SELAMIN ALEYKÜM beni yeni üye oldum, kısaca anlatmak istiyorum. Ben bazen boğulacak gibi oluyorum, neden bilmem ama namaz bile kılamıyorum zaman zaman işim ters gidiyor ne yapmam lazım insanların kötülüğünden kurtulmak için bu içimdeki sıkıntıdan kurtulmak için ne yapmalıyım ne olur bana yardımcı olun. Yanlızım ve ben kazancımın yarısını paylaşırım veririm ihtiyacı olana, bu durumumdan herkes şikayetçi borcum varken yapmamalıymışım. neden bu doğrumu kusura bakmayın hakkınızı helal edin ne olur.
Boğulacak gibi oluyorum
- Konuyu başlatan HACER
- Başlangıç tarihi
- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185
Aleykum Selam Hosgeldiniz kardesim..
Allah cc. Yar ve yardimciniz olsun..
ilk once sizi Boğan, daraltan icinizdeki bu yanlizlik ve buhranin sebebini bir arastirip dusunun!!
Benim büyük dertlerim sıkıntılarım var demek yerine kendi içimize dönüp benim büyük Allah'ım var diyebilip şükretmek lazım...
Günümüz hastalığı bunalım can sıkıntısı depresyon vs..bütün herşeyden önemlisi insanın kendi içine aslina ozune dönmesi gerekli..
hayatımızda bizi mutsuz eden bunalıma iten nedir?
Bunları düşünmek cevaplarını aramak gerek..Yaşam şeklimiz belkide bizi huzursuz edendir...?
biraz kendi iç dünyamıza bakmalıyız nerede hata yapıyoruz nerede yanlış yapıyoruz...
Allaha olan kulluk vazifemizi tam olarak yerine getirebiliyormuyuz.
İnsanlarla iyi geçiniyormuyuz insanlara merhametli davranabiliyormuyuz? Kendi kendimiz ile barisikmiyiz?
bu soruların cevabını kendi nefsimizde arayıp ona göre
tedbir almamız lazım.
insanların kötülüğünden kurtulmak; içinizdeki sıkıntıdan kurtulmak için ilk once o biraktiginiz Namaza geri donun ve dosrt el ile sarilin!
anca O cc huzurunda huzuru bulabilirsiniz..
Borçtan sakının! Borç, gece gama, gündüz zillete sebep olur.) [Beyheki]
Ödünç alınan borçları ilk fırsatta ödemeye çalışmalıdır! Alış veriş neticesinde meydana gelen taksitli, borçları da zamanında ödemelidir! Ödemeyi geciktirmek günahtır.
İbrahim Edhem hazretleri, Borcu olan, borcunu ödemeden sadaka bile vermemelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kendi veya çoluk çocuğu muhtaç veya borçlu olanın verdiği sadaka kabul olmaz.) [Buhari]
kardesim asagidaki konuyu okursaniz ns. size faydali olacagini inaniyorum..
Selamet ile Hayra kalin...
https://www.islamiforumlar.net/gonul-sizim/23288-ruhum-daraliyor-icim-sikiliyor-ne-yapmaliyim.html
Allah cc. Yar ve yardimciniz olsun..
ilk once sizi Boğan, daraltan icinizdeki bu yanlizlik ve buhranin sebebini bir arastirip dusunun!!
Benim büyük dertlerim sıkıntılarım var demek yerine kendi içimize dönüp benim büyük Allah'ım var diyebilip şükretmek lazım...
Günümüz hastalığı bunalım can sıkıntısı depresyon vs..bütün herşeyden önemlisi insanın kendi içine aslina ozune dönmesi gerekli..
hayatımızda bizi mutsuz eden bunalıma iten nedir?
Bunları düşünmek cevaplarını aramak gerek..Yaşam şeklimiz belkide bizi huzursuz edendir...?
biraz kendi iç dünyamıza bakmalıyız nerede hata yapıyoruz nerede yanlış yapıyoruz...
Allaha olan kulluk vazifemizi tam olarak yerine getirebiliyormuyuz.
