- Katılım
- 25 Şubat 2011
- Mesajlar
- 365
- Tepkime puanı
- 21
BOŞANMANIN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Boşanma da, mevcut aile yapısını değiştiren en önemli etkenlerdendir. Bu durum aile içerisindeki bireylerin hepsini önemli ölçüde etkilemektedir. Boşanmanın en çok etkilediği kişiler ise şüphesiz çocuklardır. Boşanma çocuklarda duygusal ve davranışsal sorunlara neden olabilmektedir. Sorunlar, gizli ya da açık olmak üzere mutlaka ortaya çıkmakta, kısa ve uzun sürede etkileri devam edebilmektedir.
Bazı çocuklarda ise boşanmanın olumsuz etkileri, hayat boyu sürebilmektedir. Boşanmanın hayat boyu sürebilen etkileri genellikle; topluma uyum sağlayamamak, depresyon, özgüven kaybı gibi sorunlar olarak kendini göstermektedir. Çünkü bazı boşanmalarda anne ve babalar sadece birbirlerini değil çocuklarını da boşamaktadırlar.
Boşanma sonrası kendini değersiz hissetme duygusu artan çocukta düşük benlik saygısı görülebilmektedir. Çocukta kaygının oluşmasına neden olan etkenlerden biri de boşanma olayıdır. Çocuğun alıştığı yaşam seklinin değişmesi, aile yapısının bozulması ve ebeveynlerden birinin evden ayrılması çocukta kaygıyı tetiklemektedir. Kaygılı çocuklarda mutsuzluk, kendini boşlukta hissetme, kolay ve sık ağlama, sevdiği şeyleri yapmama, zevk almama, oyun oynamama, değersizlik duyusu, kimse tarafından sevilmediğini söyleme ya da az sevildiğinden şikâyet etme, suçluluk duyguları, umutsuzluk, gergin ve sıkıntılı olma, kolay öfkelenme, iştah değişimleri, uyku bozuklukları, alınganlık, aşırı hareketlilik, dikkat dağınıklığı, okul başarısında düşme, aile ilişkilerinde bozulma, söz dinlememe ya da çok sessiz kalma, arkadaş problemlerinde artma, kendini dışlanmış ve yalnız hissetme gibi belirtiler görülebilmektedir.
Alıştıkları aile yapısının, yakınlıkların ve bağlanmaların değişmesi, beraber kaldıkları ebeveynle ilişkileri ve gelecekteki bakımları konusunda endişe geliştirmeleri, anne baba arasında olan çatışma, çocuğun bir ebeveynin tarafını tutmaya zorlanması gibi etkenler, çocuğun suçluluk, yalnızlık, öfke hissetmesine, kaygılarının artmasına, özgüven duygusunda zedelenmelere ve çocukta strese neden olabilmektedir.
Boşanma da, mevcut aile yapısını değiştiren en önemli etkenlerdendir. Bu durum aile içerisindeki bireylerin hepsini önemli ölçüde etkilemektedir. Boşanmanın en çok etkilediği kişiler ise şüphesiz çocuklardır. Boşanma çocuklarda duygusal ve davranışsal sorunlara neden olabilmektedir. Sorunlar, gizli ya da açık olmak üzere mutlaka ortaya çıkmakta, kısa ve uzun sürede etkileri devam edebilmektedir.
Bazı çocuklarda ise boşanmanın olumsuz etkileri, hayat boyu sürebilmektedir. Boşanmanın hayat boyu sürebilen etkileri genellikle; topluma uyum sağlayamamak, depresyon, özgüven kaybı gibi sorunlar olarak kendini göstermektedir. Çünkü bazı boşanmalarda anne ve babalar sadece birbirlerini değil çocuklarını da boşamaktadırlar.
Boşanma sonrası kendini değersiz hissetme duygusu artan çocukta düşük benlik saygısı görülebilmektedir. Çocukta kaygının oluşmasına neden olan etkenlerden biri de boşanma olayıdır. Çocuğun alıştığı yaşam seklinin değişmesi, aile yapısının bozulması ve ebeveynlerden birinin evden ayrılması çocukta kaygıyı tetiklemektedir. Kaygılı çocuklarda mutsuzluk, kendini boşlukta hissetme, kolay ve sık ağlama, sevdiği şeyleri yapmama, zevk almama, oyun oynamama, değersizlik duyusu, kimse tarafından sevilmediğini söyleme ya da az sevildiğinden şikâyet etme, suçluluk duyguları, umutsuzluk, gergin ve sıkıntılı olma, kolay öfkelenme, iştah değişimleri, uyku bozuklukları, alınganlık, aşırı hareketlilik, dikkat dağınıklığı, okul başarısında düşme, aile ilişkilerinde bozulma, söz dinlememe ya da çok sessiz kalma, arkadaş problemlerinde artma, kendini dışlanmış ve yalnız hissetme gibi belirtiler görülebilmektedir.
Alıştıkları aile yapısının, yakınlıkların ve bağlanmaların değişmesi, beraber kaldıkları ebeveynle ilişkileri ve gelecekteki bakımları konusunda endişe geliştirmeleri, anne baba arasında olan çatışma, çocuğun bir ebeveynin tarafını tutmaya zorlanması gibi etkenler, çocuğun suçluluk, yalnızlık, öfke hissetmesine, kaygılarının artmasına, özgüven duygusunda zedelenmelere ve çocukta strese neden olabilmektedir.