Ben çok dua ediyorum ama içimdeki sıkıntılar hiç gitmiyor

sena

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
4 Kasım 2012
Mesajlar
171
Tepkime puanı
2
S.a Ben çok dua ediyorum ama içimdeki sıkıntılar hiç gitmiyor. Hiçbir değişiklik olmuyor. Aslında çok içten ve samimi olduğumu düşünüyorum dualarımda ama içinde buldunduğum ruhsal çöküntüden mutsuzluktan kurtulamıyorum... Çok yerde çok dualar okuyor araştırıyorum ama her şey aynı, ben çok çaresizim çareyi bulamıyorum ve kimsede beni anlamıyor... :(
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Aleykum selam kardesim Hos geldiniz peki boyle dusunmek ile içinde buldunduğunuz ruhsal çöküntüden mutsuzluktan kurtulacaginizi mi saniyorsunuz..
Dualar insani umit ve hayat isiginda canli tutugunu da unutmayin...
Dua ne işe yarar ve ne için dua ediyoruz mutlaka biliyorsunuzdur!

Ne deriz “Allah’ım derdimi,sıkıntımı gider,bana rızık ver,sevdiğime kavuştur,huzur ve mutluluk ver” gibi birçok isteklerimiz olur.

Aslında dua bir kulluktur,ibadettir.Nasıl namaz kılmak,oruç tutmak,zekat vermek bir ibadet ise dua da bir ibadettir.
Biz duayı sadece Allah’tan istediklerimizi vermesi için yapılan bir münaacat olarak biliriz sadece değil mi?

Oysa biz dua ettiğimiz sürece sevap kazanıyoruz,istemiş olduğumuz şeyler bile sevap hanemize yazılıyor.
Örneğin namaz ibadeti Allah’ın rızasını kazanmak ve cenneti istemek için yaparız.

Dua ederiz…. dua ederiz ama bizler bu kadar dua ettim ama bir türlü istediğim olmadı,Allah duamı kabul etmedi,duam boşa gitti diye düşünebiliriz.

Oysa hiç bir dua boşa gitmez.Dualarımızın karşılığı eğer bu dünyada verilmiyorsa mükafatı mutlaka ahirette verilecektir.
Dua etmek için dua vaktinin gelmiş olması gerekir.
Nasıl mı?
Nasıl sabah namazı için sabah ezanının okunması,öğlen namazı için öğlen ezanın okunmasını bekler ve öyle kılarsak.
İşte dua etmenin de ve duanın kabul görmesinin de bir vakti vardır.

Peki duanın vaktini geldiğini nasıl anlarız?
Mesela yağmur namazı ve yağmur duası vardır.Ne zaman kılınır ve dua edilir?

Kuraklık olduğu zaman:Kuraklık olduğu zaman bu duanın ve namazın kılınma zamanın geldiğini gösterir.
Biz bu dua ile ve namaz ile Allah’tan isteriz ,ama Allah yağdırır yada yağdırmaz biz karışamayız.
Ama biz burada vaktin geldiğini biliyor ve Allah’ın dergahına bu ihtiyacımız için gidiyoruz.

Bazı olay ve fiiller dua vaktinin geldiğini bize Allah tarafından hatırlatılır.
Örneğin başınıza bir sıkıntı mı geldi,başınız derde mi girdi,hasta mı oldunuz,felaketlerle karşılaştınız,sevdiğinizden mi ayrıldınız,işte dua etme zamanı gelmiş demektir.

Hemen kulluk pozisyonun girip,aczini hatırlayarak,dua ile niyaz ile Rabbi’nin huzuruna gidip durumunu anlatma zamanıdır.
Peki ne zamana kadar edeceğim?

