Allah bize yakın mı?

elifgibi

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
28 Mart 2011
Mesajlar
2,125
Tepkime puanı
26


Allah'a yakınlık
Allahu Zülcelal'e yakınlık ve uzaklıktan bahsedilebilir mi?

Ehli Sünnet'e göre; Allahu Zülcelal'e yakınlık ve uzaklık, mesafe uzunluğu ve kısalığı manasında değildir. Ancak Allahu Zülcelal'e itaat eden, keyfiyetsiz olarak O'na yakındır. İsyan eden de yine keyfiyetsiz olarak O'na uzaktır.

Cennette Allahu Zülcelal'e yakın olmak, Allahu Zülcelal'in huzurunda
bulunmak da keyfiyetsiz olacaktır. Allahu Zülcelâl bir ayeti kerimede şöyle buyurmuştur; "Allah'a secde et ve O'na yaklaş." (Alak; 19 secde ayeti)

Allahu Zülcelâl başka bir ayeti kerimede şöyle buyurmuştur; "Biz, kula şah damarından daha yakınız." (Kaf; 16)

Bazı evliyalar; "Allahu Zülcelal'in bir kulunu kendisine yaklaştırması, ona teveccüh etmesi, kerem ve şeref vermesi demektir. Allahu Zülcelal'in bir kuldan uzak oluşu, onu zelil kılmasıdır." demişlerdir.
Hülasa; Allahu Zülcelal'e yakınlık ve uzaklık, maddi mesafe açısından değil, manevi değer açısındandır.

Allahu Zülcelâl insana daima yakındır. İnsan iyi amel işlerse Allah'ın rahmetine yakın olur. Kötü amel işlerse Allahu Zülcelal'in rahmetinden uzak olur.

Allah her yerdedir demek caiz midir?

Bir kimse "Allah her yerdedir" diyerek, Allahu Zülcelal'in Zat'ıyla her yerde olduğuna inanırsa kâfir olur. Çünkü burada, Allahu Zülcelal'e bir mekân izafe etmiştir. Hâlbuki Allahu Zülcelâl mekândan münezzehtir. Fakat böyle söyleyen kimse, Allahu Zülcelal'in kudret ve azametiyle her yerde olduğunu kastederse kâfir olmaz. Zira itikadımıza göre, Allahu Zülcelâl kudret ve azametiyle her yerdedir.
Ancak Allah 'yaratır'

'Şu işi yarattım' ya da 'yaratacağım' demek caiz midir?

Yaratmak, Allahu Zülcelal'in bir sıfatıdır. Onun için bunu başkasına, bir insana isnat etmek asla caiz değildir.

Bazı kardeşlerimiz, manasını bilmeden "şu işi yarattım" veya "yaratacağım" gibi kelimeler kullanmaktadırlar. Hâlbuki Ehli Sünnet'e göre, kula, 'Hâlık' (yaratıcı) kelimesini isnat etmek caiz değildir. Çünkü 'Hâlık', yani yaratan, Allahu Zülcelal'dir. Her şeyin yaratıcısı O'dur.

Nitekim Allahu Zülcelâl, ayeti kerimede şöyle buyurmuştur: "...Dikkat edin, yaratmak da emretmek de yalnız O'na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allah'ın şanı yücedir." (A'râf; 54)

Allah nur değildir
Allahu Zülcelal'in 'Nur' olduğunu söylemek caiz midir?
Ehli Sünnet vel Cemaat'e göre, Allahu Zülcelal'in "Parıldayan nur" olduğunu söylemek caiz değildir. Allahu Zülcelâl nuru yaratan ve ışık verendir. Çünkü nur bir renktir. Eğer Allahu Zülcelal'in bir renk olduğunu söylersek, bu bizi teşbihe götürür, hâlbuki Allahu Zülcelâl varlıklara benzemekten münezzehtir.

Allahu Zülcelâl bir ayeti kerimede şöyle buyurmuştur; "Allah göklerin ve yerin nurudur." (Nur; 35)
Bu ayetin tefsirinde, İbni Abbas (radıyallahu anh): "Allah gökleri ve yeri aydınlatandır." derken, bazı âlimler de; "Allah gök ve yer ehline hidayet edendir." demişlerdir.

Sonuç olarak; Allah nur değildir, nuru yaratandır. Allah insanların düşündükleri gibi değildir. Onların dediklerine de benzemez. O halde Allahu Zülcelal'in nur olduğunu söylemek caiz değildir.


Kaynak: Seyda Muhammed Konyevî; Günümüz Meselelerine Fetvalar, Reyhanî Yayınları, 2004, İstanbul
 
Üst Alt