Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Emanet (1)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 2565" data-attributes="member: 3"><p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Değerli mü'minler! </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Emanetin geniş anlamlı olduğunu yukarda söylemiştik. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Mü'minin yüklendiği emanetlerden birisi de kamuya ait işlerdir, yani devlet işleridir. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Kur'an-ı Kerim, devlet işlerinin önce ehline verilmesini emretmekte ve şöyle buyurmaktadır: </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>"Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz vakit adâletle hükmetmenizi emrediyor. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Allah size ne kadar güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah her şeyi işiten ve görendir.''5 </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Bu âyet-i kerimenin şu olay üzerine nazil olduğu rivayet ediliyor: </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>İslâmiyetten önce Kâbe ile ilgili bazı hizmetler belli kişiler tarafından yürütülüyordu. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Peygamberimiz Mekke'yi fethettiği gün Kâbe'nin anahtarlarını Osman b. Talha b. Abdüddar taşıyordu. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Peygamberimiz bu zatı çağırtarak Kâbe'yi açmasını emretti. Orada hazır bulunan Peygamberimizin amcası Hz. Abbas, eskiden sorumluluğunda bulunan hacılara su dağıtma görevi ile beraber Kâbe anahtarlarının da kendisine verilmesini istedi. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Bunun üzerine bu âyet-i kerime nazil oldu. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Peygamberimiz de Kâbe'nin anahtarlarını eskiden beri taşıyan Osman b. Talha'ya vererek: </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>– Ey Ebû Talha evlâdı, atalarınızdan kalma olan Kâbe kapıcılığı sizde kalmak üzere, işte anahtarlarını alınız, bunu, haksızlık yapmadan hiç kimse sizden alamaz, buyurdu ve anahtarlarını eskiden olduğu gibi aynı sahibine tekrar verdi.6 </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Evet, bu âyet-i kerime emanetlerin ehline verilmesini emrediyor ve ehliyetli olan kimseden emanetin alınmamasını istiyor. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Eskiden beri Kâbe'nin kapıcılığı görevini ehliyetle yapmış olan birisinden bu görevin alınarak kendisine verilmesini isteyen Hz.Abbas, Peygamberimizin saygıdeğer amcası olmasına rağmen bu görev, âyet-i kerimenin işâretiyle ehil olan eski sahibinde bir daha ondan alınmamak üzere bırakılmıştır. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Âyet-i kerime, devlet işleri için ehliyetin dışında başka bir şey kabul etmiyor. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Aklın da kabul ettiği bu değil mi? Eğer maksat kamu işlerinin aksamadan düzenli bir şekilde yürütülmesi ise bu işe ehil olan birisini getirmek gerekir. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Bir adam Peygamberimize gelerek: </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>– Ey Allah'ın Resûlü, kıyâmet ne zaman kopacak? diye sordu. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Peygamberimiz sözünü kesmeyip devam etti. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Oradakilerden kimi kendi kendine, Bedevinin ne dediğini işitti ama sorulan sorudan hoşlanmadı, kimi de: "Belki işitmedi'' dediler. Nihayet Peygamberimiz sözünü bitirince: </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>– O kıyameti soran nerede? buyurdu. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Bedevî: </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>– İşte ben, ey Allah'ın Resulü, dedi. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>– Emanet zayi olduğu zaman kıyâmeti bekle, buyurdu. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Adam bunu anlamamış olacak ki tekrar sordu: </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>– Emânetin zayi olması nasıl olur? </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Bunun üzerine Peygamberimiz: </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>– İşler ehil olmayan kimselere verildiği zaman kıyâmeti bekle, buyurdu.7 </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Dikkat edilirse Peygamberimiz, kıyâmetin ne zaman kopacağını öğrenmek isteyen kimseye daha önemli olan bir konuya işaret ederek cevap veriyor. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Toplumda emânetin ehline verilmemesi, o toplumun kıyâmetinin kopması demektir. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Öyle değil midir? Siz kalkar bir kamu işine o işe ehil olmayan hatta o işten hiç anlamayan ve sorumluluk duygusu bulunmayan birini getirecek ve emaneti ona yükleyecek olursanız o işin düzenli bir şekilde yürümesini bekleyemezsiniz. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Emanet (devlet işleri ) ehline verilmeyince işler aksar, toplumda huzursuzluk başlar, şikâyet ve kavga artar. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Toplum ferdlerinin birbirine olan güveni ortadan kalkar. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>İşte bu, Peygamberimizin ifadeleri ile o toplumun kıyâmetinin kopması demektir. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Kamu işleri için yetki vermek durumunda olan kimseler ,ehil olmayanlara yetki vermekle emanete hıyanette bulunmuş olurlar ve bunun zararını da yine kendileri çekerler. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Sonra da ne yapalım, Allah böyle takdir etmiş diyerek teselli bulmak isterler. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Evet, Allah öyle takdir etmiş ama Allah'ın bu takdirine biz sebep olmuş oluyoruz. