- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Bir takvim yılının sonuna yaklaşırken, ticaret ve esnaf vatandaşlarımız ile şirketler ve kurumlar; yıllık muhasebelerini kapatmak için bilançolarını bağlama gayreti içindeler.
Takvim zamanına göre bir yolun sonuna geldiğimizde, neredeyse kadim bir alışkanlığın etkisiyle, ben de “geçmişin muhasebesi”ne takılırım..
Belkide 1 ocakta dogdugum icin bende hayattimin muhasebesini yaparim..
Hayatta herseyimin tamamen Allah'a ve Rasul'unun rizasina uygun olmasi, yine her sartta nefis muhasebesi ve Allah'in Vekil ismine siginip herseyi neticesini O'na birakmaktir.
Cunku yurekten inaniyorum ki, kuluna karsi bir anadan dahi daha merhametli olan Mevla bana her seyin hayirlisini nasip etmistir ve edecektir.
Nasıl bir hayat yaşıyorsanız öyle ölürsünüz. Nasıl öldüyseniz öyle de dirilirsiniz'' hadis-i Şerifi geldi aklima.
Hayat uzun gibi gorunen ama cok kisa suren bir imtihan sureci bence. Hayatin degeri uzun yasamakta degil, dogru yasamaktadir.
Mevla'nin yarattigi guzelliklerin farkinda olsak, hayat cok guzeldir aslinda...Hayat her zaman surprizlerle doludur iyi ya da kotu...
Velhasılı kelam, insanın bu dünyadaki macerası devamli sürmekte, bilinmezlere doğru yol almaktadır.
Fakat bir son durağın olacağı da asla idrakten çıkarılmamalıdır. O zaman hayatın sürprizlerinin belki de yepyeni fırsatlar olduğunun ayırdına ulaşılır.
Her yeni günle bahşedilen sayısız fırsat ,nimet ve imkan insana son bir pişmanlık yaşatmamak istercesine hep yeni firsatlar veriyor...
Bunu idrak edebildiğimiz oranda hayat daha bir anlam kazanır..