İnsanlarla iyi geçiniyormuyuz insanlara merhametli davranabiliyormuyuz? Kendi kendimiz ile barisikmiyiz?
bu soruların cevabını kendi nefsimizde arayıp ona göre
tedbir almamız lazım.
insanların kötülüğünden kurtulmak; içinizdeki sıkıntıdan kurtulmak için ilk once o biraktiginiz Namaza geri donun ve dosrt el ile sarilin!
anca O cc huzurunda huzuru bulabilirsiniz..
Borçtan sakının! Borç, gece gama, gündüz zillete sebep olur.) [Beyheki]
Ödünç alınan borçları ilk fırsatta ödemeye çalışmalıdır! Alış veriş neticesinde meydana gelen taksitli, borçları da zamanında ödemelidir! Ödemeyi geciktirmek günahtır.
İbrahim Edhem hazretleri, Borcu olan, borcunu ödemeden sadaka bile vermemelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kendi veya çoluk çocuğu muhtaç veya borçlu olanın verdiği sadaka kabul olmaz.) [Buhari]
kardesim asagidaki konuyu okursaniz ns. size faydali olacagini inaniyorum..
Selamet ile Hayra kalin...
https://www.islamiforumlar.net/gonul-sizim/23288-ruhum-daraliyor-icim-sikiliyor-ne-yapmaliyim.html
- Katılım
- 18 Şubat 2012
- Mesajlar
- 677
- Tepkime puanı
- 3
- Yaş
- 66
ALLAHIN RAHMETİ ÜZERİMİZE OLSUN. MÜLKÜN SAHİBİ ALLAH.BİZLER ESMAÜL HÜSNADA SÜREKLİ TERBİYE EDİLİYORUZ. HAL BÖYLE OLUNCA DERT BİZİM HAYATIMIZIN İÇİNDE MADDİ VE MANEVİ OLARAK HER ANIMIZDA MEVCUT. ŞİMDİ HEM MADDİ HEMDE MANEVİ OLARAK MUTLAKA EKSİKLER VARDIR. BORCUM YOK DİYENİN GÖNÜL YARASI . BORÇ İÇİNDE BUNALANINDA RIZIK DUVASI DİLİNDEDİR. HAL BÖYLE OLUNCA AŞIĞA SEVME FAKİREDE
EL UZATMA DEMEK BANA BİRAZ SIKINTI VERDİ. BENİM DÜŞÜNCEMDE VEREN EL ALAN ELDEN DAHA HAYIRLIDIR .SEVGİ FEDAKARLIK YAPILDIKÇA ANLAMLI RIZIKTA PAYLAŞTIKÇA ARTAR ÇÜNKİ HAZİNE ALLAHINDIR AEO HAKLARINIZI HELAL EDİN.
EL UZATMA DEMEK BANA BİRAZ SIKINTI VERDİ. BENİM DÜŞÜNCEMDE VEREN EL ALAN ELDEN DAHA HAYIRLIDIR .SEVGİ FEDAKARLIK YAPILDIKÇA ANLAMLI RIZIKTA PAYLAŞTIKÇA ARTAR ÇÜNKİ HAZİNE ALLAHINDIR AEO HAKLARINIZI HELAL EDİN.
- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185
"AŞIĞA SEVME FAKİREDE EL UZATMA DEMEK BANA BİRAZ SIKINTI VERDİ...
BENİM DÜŞÜNCEMDE VEREN EL ALAN ELDEN DAHA HAYIRLIDIR .
SEVGİ FEDAKARLIK YAPILDIKÇA ANLAMLI RIZIKTA PAYLAŞTIKÇA ARTAR ÇÜNKİ HAZİNE ALLAHINDIR "
Bu sozlerinize duygularim ile hakli buluyorum..Malların gerçek sahibi Allah'tır.
Allah'ın ve Peygamberi Hz. Muhammed'in sav.koyduğu ölçülere göre kazanmak ve harcamak mecburiyetinde olan biz mü'minler için,
malların meşru kullanma yollarından biri de ödünç vermedir.
Mü'minlerin birbirlerine karşı mükellef oldukları yardımlaşmanın bir şekli de ödünç verme olduğu için Allah'ın rızasına ermek amacıyla borç vermek,
pek önemli bir İslâmî ameldir.
