Dünya da zaten mihnet ve sıkıntı üzerine kurulmuştur. Sıkıntının ise, sabretmekten başka çâresi, kabullenmekten, katlanmaktan başka kurtuluş yolu yoktur. Üç sabır çok kıymetlidir: Tâ'ate sabır, günâh işlememeğe sabır, belâ ve sıkıntıya sabır.
Başa gelen her sıkıntının; hastalık, ölüm, malının elden çıkması ve göz, kulak gibi uzuvların görmemesi ve işitmemesi gibi insanın isteği ile ilgisi olmayan musîbetlere sabretmekten fazîletli sabır yoktur. Belâlara sabır, sıddıkların derecesidir. Bunun için Peygamber aleyhisselâm duâ ederken: "Yâ Rabbî! Bana o kadar yakîn ver ki, musîbetler bana kolay ve hafif gelsin!" buyurdu.