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Çünkü bizim ne yapacağımızı Allah biliyor ve ona göre takdir ediyor. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Emanet vermek durumunda olan kimseler dikkatli olacakları gibi emanet isteyen , görev talebinde bulunan kimseler de yapamayacakları bir görevi istemeyecekler, verilse bile kabul etmeyeceklerdir. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Ashab-ı Kirâm'dan Ebû Zer (r.a.) diyor ki: Peygamberimize: </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>– Ey Allah'ın Resûlü, beni vali yapmıyor musun? dedim. Peygamberimiz: </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>– Ebû Zer, sen zayıfsın, bu valilik bir emanettir, kıyâmet gününde gerçekten bir perişanlıktır. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Ancak onu hakkıyla alan o hususta üzerine düşeni yapan müstesnâ, buyurmuş8 ve Ebû Zer gibi bir sahabeyi böyle bir yükün altına sokmak istememiştir. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Emanet vermekle yetkili olan kimseler onu ehline verecekleri gibi, emanet kendilerine verilen kimseler de bunun sorumluluğundan kurtulmak için görevin gereğini yapmaya çalışacaklar ve görevde kusurlu davranmayacaklardır. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Bakınız Peygamberimiz ne buyuruyor: </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>"Eğer bir yönetici müslümanların işini üzerine alır, sonra onlar için çalışıp işinin gereğini yapmazsa onlarla birlikte cennete giremez.''9 </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Değerli mü'minler! </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Peygamberimiz prensip olarak görev isteyenlere görev vermez, bu sorumluluktan kaçanları tercih ederdi. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Ashâb-ı Kirâm'dan Ebû Mûsâ (r.a.) diyor ki: </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>"Ben ve amcam oğullarından iki zât Peygamberimizin yanına gittik. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>O iki arkadaşımdan biri: </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>– Ey Allah'ın Resulü, bizi, Allah'ın sizi hâkim kıldığı yerlerden bazısına hâkim tayin et, dedi, öbürü de buna benzer bir istekte bulundu. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Bunun üzerine Peygamberimiz; </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>– Vallahi, biz bu işe ne onu isteyen birini tayin ederiz, ne de ona aşırı istekli olan birini, buyurdu10 ve görev isteyene görev vermek âdeti olmadığını bildirdi. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Görülüyor ki, Peygamberimiz görev isteyen ve buna aşırı istekli olan kimseye görev vermiyor; ehil olduğu, görevi başaracağına inandığı kimseleri göreve getiriyordu. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><strong>Çünkü Kur 'an, görevin ehil olana verilmesini emrediyordu. </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 2565, member: 3"] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][/SIZE][/FONT][INDENT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Değerli mü'minler! [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Emanetin geniş anlamlı olduğunu yukarda söylemiştik. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Mü'minin yüklendiği emanetlerden birisi de kamuya ait işlerdir, yani devlet işleridir. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Kur'an-ı Kerim, devlet işlerinin önce ehline verilmesini emretmekte ve şöyle buyurmaktadır: [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]"Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz vakit adâletle hükmetmenizi emrediyor. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Allah size ne kadar güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah her şeyi işiten ve görendir.''5 [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Bu âyet-i kerimenin şu olay üzerine nazil olduğu rivayet ediliyor: [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]İslâmiyetten önce Kâbe ile ilgili bazı hizmetler belli kişiler tarafından yürütülüyordu. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Peygamberimiz Mekke'yi fethettiği gün Kâbe'nin anahtarlarını Osman b. Talha b. Abdüddar taşıyordu. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Peygamberimiz bu zatı çağırtarak Kâbe'yi açmasını emretti. Orada hazır bulunan Peygamberimizin amcası Hz. Abbas, eskiden sorumluluğunda bulunan hacılara su dağıtma görevi ile beraber Kâbe anahtarlarının da kendisine verilmesini istedi. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Bunun üzerine bu âyet-i kerime nazil oldu. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Peygamberimiz de Kâbe'nin anahtarlarını eskiden beri taşıyan Osman b. Talha'ya vererek: [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]– Ey Ebû Talha evlâdı, atalarınızdan kalma olan Kâbe kapıcılığı sizde kalmak üzere, işte anahtarlarını alınız, bunu, haksızlık yapmadan hiç kimse sizden alamaz, buyurdu ve anahtarlarını eskiden olduğu gibi aynı sahibine tekrar verdi.6 [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Evet, bu âyet-i kerime emanetlerin ehline verilmesini emrediyor ve ehliyetli olan kimseden emanetin alınmamasını istiyor. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Eskiden beri Kâbe'nin kapıcılığı görevini ehliyetle yapmış olan birisinden bu görevin alınarak kendisine verilmesini isteyen Hz.Abbas, Peygamberimizin saygıdeğer amcası olmasına rağmen bu görev, âyet-i kerimenin işâretiyle ehil olan eski sahibinde bir daha ondan alınmamak üzere bırakılmıştır. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Âyet-i kerime, devlet işleri için ehliyetin dışında başka bir şey kabul etmiyor. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Aklın da kabul ettiği bu değil mi? Eğer maksat kamu işlerinin aksamadan düzenli bir şekilde yürütülmesi ise bu işe ehil olan birisini getirmek gerekir. