hatta hayatta insanın karşısına ya 1 ya da 2 kere çıkar, belki de hiç çıkmaz... Önemli olan onu fark edebilmek. Eğer bu satırları okunduğunda aklından bu özellikleri barındıran bir isim geçirmişsen çok şanlısın. Ne olursa olsun onunla birlikte olmak için elinden geleni yap. Çünkü bir daha onun gibisini bulma şansın yok.

Bütün aptal aşıklar gibi ilk hareketi ondan beklersen çok geç kalırsın.. Eğer bu satırlar sana böyle birini çağrıştırmıyorsa.. Onu fark edebilmek için sadece etrafına bakman yeterli olacaktır. Çünkü o da sana bakıyor olacak! ! !

* İşini doğru seç...
Doğru iş rahat iş değildir.
Çok kazandıran iş de değildir.
Kariyer de değildir.
Klimalı büro ortamı da değildir..
Doğru iş olmaktan zevk aldığın yerdir.
Sabahleyin kalktığında gitmekte üşenmediğin, bıkmadığın yerdir. Tabii yanında rahatlık,para,kariyer varsa ne ala...


* Arkadaşlarını doğru seç.
Çok sayıda arkadaşın olması 'iyi arkadaşın' olduğunun ispatı değildir. Güzel günlerdeki arkadaşlıklar geçicidir. Mutluluklarının yanında, acılarını da paylaşabileceğin, Fikirlerine ihtiyaç duyabileceğin, Her zaman yanında olmasını isteyeceğin, Senin madden değil manen zengin eden, Bir tek arkadaş sana çok şeyler katacaktır.
 
Üst Alt