Dua çok edildiği halde,belalar başımızdan neden gitmiyor?
Neden sıkıntılarımızdan kurtulamıyoruz?Neden isteklerimize cevap verilmiyor? diye düşünebilirsiniz…

İşte bu durumda şöyle düşünmeliyiz,belanın gitme zamanı,sıkıntıların gitme zamanı gelmedi.ne zamana kadar devam edeceğim?
Belalardan kurtuluncaya,sıkıntılardan selamete çıkıncaya kadar,istediğin oluncaya kadar! bu bir gün de sürebilir,bir yılda,10 yılda sürebilir.
Onu Ancak takdir eder.Ama kabul olmadı diye duayı terk etmek,asla bırakmamalıyız.
Demek ki duanın kabul olmasının süresi bitinceye kadar duaya devam edeceğiz.
Allah’a emanet olun her şey gönlünüzce olsun…Dualarınızın kabul zamanı tez olsun...
 

sena

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
4 Kasım 2012
Mesajlar
171
Tepkime puanı
2
teşekkür ediyorum... ben aslında dualarımı bir isteğim olunca yada başım sıkışınca ediyordum... ama ben artık sadece huzur istiyorum hani hayatta elimde olan şeylerle mutlu olabilmek, aslında bir şeyin üstüne gitmek çok ısrar etmek eğer kaderimizde yoksa zaten değişmiyor, ama dediğim gibi tek isteğim huzur mutluluk uğradığım haksızlıkların bana haksızlık yapanların Allah tarafından cezalandırılması hani kimsenin yanına kalmaması bana görüyorum ki üzülen yalnızca benim, verilen sözlerin tutulmaması da bir hak değil midir? ben bana söz verip de tutmayan insanlar üzerinde hakkım var mı? ben bu insanlara hakkımı helal etmek istemiyorum... bilmiyorum buda doğru bir düşünce mi?
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Hayirli aksamlar guzel kardesim..
HERKES ZAMANI GELDIGIN DE HAK ETTİĞİNİ BULUR..
Bir gün Hz. Musa (a.s.) Allah'a yalvararak İlahî adaletin tecellisini gözüyle görmek ister. Allah'a dua ederek böyle bir olaya şahit olmak ister.

Duasını kabul eden Cenab-ı Hak, Hz. Musa'ya:

"Falan sahradaki çeşmenin yanına git, bir tarafa gizlen, hikmet ve adaletimi seyret" buyurur.

Hz. Musa, sahraya varır, çeşmenin bulunduğu yerde bir ağacın arkasına gizlenir, beklemeye başlar.
Sahranın bir ucundan genç bir atlı çeşmenin başına gelir. Atından iner, suyunu içer, koynundan bir kese altın çıkararak çeşmenin başına bırakır.
Biraz dinlendikten sonra atına atlayarak yoluna devam eder fakat altın kesesini koyduğu yerden almayı unutur.

Biraz sonra suyun başına bir delikanlı gelir. Suyunu içip dinlendiği sırada çeşmenin yanında bir kese altın görür. Keseyi alır, oradan ayrılarak kaybolur. Yoluna koyulur.

Bir müddet sonra çeşme başına bu defa da kör bir adam gelir. Abdest alarak namaz kılar, yorgunluğunu çıkarmak için bir tarafa oturur. İşte tam bu sırada altın kesesini unutan genç gelir. Bıraktığı yerde keseyi görmeyince kör adama çıkışır.

"Altınlar nerede, ne yaptın" der ve keseyi adamın aldığını
düşünerek onu sıkıştırır. Adam almadığına dair her ne kadar yemin ettiyse de inandıramaz.
Sonunda delikanlı belinden kılıcını sıyırdığı gibi kör adamın başını gövdesinden ayırır. Adamın üzerini ararsa da bir şey bulamaz ve çekilir, gider.

