- Katılım
- 23 Nisan 2011
- Mesajlar
- 3,344
- Tepkime puanı
- 25
Bazen bilerek ya da bilmeyerek başka canlıların dünyasına müdahale ederiz. Kırlarda uçuşan bal arılarının bütün yaptığı balözü toplamak, polen (çiçektozu) taşımak ve yine aynı amaçla portakal suyunuzun üstünde vızıldayarak dolaşmaktır.
Ama bunların yuvalarını bozmaya kalkarsanız, Tabiat Ana'nın düzenine çomak sokmanın yadigârı olarak işçi arıların iğneleriyle biraz şişlenebilirsiniz.
Böylesi böcek sokmaları çoğu kişide can sıkıcı ve bazen epey can yakıcı şişkinliklerden öte bir sorun yaratmaz. Şişen bölge bir süre kaşındıktan sonra belirtiler kaybolur. Ama sayılan azımsanmayacak bazı kişilerde daha tehlikeli gelişmeler görülebilir. İster balansı, ister yabanarısı, isterse eşekarısı olsun, arı sokmaları ölümcül anafilaksi dahil ciddi alerjik tepkilere yol açabilir.
Böcek Isırması ve Arı Sokması Durumunda Neler Olur
Kene, pire, bit, tahtakurusu ve sivrisinek gibi böcekler kanla beslenen küçük, sinsi yaratıklardır. Bunlar bir fırsatını bulup derinizden kan emmeye çalışırlar. Isırık ya da sokmaları sırasında kılcal damarlara enjekte ettikleri pıhtılaşma önleyici maddeler (antikoagülanlar) kan emme işlemlerini kolaylaştırır. Uçarak, yürüyerek ya da sıçrayarak uzaklaştıklarında, geride genellikle kaşıntılı küçük bir şişkinlik bırakırlar.
Bu ısırma ya da sokma işlemi tahriş edici olabilir; ama alerjik tepkilere yol açmaz. Arı sokması ise çok daha tehlikelidir. Bu böceklere hiç de sinsi denemez. Hiçbiri kendi halinde yaşamanın ötesinde bir şey istemez. Ancak tehlike oluşturacak bir durum yaratırsanız, onların ilgi alanına girersiniz. Siz kendi açınızdan böyle bir durum yaratmadığınızı düşünebilirsiniz; ama olaya bir de böceklerin açısından bakalım. Sayın balarısı kendi işiyle meşgul, bulduğu yonca tarlasından polen topluyor. Ve siz elinizde çim biçme makinesi, böcek spreyi ya da yuva bozucu bir sopayla yaklaşıyorsunuz.
Bu böcekler uzak durmanız uyansında bulunmak için sokarlar sizi. Keskin küçük iğnelerini saplayarak yaşama ortamlarını savunurlar. Akıllıysanız bu noktada durumu hemen fark eder, yuvadan uzaklaşırsınız. Aksi halde sayısız kez sokularak dersinizi en acı biçimde alırsınız.
Arılar derinizden içeri zehir enjekte ederler. Çoğu kişide bu zehir çeşitli tepkilere neden olur. Önce sokma yerinin çevresi acır. Sonra burası şişer ve kızarır. Zehir kaşıntıya da yol açabilir. Bunlar yalnız sokma yerinin hemen çevresinde ortaya çıkan yerel tepkilerdir.
Alerji söz konusu olunca bu belirtiler bütün vücudunuzda görülebilir. Arı ayağınızı soksa bile, sırtınızda kurdeşen dökebilirsiniz. Vücudun diğer bölümlerinde de kızartı ve şişkinlik gelişebilir. Ağır vakalarda anafilaksi belirtileri ortaya çıkar:
Boğazda şişme, soluma güçlüğü, tansiyonda düşme, bulantı ve diğer belirtiler. Bunlara bütün vücutta ortaya çıktıklarından sistemik (genel ya da yaygın) tepkiler denir.
Böcek sokmalarında ortaya çıkan alerjik tepkilerin mekanizması saman nezlesindekine çok benzer. Özgül antikorlar (IgE, yani immünoglobülin E'den yapılmışlardır) bağışıklık sisteminin saptadığı bir alerjeni yakalayarak mast hücrelerine ya da bazofillere bağlar. Bu hücreler yabancı maddeleri imha eden histamin ve başka zehirli maddeler salar. Sonuçta kurdeşenden astıma kadar değişen bir alerjik tepki ortaya çıkar. Sorunu yaratan şey doğrudan arının zehri değil, zehirde bulunan belirli proteinlerdir. Zehrin kendisi yalnızca sokma yerinde küçük bir iz bırakır; vücuda yayılan bir alerjik tepkiye yol açmaz.