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Bir adam Peygamberimize gelerek: [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]– Ey Allah'ın Resûlü, kıyâmet ne zaman kopacak? diye sordu. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Peygamberimiz sözünü kesmeyip devam etti. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Oradakilerden kimi kendi kendine, Bedevinin ne dediğini işitti ama sorulan sorudan hoşlanmadı, kimi de: "Belki işitmedi'' dediler. Nihayet Peygamberimiz sözünü bitirince: [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]– O kıyameti soran nerede? buyurdu. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Bedevî: [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]– İşte ben, ey Allah'ın Resulü, dedi. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]– Emanet zayi olduğu zaman kıyâmeti bekle, buyurdu. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Adam bunu anlamamış olacak ki tekrar sordu: [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]– Emânetin zayi olması nasıl olur? [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Bunun üzerine Peygamberimiz: [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]– İşler ehil olmayan kimselere verildiği zaman kıyâmeti bekle, buyurdu.7 [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Dikkat edilirse Peygamberimiz, kıyâmetin ne zaman kopacağını öğrenmek isteyen kimseye daha önemli olan bir konuya işaret ederek cevap veriyor. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Toplumda emânetin ehline verilmemesi, o toplumun kıyâmetinin kopması demektir. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Öyle değil midir? Siz kalkar bir kamu işine o işe ehil olmayan hatta o işten hiç anlamayan ve sorumluluk duygusu bulunmayan birini getirecek ve emaneti ona yükleyecek olursanız o işin düzenli bir şekilde yürümesini bekleyemezsiniz. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Emanet (devlet işleri ) ehline verilmeyince işler aksar, toplumda huzursuzluk başlar, şikâyet ve kavga artar. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Toplum ferdlerinin birbirine olan güveni ortadan kalkar. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]İşte bu, Peygamberimizin ifadeleri ile o toplumun kıyâmetinin kopması demektir. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Kamu işleri için yetki vermek durumunda olan kimseler ,ehil olmayanlara yetki vermekle emanete hıyanette bulunmuş olurlar ve bunun zararını da yine kendileri çekerler. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Sonra da ne yapalım, Allah böyle takdir etmiş diyerek teselli bulmak isterler. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Evet, Allah öyle takdir etmiş ama Allah'ın bu takdirine biz sebep olmuş oluyoruz. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Çünkü bizim ne yapacağımızı Allah biliyor ve ona göre takdir ediyor. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Emanet vermek durumunda olan kimseler dikkatli olacakları gibi emanet isteyen , görev talebinde bulunan kimseler de yapamayacakları bir görevi istemeyecekler, verilse bile kabul etmeyeceklerdir. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Ashab-ı Kirâm'dan Ebû Zer (r.a.) diyor ki: Peygamberimize: [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]– Ey Allah'ın Resûlü, beni vali yapmıyor musun? dedim. Peygamberimiz: [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]– Ebû Zer, sen zayıfsın, bu valilik bir emanettir, kıyâmet gününde gerçekten bir perişanlıktır. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Ancak onu hakkıyla alan o hususta üzerine düşeni yapan müstesnâ, buyurmuş8 ve Ebû Zer gibi bir sahabeyi böyle bir yükün altına sokmak istememiştir. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Emanet vermekle yetkili olan kimseler onu ehline verecekleri gibi, emanet kendilerine verilen kimseler de bunun sorumluluğundan kurtulmak için görevin gereğini yapmaya çalışacaklar ve görevde kusurlu davranmayacaklardır. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Bakınız Peygamberimiz ne buyuruyor: [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]"Eğer bir yönetici müslümanların işini üzerine alır, sonra onlar için çalışıp işinin gereğini yapmazsa onlarla birlikte cennete giremez.''9 [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Değerli mü'minler! [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Peygamberimiz prensip olarak görev isteyenlere görev vermez, bu sorumluluktan kaçanları tercih ederdi. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Ashâb-ı Kirâm'dan Ebû Mûsâ (r.a.) diyor ki: [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]"Ben ve amcam oğullarından iki zât Peygamberimizin yanına gittik. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]O iki arkadaşımdan biri: [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]– Ey Allah'ın Resulü, bizi, Allah'ın sizi hâkim kıldığı yerlerden bazısına hâkim tayin et, dedi, öbürü de buna benzer bir istekte bulundu. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Bunun üzerine Peygamberimiz; [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]– Vallahi, biz bu işe ne onu isteyen birini tayin ederiz, ne de ona aşırı istekli olan birini, buyurdu10 ve görev isteyene görev vermek âdeti olmadığını bildirdi. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Görülüyor ki, Peygamberimiz görev isteyen ve buna aşırı istekli olan kimseye görev vermiyor; ehil olduğu, görevi başaracağına inandığı kimseleri göreve getiriyordu. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][B]Çünkü Kur 'an, görevin ehil olana verilmesini emrediyordu. [/B][/SIZE][/FONT] [/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Emanet (1)
Üst
Alt