Bir yol açıldı önümüzde

hüzün

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
27 Şubat 2011
Mesajlar
413
Tepkime puanı
6
İslâm, sıcağın “artık yeter” dedirttiği bir anda kızgın çöl kumlarına
yağmur damlalarının inişiydi.
İndi, iniyor yağmur damlaları. Güneşi doğmaya, rüzgarı esmeye,
22ac5f5f1e0ed470557c708fe9.gif


dünyayı dönmeye çağırıyor.
İnsanı, insan olmaya davet ediyor.
Yani adalete, barışa, doğruya, güzele...
Ve güneş doğudan doğuyorsa, hâlâ davet sürüyor,
birileri insanı fıtratına çağırıyor, hatırlıyor, hatırlatıyor...
Denizleri coşturan, semayı ettiren, arzı titreten kelâm asıl muhatabına,

22ac5f5f1e0ed470557c708fe9.gif

insana eriyor her yeni anla beraber...
Bir gün birisi çıkıyor, bütün aklarımıza kara diyor, karalarımıza ak.
“Yanlış mı görüyorum?“ diyor, gözlerimizi oğuşturuyoruz.
Karışıyor gözlerimiz, bakışımız. O karışıklıktan sonra ya gerçekten görüyor,

22ac5f5f1e0ed470557c708fe9.gif

açılıyor gözlerimiz, ya ebedi körlüğe mahkûm oluyoruz.
İşte Rasulullah Efendimiz'in daveti buydu.
Ters yönde giden akmaya alışmış suların yönünü değiştirmekti.
O ve arkadaşları çöl fırtınalarına karşı yürüdü.
Bir yol açıldı önümüzde o yürüyüşten.
Şimdi bize, o yolda her gün yeni bir yol arkadaşıyla yürümek düştü.
22ac5f5f1e0ed470557c708fe9.gif

İlk daveti hatırlayıp hatırlatarak...​
 
Üst Alt