Başka birçok alerjik tepkide olduğu gibi sorunların ortaya çıkması, alerjene karşı duyarlılık kazanmaya bağlıdır. İnsan papatya polenini ilk kez soluduğunda saman nezlesi olmaz. Bir arı ilk kez soktuğunda da alerjik tepki ortaya çıkmaz. Çünkü bağışıklık sistemi önce alerjene karşı IgE antikorlarını üretmelidir. Bu antikorlar üretildikten sonra o alerjenle temas bir tepkiye yol açabilir.
An sokmasını saman nezlesinden ayıran özellik, tepkinin şiddeti ve alerjenin vücutta izlediği yoldur. Böcek sokmasına karşı alerji gelişme riski yüzde 1 dolayında kalırsa da, olası sorunlar şiddetli ve hatta belki de yaşamı tehdit edici boyutlardadır. Arı sokmasını izleyen dakikalarda vücutta anafilaksi tepkisinin belirtileri gelişmeye başlayabilir. Sizi ya da bir başkasını böcek sokmuşsa, anafilaktik şok belirtilerine karşı uyanık olmanız son derece önemlidir.
Böcek sokmasının ardında bu belirtilerden biri ortaya çıkmışsa hemen tıbbi müdahale arayışına girmelisiniz. Anafilaksi duyarsız kalınacak bir olay değildir. Şiddetli vakalarda kalp durması ve ölüme yol açabilir. Olayın nasıl seyredeceği önceden bilinemez. Bu nedenle işi asla şansa bırakmamak, hemen acil yardım almak gerekir.
Böcek Isırması ve Arı Sokması Alerjisine Karşı Korunma Yöntemleri
Böcekler kendilerini savunmak için sizi sokarlar. Onları köşeye sıkıştırmazsanız, genellikle bir sorun yaratmazlar. Böcek sokması alerjilerinden sakınmanın en iyi yolu, böceklerden sakınmaktır. Bu hiç de zor değildir. İşte yapmanız gerekenler:
Çiçek gibi giyinmeyin
Arılar parlak, canlı renklere gelir. Bu renklenme doğanın "burada polen var" deme biçimidir. Kırda gezintiye çıkarken çiçekli Hawaii tişörtü, san şort ve turuncu yürüyüş ayakkabıları giyerseniz, bela arıyorsunuz demektir. En iyi seçim soluk ve uçuk renkler, kahverengi ya da siyahtır. Arılar kirli renklerle pek ilgilenmez.
Mis gibi kokmayın
Eşiniz parfümünüzü koklamaktan hoşlanıyorsa, arı neden hoşlanmasın? Böcekler içgüdüsel olarak tatlı kokuların izini sürerler. Çünkü bu kokuların kaynağında genellikle polen vardır. Pikniğe ya da kıra giderken reklamların "binbir çiçek özlü" diye sunduğu parfümlerden birini sürerseniz, peşinize arı ordusu takmaya hazır olun.
Öte yandan, kötü kokmak da sokucu böceklerden korunmanızı sağlamaz. Böcek kovucu ürünler kanınızı emmek isteyen ısıncı böceklere karşı işe yarar. Rahatsız edilmiş anlar kötü kokuya aldırmaz.
Ayakkabı giyin
Yaz ortasında çıplak ayakla dolaşmak bir alışkanlıktır. Doğrusu kendinizi bir böceğe sokturmanın da en kestirme yoludur. Çayırlarda yonca, üçgül gibi bitkilerin çiçekleri balarılarına son derece cazip gelir. Bu çiçekler öylesine yere yakındır ki üstüne basana kadar arıyı fark etmeyebilirsiniz. Ayakkabınız varsa, vah zavallı arılara. Eğer yoksa, acınacak kişi sizsiniz demektir bu.
Davetiye çıkarmayın
Arılar parfüm gibi kokan yiyeceklerden pek hoşlanır. Açık alanda yemek yiyorsanız, besinlerin üstünü olabildiğince kapalı tutun. Buna limonata, gazoz gibi şekerli içecekler de dahildir. Anlar fırsat bulduklarında bu tür içecek kaplanna girmeye çalışır. Boynunuzu sokan bir arının canınızı ne kadar acıttığını biliyorsunuzdur. Bir de ağzınızın içini düşünün!
