Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
İslam ve Osmanlı Tarihi
Muhtelif Konular
Dünün müslüman vılayetı: Macarıstan
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ömr-ü diyar" data-source="post: 10233" data-attributes="member: 376"><p>Macaristan nere, Macar kim?</p><p></p><p> </p><p></p><p>Macaristan, Orta Avrupa'da, Tuna nehri havzasi üzerinde yer alan bir ülkedir.</p><p></p><p> </p><p></p><p>Macaristan'in tarihi, göçebe Macar kabilelerinin 895-896 yilinda Karpatya bölgesine gelip bölgeyi ele geçirmeleri ile baslar.</p><p></p><p> </p><p></p><p>Macar kavimlerinden ilk söz eden yazili tarihi kaynak, 9. yüzyilda Arapça kaleme alinmis bir kaynaktir. Ibn Ruste ve Gerdizi, Buharali bir alimden naklen Macarlari orta Volga boylarinda yasayan bir “Türk kabilesi” olarak tanimlayan kayitlar düsmüslerdir.</p><p></p><p> </p><p></p><p> </p><p></p><p>Ne yazik ki, resmi tarih Macarlari Fin-Ugor ailesine dahil etmistir.</p><p></p><p> </p><p></p><p>Elbette Islâm'in kav imlere ve milletlere bakis açisi bellidir. Insanlar, kavmiyetlerine göre degil, imanlarina ve amellerine göre ödüllendirilecek veya cezalandirilacaklardir. Ne var ki, Batililar Macarlarin Müslüman Türklere yakinligini degil, Hiristiyan Finlere yakinligini ispatlamak için özel bir çaba harcamislardir.</p><p></p><p> </p><p></p><p>Halbuki Macar krali Geza (927-997)'ya Bizans imparatoru tarafindan verilen tac üzerinde “Ki Ovtis Despotis Pistüs Kralis Türkiyas”, yani “Lütufkâr Hükümdar Türkiya Krali'na.” yazmaktadir.</p><p></p><p> </p><p></p><p>Dillerinin Avrupa dillerine benzemedigini 17. yüzyilda fark eden Macar bilim adamlari yogun bir arastirma içine girdiler. Sadece bilim adamlarinin degil, halkin da yakindan izledigi tartismalarda güçlü taraf Türkçe yanlisi tarafti. Ancak, tartisma Fin-Ugor yanlisi tarafin zaferiyle kapandi. Çünkü Katolik kilisesi, Macar milletinin Müslüman Türklere degil, Hiristiyan Finlere akraba olmasini istemisti.</p><p></p><p> </p><p></p><p>Islâmiyet'le tanisma</p><p></p><p> </p><p></p><p>Orta Avrupa'nin ve dolayisiyla Macaristan'in Islâmiyet'le temasi, Islâm'in batida Endülüs ve Sicilya'daki varliginin devam ettigi dönemde gerçeklesmeye baslamistir. 10. ve 12. yüzyillarda kuzeyden gelen son Türk kavimleri göçü sonucu Tuna nehri boylarinda bazi müslüman topluluklar olustu. Bunlar genelde Türk göçebelerdi. Islâmiyet'i Arap tüccar, alim ve seyyahlardan ögrenmis bu kavimler, Eflak, Bogdan, Sirbistan, Bosna ve Macaristan'a yerlestiler.</p><p></p><p> </p><p></p><p>10. ve 11. yüzyillarda müslümanlarin özellikle askeri alandaki becerileri Macar krallarinin dikkatini çekmis ve onlara Macar ordusunda görev verilmesini saglamistir.</p><p></p><p> </p><p></p><p>Endülüs'ten Macaristan'a göç etmis ve yüksek düzeyde görev yapmis olan Ebu Hamid el-Girnatî (öl.1170), Tuhfetü'l-Elbab ve Nuhbetü'l-A'cab adli eserinde Macar kralligi sinirlari içerisindeki müslümanlardan söz ederken, onlari Magribîler ve Harizmîler diye ikiye ayirmistir. Ona göre, devrin Macar krali “müslümanlari seven hükümdardi.”</p><p></p><p> </p><p></p><p>Kayitlarindan anlasildigi kadariyla Girnatî, müslümanca bir merakla bu kimselerin Islâm'i ve Arapça'yi ne kadar bildiklerini tespit etmeye çalismistir. Tespitlerini, kivançla “Bugün itibariyle böyle bir ülkede 10 binden fazla yerde Cuma namazi kiliniyor olmasi muazzam bir olaydir.” diye tescil eder.</p><p></p><p> </p><p></p><p>Abarti payi bir yana, bizzat dönemin Macar kaynaklari da vergi memuru veya kraliyet muhafiz kitasinda profesyonel asker olarak hizmet veren, ticari ve mali faaliyetlerde bulunan Sarasenlerin (müslüman anlamina) ve Ismailîlerin varligina deginmektedirler.