- Katılım
- 9 Mayıs 2014
- Mesajlar
- 1,176
- Tepkime puanı
- 4
Gönlüm razı değil, benim gönlüm buna razı değil.
Selamün aleyküm sevgili forum ailem;Biraz önce şahit olduğum benim için acı bir vaziyeti paylaşmak istiyorum. İşyerim 6 katlı binanın 5. katında ve tadilattan sonra gün ışığının yeterli gelmediği yerler var, gündüz bile elektrik lambaları yanıyor, duvarlara asılı ışıklı panolar var onlara yeni tasarruflu aydınlatmalar takılmış, iyi güzel her masanın üstündeki ve ana salondaki aydınlatma mesai saati süresince zaten mecburi yanıyor diğerlerine bir misafir ağırlanmadığı zaman gerek yok. Tutturdu arkadaşın biri hepsi yansın gece, gündüz patlayana kadar diyor, buraya gelene onunla aydınlık şaşalı görünecekmiş. Zaten haramın içindeyiz yeterince, bari elimizle düzeltebildiklerimizi düzeltelim, israf etmeyelim diye bende gereksiz yananları söndürüyorum çünkü içim içimi yiyor orada boşa yanarken. dfrt..Arkanızdan evlatlarınız nasıl dünya bıraktınız diye iyi anmayacaklar sizi, kemikleriniz sızlayacak mezarlarınızda dedim. Adam aleni küfür etti.
.Ben mi anlatamıyorum? Onlar neden direniyorlar anlamamak için, milli servet gidiyor cddvb..haram sadece bu iş yeri ve işyerin de çalışanların dışındakilere haram da, din sadece başka nefislere gelmiş, bu iş yerine gelenlere inmemiş de sadece dışarıdakilere mi haram? Anlayan bana bir şey söylesin ne olur elim ayağım sinirden titriyor hem suçlu hem güçlü olmak diye buna diyorlar galiba ''Herkes ektiğini biçecek'' bunu da biliyorum.
Kim ne derse desin ne yaparsa yapsın ben kendimi ve bana öğretilen Allah cc emirlerini bilirim Allah cc koyduğu sınırları geçenler sonunda anlayacaklar.Uzgunnn
ZÜMER SURESİNDE Rabbim diyor ki;
46. De ki: Ey gökleri ve yeri yaratan, gizliyi de aşikârı da bilen Allah! Kullarının arasında, ayrılığa düştükleri şeyin hükmünü ancak sen vereceksin.
47. Eğer yerde ne varsa hepsi ve onunla birlikte bir misli daha o zulmedenlerin olsaydı, kıyamet gününde azabın fenalığından (kurtulmak için) elbette bunları fedâ ederlerdi. Halbuki (o gün) onlar için, Âllah tarafından, hiç hesaba katmadıkları şeyler ortaya çıkmıştır.
48. Onların kazandıkları kötülükler (o gün) açığa çıkmış, alaya aldıkları şey, kendilerini sarmıştır.
49. İnsana bir zarar dokunduğu zaman bize yalvarır. Sonra, kendisine tarafımızdan bir nimet verdiğimiz vakit, "Bu bana ancak bilgimden dolayı verilmiştir" der. Hayır o, bir imtihandır, fakat çokları bilmezler.
50. Bunu onlardan öncekiler de söylemişti; ama kazandıkları şeyler onlara fayda vermedi.
51. Bunun için yaptıkları kötülüklerin vebali onları yakaladı. Bunlardan da zulmedenlerin işledikleri kötülükler, başlarına gelecektir. Bu hususta Allah'ı âciz bırakamazlar.
52. Bilmiyorlar mı ki Allah, rızkı dilediğine bol bol verir, dilediğinden de kısar. Şüphesiz bunda inanan bir kavim için ibretler vardır.
53. De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
54. Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O'na teslim olun, sonra size yardım edilmez.
55. Siz farkında olmadan, ansızın başınıza azap gelmezden önce, Rabbinizden size indirilenin en güzeline (Kur'an'a) tâbi olun.
56. Kişinin: Allah'a karşı aşırı gitmemden dolayı bana yazıklar olsun! Gerçekten ben alay edenlerdendim (diyeceği günden sakının)!
Selamün aleyküm sevgili forum ailem;Biraz önce şahit olduğum benim için acı bir vaziyeti paylaşmak istiyorum. İşyerim 6 katlı binanın 5. katında ve tadilattan sonra gün ışığının yeterli gelmediği yerler var, gündüz bile elektrik lambaları yanıyor, duvarlara asılı ışıklı panolar var onlara yeni tasarruflu aydınlatmalar takılmış, iyi güzel her masanın üstündeki ve ana salondaki aydınlatma mesai saati süresince zaten mecburi yanıyor diğerlerine bir misafir ağırlanmadığı zaman gerek yok. Tutturdu arkadaşın biri hepsi yansın gece, gündüz patlayana kadar diyor, buraya gelene onunla aydınlık şaşalı görünecekmiş. Zaten haramın içindeyiz yeterince, bari elimizle düzeltebildiklerimizi düzeltelim, israf etmeyelim diye bende gereksiz yananları söndürüyorum çünkü içim içimi yiyor orada boşa yanarken. dfrt..Arkanızdan evlatlarınız nasıl dünya bıraktınız diye iyi anmayacaklar sizi, kemikleriniz sızlayacak mezarlarınızda dedim. Adam aleni küfür etti.

Kim ne derse desin ne yaparsa yapsın ben kendimi ve bana öğretilen Allah cc emirlerini bilirim Allah cc koyduğu sınırları geçenler sonunda anlayacaklar.Uzgunnn
ZÜMER SURESİNDE Rabbim diyor ki;
46. De ki: Ey gökleri ve yeri yaratan, gizliyi de aşikârı da bilen Allah! Kullarının arasında, ayrılığa düştükleri şeyin hükmünü ancak sen vereceksin.
47. Eğer yerde ne varsa hepsi ve onunla birlikte bir misli daha o zulmedenlerin olsaydı, kıyamet gününde azabın fenalığından (kurtulmak için) elbette bunları fedâ ederlerdi. Halbuki (o gün) onlar için, Âllah tarafından, hiç hesaba katmadıkları şeyler ortaya çıkmıştır.
48. Onların kazandıkları kötülükler (o gün) açığa çıkmış, alaya aldıkları şey, kendilerini sarmıştır.
49. İnsana bir zarar dokunduğu zaman bize yalvarır. Sonra, kendisine tarafımızdan bir nimet verdiğimiz vakit, "Bu bana ancak bilgimden dolayı verilmiştir" der. Hayır o, bir imtihandır, fakat çokları bilmezler.
50. Bunu onlardan öncekiler de söylemişti; ama kazandıkları şeyler onlara fayda vermedi.
51. Bunun için yaptıkları kötülüklerin vebali onları yakaladı. Bunlardan da zulmedenlerin işledikleri kötülükler, başlarına gelecektir. Bu hususta Allah'ı âciz bırakamazlar.
52. Bilmiyorlar mı ki Allah, rızkı dilediğine bol bol verir, dilediğinden de kısar. Şüphesiz bunda inanan bir kavim için ibretler vardır.
53. De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
54. Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O'na teslim olun, sonra size yardım edilmez.
55. Siz farkında olmadan, ansızın başınıza azap gelmezden önce, Rabbinizden size indirilenin en güzeline (Kur'an'a) tâbi olun.
56. Kişinin: Allah'a karşı aşırı gitmemden dolayı bana yazıklar olsun! Gerçekten ben alay edenlerdendim (diyeceği günden sakının)!