Bakıma muhtaç anne-baba

selbi01

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Ağustos 2013
Mesajlar
43
Tepkime puanı
0
Selamün Aleyküm.Gönül kardeşim.Benim babam 88,Annem 80 yaşında. İkisi de bakıma muhtaç. Ben gurbetteyim, yanlarında bir erkek kardeşim var. O da çalıştığı için fazla ilgili değil. Diğer kardeşlerim hepsi gurbette, yanlarında olan kardeşim söylenmeye başladı. Bende, her zaman gelip gidemediğimiz için bir bakıcı tutalım dedim, hiç kimse dinlemedi. Yanlarındaki kardeşime diyorum, ben bakıyorum diyor ama iki gün sonra söylenmeye başlıyor. Ben gidip 15 gün kalacağım ama çözüm değil sonra ne olacak, yine aynı şeyler laf laf laf çözüm yok. Çok üzülüyorum, Anne baba 6 çocuğa bakıyor, 6 çocuk anneye babaya bakamıyor. Sizden ricam ne yapmam gerekiyor? yorumlarınızı bekliyorum. Selam ve dua ile hayırlı günler.duaa..
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Ve Aleykümselam Ahh kardeşim ayni sorunu, imtihani biz 8 kardeşte yaşamiştik..İnsan Ne Yaparsa Kendine Yaparmiş..
şimdi 8 kardeşimizin anneme baktiğı gibi aynen kendi evladlari ile imtihan sonucunu Yaşıyoruz..
Rahmetli Annem Dua ederdi;

"Rabbim Sizlere aynen sizin olduğunuz gibi evladlar versin ben kalpten aminn derdim..
7 kardeşim beddua ediyor diye onu incitirlerdi...neyse ölümlü dünya onlarda,Hakkın rahmettine kavuştu mekanları cennet
olsun.biz halen kendi vicdanimiz ile yaşıyoruz....

kardeşleriniz ile konuşun yanlarında olan erkek kardeşinizin hanimi var mi bilemiyorum ama varsa hanimina yoksa bir bakıcı tutun ve her birinize aylik bir miktar para vermeniz gerekli derim...bir orta yol bulmalisiniz yoksa korkarim ki her biriniz bunun faturasını dünyada ve ahirette mutlaka ödersiniz..bizim ödediğimiz gibi!!

Anneme kızarak, bağırarak ve iterek bakan ablam bu gün sinir hastasi! kızı,oğlu ,gelini tarafindan itilip kakiliyor..Ne ekti ise; onu biçiyor...
Hayat toprak gibi;Ne ekersen,onu biçiyorsun..
Allah yar ve yardımcınız olsun!!Kazanma kuşağında kaybedenlerden olmak ne kadar acı...

Kim Ne Yaparsa Kendine Yaparmış...
Köyün birinde bir yaşlı karı koca yaşarlarmış. Bunların da tek bir oğulları varmış. Oğullarına sevgiyi dürüstlüğü, doğruluğu ve dahası insanlığı çok iyi bir biçimde öğretmişler.
Ve gün gelmiş oğulları askere gidecek yaşa gelmiş. Oğullarını vatan borcu için askere göndermişler.

Ve köyde bir başlarına kala kalmışlar.
Ne gelen ne de gidenleri ne de arayıp soranları yokmuş. Yaşlı kadın kocasına;

"Bey keşke bize de misafir gelse ne güzel olur'' der."Onu en iyi şekilde ağırlardık'' der.
Fakat ne gelen, ne de arayıp soranları varmış.

Ve bir gün bir yolcu bunların köyden geçer. Tesadüf ya; aç ve susuzdur.
Atı da yorgun ve bitap düşmüştür. Yaşlı karı koca bu yolcuyu evlerine davet edip biraz dinlenmesini isterler.
Yolcu da bu teklifi geri çevirmeyip kendisinin de buna ihtiyacı olduğunu bir kaç gün dinlenip güç toplayacağını düşünür.
Mümkün ise beş gün kalacağını söyler. Bu duruma ikisi de çok sevinir.

"Bizim için bir şereftir" derler. Akşam olur; yaşlı kadın misafire yatak açar. Kadın kendince misafirin bu yumuşak yatakta çok rahat edeceğini düşünür.
Ve yolcu yatar sabah vakti horozlar öter gün ışımaya başlar. Yaşlı kadın erkenden kalkar misafire çok güzel bir kahvaltı hazırlar.

Ve bundan da son derece mutluluk duymaktadır. Sofrada nerdeyse bir kuş sütü eksiktir. Misafir kalkar kahvaltıyı görür kendince böyle bir kahvaltıya hasret kalmış olduğunu düşünür. Güzelce bir karnını doyurur. Tıka basa yer ve sofradan kalkar. Bir teşekkür bile etmez. Yaşlı kadın bunu pek dikkate almaz; 'unutmuştur belki' der ve hoşgörür.

Ve bir, iki,üç, dört beş gün derken kadın kocasına:
'Bey' der; 'bu adam çok nankör biriymiş o kadar hizmet ettik bir kere olsun teşekkür etmedi..'
Ve adam beşinci günün sonunda 'artık benim gitme vaktim geldi' der.
'Sizden bana yolluk hazırlamanızı isteyebilir miyim?' der.

Yaşlı kadın: 'tabi ki' der ve hazırlar.Misafir giderken kadın dayanamayıp sorar:
'Neden bu yaptıklarımıza rağmen hiç teşekkür etmedin?' der.

Yolcu da şu cevabı verir:'Kim ne yaparsa kendine' der. Ve çeker gider.
Fakat yaşlı kadın yolcunun çok nankör olduğunu düşündüğü için azığına zehir katmıştır. Yolcu az gider uz gider ve karnı acıkır.
Bir derenin kenarına oturur. Orada bir tane genç oturmaktadır. Karnın açsa beraber yemek yemesini ister. Yolcu; gence 'sen başla ben su alıp geleyim' der.
Ve dereye gider genç çoktan yemiş ve zehirlenmiştir. Zehirlenen genç; yaşlı karı kocanın oğludur. Ve sonuç; kim ne yaparsa kendine yapar.

Kötülüğün karşılığı kötülük değildir; yapılması gerekeni insanoğlu yaptıktan sonra kendi açısından gerekli olanı karşıdan beklemesi anlamsızdır.
Her yapılan fiil; insanın kendi yaşamını olumlu veya olumsuz etkileyecek niteliktedir.ve bu er, geç sizi bulacaktir Bunu Unutma..

Bugün,mutlu,Huzurlu,Sağlıkli, zengin ve Hayırlı evladlarım varsa bunlari Annemin Dualari..
Annem çok saliha bir kadındı. Elhamdülillah özellikle annemin duası üzerimde etkili oldu! Şükürler olsun ki bunun meyvelerini alıyorum.
Mekani Cennet olsun...


 
Üst Alt