</p><p></p><p> </p><p></p><p> </p><p></p><p>Bunlar o kadar önemli ayricaliklara ve ticari pazara sahiptiler ki, kilise ve asiller, 1222'de Kral Andrew tarafindan yayinlanan ve 1231'de yenilenen bir fermanla, kendilerine karsi bir dizi ekonomik kisitlama getirilmesini saglamislardi. Hatta 1232 yili baslarinda Baspiskopos Robert, Papa'dan aldigi yetkiyle müslümanlari ülkesinde barindirmaya ve kendilerine is vermeye devam ettigi için, kral Andrew'i aforoz etmisti.</p><p></p><p> </p><p></p><p>Müslümanlar bundan sonraki üç yüzyil içinde yavas yavas sahneyi terk ettiler. Büyük ihtimalle yine Macaristan'da idiler, fakat hiristiyan baskisi ve haçli ruhu sebebiyle asimilasyona ugramislardi. 11. yüzyil sonunda yasalar onlari “domuz testi” denilen bir imtihana zorluyordu. Domuz eti yemeyi reddettiklerinde idam ediliyorlardi.</p><p></p><p> </p><p></p><p>Müslümanlarin inançlarini gizlemelerinin sebebi bu yasal terördü. Sonuçta Islâm'in gereklerini yerine getiremez olmuslardi.</p><p></p><p> </p><p></p><p>Macaristan müslümanlarindan söz eden bir baska Islâm cografyacisi, Yakut el-Hamevî'dir (öl. 1229). O, Mu'cemü'l-Büldan adli eserinde Halep'te rastladigi müslüman Macar ögrencilerden ülkeleri hakkinda bilgi aldigini ve orada otuz müslüman köyünün bulundugundan bahsettiklerini yazmaktadir. Verdigi bilgilere göre, müslümanlarin güçlenmelerinden korkan Macar krallari, yerlesim bölgelerinin surlarla çevrilmesini yasaklamislar ve II. Andre, müslüman tebaanin devlet islerinde istihdamini engelleyici fermanlar çikarmistir (1233). Müslümanlar, diger halktan daha kolay ayirt edilmeleri için özel elbise giymeye zorlanmislardir.</p><p></p><p> </p><p></p><p>Hamevî'nin görüstügü Macar Müslümanlarin verdigi bilgilerde ipuçlarini buldugumuz baskilar zamanla artmis ve sonuçta müslümanlarin varliklari ve etkinlikleri kaybolmustur.</p><p></p><p> </p><p></p><p>Bölgede müslümanlarin tekrar varlik göstermesi, 1526 yilinda Osmanlilarin Macaristan'i fethiyle gerçeklesmistir. Bu hakimiyet ise ancak 1699'a kadar sürmüstür.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ömr-ü diyar, post: 10233, member: 376"] Macaristan nere, Macar kim? Macaristan, Orta Avrupa'da, Tuna nehri havzasi üzerinde yer alan bir ülkedir. Macaristan'in tarihi, göçebe Macar kabilelerinin 895-896 yilinda Karpatya bölgesine gelip bölgeyi ele geçirmeleri ile baslar. Macar kavimlerinden ilk söz eden yazili tarihi kaynak, 9. yüzyilda Arapça kaleme alinmis bir kaynaktir. Ibn Ruste ve Gerdizi, Buharali bir alimden naklen Macarlari orta Volga boylarinda yasayan bir “Türk kabilesi” olarak tanimlayan kayitlar düsmüslerdir. Ne yazik ki, resmi tarih Macarlari Fin-Ugor ailesine dahil etmistir. Elbette Islâm'in kav imlere ve milletlere bakis açisi bellidir. Insanlar, kavmiyetlerine göre degil, imanlarina ve amellerine göre ödüllendirilecek veya cezalandirilacaklardir. Ne var ki, Batililar Macarlarin Müslüman Türklere yakinligini degil, Hiristiyan Finlere yakinligini ispatlamak için özel bir çaba harcamislardir. Halbuki Macar krali Geza (927-997)'ya Bizans imparatoru tarafindan verilen tac üzerinde “Ki Ovtis Despotis Pistüs Kralis Türkiyas”, yani “Lütufkâr Hükümdar Türkiya Krali'na.” yazmaktadir. Dillerinin Avrupa dillerine benzemedigini 17. yüzyilda fark eden Macar bilim adamlari yogun bir arastirma içine girdiler. Sadece bilim adamlarinin degil, halkin da yakindan izledigi tartismalarda güçlü taraf Türkçe yanlisi tarafti. Ancak, tartisma Fin-Ugor yanlisi tarafin zaferiyle kapandi. Çünkü Katolik kilisesi, Macar milletinin Müslüman Türklere degil, Hiristiyan Finlere akraba olmasini istemisti. Islâmiyet'le tanisma Orta Avrupa'nin ve dolayisiyla Macaristan'in Islâmiyet'le temasi, Islâm'in batida Endülüs ve Sicilya'daki varliginin devam ettigi dönemde gerçeklesmeye baslamistir. 