İslâm Dini borç vermeye teşvik eder. Ancak nafakamızı sağlayacak bir iş kurma, oturulacak bir mesken edinme ve hastalıkları tedavi ettirme gibi
hayati zaruretler olmadıkça borçlanmayı onaylayamaz.
Zira borçlanma nefsimizi tedirgin edeceği gibi bizi yalan söylemeye ve sözümüzden dönmeye yöneltebilir.
Ödenmeden ölüm halinde ise varisler tarafından ödenmedikçe de kabirde mahkûm hayatı yaşamamıza sebep olur...
bir de borc aldigi kisiler de sıkıntı da olabilir!! borçları zamanında ödemek gerekmiyor mu...ortada Kul HAKKI olmuyor mu ?
Kardesim O sizi Boğan Maddi ve Manevi borçlar olmasin.....?
BENİM DÜŞÜNCEMDE VEREN EL ALAN ELDEN DAHA HAYIRLIDIR .
SEVGİ FEDAKARLIK YAPILDIKÇA ANLAMLI RIZIKTA PAYLAŞTIKÇA ARTAR ÇÜNKİ HAZİNE ALLAHINDIR "
Bu sozlerinize duygularim ile hakli buluyorum..Malların gerçek sahibi Allah'tır.
Allah'ın ve Peygamberi Hz. Muhammed'in sav.koyduğu ölçülere göre kazanmak ve harcamak mecburiyetinde olan biz mü'minler için,
malların meşru kullanma yollarından biri de ödünç vermedir.
Mü'minlerin birbirlerine karşı mükellef oldukları yardımlaşmanın bir şekli de ödünç verme olduğu için Allah'ın rızasına ermek amacıyla borç vermek,
pek önemli bir İslâmî ameldir.
İslâm Dini borç vermeye teşvik eder. Ancak nafakamızı sağlayacak bir iş kurma, oturulacak bir mesken edinme ve hastalıkları tedavi ettirme gibi
hayati zaruretler olmadıkça borçlanmayı onaylayamaz.
Zira borçlanma nefsimizi tedirgin edeceği gibi bizi yalan söylemeye ve sözümüzden dönmeye yöneltebilir.
Ödenmeden ölüm halinde ise varisler tarafından ödenmedikçe de kabirde mahkûm hayatı yaşamamıza sebep olur...
bir de borc aldigi kisiler de sıkıntı da olabilir!! borçları zamanında ödemek gerekmiyor mu...ortada Kul HAKKI olmuyor mu ?
Kardesim O sizi Boğan Maddi ve Manevi borçlar olmasin.....?
- Katılım
- 18 Şubat 2012
- Mesajlar
- 677
- Tepkime puanı
- 3
- Yaş
- 66
Tarla kuşu
Güneş usul usul doğuyordu. Orman sakinleri her sabahki gibi uyanmış hayata kendi doğrularından bakarak güne başlarlardı.
Yaşlı kaplumbağa bu ormanın en yaşlı ve bilge kişisi benim der kendinle övünüp dururdu. En yakın arkadaşı baykuş ve papağan bunu kabül etmez. Gün boyunca bu üçlü güzellik ve bilgelik konusunda tartışır ve gerçekten onlardan yardım isteyen diyer orman sakinlerine yardım etmedikleri gibi gün boyu tartışmalarından yardım isteyen diyer sakinler yanlarından boynu bükük dönerdi.
Ve çoğu zaman bu üçlü bunu farketmezlerdi.. Ama bu sefer güneşin batmasına çok az bir zaman kalmıştı. Ormanın içinde acı feryat duyuldu. Bu sesi ilk duyan baykuş sese cevap verdi. Tarla kuşu kardeş ne oldu. Tarla kuşu eşinin yem aramak için gittine ve iki gündür aç olarak onu bekledini belirtti.
Kendi yuvadan çıkamıyordu. çünki yumurtaları vardı yiyecek aramak için çıksa yumurtalar soğuyacak yavruları öle bilirdi. Baykuş ona sana ancak ben yardım edebilirim dedi . Bunu duyan kaplumbağa ona ancak ben yardım edebilirim dedi . Kaplumbağa ve baykuşun tartışmalarına katılan papağan iyicene bir birlerini eleştirip tarla kuşunu her zamanki gibi unuttular.