Davetiye bırakmayın
Boşalmış tabaklar da anları yemeğe davet edebilir. Piknik sofrasında işiniz bitince, çöplerinizi plastik poşetlerin içine koyun ve ağzı kapalı çöp kutularına atın.
Yok etmekte gecikmeyin
Gerek balansı gerekse yabanarısı yararlı böceklerdir. Çiçeklerin tozlaşmasını, bahçelerdeki istenmeyen zararlı böceklerin temizlenmesini sağlarlar. Ama yuvalarını fazla yakınınıza kurmaya niyetlendiler mi, harekete geçme zamanınız gelmiş demektir. Böcek zehrine alerjiniz varsa, işi şansa bırakmadan, yuvaları ve kolonileri ilaçlayarak yok etmeniz yerinde olur.
An yuvası bahçenizin uzak bir köşesindeyse fazla bir şey yapmanıza gerek yok. Oraya pek yaklaşmayın yeter. Sokucu böcekleri en çok kızdıracak nokta yuvanın tehlikede olmasıdır.
Duyarlılığın Duracağı Nokta
Arı sokmasıyla bağlantılı alerjilerin kesin tedavisi yoktur. Ama izlenecek bir yol, yeniden arı soktuğunda vücudun tepki geliştirme riskini büyük ölçüde azaltabilir. Evet bağışıklık tedavisinden söz ediyoruz. Bağışıklık tedavisi için alerji uzmanı haftalarca, aylarca ve belki de yıllarca vücudunuza çok az miktarlarda zehir enjekte edecektir. Yapılan işlem alerjik tepkiye yol açmaz; ama vücudun zehre karşı kendini başka biçimde savunmasına yardımcı olur. Çoğu vakada bağışıklık sistemi zehre karşı duyarsızlaşır. Dolayısıyla artık an sokması çoğu kişide de görülen bir kabartıdan öte sorun yaratmaz. Bütün zehirler aynı olmadığından, hekiminiz sizde hangi zehrin alerji yaptığını saptayacak testler uygulayabilir. Farklı bütün zehirlere bağışıklık kazanmanız için enjeksiyon yelpazesi geniş de tutulabilir.
alıntı
Ama bunların yuvalarını bozmaya kalkarsanız, Tabiat Ana'nın düzenine çomak sokmanın yadigârı olarak işçi arıların iğneleriyle biraz şişlenebilirsiniz.
Böylesi böcek sokmaları çoğu kişide can sıkıcı ve bazen epey can yakıcı şişkinliklerden öte bir sorun yaratmaz. Şişen bölge bir süre kaşındıktan sonra belirtiler kaybolur. Ama sayılan azımsanmayacak bazı kişilerde daha tehlikeli gelişmeler görülebilir. İster balansı, ister yabanarısı, isterse eşekarısı olsun, arı sokmaları ölümcül anafilaksi dahil ciddi alerjik tepkilere yol açabilir.
Böcek Isırması ve Arı Sokması Durumunda Neler Olur
Kene, pire, bit, tahtakurusu ve sivrisinek gibi böcekler kanla beslenen küçük, sinsi yaratıklardır. Bunlar bir fırsatını bulup derinizden kan emmeye çalışırlar. Isırık ya da sokmaları sırasında kılcal damarlara enjekte ettikleri pıhtılaşma önleyici maddeler (antikoagülanlar) kan emme işlemlerini kolaylaştırır. Uçarak, yürüyerek ya da sıçrayarak uzaklaştıklarında, geride genellikle kaşıntılı küçük bir şişkinlik bırakırlar.
Bu ısırma ya da sokma işlemi tahriş edici olabilir; ama alerjik tepkilere yol açmaz. Arı sokması ise çok daha tehlikelidir. Bu böceklere hiç de sinsi denemez. Hiçbiri kendi halinde yaşamanın ötesinde bir şey istemez. Ancak tehlike oluşturacak bir durum yaratırsanız, onların ilgi alanına girersiniz. Siz kendi açınızdan böyle bir durum yaratmadığınızı düşünebilirsiniz; ama olaya bir de böceklerin açısından bakalım. Sayın balarısı kendi işiyle meşgul, bulduğu yonca tarlasından polen topluyor. Ve siz elinizde çim biçme makinesi, böcek spreyi ya da yuva bozucu bir sopayla yaklaşıyorsunuz.
