- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 7,019
- Tepkime puanı
- 425
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem, bir hadisi şerifte şöyle buyurmuştur: “Allahu Teala bir kulunu severse ona bela verir.” (Taberani)
Bu hadis-i şerifin manası açıktır. Allahu Zülcelâl bir kulunu sevmek isteyince onu dener. Yani, onun sevgiye layık olup olmadığını ortaya çıkarmak için onu çeşitli bela ve musibetlerle imtihan eder.
Allahu Zülcelâl, kulunun samimiyetini ortaya çıkarmak için onu imtihan ettiği şeyler, bela olabileceği gibi nimet de olabilir. Bela imtihanı sabırla; nimet imtihanı ise şükürle kazanılır.
Bu zamanda, insanların büyük bir çoğunluğu bela ve musibete sabretmeye karşı zayıftırlar. Olabilir ki insan bir musibete belaya sabredemez. Onun için belasız ve musibetsiz bir sevgiyi Allahu Zülcelâl’in fazlından isteyelim. O'nun hazineleri çoktur. Kalben ve ruhen isteyen kuluna, mutlaka verir.
İbni Mübarek'in şöyle dediği anlatılır: “Musibet önce birdir, ağlayıp sızlama sonunda iki olur. Şöyle ki birinci musibet başa gelen neyse odur. İkinci musibet ise sabretmeyip ağlama sızlama sonunda, o musibetin neticesi olarak verilecek olan mükâfatın elden gitmesidir. En büyük musibet de bu mükâfatın elden gitmesidir.”
Bu hadis-i şerifin manası açıktır. Allahu Zülcelâl bir kulunu sevmek isteyince onu dener. Yani, onun sevgiye layık olup olmadığını ortaya çıkarmak için onu çeşitli bela ve musibetlerle imtihan eder.
Allahu Zülcelâl, kulunun samimiyetini ortaya çıkarmak için onu imtihan ettiği şeyler, bela olabileceği gibi nimet de olabilir. Bela imtihanı sabırla; nimet imtihanı ise şükürle kazanılır.
Bu zamanda, insanların büyük bir çoğunluğu bela ve musibete sabretmeye karşı zayıftırlar. Olabilir ki insan bir musibete belaya sabredemez. Onun için belasız ve musibetsiz bir sevgiyi Allahu Zülcelâl’in fazlından isteyelim. O'nun hazineleri çoktur. Kalben ve ruhen isteyen kuluna, mutlaka verir.
İbni Mübarek'in şöyle dediği anlatılır: “Musibet önce birdir, ağlayıp sızlama sonunda iki olur. Şöyle ki birinci musibet başa gelen neyse odur. İkinci musibet ise sabretmeyip ağlama sızlama sonunda, o musibetin neticesi olarak verilecek olan mükâfatın elden gitmesidir. En büyük musibet de bu mükâfatın elden gitmesidir.”