Zavallı tarla kuşu onlardan artık ümidini kesmiş hiç olmasa eşimi bulim diyerek yuvadan yorgun bir şekilde uçtu.
Bir ara tartışmaktan yorgun düşen bilge kaplunbağa. Kendini beğenmiş papağan ve karşısındakini duymayan ve sürekli konuşan bayküş. Tarla kuşunun yuvada olmadını farkettiler.
üçüde yuvaya koşup baktıklarında yumurtaların soğudunu ve içindeki yavruların öldüğünü gördüler. Baykuş keskin gözleriyle uzaklara baktı ve tarla kuşunun eşinle kanat çırptığını gördü.
Kaplumbağa sordu nasıl görünüyorlar. Baykuş cevap verdi onu bilmem ama başka bir yöne uçuyorlar bu tarafa gelmiyorlar. Aeo
Güneş usul usul doğuyordu. Orman sakinleri her sabahki gibi uyanmış hayata kendi doğrularından bakarak güne başlarlardı.
Yaşlı kaplumbağa bu ormanın en yaşlı ve bilge kişisi benim der kendinle övünüp dururdu. En yakın arkadaşı baykuş ve papağan bunu kabül etmez. Gün boyunca bu üçlü güzellik ve bilgelik konusunda tartışır ve gerçekten onlardan yardım isteyen diyer orman sakinlerine yardım etmedikleri gibi gün boyu tartışmalarından yardım isteyen diyer sakinler yanlarından boynu bükük dönerdi.
Ve çoğu zaman bu üçlü bunu farketmezlerdi.. Ama bu sefer güneşin batmasına çok az bir zaman kalmıştı. Ormanın içinde acı feryat duyuldu. Bu sesi ilk duyan baykuş sese cevap verdi. Tarla kuşu kardeş ne oldu. Tarla kuşu eşinin yem aramak için gittine ve iki gündür aç olarak onu bekledini belirtti.
Kendi yuvadan çıkamıyordu. çünki yumurtaları vardı yiyecek aramak için çıksa yumurtalar soğuyacak yavruları öle bilirdi. Baykuş ona sana ancak ben yardım edebilirim dedi . Bunu duyan kaplumbağa ona ancak ben yardım edebilirim dedi . Kaplumbağa ve baykuşun tartışmalarına katılan papağan iyicene bir birlerini eleştirip tarla kuşunu her zamanki gibi unuttular.
Zavallı tarla kuşu onlardan artık ümidini kesmiş hiç olmasa eşimi bulim diyerek yuvadan yorgun bir şekilde uçtu.
Bir ara tartışmaktan yorgun düşen bilge kaplunbağa. Kendini beğenmiş papağan ve karşısındakini duymayan ve sürekli konuşan bayküş. Tarla kuşunun yuvada olmadını farkettiler.
üçüde yuvaya koşup baktıklarında yumurtaların soğudunu ve içindeki yavruların öldüğünü gördüler. Baykuş keskin gözleriyle uzaklara baktı ve tarla kuşunun eşinle kanat çırptığını gördü.
Kaplumbağa sordu nasıl görünüyorlar. Baykuş cevap verdi onu bilmem ama başka bir yöne uçuyorlar bu tarafa gelmiyorlar. Aeo
- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185
Malesef..müslümanlar birbiri ile uğraşmaktan, etraflarındaki insanlara faydaları olmuyor ve ömürde geçiyor farkında değiller.
Herkes hayata kendi doğrularından bakarak güne baslarsa iste boyle olur...Allah RAZI olsun kissa dan Hisse...
Herkes hayata kendi doğrularından bakarak güne baslarsa iste boyle olur...Allah RAZI olsun kissa dan Hisse...
