- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 983
- Tepkime puanı
- 16
resim söz ile...
Bir zamanlar, bir dervişin yolu, bir dere kenarındaki küçük bir dergaha düşer. Dergah küçüktür ama, içinde yüce gönüllü bir veli zat yaşamaktaydı.
Derviş, hoş-beşten sonra halini arzedip niye yollara düştüğünü anlatır...
Daha düzgün bir hayat yaşamak istiyorum ama aklıma kötü şeylerin, günahkar düşüncelerin gelmesine bir türlü mani olamıyorum. Buna son vermenin yolunu gösterecek birini bulmak için yollara düştüm, der...
O zat:
Sana bir yol göstereceğim... der dervişe. Ama önce çıkıp dışarıdan bir miktar rüzgar alıp getirmen gerekiyor...
Derviş, aklı karışık bir halde dışarı çıkar. Rüzgar nasıl alınıp içeri getirebilirdi ki...
Öyle düşünür, böyle yapar, olmaz.
Üzgün bir halde dergaha döner ve;
Yapamıyorum... der.
Veli zat gülümser ve:
Evlat... nasıl rüzgarı içeri getiremiyorsan, aklına gelen o kötü düşünceleri de aklından silip atamazsın.
Ama ne zaman böyle bir düşünce gelipte seni yanlış yola çağırdığında sen hayır dersen onlardan sana hiçbir zarar gelmez.