Bu böcekler uzak durmanız uyansında bulunmak için sokarlar sizi. Keskin küçük iğnelerini saplayarak yaşama ortamlarını savunurlar. Akıllıysanız bu noktada durumu hemen fark eder, yuvadan uzaklaşırsınız. Aksi halde sayısız kez sokularak dersinizi en acı biçimde alırsınız.
Arılar derinizden içeri zehir enjekte ederler. Çoğu kişide bu zehir çeşitli tepkilere neden olur. Önce sokma yerinin çevresi acır. Sonra burası şişer ve kızarır. Zehir kaşıntıya da yol açabilir. Bunlar yalnız sokma yerinin hemen çevresinde ortaya çıkan yerel tepkilerdir.
Alerji söz konusu olunca bu belirtiler bütün vücudunuzda görülebilir. Arı ayağınızı soksa bile, sırtınızda kurdeşen dökebilirsiniz. Vücudun diğer bölümlerinde de kızartı ve şişkinlik gelişebilir. Ağır vakalarda anafilaksi belirtileri ortaya çıkar:
Boğazda şişme, soluma güçlüğü, tansiyonda düşme, bulantı ve diğer belirtiler. Bunlara bütün vücutta ortaya çıktıklarından sistemik (genel ya da yaygın) tepkiler denir.
Böcek sokmalarında ortaya çıkan alerjik tepkilerin mekanizması saman nezlesindekine çok benzer. Özgül antikorlar (IgE, yani immünoglobülin E'den yapılmışlardır) bağışıklık sisteminin saptadığı bir alerjeni yakalayarak mast hücrelerine ya da bazofillere bağlar. Bu hücreler yabancı maddeleri imha eden histamin ve başka zehirli maddeler salar. Sonuçta kurdeşenden astıma kadar değişen bir alerjik tepki ortaya çıkar. Sorunu yaratan şey doğrudan arının zehri değil, zehirde bulunan belirli proteinlerdir. Zehrin kendisi yalnızca sokma yerinde küçük bir iz bırakır; vücuda yayılan bir alerjik tepkiye yol açmaz.
Başka birçok alerjik tepkide olduğu gibi sorunların ortaya çıkması, alerjene karşı duyarlılık kazanmaya bağlıdır. İnsan papatya polenini ilk kez soluduğunda saman nezlesi olmaz. Bir arı ilk kez soktuğunda da alerjik tepki ortaya çıkmaz. Çünkü bağışıklık sistemi önce alerjene karşı IgE antikorlarını üretmelidir. Bu antikorlar üretildikten sonra o alerjenle temas bir tepkiye yol açabilir.
An sokmasını saman nezlesinden ayıran özellik, tepkinin şiddeti ve alerjenin vücutta izlediği yoldur. Böcek sokmasına karşı alerji gelişme riski yüzde 1 dolayında kalırsa da, olası sorunlar şiddetli ve hatta belki de yaşamı tehdit edici boyutlardadır. Arı sokmasını izleyen dakikalarda vücutta anafilaksi tepkisinin belirtileri gelişmeye başlayabilir. Sizi ya da bir başkasını böcek sokmuşsa, anafilaktik şok belirtilerine karşı uyanık olmanız son derece önemlidir.
Böcek sokmasının ardında bu belirtilerden biri ortaya çıkmışsa hemen tıbbi müdahale arayışına girmelisiniz. Anafilaksi duyarsız kalınacak bir olay değildir. Şiddetli vakalarda kalp durması ve ölüme yol açabilir. Olayın nasıl seyredeceği önceden bilinemez. Bu nedenle işi asla şansa bırakmamak, hemen acil yardım almak gerekir.
Böcek Isırması ve Arı Sokması Alerjisine Karşı Korunma Yöntemleri
Böcekler kendilerini savunmak için sizi sokarlar. Onları köşeye sıkıştırmazsanız, genellikle bir sorun yaratmazlar. Böcek sokması alerjilerinden sakınmanın en iyi yolu, böceklerden sakınmaktır. Bu hiç de zor değildir. İşte yapmanız gerekenler:
Çiçek gibi giyinmeyin
Arılar parlak, canlı renklere gelir. Bu renklenme doğanın "burada polen var" deme biçimidir. Kırda gezintiye çıkarken çiçekli Hawaii tişörtü, san şort ve turuncu yürüyüş ayakkabıları giyerseniz, bela arıyorsunuz demektir. En iyi seçim soluk ve uçuk renkler, kahverengi ya da siyahtır. Arılar kirli renklerle pek ilgilenmez.