ALLAH RAZI OLSUN BANA CEVAP VEREN HERKEZDEN EVET KENDİME GELDİM EVET SIKINTIM KENDİMLE ALLAHA DUA ETMELİYİM BİLİYORUM BENİM ŞİFAM ALLAH NEOLU HAKKINIZI HELAL EDİN EVİMDE HASTA ANAM VAR EVLADIM HASTA ANAM VE YOLUNDA GİTMEYEN İŞİLERİM İÇİN SİZ DEĞERLİ DOTLARIMDAN DUA İSTİYORUM ALLAH RAZI OLSUN ALLAH HEPİNİZİ CENNETİNE KOYSUN HAKKINIZI HELAL EDİN
- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185
Hizmet,İyilik yap bak yoluna, kazanma kuşağında kaybedenlerden olma...Kazanma Kuşağında Kaybedenler de Var..
Sene 2001 annem beyin felci gecirip felclenip âmâ oluyor...artik Annemin de kendi imani ile bizim de annem ile imtihanimiz basliyor..
Hayat bu hersey gecici yemin ederim hic bir sey bakii degildir..SIKINTILARDA mutluluklarda hep misafir gibi gelip giderler...
Gurbette oldugum icin artik maddi destek verip yaz aylarinda 3 ayi anneme hizmette gecirdigim en guzel gunlerim di..
hayattimda en huzurlu ve kendimi Allah kattinda degerli hissedigim anlarim di...
fakat ablam biraz asabi, biraz icinde bulundugu mutsuz evliligi, biraz da bencilligi ve sanki annem hic ölmiyecek o hic kurtulamiyacakmis gibi
ona birazcik acimasiz davrandigini gordukce kahr oluyor onu uyarmama ragmen..
kazanma kuşağında kaybedenlerden oldugunu defalarca soyluyorum ama nefsi ve KIZGINLIGI sanki kalbini kusatmis;
gercegi bir turlu goremiyor bahaneler uydurup duruyordu...
ablam sikayet ediyordu iste ayak bagi oluyor iste hic bir yere gezmeye gidemiyorum vs.. vs.. aslind a dogru degil di..
Annemin bakicisi da vardi..
neyse sene 2008 Annemi kaybettik.. Mekani cennet olsun bu zorlu imtihani da bitirmistik.. geriye kalan ise sadece bu imtihan da kazananlar ve kaybedenler..vardi..
8 kardesten bir cogumuz bu imtihanda kaybetmisti..ablamin artik ayak bagi kalmamisti ama saglik sorunlari baslamis
yapacak hic bir isi olmadigi icin deprasyona vicdani ile birlikte girmisti...
iste boyle kardesim simdi o kaybedenler kendi evladindan daha da betterini yasamaktalar..
ahh anam!anam sarkisini vicdanlarinda sessizce soylemekteler...
Ne Ekersen Onu Biçersin ;İnsan için yaptığının karşılığından başka birşey yoktur..
sadece yaptığıdır olan! YAPTIĞININ TA KENDİSİDİR!... Ancak o anda bu gerçeğin farkında olmasa bile, izlediği yolda,
bu haliyle yüzleşeceği bir olay ile er veya geç mutlaka karşılaşır ki, bu da, “yaptığının karşılığını” buldu diye yorumlanır...
Bizden çıkan her düşünce ve davranışın tesirini, gerçekte aslıyla kendi içimizde yaşamaktayız! Belki ondan sonra da,
bununla mukayese edilemeyecek kadar misliyle az bir düzeyde de o tesir karşımıza cikar!!
Meselâ, kızgınlık evvelâ sahibini misliyle yakar, sonra tesiri çok daha az düzeylerde karşısındakine ulaşır!
Yine aynı şekilde, sevenin sevgisinin hasılası, evvela sahibine misliyle, sonra karşısındakine daha az düzeyde erişir!
Nankörlük eden evvelâ misliyle nimete kendi kapısını kapatır, sonra da belki çevresini mahrum eder.
Cömertçe paylaşan, veren, karşısındakine yaşattığı, vesile olduğu bolluğu evvela misliyle kendine yaşatır!
İşte bu düzene işaretle de, bu dünya “etme - bulma dünyası” denmiştir.
Kendinize ne yaşatmak istiyorsanız, Ortaya koyduğunuz ne ise, kendi yaşadığınız ve haliniz de odur!
