- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

çocuklarımıza sorumluluk,iş vermiyoruz.. ama beni düşündüren acaba ona iyilik mi kötülük mü yapıyor sorumluluk almasına engel mi oluyorum.....ya tenbeliğe ,oturmaya sadece konuşmaya tartışmaya ,sadece akıl vermeye alışırsa.......
“şimdiki çocuklar çok şanslı”diyorlar ben buna katılmıyorum..
çocuklarımıza acıyorum, içim parçalanıyor. Bizim kuşakta var olan ama onlarda giderek azalan hatta tümüyle ortadan kalkan değerler var...Sevgi, oyun, arkadaşlık,sokak, sabırlı bir anne, babaya sahip olmak gibi...
Teknolojik gelişmeler ve artan imkânlar çocuklarımızın bazı özelliklerini silip süpürdü. Her şeyi olan ama değerleri olmayan nesiller oluştu..aynen bir robot gibi yaşıyorlar.
Artık çocuklarımız hiçbir şey için emek çekmek, zahmete katlanmak ,beklemek, umut ,hayal etmek yok...
Daha küçücük yaşlarda okulda verilen ödevleri anne-babaya yaptırmakla başlayan bu süreç yaşam boyu devam ediyor. Kalkıp kapıyı açmayan, suyunu kendisi içmeyen, yatağını toplamayan, odasını düzenlemeyen insan tipleri çıkıyor ortaya, engelsiz engeliler nesili eli, kolu, ayağı var ama hiç bir işin ucundan tutmuyorlar,tutamıyorlar, fırsatları değerlendirmeyi bilmiyorlar...
Telden araba, çamurdan ev yapma, gazetelerden top yapmak günlerce saatlerce uğraşma tarih oldu. Her şeyin hazırı var.uzaktan kumandası, motoru var.
Hazırcılık, beraberinde tembelliği ve kolay kazanma isteğini de getiriyor. “Hiç çalışmadan nasıl zengin olurum?” diye düşünen insan sayısı çoğalıyor.
Çocuklarımız ,her şeyi ;Kolay tüketiyorlar, kırıyorlar, bozuyorlar her şey değersiz, ucuz,manasız...
Belki de emek çekerek, çaba harcayarak kazanmadıkları için her şeyi çok kolay tüketiyor evlatlarımız.
Örneğin bir telefonu almanız için birkaç gün yalvarıyor ama o telefon alındıktan bir hafta sonrasında önemini kaybediyor. Hiçbir çekiciliği kalmıyor.
Aynı durum arkadaşlıklar, sevgiler, dostluklar için de geçerli. Çaba harcanmadan oluşan sevgiler hemen tükeniyor. Çocukların önemli bir bölümü çok çabuk arkadaş değiştiriyor. Bir hafta sıkı fıkı olduğu birine birkaç ay sonra selam bile vermiyor. Aynı tüketim saygı için de geçerli.
Her istediğini kolayca elde eden kişinin bir hedefi olmaz. Uğruna çaba harcayacağı bir varış noktası da yoktur. Böylece amaçsız ve mutsuz insan grupları oluşur.
Günümüz çocuklarının yitirdikleri en önemli duygulardan biri de samimiyet ve içtenlik ne yazık ki.
İnsan ilişkilerindeki samimiyetsizlik ve maskelerle çocuklarımız çok küçük yaşlarda tanışıyorlar.
Çocuk saflığı, masumiyet yerini uyanıklığa bırakıyor. Doğru söylemeyen, düşüncelerini yüzünden okuyamadığınız, üzüldü mü sevindi mi yoksa rol mü yapıyor anlayamadığınız bir kişilik yapısı gelişiyor...
Bence bir çocuğun en önemli özelliği yalansız, riyasız ,Dürüst ,merhametli ve içten olmasıdır.
Çağın en önemli hastalıklarından biri de bencillik. Sadece kendisini düşünen insanlar yetişiyor ne yazık ki. Paylaşmayı bilmeyen, çevresine yardımcı olmayan dünya kendi etrafında dönsün, herkes ona pervane olsun diye düşünen çocuklar yetişiyor. ..oysa ortada binlerce sokak çocuğu,yetimhaneler,çocuk dolu..
bir gün evimizde Suriyeli yetim Selma Anne diye ağlarken..
-Yusufun ,Selma ağlama bak benim annem hepimize yetecek kadar büyük ve şişko demesine kızarmısın , ağlarmısın...cddvb..dfgtn
ama Yusufu YUSUF yapan sadece merhameti ve insanlığıdır bileseniz benim Mevlana Oğlum evini, annesini, odasını, oyuncaklarını, sevgisini bu çocuklar ile paylaşıyor....
Hiç unutmam ona biri kek,şeker, kurabiye verdiğinde evimizdeki diğer çocuklar içinde istiyor ve onlarla paylaşıyor...
Günümüzde bencillik öylesine belirgin ki çocuklarımızda, onlara kardeşiyle bile paylaşmayı öğretemiyoruz. Odayı paylaşamayan, giyeceği ve yiyeceği paylaşamayan, oyuncağı paylaşamayan çocuk ileride babasının bıraktığı miras ya da şirket için de inanılmaz kavgalar çıkarıyor.
Koyup gidene rahmet çıkaracağı yerde, babasına “Bize neden az miras bıraktı?” diye söylenen insanlara bile rastlıyoruz ne yazık ki.
Aynı şekilde bencil yetişen çocuk rahatını bozacak hiçbir şeyi istemiyor hayatında. Yaşlanan anne babasını evine sokmayan,bencillikler var.
Her şey çocuklukta atılan temeller üzerinde yükselir. “Bencil çocuk” büyüyünce “bencil yetişkin” olur. Açıkça söylemek gerekirse kimse “Bu çocuk büyüyünce değişir.” diye hayal kurmasın.
Ne Aile ,ne birlikte yemek nede sofra kaldı ne yatak...
Allah cc. sonumuzu hayr eylesin..