Bâtınî Sabır:

elifgibi

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
28 Mart 2011
Mesajlar
2,125
Tepkime puanı
26
Bâtınî Sabır:
Zâhirî sabırdan bahsetmiştik, şimdi bâtınî sabırdan bahsedeceğiz.
Bütün iradesini Hakk'a teslim eder. Reyini Allah-u Teâlâ'ya verir. Artık onda hiçbir arzu ve istek olamaz. Hazret-i Allah'tan çıkacak her türlü hükme peşin olarak râzıdır. Bunlar "Sabi makamı"nda olanlardır. Burası "Kulluk makamı"dır. En mühim derûnî sabır burada gerekir.
Nefis ne isterse, Allah-u Teâlâ'nın lütfu ile onu çoktan yok etmiştir, dizginini vurmuştur, Hakk'a teslim olmuştur, hiçbir arzusu kalmamıştır.
Bunlar Allah ehlidir, hıfz-u himayede ve tasarruf-u ilâhi'de bulunanlardır.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde buyurur ki:
"Onlar o kimselerdir ki, Allah imanı kalplerine yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir." (Mücâdele: 22)
Buraya ilim ve kafa işlemez. Bunun sebebini arzedelim:
Allah-u Teâlâ'nın kudsi ruh ile desteklediği kimselerden başkası, bu esrar-ı ilâhîye vâkıf olamaz.
Zira işi gören o ruhtur, işi gören o nûrdur. Herkes kişiyi görüyor. Açık söylüyorum; işi gören Allah-u Teâlâ'nın desteklediği ruhtur, işi gören Resulullah Aleyhisselâm'ın nûrudur. Bu da ancak vâris-i nebi olanda bulunur. Zira bunlar var olan Hazret-i Allah ile beraberdirler.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde buyurur ki:
"Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakara: 153)
Allah-u Teâlâ ancak bu kullarla beraberdir



 
Üst Alt