Kime ne yaparsanız, önce aslıyla ve misliyle onu kendinize yaptığınızı bilin; ve dilediğinizi yapın!…
Ve hayali bir yana bırakıp, sizden çıkana bakın, halinizi anlayın! “İnsan için yaptığının dışında birşey yoktur.”
bu ibretlik YAZIDAN lutfen hissenizi alin...Allah cc. Yar ve Yardimciniz olsun...
Sene 2001 annem beyin felci gecirip felclenip âmâ oluyor...artik Annemin de kendi imani ile bizim de annem ile imtihanimiz basliyor..
Hayat bu hersey gecici yemin ederim hic bir sey bakii degildir..SIKINTILARDA mutluluklarda hep misafir gibi gelip giderler...
Gurbette oldugum icin artik maddi destek verip yaz aylarinda 3 ayi anneme hizmette gecirdigim en guzel gunlerim di..
hayattimda en huzurlu ve kendimi Allah kattinda degerli hissedigim anlarim di...
fakat ablam biraz asabi, biraz icinde bulundugu mutsuz evliligi, biraz da bencilligi ve sanki annem hic ölmiyecek o hic kurtulamiyacakmis gibi
ona birazcik acimasiz davrandigini gordukce kahr oluyor onu uyarmama ragmen..
kazanma kuşağında kaybedenlerden oldugunu defalarca soyluyorum ama nefsi ve KIZGINLIGI sanki kalbini kusatmis;
gercegi bir turlu goremiyor bahaneler uydurup duruyordu...
ablam sikayet ediyordu iste ayak bagi oluyor iste hic bir yere gezmeye gidemiyorum vs.. vs.. aslind a dogru degil di..
Annemin bakicisi da vardi..
neyse sene 2008 Annemi kaybettik.. Mekani cennet olsun bu zorlu imtihani da bitirmistik.. geriye kalan ise sadece bu imtihan da kazananlar ve kaybedenler..vardi..
8 kardesten bir cogumuz bu imtihanda kaybetmisti..ablamin artik ayak bagi kalmamisti ama saglik sorunlari baslamis
yapacak hic bir isi olmadigi icin deprasyona vicdani ile birlikte girmisti...
iste boyle kardesim simdi o kaybedenler kendi evladindan daha da betterini yasamaktalar..
ahh anam!anam sarkisini vicdanlarinda sessizce soylemekteler...
Ne Ekersen Onu Biçersin ;İnsan için yaptığının karşılığından başka birşey yoktur..
sadece yaptığıdır olan! YAPTIĞININ TA KENDİSİDİR!... Ancak o anda bu gerçeğin farkında olmasa bile, izlediği yolda,
bu haliyle yüzleşeceği bir olay ile er veya geç mutlaka karşılaşır ki, bu da, “yaptığının karşılığını” buldu diye yorumlanır...
Bizden çıkan her düşünce ve davranışın tesirini, gerçekte aslıyla kendi içimizde yaşamaktayız! Belki ondan sonra da,
bununla mukayese edilemeyecek kadar misliyle az bir düzeyde de o tesir karşımıza cikar!!
Meselâ, kızgınlık evvelâ sahibini misliyle yakar, sonra tesiri çok daha az düzeylerde karşısındakine ulaşır!
Yine aynı şekilde, sevenin sevgisinin hasılası, evvela sahibine misliyle, sonra karşısındakine daha az düzeyde erişir!
Nankörlük eden evvelâ misliyle nimete kendi kapısını kapatır, sonra da belki çevresini mahrum eder.
Cömertçe paylaşan, veren, karşısındakine yaşattığı, vesile olduğu bolluğu evvela misliyle kendine yaşatır!
İşte bu düzene işaretle de, bu dünya “etme - bulma dünyası” denmiştir.
Kendinize ne yaşatmak istiyorsanız, Ortaya koyduğunuz ne ise, kendi yaşadığınız ve haliniz de odur!
Kime ne yaparsanız, önce aslıyla ve misliyle onu kendinize yaptığınızı bilin; ve dilediğinizi yapın!…
Ve hayali bir yana bırakıp, sizden çıkana bakın, halinizi anlayın! “İnsan için yaptığının dışında birşey yoktur.”
bu ibretlik YAZIDAN lutfen hissenizi alin...Allah cc. Yar ve Yardimciniz olsun...