Mis gibi kokmayın
Eşiniz parfümünüzü koklamaktan hoşlanıyorsa, arı neden hoşlanmasın? Böcekler içgüdüsel olarak tatlı kokuların izini sürerler. Çünkü bu kokuların kaynağında genellikle polen vardır. Pikniğe ya da kıra giderken reklamların "binbir çiçek özlü" diye sunduğu parfümlerden birini sürerseniz, peşinize arı ordusu takmaya hazır olun.
Öte yandan, kötü kokmak da sokucu böceklerden korunmanızı sağlamaz. Böcek kovucu ürünler kanınızı emmek isteyen ısıncı böceklere karşı işe yarar. Rahatsız edilmiş anlar kötü kokuya aldırmaz.
Ayakkabı giyin
Yaz ortasında çıplak ayakla dolaşmak bir alışkanlıktır. Doğrusu kendinizi bir böceğe sokturmanın da en kestirme yoludur. Çayırlarda yonca, üçgül gibi bitkilerin çiçekleri balarılarına son derece cazip gelir. Bu çiçekler öylesine yere yakındır ki üstüne basana kadar arıyı fark etmeyebilirsiniz. Ayakkabınız varsa, vah zavallı arılara. Eğer yoksa, acınacak kişi sizsiniz demektir bu.
Davetiye çıkarmayın
Arılar parfüm gibi kokan yiyeceklerden pek hoşlanır. Açık alanda yemek yiyorsanız, besinlerin üstünü olabildiğince kapalı tutun. Buna limonata, gazoz gibi şekerli içecekler de dahildir. Anlar fırsat bulduklarında bu tür içecek kaplanna girmeye çalışır. Boynunuzu sokan bir arının canınızı ne kadar acıttığını biliyorsunuzdur. Bir de ağzınızın içini düşünün!
Davetiye bırakmayın
Boşalmış tabaklar da anları yemeğe davet edebilir. Piknik sofrasında işiniz bitince, çöplerinizi plastik poşetlerin içine koyun ve ağzı kapalı çöp kutularına atın.
Yok etmekte gecikmeyin
Gerek balansı gerekse yabanarısı yararlı böceklerdir. Çiçeklerin tozlaşmasını, bahçelerdeki istenmeyen zararlı böceklerin temizlenmesini sağlarlar. Ama yuvalarını fazla yakınınıza kurmaya niyetlendiler mi, harekete geçme zamanınız gelmiş demektir. Böcek zehrine alerjiniz varsa, işi şansa bırakmadan, yuvaları ve kolonileri ilaçlayarak yok etmeniz yerinde olur.
An yuvası bahçenizin uzak bir köşesindeyse fazla bir şey yapmanıza gerek yok. Oraya pek yaklaşmayın yeter. Sokucu böcekleri en çok kızdıracak nokta yuvanın tehlikede olmasıdır.
Duyarlılığın Duracağı Nokta
Arı sokmasıyla bağlantılı alerjilerin kesin tedavisi yoktur. Ama izlenecek bir yol, yeniden arı soktuğunda vücudun tepki geliştirme riskini büyük ölçüde azaltabilir. Evet bağışıklık tedavisinden söz ediyoruz. Bağışıklık tedavisi için alerji uzmanı haftalarca, aylarca ve belki de yıllarca vücudunuza çok az miktarlarda zehir enjekte edecektir. Yapılan işlem alerjik tepkiye yol açmaz; ama vücudun zehre karşı kendini başka biçimde savunmasına yardımcı olur. Çoğu vakada bağışıklık sistemi zehre karşı duyarsızlaşır. Dolayısıyla artık an sokması çoğu kişide de görülen bir kabartıdan öte sorun yaratmaz. Bütün zehirler aynı olmadığından, hekiminiz sizde hangi zehrin alerji yaptığını saptayacak testler uygulayabilir. Farklı bütün zehirlere bağışıklık kazanmanız için enjeksiyon yelpazesi geniş de tutulabilir.
alıntı