Hz. Musa, gördüğü ürkütücü manzara karşısında hayrete düşer. Olayların gerçek hikmetini öğrenmek için Allah'a duada bulunur:

Allah'ım der. "Azamet ve Kibriyan hakkı için beni bu hikmet ve ibretten haberdar et."
O sırada Cenab-ı Hak, Hz. Cebrail'i gönderir. İlahî fermanı açıklamasını emreder. Olayların gerçek sebebini ve hikmetini Hz. Cebrail teker teker anlatır:

"Ya Musa gözlerinle görüp de bir mana veremediğin olayın hikmeti şudur: Çeşme başında altınları görüp de alan gencin babası, altını bırakan gencin babasının yanında birkaç sene işçi olarak çalışmıştı. Fakat haksızlık ederek ücretini vermemişti.
Adam hakkını ne kadar istediyse de alamamıştı. İşini yaptıran adam bir Müslüman'a zulmederek hakkını zimmetine geçirdi. Öldükten sonra da işçinin hakkı olan para oğluna miras kaldı.

İşte, çeşme başında gencin aldığı bir kese dolusu altın, babasının hakkı olup da alamadığı altın kadardı. Bu suretle Cenab-ı Hak seneler sonra hak sahibine hakkını vermiş oldu.

O kör adam ise gözleri varken, altınları çeşme başında unutan gencin babasını öldürmüştü.
O zamanlar bu genç, çocuk yaştaydı. İşte babasının katilini öldürerek kısası yerine getirmiş oldu. Allah'ın takdiri de zaten bu şekildedir."
Böylece bir nesil sonra kaderin adaleti tecelli etmiş oldu. Zalim cezasını çekti, hak sahibi de hakkına kavuşmuş oldu...

Karşılaştığımız birçok olaylarda gerçek sebebi göremediğimiz ve bilemediğimiz için hayrete düşeriz.
Sadece insanların zulmünü görüp kaderin payını düşünmeyiz.

İnsanlar bazı durumlarda gizli günahlarının veya daha önce yaptıkları bir zulmün cezasını çekerler.
Bazen de haksız yere zulme uğrayan kimselere çok acır, olayın gerçek yüzü olan kaderin belirmesini ve adaletini dikkate alamayız.
Hâlbuki zulmün yerde kalmayacağı, er geç zalimin cezasını çekeceği gerçeği, her zaman ibretli bir şekilde ortaya çıkar..
Allah-in ilahi adaletti vardir...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
f2b679364c60b312e92c6894.jpg


Ne Ekersen Onu Biçersin ;İnsan için yaptığının karşılığından başka birşey yoktur..
sadece yaptığıdır olan! YAPTIĞININ TA KENDİSİDİR!... Ancak o anda bu gerçeğin farkında olmasa bile izlediği yolda
bu haliyle yüzleşeceği bir olay ile er veya geç mutlaka karşılaşır ki bu da “yaptığının karşılığını” buldu diye ilahi Adalette sahit olunur...

Bizden çıkan her düşünce ve davranışın tesirini gerçekte aslıyla kendi içimizde yaşamaktayız! Belki ondan sonra da
bununla mukayese edilemeyecek kadar misliyle az bir düzeyde de o tesir karşımıza cikar!!
Meselâ kızgınlık evvelâ sahibini misliyle yakar sonra tesiri çok daha az düzeylerde karşısındakine ulaşır!
Yine aynı şekilde sevenin sevgisinin hasılası evvela sahibine misliyle sonra karşısındakine daha az düzeyde erişir!
Nankörlük eden evvelâ misliyle nimete kendi kapısını kapatır sonra da belki çevresini mahrum eder.
Cömertçe paylaşan veren karşısındakine yaşattığı vesile olduğu bolluğu evvela misliyle kendine yaşatır!
İşte bu düzene işaretle de bu dünya “etme - bulma dünyası” denmiştir.
Kendinize ne yaşatmak istiyorsanız Ortaya koyduğunuz ne ise kendi yaşadığınız ve haliniz de odur!
Kime ne yaparsanız önce aslıyla ve misliyle onu kendinize yaptığınızı bilin; ve dilediğinizi yapın!…
Ve hayali bir yana bırakıp sizden çıkana bakın halinizi anlayın! “İnsan için yaptığının dışında birşey yoktur.”
bu ibretlik YAZIDAN lutfen hissenizi alin...
Allah cc. Yar ve Yardimciniz olsun...
onlara Bedua ederek kendinizi parcalamaya onlar icin nefes bile harcamaya degmez..
Allah a Havale edip kendi hayattiniza gelecek ufuklara yelken acin ki Huzur limanina varabileseniz Sena kardesim...Hayirli geceler...
 

