Efendimizin Peygamberliğini Açıklaması-1

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
Efendimizin Peygamberliğini Açıklaması..
Bölüm-1
İLK İŞ: YAKIN AKRABALARI DAVET

Bütün insanlığa hitab edecek ve bütün dünyayı kucaklayacak bir din, elbette gizli kalamazdı. Madem insanlığı maddî manevî huzura kavuşturmak için bu din gönderiliyordu; öyle ise, açıktan açığa insanlara bildirilmesi ve tebliğ edilmesi zarurî idi.

Cenâbı Hakk, kâinatta her şeyi tedriç kanununa bağlamıştır. Bu kanuna riâyet ve itaat etmeyenlerin zamandan alacakları cevap, hiç şüphesiz, muvaffakiyetsizlik olacaktır.

Resûlullah Efendimiz de, Allah'tan aldığı talimat üzerine bu kanuna riâyet etti. Üç sene müddetle peygamberliğini ve İslâmiyeti açıktan açığa kimseye bildirmedi ve anlatmadı. Tebliğinde son derece tedbirli ve ihtiyatlı davranıyor, ancak emniyet ettiği kimselere durumunu arzediyordu.

Bu hareketiyle onun İslâm'a muvaffakiyet yolunu açtığını da görüyoruz. Üç senelik gizli davet devresinde birçok kimse İslâm safında yer almış ve dâvasına güç vermişti.

Üç senelik devreden sonra davetin daha fazla gizli olarak devamında bir maslahat da kalmış değildi. Zîra, Kureyşli müşrikler tarafından her şey az çok duyulmuştu ve üstelik İslâm dâvası birçok kimseyle bir derece güç kazanmıştı. Buna binâen mukaddes İslâm dâvasını açıklamanın ve tevhid hakikatlerini bütün âleme duyurmanın zamanı artık gelmişti.


Halkı, İslâm'a açıktan davete nereden başlayacağı, Resûi Ekrem'e bizzat Cenâbı Hakk tarafından vahiyle bildirildi:"(Ey Resulüm!..) Sen, önce en yakın akraba ve hısımlarını (Allah'ın dinine davet ederek) âhiret azabıyla korkut!"239

Resûli Ekrem, bu işe girişmenin kolay olmayacağını biliyordu. Bu sebeple bir müddet evinden çıkmadı. Bu esnada bir gün Hz. Ali'yi yanına çağırarak, "Yâ Ali!.. Cenâbı Hakk'ın, yakın akrabamı azabla korkutmamı emir buyurması, bana çok güçlük verdi. Ben iyi biliyorum ki, ne zaman onlara bu işi açmaya kalksam, onların, beni, hoşlanmadığım bir şeyle ithama kalkışacaklarını göreceğim!" dedi.

Görülüyor ki, Resûlullah Efendimiz, dâvasını açıktan açığa akrabalarına anlatmaya kalkıştığı takdirde onların ithamlarına mâruz kalacağı endişesini taşıyordu. Bunun için de bir müddet evine kapanıp düşünmeyi uygun görüyordu. Hattâ, onun uzun müddet evinden çıkmadığını gören, başta Hz. Safıyye ile diğer halaları, durumunu öğrenmek için ziyaretine geldiler. Efendimiz onlara, "Benim hiçbir şeyden şikâyetim yok, rahatsız falan değilim. Fakat Allah, bana yakın akrabamı, azabla korkutmamı emretti. Abdûlmuttâlib Oğullarını toplayıp onları Allah'a îmana davet etmek istiyorum!" dedi.

Halaları, "Davet et! Ama sakın, onlardan Ebû Leheb'i davet edeyim deme! Çünkü o, senin dâvetine asla icabet etmez." diye konuştular. Sonra da, "Biz nihayet kadınız." diyerek Resûlullah'ın yanından ayrıldılar.

Bölüm-2
ZİYAFET TERTİBİ!
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt