- Katılım
- 23 Nisan 2011
- Mesajlar
- 3,344
- Tepkime puanı
- 25
Boğulmalarda ilk yardım
Böyle bir durumda sudan çıkarılan şahsın, yapay solunumla oksijenasyonu sağlanmaya çalışılmalı ve zaman kaybdilmeden hasteneye kaldırılmalıdır.
Boğulma yüzme bilenlerin bile başına gelebilir.
Suda boğulanların yalnızca yüzde 50sinin hiç yüzme bilmediği düşünülürse, yüzme bilenlerin de bazı önlemlere uymaları gerektiği anlaşılır.
Özellikle sualtında yüzenlerde duyu kaybı görülebilir. Boğulmalarda ölüm nedeninin akciğerlere su dolması olduğu varsayıldığından yardım etmek için suyun boşaltılmasına çalışılarak zaman kaybedilir. Oysa boğulmanın ilk evresinde, kazaya uğrayan kişi soluğunu tutacak durumda olmadığından, istenci dışında bir miktar su yutar.
Ama kısa bir süre sonra gırtlakta, suyun solunum yollarına ve akciğerlere girmesini engelleyen bir kasılma gerçekleşir. Ancak kişi duyularını yitirdiğinde, gırtlak gevşer, mideye ve akciğerlere yeniden su gider. Boğulan pek çok kişinin (yaklaşık yüzde 10-15) akciğerlerde fazla su olmadan, oksijensiz kalarak ölmesi boğulmanın ilk evresinde gerçekleşir.
Dolayısıyla yardıma koşanların, akciğerlerdeki az miktardaki suyu çıkarmaya çalışarak zaman kaybetmeden, yapay solunuma başlaması gerekir. Boğulma sonucunda solunum yetmezliğine yol açan mekanizmalar kazanın tatlı ya da tuzlu suda olmasına göre değişir.
Yapılması Gerekenler;
Boğulmalarda ilkyardımın temel amacı, akciğerlere hava girmesini sağlamaktır; ilkyardıma mümkün olduğunca zaman geçirmeden başlanmalıdır.
Kazazede sudan çıkarılır çıkanlmaz, ağzında protez varsa alınmalı ve boğazındaki salgı-lar temizlenmeli, başı iyice arkaya yatırılarak, altçenesi iki elle kavranıp aşağıya ve geriye çekilmeli, bu arada başparmaklar ağzı açık tutmalı, ağızdan ağza yapay solunum uygulanmalı ve göğüs kafesine düzenli aralıklarla bastırarak kapalı kalp masajı yapılmalıdır.
Yapay solunum uygulamak için kazazedenin başı arkaya eğilir, ensesinin altına bir el ya da katlanmış giysiler sokulur. Oteki el ise kazazedenin alnına, işaret ve baş parmaklar bumu kapatacak biçimde yerleştirilir. Yardım eden kişi derin bir soluk aldıktan sonra, dudaklarını kazazedenin dudaklarının üstüne yerleştirir ve soluğunu güçle verir. Kazazede çocuksa soluk verme fazla güçlü olmamalıdır. Soluk verdikten sonra kazazedenin soluk vermesine izin vermek amacıyla ağzı açık tutulur.
Bu işlem iki kez daha yinelendikten sonra göğüs kafesine bastırarak kalp masajına başlanır. Bunun için kazazedenin yanı başına diz çökerek bir el göğüs kemiğinin alt bölümüne, öteki el ise bu elin sırtına yerleştirilir. Göğüs kemiğine omzun ve vücudun ağırlığı gelecek ve 30-40 kg'lik bir güç oluşturacak biçimde güçle bastırıldıktan sonra hızla bırakılır. İki soluk verdikten sonra göğse 15 bası uygulanır.
Ağızdan ağza solunumun mümkün olmadığı durumlarda Halger-Nielsen ya da Silvester yöntemine başvurulabilir.
Halger-Nielsen yöntemi kazazedeyi sırtüstü yatırmanın mümkün olmadığı zamanlarda yararlıdır. Yardım eden kişi avuçlarını kazazedenin kürek kemiklerinin hemen altına koyar; kazazede bu arada olanaklıysa ayakları başından daha alçakta ve kolları yüzünün altında birbirine kavuşmuş olarak yatınlır. Yardım eden kişi kollanyla kazazedenin sırtına bastırarak, havanın dışarı çıkmasını, daha sonra kazazedenin dirseklerini tutarak kendisine ve yukanya doğru çekip göğsün genişlemesini ve akciğerlere hava girmesini sağlar. Daha sonra kollar özenle yere konur, bası manevrası yinelenir. Bu manevra dakikada 12-15 kez yinelenmelidir.
Silvester yönteminde, kazazede sırtüstü yatınlır; omuzlannın altına kalın bir şey konur. Yardım eden kazazedenin başucunda, bacakları başın her iki yanında olacak biçimde oturur.
Kazazedenin kolları bileğin hemen üstünden sıkıca yakalandıktan sonra, son kaburgaların düzeyinde göğsün üstüne doğru dirençle karşılaşana değin bükülür. Bu anda hava akciğerlerden çıkar. Daha sonra kollar başın üstünde dışa yukarıya ve geriye kaldınlarak göğsün genişlemesi ve havanın pasif yolla akciğerlere girmesi sağlanır, kollar yavaşça göğse geri getirilir. Bu manevra dakikada 10-12 kez yinelenir.
Böyle bir durumda sudan çıkarılan şahsın, yapay solunumla oksijenasyonu sağlanmaya çalışılmalı ve zaman kaybdilmeden hasteneye kaldırılmalıdır.
Boğulma yüzme bilenlerin bile başına gelebilir.
Suda boğulanların yalnızca yüzde 50sinin hiç yüzme bilmediği düşünülürse, yüzme bilenlerin de bazı önlemlere uymaları gerektiği anlaşılır.
Özellikle sualtında yüzenlerde duyu kaybı görülebilir. Boğulmalarda ölüm nedeninin akciğerlere su dolması olduğu varsayıldığından yardım etmek için suyun boşaltılmasına çalışılarak zaman kaybedilir. Oysa boğulmanın ilk evresinde, kazaya uğrayan kişi soluğunu tutacak durumda olmadığından, istenci dışında bir miktar su yutar.
Ama kısa bir süre sonra gırtlakta, suyun solunum yollarına ve akciğerlere girmesini engelleyen bir kasılma gerçekleşir. Ancak kişi duyularını yitirdiğinde, gırtlak gevşer, mideye ve akciğerlere yeniden su gider. Boğulan pek çok kişinin (yaklaşık yüzde 10-15) akciğerlerde fazla su olmadan, oksijensiz kalarak ölmesi boğulmanın ilk evresinde gerçekleşir.
Dolayısıyla yardıma koşanların, akciğerlerdeki az miktardaki suyu çıkarmaya çalışarak zaman kaybetmeden, yapay solunuma başlaması gerekir. Boğulma sonucunda solunum yetmezliğine yol açan mekanizmalar kazanın tatlı ya da tuzlu suda olmasına göre değişir.
Yapılması Gerekenler;
Boğulmalarda ilkyardımın temel amacı, akciğerlere hava girmesini sağlamaktır; ilkyardıma mümkün olduğunca zaman geçirmeden başlanmalıdır.
Kazazede sudan çıkarılır çıkanlmaz, ağzında protez varsa alınmalı ve boğazındaki salgı-lar temizlenmeli, başı iyice arkaya yatırılarak, altçenesi iki elle kavranıp aşağıya ve geriye çekilmeli, bu arada başparmaklar ağzı açık tutmalı, ağızdan ağza yapay solunum uygulanmalı ve göğüs kafesine düzenli aralıklarla bastırarak kapalı kalp masajı yapılmalıdır.
Yapay solunum uygulamak için kazazedenin başı arkaya eğilir, ensesinin altına bir el ya da katlanmış giysiler sokulur. Oteki el ise kazazedenin alnına, işaret ve baş parmaklar bumu kapatacak biçimde yerleştirilir. Yardım eden kişi derin bir soluk aldıktan sonra, dudaklarını kazazedenin dudaklarının üstüne yerleştirir ve soluğunu güçle verir. Kazazede çocuksa soluk verme fazla güçlü olmamalıdır. Soluk verdikten sonra kazazedenin soluk vermesine izin vermek amacıyla ağzı açık tutulur.
Bu işlem iki kez daha yinelendikten sonra göğüs kafesine bastırarak kalp masajına başlanır. Bunun için kazazedenin yanı başına diz çökerek bir el göğüs kemiğinin alt bölümüne, öteki el ise bu elin sırtına yerleştirilir. Göğüs kemiğine omzun ve vücudun ağırlığı gelecek ve 30-40 kg'lik bir güç oluşturacak biçimde güçle bastırıldıktan sonra hızla bırakılır. İki soluk verdikten sonra göğse 15 bası uygulanır.
Ağızdan ağza solunumun mümkün olmadığı durumlarda Halger-Nielsen ya da Silvester yöntemine başvurulabilir.
Halger-Nielsen yöntemi kazazedeyi sırtüstü yatırmanın mümkün olmadığı zamanlarda yararlıdır. Yardım eden kişi avuçlarını kazazedenin kürek kemiklerinin hemen altına koyar; kazazede bu arada olanaklıysa ayakları başından daha alçakta ve kolları yüzünün altında birbirine kavuşmuş olarak yatınlır. Yardım eden kişi kollanyla kazazedenin sırtına bastırarak, havanın dışarı çıkmasını, daha sonra kazazedenin dirseklerini tutarak kendisine ve yukanya doğru çekip göğsün genişlemesini ve akciğerlere hava girmesini sağlar. Daha sonra kollar özenle yere konur, bası manevrası yinelenir. Bu manevra dakikada 12-15 kez yinelenmelidir.
Silvester yönteminde, kazazede sırtüstü yatınlır; omuzlannın altına kalın bir şey konur. Yardım eden kazazedenin başucunda, bacakları başın her iki yanında olacak biçimde oturur.
Kazazedenin kolları bileğin hemen üstünden sıkıca yakalandıktan sonra, son kaburgaların düzeyinde göğsün üstüne doğru dirençle karşılaşana değin bükülür. Bu anda hava akciğerlerden çıkar. Daha sonra kollar başın üstünde dışa yukarıya ve geriye kaldınlarak göğsün genişlemesi ve havanın pasif yolla akciğerlere girmesi sağlanır, kollar yavaşça göğse geri getirilir. Bu manevra dakikada 10-12 kez yinelenir.