sena

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
4 Kasım 2012
Mesajlar
171
Tepkime puanı
2
teşekkür ediyorum güzel yazmışsınız keşke bende ya da benim durumda olan insanlarda sizin gibi mantıklı ve olgun olabilse keşke... insanın zoruna gidiyor yapılan yanlarına kar kalıyor herkes mutlu üzülen biziz ben Allahın adaletine inanıyorum tabi ki ama işte insan çok şeyler düşünüyor.. birde benim çok sevdiğim benden yaşça biraz daha büyük bir arkadaşım var çok saf bir kız sevdiği erkek tarafından kandırıldı çocuk ona evlenme vaadi ile yaklaştı kız ailesi ile de tanıştırdı sonra kızı bıraktı şimdi o çocuk başka biri ile evleniyor arkadaşım çok üzgün ve perişan.. çocuğun dediği de bana kimse acımadı bu hayatta ben çok acık çektim oda çeksin arkadaşımında çok zoruna gidiyor, aklından her kötü şey geçiyor ben üzülüyorum elim kolum bağlı ne yapabilirim :(
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Kardesim bu arkadasiniz icin sadece Dua edin..Sevgi ve Dostluk ile destek olun!Yaninda olun ki Arkadasi, dostu oldugunuzu anlasin!!hissetsin...
Oyle merhametsiz birinden kurtulmasida bir lutuf.. Merhametti, vicdani ,adaletti bilmeyen Sevmeyi ASLA!! bilemez..
Merhamet etmiyene merhamet edilmez..
ins. zaman ile bu gercegi ve bu olay altindaki hikmet ve nimettide anliyacaktir..
aklından kötü bir şey geçmesin cunku degmez!!biraksin kendi degeri ile kalsin!!Onda o vicdan oldukca ne mutlu olabilir nede esini Mutlu edebilir.. Hayirli gunler...
 

H@K@N

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
30 Ocak 2013
Mesajlar
102
Tepkime puanı
1
Aleyküm selam.Bence dua edebilmek bir lütufdur.Bence dua edebilmek sanıldığı gibi kolay değil ve size bağlı bir durumda değildir.
Bilinki Rabbim sizin dua etmenizi istemiştir.Asıl hazine duanızın gerçekleşmesi değil gerçekten dua edebilmenizdir bana göre.
Rüyanızın gerçekleşmediğini nerden biliyorsunuz?Allah;size hayırsız gelen bir durumu,olayı üzüntüyü size hayrlı olduğu için vermiştir belki.
Önemli olan yaşadıklarınızdan ne anladığınızdır.Bence herşeyin doğrusu zıttının içindedir.
Bence aradığınız mutluluğu,yaşadığınız üzüntülerde,mutsuzluklarda arayın.Rabbim daima sizinle olsun..
 

sena

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
4 Kasım 2012
Mesajlar
171
Tepkime puanı
2
teşekkür ediyorum
 

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,107
Tepkime puanı
81

Floral

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
4 Mart 2013
Mesajlar
191
Tepkime puanı
0
Kapı açılıyor. Sen yeter ki, vurmasını bil. Ne zaman? Bilemem!Yeter ki, o kapıda dayanmasını bil! Çalınan her kapı hemen açılsaydı, umudun sabrın ve isteğin derecesi anlaşılmazdı.
Sonu beklerken sabrını, sonucu gördükdeyse, şükrünü ilave et.
 

İlkgül

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
9 Ağustos 2013
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Yaş
34
Allah'ım beni ve ümmeti Muhammet 'i kötü insanlarla karşılaştırma bizler seni anlatabilecek hakkı anlata bilecek insanlarla karşılaştır. Bizleri utandırma ya Yarabbi...
 
Üst Alt