- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81
Burdurda Gezilecek Yerler > Tarihi Eserler
ULU CAMİİ
Pazar Mahallesindeki Pazar düzlüğünde yüksek bir tepe üzerindedir. Vakıf kayıtlarına göre Hamitoğlu Dündar Bey yaptırmıştır.1914 depreminde yıkılan minaresinin yazıtında 1300 de yaptırıldığı yazılıdır. Çelik Mehmet Paşa 1749 da onarım yaptırmıştır. Depremden sonra 1919 da ahşap karkas olarak yapılmıştır. Doğu,Kuzey ve Batısında üç kapısı vardır. İçten yarım kubbelidir. Kuzey kapısı yönündeki ikinci cemaat yerini 3 kubbe örtmektedir.1971 depreminde zarar görmüşse de Vakıflar İdaresince yaptırılmıştır. Camii kesme blok taşlardan yapılmıştır. Ahşap tavanlı ve kiremit çatılıdır. Beden duvarlarında iki sıra halinde sivri kemerli pencereler yer almaktadır. Geniş kare planlı camiinin kuzey cephesinde dikdörtgen şekilli son cemaat yeri beden duvarlarından daha alçak ve ayrı bir yapı görünümündedir. Selçuklu ve beylikler dönemi Ulu camilerinde görülen mimari karakteristiğe uygun olarak camiinin kuzeyi, doğu ve batısında üç girişi vardır. Mihrap ve minberi mermerden yapılmıştır. Camiinin kuzeydoğu ve kuzeybatı köşelerinde bulunan iki minaresi kare kaideli silindire yakın çok gen gövdelidir. Şerefe altları klasik baklava ve stalâktitlerle süslenmiştir.
Burdur Ulu Camii
Ulu Cami İçinden Görüntü
Burdur Ulu Camii Kapı İşlemesi
Burdur Ulu Camii Tavanı
Ulu Camii Minaresi
Ulu Camii Kapısı.
SAAT KULESİ:
Burdur merkez Pazar Mahallesindedir.1936 yılında yapılmıştır. Ulu camiinin 10 m. kuzeyindedir. Kesme taşlarla inşa edilmiştir. Kare plana sahiptir.
En altta dükkan olarak kullanılan bir mekan vardır. Merdivenlerle çıkılır.
Zeminden aleme kadar altı boğum halinde daralarak çıkan kulede dördüncü katta her biri şehrin dört yanına bakan dört büyük saat yerleştirilmiş ve bu mekana şerefe görüntüsü verilmiştir. Saatlerin üzerinde ise dört pencereli ve piramidal çatısı âlem ile nihayetlenen bir oda vardır. Yüksekliği 30 m.dir
DENGERE CAMİİ
Çavdıra bağlı Bölme Pınar adı ile bilinen Dengere Köyündedir.
Selçuklu ve beylikler dönemi ahşap direkli, toprak damlı camilerin Osmanlılar döneminde (XV ve XVI.yy.) yapılmış örneklerindendir. Kitabesi olmadığından kim tarafından ve ne zaman yapıldığı belli değildir. Dengere Camiinin duvarındaki taşlardan birine 1661 tarihi kazınmıştır. Bir gerçek payı olsa gerektir.
Camii minaresi ve şadırvanı ile birlikte bir bütün teşkil etmektedir. Yaklaşık kare planlıdır. Camiinin ortasındaki dört direk çatısını tutmakta ve camiyi üç sahana ayırmaktadır. Tavan düz kirişlerle süslüdür. Ahşap sütunlar sekiz yüzlüdür. Ayaklar klasik devir mermer sütunlardandır. Camide hem asma kat hem tavan konsolları, yastıklar, korkuluk parmaklıkları, boyalı süslü pervazlar yani genel olarak tavan ahşap işçiliği ile seyre doyulmayacak bir güzelliktedir. Minber ahşaptan künde kari ve boyalı olarak yapılmıştır. Minberde pervaz ve ahşap yüzlerde geometrik boyama süsler vardır. Minber alemine geçiş de çok süslü, alem koniktir. Mihrap alçıdan boyalı sütuncuk ve yüzlerle süslü, duvara geçiş üçgen bindirmelerledir. İki kanatlı ahşap kapı oyma-geçme (künde kari) tekniğindedir.
Camiinin esas ölçüsü olan düz toprak dal sonradan kısmen kaldırılıp üzerine çatı yapılarak kiremit ile örtülmüştür.1968 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiş, tamamen yıkılan batı duvarı yeniden yapılmıştır.
ULU CAMİİ
Pazar Mahallesindeki Pazar düzlüğünde yüksek bir tepe üzerindedir. Vakıf kayıtlarına göre Hamitoğlu Dündar Bey yaptırmıştır.1914 depreminde yıkılan minaresinin yazıtında 1300 de yaptırıldığı yazılıdır. Çelik Mehmet Paşa 1749 da onarım yaptırmıştır. Depremden sonra 1919 da ahşap karkas olarak yapılmıştır. Doğu,Kuzey ve Batısında üç kapısı vardır. İçten yarım kubbelidir. Kuzey kapısı yönündeki ikinci cemaat yerini 3 kubbe örtmektedir.1971 depreminde zarar görmüşse de Vakıflar İdaresince yaptırılmıştır. Camii kesme blok taşlardan yapılmıştır. Ahşap tavanlı ve kiremit çatılıdır. Beden duvarlarında iki sıra halinde sivri kemerli pencereler yer almaktadır. Geniş kare planlı camiinin kuzey cephesinde dikdörtgen şekilli son cemaat yeri beden duvarlarından daha alçak ve ayrı bir yapı görünümündedir. Selçuklu ve beylikler dönemi Ulu camilerinde görülen mimari karakteristiğe uygun olarak camiinin kuzeyi, doğu ve batısında üç girişi vardır. Mihrap ve minberi mermerden yapılmıştır. Camiinin kuzeydoğu ve kuzeybatı köşelerinde bulunan iki minaresi kare kaideli silindire yakın çok gen gövdelidir. Şerefe altları klasik baklava ve stalâktitlerle süslenmiştir.






