çocuklarımıza,nimeti saygıyı ,sukru nasıl öğretebiliriz

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
262783_10150332640407678_267638942677_10059633_10419_n.jpg


Amerika’da master yaptığım yıllarda, çalıştığım üniversitenin yemek salonu açık büfe şeklindeydi...
Öğrenciler ve hocalar dilediği yemekten, salatadan, meyveden veya tatlıdan dilediği kadar alabiliyordu...
Yemekhanenin giriş kapısında “Yiyiniz içiniz, fakat israf etmeyiniz” anlamına gelen şu yazı vardı:
“Take what you need. Eat what you take.”
(Yiyeceğin kadar al, aldığını da ye.)
Burada bir Musliman kardesimiz resturant acmis.. yedigin her sey bedava ama attigin her lokma veya kirinti icin 10 dolar oduyorsunuz?sırıtık.:,
MÜSLÜMAN anne babalar olarak yemeğe başlarken “Bismillah”, bitirince “Elhamdülillah” deriz; çocuklarımıza da öğretiriz...
Eğer bu kelimelerin ne anlama geldiğini ve niçin söylediğimizi anlayacakları bir dille açıklamazsak, çocuklar bu kelimeleri duygusal zekalarıyla kavramaz, teğet bir dille söylemiş olurlar.

evlerimizde çocuklara Bismillah ve Elhamdülillah (zikir ve şükür) demeyi öğretiyoruz, fakat aynı hassasiyeti fikir konusunda göstermiyoruz...
Böylece Allah’ın bizden istediği üç şeyden ikisini yani zikri ve şükrü yerine getirmiş oluyoruz. Ancak yerken bu nimetin bize nasıl ulaştığını pek düşünmüyoruz ve çocuklarımızla bunu konuşmuyoruz...
O zaman Allah’ın bizden istediği üçüncü şeyi yani fikri yerine getirmemiş oluyoruz...
Fikir eksik olduğu için nimetin kıymetini takdir etmiyor, gereken saygıyı göstermiyoruz. Eğer nimete saygımız olsaydı, her gün tonlarca yemek artığı ve ekmek çöpe atılır mıydı?
Cocuklarimiza kucuk yastan nimettin kadrini ogretmek gerekli...
Okul öncesi çocuklarımıza oyunla nimetin kıymetini anlatabilir, duygusal ve zihinsel yönden israf etmeyecek bir hassasiyet kazandırabiliriz. Oyunun adı:
“Bu bize nereden ve nasıl geliyor?” olsun. Oyuna temel gıdamız olduğu halde en çok israf edilen ekmekten başlayabiliriz...
Oyun için birkaç buğday tanesi ve bir kaşık un gerekecektir. Aynı oyunu başka günlerde sebze ve meyve türü yiyecekler için oynayabiliriz.

Oyundan çıkarılacak ders: Ekmeği çöpe attığımız zaman başta buğdayı yaratan Allah’a, sonra ekmek oluncaya kadar emeği geçen çiftçiye, değirmenciye, fırıncıya ve ekmeği satın almamız için gereken parayı kazanan babamıza saygısızlık yapmış oluruz.

Bir gün aynı masada yemek yediğimiz Çinli bir arkadaşı, tabağında kalan son pirinç tanesini almaya çalışırken görünce dayanamadım; denemek için dedim ki: “Bir pirinç tanesi için neden bu kadar uğraşıyorsun?
Bırak tabakta kalsın.” Çinli arkadaşın verdiği cevap çok düşündürücüydü:
“Her Çinli bir pirinç tanesi israf etse, Çin nüfusuyla çarp bakalım kaç ton pirinç yapar? Biz kalabalık bir ülkeyiz, israf etme lüksümüz yoktur.”