10. ve 12. yüzyillarda kuzeyden gelen son Türk kavimleri göçü sonucu Tuna nehri boylarinda bazi müslüman topluluklar olustu. Bunlar genelde Türk göçebelerdi. Islâmiyet'i Arap tüccar, alim ve seyyahlardan ögrenmis bu kavimler, Eflak, Bogdan, Sirbistan, Bosna ve Macaristan'a yerlestiler. 10. ve 11. yüzyillarda müslümanlarin özellikle askeri alandaki becerileri Macar krallarinin dikkatini çekmis ve onlara Macar ordusunda görev verilmesini saglamistir. Endülüs'ten Macaristan'a göç etmis ve yüksek düzeyde görev yapmis olan Ebu Hamid el-Girnatî (öl.1170), Tuhfetü'l-Elbab ve Nuhbetü'l-A'cab adli eserinde Macar kralligi sinirlari içerisindeki müslümanlardan söz ederken, onlari Magribîler ve Harizmîler diye ikiye ayirmistir. Ona göre, devrin Macar krali “müslümanlari seven hükümdardi.” Kayitlarindan anlasildigi kadariyla Girnatî, müslümanca bir merakla bu kimselerin Islâm'i ve Arapça'yi ne kadar bildiklerini tespit etmeye çalismistir. Tespitlerini, kivançla “Bugün itibariyle böyle bir ülkede 10 binden fazla yerde Cuma namazi kiliniyor olmasi muazzam bir olaydir.” diye tescil eder. Abarti payi bir yana, bizzat dönemin Macar kaynaklari da vergi memuru veya kraliyet muhafiz kitasinda profesyonel asker olarak hizmet veren, ticari ve mali faaliyetlerde bulunan Sarasenlerin (müslüman anlamina) ve Ismailîlerin varligina deginmektedirler. Bunlar o kadar önemli ayricaliklara ve ticari pazara sahiptiler ki, kilise ve asiller, 1222'de Kral Andrew tarafindan yayinlanan ve 1231'de yenilenen bir fermanla, kendilerine karsi bir dizi ekonomik kisitlama getirilmesini saglamislardi. Hatta 1232 yili baslarinda Baspiskopos Robert, Papa'dan aldigi yetkiyle müslümanlari ülkesinde barindirmaya ve kendilerine is vermeye devam ettigi için, kral Andrew'i aforoz etmisti. Müslümanlar bundan sonraki üç yüzyil içinde yavas yavas sahneyi terk ettiler. Büyük ihtimalle yine Macaristan'da idiler, fakat hiristiyan baskisi ve haçli ruhu sebebiyle asimilasyona ugramislardi. 11. yüzyil sonunda yasalar onlari “domuz testi” denilen bir imtihana zorluyordu. Domuz eti yemeyi reddettiklerinde idam ediliyorlardi. Müslümanlarin inançlarini gizlemelerinin sebebi bu yasal terördü. Sonuçta Islâm'in gereklerini yerine getiremez olmuslardi. Macaristan müslümanlarindan söz eden bir baska Islâm cografyacisi, Yakut el-Hamevî'dir (öl. 1229). O, Mu'cemü'l-Büldan adli eserinde Halep'te rastladigi müslüman Macar ögrencilerden ülkeleri hakkinda bilgi aldigini ve orada otuz müslüman köyünün bulundugundan bahsettiklerini yazmaktadir. Verdigi bilgilere göre, müslümanlarin güçlenmelerinden korkan Macar krallari, yerlesim bölgelerinin surlarla çevrilmesini yasaklamislar ve II. Andre, müslüman tebaanin devlet islerinde istihdamini engelleyici fermanlar çikarmistir (1233). Müslümanlar, diger halktan daha kolay ayirt edilmeleri için özel elbise giymeye zorlanmislardir. Hamevî'nin görüstügü Macar Müslümanlarin verdigi bilgilerde ipuçlarini buldugumuz baskilar zamanla artmis ve sonuçta müslümanlarin varliklari ve etkinlikleri kaybolmustur. Bölgede müslümanlarin tekrar varlik göstermesi, 1526 yilinda Osmanlilarin Macaristan'i fethiyle gerçeklesmistir. Bu hakimiyet ise ancak 1699'a kadar sürmüstür. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
İslam ve Osmanlı Tarihi
Muhtelif Konular
Dünün müslüman vılayetı: Macarıstan
Üst
Alt