SAAT KULESİ:

En altta dükkan olarak kullanılan bir mekan vardır. Merdivenlerle çıkılır.
Zeminden aleme kadar altı boğum halinde daralarak çıkan kulede dördüncü katta her biri şehrin dört yanına bakan dört büyük saat yerleştirilmiş ve bu mekana şerefe görüntüsü verilmiştir. Saatlerin üzerinde ise dört pencereli ve piramidal çatısı âlem ile nihayetlenen bir oda vardır. Yüksekliği 30 m.dir
DENGERE CAMİİ

Selçuklu ve beylikler dönemi ahşap direkli, toprak damlı camilerin Osmanlılar döneminde (XV ve XVI.yy.) yapılmış örneklerindendir. Kitabesi olmadığından kim tarafından ve ne zaman yapıldığı belli değildir. Dengere Camiinin duvarındaki taşlardan birine 1661 tarihi kazınmıştır. Bir gerçek payı olsa gerektir.
Camii minaresi ve şadırvanı ile birlikte bir bütün teşkil etmektedir. Yaklaşık kare planlıdır. Camiinin ortasındaki dört direk çatısını tutmakta ve camiyi üç sahana ayırmaktadır. Tavan düz kirişlerle süslüdür. Ahşap sütunlar sekiz yüzlüdür. Ayaklar klasik devir mermer sütunlardandır. Camide hem asma kat hem tavan konsolları, yastıklar, korkuluk parmaklıkları, boyalı süslü pervazlar yani genel olarak tavan ahşap işçiliği ile seyre doyulmayacak bir güzelliktedir. Minber ahşaptan künde kari ve boyalı olarak yapılmıştır. Minberde pervaz ve ahşap yüzlerde geometrik boyama süsler vardır. Minber alemine geçiş de çok süslü, alem koniktir. Mihrap alçıdan boyalı sütuncuk ve yüzlerle süslü, duvara geçiş üçgen bindirmelerledir. İki kanatlı ahşap kapı oyma-geçme (künde kari) tekniğindedir.
Camiinin esas ölçüsü olan düz toprak dal sonradan kısmen kaldırılıp üzerine çatı yapılarak kiremit ile örtülmüştür.1968 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiş, tamamen yıkılan batı duvarı yeniden yapılmıştır.