- Katılım
- 26 Şubat 2011
- Mesajlar
- 503
- Tepkime puanı
- 10

Kabuğunu koparmadan
ne bir elmayı soyabildim
ne de iyileştirebildim bir yaramı.
Ama karşıma çıkınca;
kızmadım hiç elma kurduna
Bendim çünkü bıçağı saplayan
onun yurduna..
Şair diyorlar benim için...
Bilmiyorum oysa
her şiire konmalı mı uyak
her yere nedense
konamıyor tayyare..
hay dilimi
arı türkçe soksun; uçak.
Kaptan olmak isterdim
aynanın karşısında
eski bir sinema yıldızı
gibi ağlayan
İstanbul hatlarında
bir fırça hafifliğiyle gidip
gelen vapurlara ...
Eskimo bir şair dokunuyor omuzuma
ve Kız Kulesi'ni göstererek
bırak artık diyor üzülmeyi.
Yedi tepeli bu şehirde
şiir okunacak tek yer
elbette denizin ortasındaki
şu küçük buz dağı...
Terzi olsa da babam
sökük dikmesini beceremem.
Beni yalnızca sen anlarsın
iğnenin deliğinden geçsin
diye ipliklerin
bir anlık ıslatıldığı dudaklara
takılıp kalan annem... *
Sunay Akın