Yine denemek için dedim ki: “Şu anda Çin’de değil, Amerika’dasın. Tabağında bırakacağın pirinç tanesi Çin’i değil, Amerika’yı zarara uğratacaktır.” Güldü. “Amerika’yı bu şekilde zarara uğratmak onurlu bir davranış olmaz,” dedi.
Çinli arkadaşı bu onurlu davranışından dolayı tebrik ettim.
Bir Müslüman olarak düşüncesini paylaştığımı söyledim. Rabbimizin bu konudaki, “Yiyiniz içiniz, fakat israf etmeyiniz. Çünkü Allah müsrifleri sevmez” buyruğunu açıkladım...
Çok hoşuna gitti.
...
Alinti.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Yere düşen ekmek gördüğümüzde kaldırır, yüksek bir yere koyarız. Hatta öpüp alnımıza koyar, öyle bırakırız.
Ekmeğe gösterilen bu saygı ve nimetlere şükür, günümüz çocuklarına yeterli öğretilmiyor...
Hatta bu nimetlere şükürsüzlükle de sınırlı kalmıyor, hiçbir şeyden memnun olmayan yeni nesiller yetiştiriliyor...
Verilen nimetlere karşı şükür ve saygı hissiyatları geliştirilmediği takdirde çocukta nankörlük, duyarsızlık oluşuyor.
ihtiyaç olan her şey ve üzerimizde emeği olan herkesin nimet oldugunun bilincinde degiller..
kendisinde emeği olan kişilere saygı göstermeyen, iyiliği dokunanlara teşekkür etmeyen bir çocuğun Allah'a saygı göstermeyi ve verdiği nimetlere şükretmeyi öğrenemeyecekler...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Bir de heralde ilk yeme alışkanlıkları verilirken;yiyebileceği kadar tabağına koymak en basit ve etkili yöntem..
hepimizde yani türk milleti olarak bir huy vardır illa tabaklar doldurulur az konmaz cimri demesinler diye halbuki tabağa az koyup yenilirse tekrar alınması çok kolay ve güzel bir yöntem..
Ben kendi basimdan gecen bir olayi anlatayim..
Hamd olsun Maddi durumu iyi olan bir insan oldugum halde evimde bir kirinti bile atilmamasina dikkat ederim..
Sevdigim genc bir Arkadasimi yemege cagirdigimda Tabagini doldurur sonrada cogunu bitiremez selpak gibi mendiller ile agzini sildikten sonra
ve sofradaki kemik, vs. hepsini bir tabaga doldurup cope atar..
bu boyle aylar ca devam edince bir Gun Onu karsima alip konusmak istedigimi belirttim..
Kari koca o kadar cook calisiyorlar ama iki yakalari bir araya gelmiyen bir aile...
Tutumluluk, az şeyi çoğaltır; israf, çok şeyi azaltır. ..Hz. Ali r.a
Sozu ile basladim.. Zenginlik istersen kanaat yeter..
“kanaat en büyük zenginliktir sozu ile devam ettim..
Bak kardesim Hamd olsun biz misafirperver comert insanlariz! ama benim cope atilacak nimettim yemegim yoktur..
Lutfen Tabaginiza yiyebileceginiz kadar yemek alin..
hepsini yiyin Vallahi memnun olurum Ben o yemekleri Sizin icin yaptim ama Yemeklerimi cope atmandan cook huzursuz oluyorum dedim..
Ben O yemekleri almak icin alin terim ile calisiyorum..
O yemekleri yapabilmek icin evladimdan, yetimlerimin zamanindan calip Size yemek yapiyorum..
ve Ben benim Rizkim.. berekettim yemegimin neresinde oldugunu bilmiyorum..Ya berekettim Sizin attiginiz yemek te ise benim berekettimin cope atilmasina RAZI degilim..
attigimiz her lokmada Afrika da acliktan her gun ölen cocuklarin, bebeklerin de HAKKI var ! O yuzden ya yiyebilecegin kadar alirsin yada aldiklarini bitirmek zorundasin.. diye muhabbet ettik..
Gun O gundur artik bu cook genc kardesimiz kendi evinde de yemek atmiyor ve maddi durumlarinin duzeldigini anlatiyor hamd olsun..
iste cocuklarimiza kucuk yastan bunlari anlatmaliyiz..
Nimette saygisi olmiyan cocuklarimizdan bize saygili davranmalarini bekliyemeyiz..
 
Üst Alt